|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...


Join the forum, it's quick and easy

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Sayfayı FaceBook'ta Paylaş
Design By Sahirâne Design ©️
Tıkla Beğen
Erzurum

    Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z]

    (fog)'(x)
    (fog)'(x)
    Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z] CouronnePatRoN
    PatRoN


    Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok !
    Cinsiyetim Cinsiyetim : Erkek
    Kayıt Tarihim Kayıt Tarihim : 14/01/10
    Yaşım Yaşım : 34
    MemLeketim MemLeketim : Yarimin Yanı
    Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 2732

    Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z] Empty Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z]

    Mesaj tarafından (fog)'(x) Perş. Ocak 21, 2010 11:18 pm

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    Agnostisizm : Tanrı’nın
    var olup – olmadığının bilinemeyeceğini savunan görüş Agnostisizm’dir
    (Bilinemezcilik). Örneğin sofist düşünürlerden Protagoras “Tanrılar üzerine bilgi edinmekte çaresizim; ne var oldukları ne de olmadıkları, ne de ne şekilde oldukları üzerine …”
    Agnostisizm adını ilk kullanan Thomas Huxley’e göre duyularımızla
    kavrayamadığımız şeyler konusunda kesin bir şey söyleyemeyiz. Tanrı da
    duyularla kavranamadığı için var olup-olmadığını söyleyemeyiz.

    Ahlak kuralları : Toplum
    tarafından oluşturulan iyi – kötü kavramlarından; iyinin yapılması,
    kötünün yapılmamasını emreden davranış kurallarına ahlak kuralları
    denir.

    Aile : Aralarında gerçek ya da varsayımlı
    kanbağı bulunan, karşılıklı hak ve ödevleri üstlenen insanların
    oluşturduğu toplumun en küçük birimine aile denir.

    Akıl Yürütme :
    Kişiler, geçmiş yaşantıları, gözlemleri ve öğrenmeleri sonucunda
    oluşturdukları somut ve soyut tasarımlar arasında mantık ilkelerine
    uygun bağlantılar kurarak yeni yargılara varırlar. Buna akıl yürütme
    denir.

    Alt Eşik : Duyu organlarının bir uyarıcıyı belli belirsiz almaya başladığı en düşük şiddettir.

    Algı: Nesne ya da olayların beyinde işlenerek, anlamlı bütünler olarak kavranmasına algı denir.

    Algıda Değişmezlik : Nesne ya da olayların farklı ortamlarda hep aynıymış gibi algılanmasına algıda değişmezlik denir.

    Algıda Örgütleme (Organizasyon) : Duyumları oluşturan nesne ya da olayların, zihin tarafından bir düzene konulup biçimlendirilmesine algıda örgütleme denir.

    Algıda Seçicilik : Organizmanın,
    çevresinde bulunan çok sayıda uyarıcı nesne, ya da olaydan, bir ya da
    bir kaçına dikkatini yöneltmesine algıda seçicilik denir.

    Anaerkil (Matriyarkal) Aile : İlkel
    toplumlarda görülen anaerkil ailede, ailenin sorumluluğu birinci
    derecede kadının üzerindedir. Doğal işbölümü nedeniyle kadınlar
    toplayıcılık, erkekler avcılık işini üstlendiler. Doğurgan olan ve
    çocuklara doğal yapısı gereği daha yakın bulunmak zorunda olan kadın,
    ailenin yaşamını sürdürmesinde daha önemli idi. Sonuç olarak ailenin
    beslenme, barınma, soğuktan, sıcaktan korunma görevi kadının
    sorumluluğundaydı. Klanlarda görülen bu aile biçiminde akrabalık bağı
    kandaşlığa değil, totemdaşlığa dayalıdır. Erkek ve kadın aynı klanda
    yaşamadıklarından ve çocuklar annenin klanında yaşadığından yalnızca
    ana akrabalığı vardı.

    Analitik felsefe : Felsefeye
    bilimlerin dilini analiz etmek işlevi yükler. Böylece felsefe, düşünsel
    bir etkinlik alanı olmaktan çıkarılır, yalnızca dil analizleri yapan
    bir alan haline getirilir. Felsefe, bilimlerin dilini çözümleyecek,
    onların kavram yapılarını araştıracaktır. Bunu yaparken de sembolik
    mantığı kullanacaktır. Neo pozitivizm (yeni pozitivizm) ya da mantıkçı
    empirizm adıyla da anılan analitik felsefe, felsefeyi modern (sembolik)
    mantık alanı olarak görür.

    Anarşizm : Toplumsal yaşamı
    düzenleyen tüm kurum ve kuralları reddeden anarşizm, doğal olarak ahlak
    kurallarının egemenliğini de reddeder. Bireysel iradenin her şeyin
    üstünde olduğunu savunan anarşizmin kurucusu Proudhon ve diğer
    temsilcileri Bakunin, Kropotkin ve Stirner, ahlak yasalarının diğer
    yasalar gibi insanları kolay yönetmek için uydurulduğunu savunurlar.

    Anayasa :
    Devletin temel yapısını, biçimini, örgütünü, bu örgütün işleyiş
    kurallarını, milli egemenliğin nasıl kullanılacağını kişilerin hak ve
    özgürlüklerini belirleyen en temel kanundur.

    Anayasa Mahkemesi :
    Parlamentonun yaptığı yasaların anayasaya uygun olup olmadığını
    denetler. Anayasalar yasalardan üstündür ve yasalar anayasaya uygun
    olmak zorundadır. Çünkü anayasalar halk oyuyla kabul edilir ve halkın
    doğrudan yaptığı anayasalar, temsilcilerinin yaptığı yasalardan üstün
    sayılır.

    Anket : Önceden hazırlanmış soruların yazılı
    olarak üzerinde inceleme yapılan insanlara doğrudan yöneltilmesi ve
    sonuçlarının değerlendirilmesidir.

    Anksiyete Nevrozu :
    Kaygı düzeyinin yükselmesi sonucu bedensel gerginliğin ve ruhsal
    tedirginliğin artmasıyla yaşanan panik durumudur. Bu durum, hasta
    tarafından ölüm korkusu, sıkıntı, sıkışma olarak anlatılır.

    Anoloji :
    İki benzer olay arasında karşılaştırma yaparak sonuca ulaşmaktır.
    Arjantin’de enflasyon oranı yüksek olduğundan toplumsal muhalefet
    fazladır. Yunanistan’da da enflasyon oranı yüksektir. O halde,
    Yunanistan’da da toplumsal muhalefet fazladır.

    Anoloji (Andırma) : İki
    olaydaki benzerliklerden yararlanarak, birinde var olan özelliği
    diğerinde de var saymaktır. Örnek : “Güney Afrika Cumhuriyeti’nde altın
    madeni çıkar ve Güney Afrika Cumhuriyeti zengin bir ülkedir.”
    “Türkiye’de altın madeni çıkar.” “O halde Türkiye de zengindir.”
    Anoloji, zihnin özelden özele sonuç çıkarmasıdır ve doğruluk değeri
    olasılıklıdır.

    Anormal davranış : Belirli doğal ve
    toplumsal ortamlarda dıştan ve içten gelen belirli şiddet ve süredeki
    uyaranlara, insanın alışagelenin dışında hatalı, kurala uymayan,
    uygunsuz cevap vermesi tepki göstermesidir.

    Antropoloji (insanbilim) :
    Evrim sürecinde, insanın değişen biyolojik yapısını, bedensel
    özelliklerini, ırklara ayrılıp ayrılmayacağını, ilkel toplulukları ve
    bunların kültürlerini inceleyen bir bilimdir.

    Aralıklı ya da Toplu Öğrenme : Öğrenme
    sürecini zaman içine ya****** kısa çalışma süreleriyle yapmaya aralıklı
    öğrenme denir. Bunun tersi olarak, öğrenme sürecini uzun çalışma süresi
    içinde ara vermeden yapmaya toplu öğrenme denir.

    Ara mal :
    Üretim mallarının tüketim malı haline dönüştürülürken aldığı yeni biçim
    ara maldır. Örneğin, un, buğdaydan ekmek elde etme sürecinde ara
    maldır. Ara mallar da üretim malı sayılır.

    Arz (Sunu) : Piyasaya sunulan mal miktarıdır.

    Aşırı Uyarılma : Organizmanın
    alıştığı düzeyin üzerinde uyarıcı ile karşılaşması sonucu fizyolojik ve
    psikolojik anlamda çevreye uyum gücünün azalmasıdır.

    Ataerkil (Patriyarkal) Aile :
    Toplumda tarımsal üretimin kökleşmesi ve ticari yaşamın yaygınlaşması
    sonucu ekonomik gücü, devletin doğuşu ve köleciliğin yaygınlaşması ile
    siyasi gücü eline geçiren erkek, aile içinde de mutlak güç olmaya
    başladı ve ataerkil aile doğdu. Ataerkil ailede söz ve miras hakkı
    erkeklerin elindedir. Erkek ekonomik gücü elveriyorsa birden çok
    kadınla evlenir. Bu aile biçimi ağırlıklı olarak İlk Çağ köleci
    toplumlarında görülür.

    Ateizm : Tanrı’nın varlığını
    reddeden görüş ateizmdir. (Tanrı tanımazlık). Ateizm tanrı’nın
    varlığını reddederek evreni, evrene dayanarak açıklamaya çalışır. Bu
    nedenle ateizmi savunan düşünürler genelde materyalisttir.

    Ayet : Kur’an-ı Kerim’de sureleri meydana getiren uzun veya kısa vahiy ifadelerine ayet adı verilir.

    Azlık : Mal
    ya da hizmetin ihtiyaca göre doğada az bulunması ya da az üretilmesi
    değeri yükseltir. Örneğin, altın, elmas, uranyum az bulunduğu için
    değerlidir.


    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    Bellek (Hafıza) : Yaşam boyunca öğrenilen bilgilerin, davranış kalıplarının, deneyimlerin, anıların depolanıp saklanması ve hatırlanmasıdır

    Bencillik (Egoizm) : İnsan eylemlerinin kökeninde “ben sevgisi”
    vardır. Ahlak ise insanın kendini koruma güdüsünün dışa vurulmasından
    başka bir şey değildir. Bu görüşü savunan Thomas Hobbes’a göre,
    insanda, hayvanlarda olduğu gibi “kendini sevme” ve ”kendini koruma” içgüdüleri vardır. Dolayısı ile insan doğası gereği “bencil” dir. Bencil olan insan her şeyden önce kendi “çıkar” ını düşüneceğinden evrensel bir ahlak yasası yoktur.

    Benlik :
    İnsanın, kendi kişiliğine ilişkin kanıları, kendini tanıma ve
    değerlendirme biçimidir. Kişiliğin iki yönü vardır. Birinci yönü, dışa
    yansıyan, daha çok başkaları tarafından değerlendirilen ve
    davranışlarına yansıması ile de ölçülebilen yandır. İnsanın bu yönü
    nesneldir. Kişiliğin ikinci yönü ise dışarıya pek yansımayan yani
    bireyin kendini tanımladığı biçimidir. İşte kişiliğin, bu öznel yönü
    benliktir ve benlik ölçülerek değil, yorumlanarak anlaşılabilir.

    Berdel : Farklı
    akraba gruplarından insanların karşılıklı olarak birbirlerinden kız
    alıp vermek üzere anlaşarak evlenmeleridir. Bir gruptan bir erkek,
    başka bir gruptan bir kadınla evlenirken, karşı gruptan bir erkekle o
    gruptan bir kadını alır. Bu evlilik biçimine ise başlık parasından
    kurtulmak için başvurulur.

    Bilgi Kuramı (teorisi) :
    Sübje (bilen) ile obje (bilinen) arasındaki ilişkiyi inceleyen bilgi
    felsefesi alanına bilgi kuramı denir. Sübjenin, objeyi incelerken
    ulaşacağı sonuçlar felsefe açısından tartışmalıdır.

    Bilginin kaynağı : “İnsan bilgiye hangi araçlarla ulaşır?”
    sorusuna yanıt arar. Bu soruya verilen yanıtlar farklı felsefi
    sistemlerin doğmasına yol açar. Bilginin kaynağı akıldır, çünkü duyu
    organlarının bilgisi zorunlu ve kesin değildir diyen rasyonalizme karşı
    empirizm, bilginin kaynağı deneydir, doğru ve kesin bilgiye duyu
    organları aracılığı ile yapılan deney ve gözlem ulaştırır görüşünü
    savunur. Entüisyonizm (sezicilik) ise bilginin kaynağının sezgi
    olduğunu ileri sürer.

    Bilimsel Bilgi : Özne (sübje) ile
    nesne (obje) arasındaki ilişkinin sınırlı bir konuda ve belli bir
    yöntemle her zaman geçerli sonuçlara ulaşmak için amaçlı ve sistemli
    olarak kurulması sonucu bilimsel bilgi elde edilir.

    Bilinç :
    Belirli bir zaman sınırı içinde insanın kendisinden ve çevresinden
    haberdar olması haline bilinç denir. Bilinç olmadan algılama dikkat,
    düşünme, hatırlama vb. zihinsel işlevlerden söz edilemez.

    Boşanma : Evlilik sonucu oluşan ailede karşı cinslerin, toplumca veya hukukça evlilik bağlarının sona erdirip ayrılmalarına boşanma denir.

    Bürokrasi : Yasaların uygulamalarını üstlenen memurların idari işleyişidir.
    (fog)'(x)
    (fog)'(x)
    Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z] CouronnePatRoN
    PatRoN


    Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok !
    Cinsiyetim Cinsiyetim : Erkek
    Kayıt Tarihim Kayıt Tarihim : 14/01/10
    Yaşım Yaşım : 34
    MemLeketim MemLeketim : Yarimin Yanı
    Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 2732

    Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z] Empty Geri: Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z]

    Mesaj tarafından (fog)'(x) Perş. Ocak 21, 2010 11:18 pm

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    Cins : Cins, “altında türlerin sıralandığı şeydir”
    diye tanımlanabildiği gibi, “gerçekleri farklı olan şeylere, bunlar
    denir diye sorulduğunda verilen yanıttır” biçiminde de tanımlanabilir.
    Örneğin, “domates, biber, patlıcan nedir?” diye sorulduğunda, “sebze” yanıtı cinsi gösterir. İçlem açısından bakıldığında “cins, özellikler yığınıdır.”

    Ç


    Çatışma :
    Aynı anda ulaşılması imkansız iki güdüden bir tanesini seçememenin
    verdiği kararsızlık halidir. İki güdü çatıştığında birinin doyumu
    diğerinin engellenmesine yol açar. Bu nedenle çatışma engellenmeye
    neden olan bir etken olarak da görülebilir.

    Çekirdek (Modern) Aile :
    Sanayi toplumları ile birlikte üretimde iş gücüne talep duyulması
    kadını aile içinde çalışan birey olmanın dışında, dışarıda da çalışıp
    para kazanan birey durumuna getirir. Öte yandan felsefede etkinleşen
    kişi hak ve özgürlükleri, devlette demokratikleşme, dinde laikleşme
    kadını etkiler ve onları da erkekle eşit bir birey olma mücadelesine
    zorlar. Böylece anne-baba ve evlenmemiş çocuklardan oluşan, kadınla
    erkeğin hukuksal eşitliğine dayanan çekirdek aile yerini alır.

    Çevre : Canlı davranışlarını etkileyen ve kalıtımsal olmayan bütün etkenleri, uyarıcıları (uyaranları) içerir.

    Çıkarım :
    Verilen önermelerden zihnin sonuç çıkarmasına çıkarım denir. Çıkarımda
    verilen önermelere öncül, öncüllerden zihnin zorunlu olarak çıkardığı
    önermeye ise sonuç önermesi denir.

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    Danıştay :
    Hükümetle yurttaş arasındaki sorunları inceleyen Bölge İdare
    Mahkemeleri’ni denetler. Hükümetin gücünü kötüye kullanmasını ve
    yurttaşına haksızlık yapmasını önler.

    Deflasyon : Ulusal
    paranın değerinin yükselmesi sonucu mal ve hizmetlerin fiyatlarının
    düşmesidir. Deflasyon üretimin tüketimden, dış satımın dış alımdan çok
    olması durumunda görülür.

    Değer : İnsanların bir mala ya da hizmete yükledikleri öneme değer denir.

    Deizm :
    Tanrı’nın evreni kendi yasalarına göre işleyen bir düzen olarak
    yarattığını savunur. Ancak yaratan ve düzeni kuran Tanrı’nın, evreni
    kendi başına bıraktığını kabul eder. Bu yüzden deizm, dinsel dogma ve
    ilkelerin varlığını kabul etmez. Deizm’e göre Tanrı’nın vahiy, mucize
    gibi kanıtlara gereksinimi yoktur.

    Demokrasi : Halkın doğrudan ya da seçtiği temsilcileri aracılığı ile kendini yönettiği yönetim biçimine demokrasi denir.

    Demokratik Devlet :
    Yasama, yürütme, yargı güçlerini kullanan kurumların temsilcileri
    yetkilerini halktan alırlar ve seçimle belirlenirler. Ayrıca bu güçler
    birbirlerinden bağımsız organlar tarafından kullanılır.

    Deney :
    Varsayımı kanıtlamak üzere sonucu etkileyen değişkenlerle sonuç
    arasındaki ilişkiyi saptamak üzere pratik uygulamalar yapmaktır.

    Deneysel Psikoloji : Deneysel
    psikoloji bir davranışı etkileyen çevre koşullarını ve uyarıcıları
    tanımlayıp ölçerek hangi davranışı, nasıl ve ne derecede etkilediğini
    bulmayı amaçlar. Bunu yaparken hayvanlar üzerinde laboratuar deneyleri
    yapar, bunları insan davranışları ile karşılaştırır.

    Deneysel Yöntem : İncelenen
    olayla ilgili neden sonuç ilişkilerini saptamak üzere araştırmacının
    uygun laboratuar koşullarında hazırladığı ve incelediği kişi ya da
    nesneyi yönlendirebildiği yöntem, deneysel yöntemdir. Deneysel yöntem
    sırasında incelenen insana denek, hayvana kobay adı verilir.

    Determinizm : İnsanın, “ahlaki eylemleri ile ilgili kararları, içten ve dıştan belirlenen koşulların etkisiyle oluşur”
    görüşüne dayanarak ahlaki eylemlerinde özgür olmadığını savunan
    filozoflar vardır. Bunlar ahlak felsefesi alanında deterministtir .

    Devalüasyon : Bir
    devletin ulusal parasının yabancı paralar ve altın karşısında değerinin
    düşürülmesidir. Yüksek enflasyon yaşayan devletlerin dış borçlarının
    artması sonucu, ulusal paranın değeri resmi olarak düşürülür. Bu değer
    düşürme işleminde IMF, Dünya Bankası gibi uluslar arası finans
    kuruluşlarının zorlamasının etkisi büyüktür.

    Devlet :
    Sınırları belirli bir toprak parçası ile bu topraklarda yaşayan
    insanlar üzerinde egemenlik hakkı kullanan siyasal, sosyal, kültürel ve
    ekonomik örgütlenmelere devlet denir.

    Dil : Duygu ve düşünceleri yapay işaretlerle anlatmaya yarayan bir dizgedir (sistemdir).

    Dini kurallar :
    Allah (c.c.) tarafından insanların dünya ve ahirette kurtuluşa
    ermeleri, mutlu ve huzurlu olmaları için gönderilmiş ilahi kanun ve
    kurallardır.

    Dinsel Bilgi : Özne (sübje) ile nesne
    (obje) arasındaki ilişkinin inanç, Tanrı, kutsal kitap ve din
    çerçevesinde kurulduğu bilgi, dinsel bilgidir.

    Doğal Gözlem : İncelenen olayların kendi doğal ortamında, müdahalede bulunulmaksızın gözlemlenmesidir.

    Doğruluk (Hakikat) :
    Bilginin bilgi konusu ile tam uygunluk içinde bulunmasıdır. Bir
    bilginin doğruluğu, onun kanıtlanabilmesi ile mümkündür. Çünkü doğruluk
    düşünce ile nesne (obje) nin uygunluğudur.

    Duyarsızlaşma :
    Duygusal yaşamda tekrar tekrar karşılaşılan uyarıcıyı organizmanın
    belli bir süre sonra kanıksamamasıdır. Örneğin: Annesi tarafından sık
    sık azarlanan bir çocuk, bir süre sonra annesinin azarlamasına karşı
    duyarsızlaşabilir.

    Duyum : Organizmanın iç ve dış
    çevreden gelen uyarıcıları duyu organı aracılığı ile alıp sinirsel
    enerji haline dönüştürmesi sürecine duyum denir.

    Duyumun Eşiği : Duyu organlarının bir uyarıcıyı almaya başladığı sınırdır.

    Duyusal Uyum : Duyu organlarının çevredeki uyarıcılara alışkanlık göstererek, onlara tepki vermemesidir.

    Düalizm (ikicilik) :
    Materyalizmle idealizm arasında bir uzlaşma çabasıdır. Descartes’a göre
    varlık madde ve ruh olmak üzere iki cevherden oluşur. Ruhun işlevi
    düşünmek, maddenin işlevi uzayda yer kaplamaktır. Evrendeki nesne
    dünyasındaki varlıklar salt madde, Tanrı ise salt ruhtur. İnsanda madde
    ve ruh bir aradadır.

    Dürtü : Organizmadaki eksikliği gidermek için doğan güçtür.

    Düşünme :
    Olay ve nesneler yerine onların simgelerini (işaretlerini) kullanarak
    yapılan zihinsel bir işlem ve sorunlara çözüm arama yoludur. Düşünme
    yeteneği en fazla olan canlı insandır. Fare, maymun gibi üst düzey
    canlılarda da düşünme yeteneği vardır. Fareler eski deneyimlerinden
    yararlanarak karşılaştıkları problemleri çözebilirler.
    (fog)'(x)
    (fog)'(x)
    Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z] CouronnePatRoN
    PatRoN


    Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok !
    Cinsiyetim Cinsiyetim : Erkek
    Kayıt Tarihim Kayıt Tarihim : 14/01/10
    Yaşım Yaşım : 34
    MemLeketim MemLeketim : Yarimin Yanı
    Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 2732

    Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z] Empty Geri: Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z]

    Mesaj tarafından (fog)'(x) Perş. Ocak 21, 2010 11:18 pm

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    Eğitim : İnsanın toplum yaşamına uyum sağlayabilmesi ve yeteneklerinin geliştirilmesi için uygulanan yöntemlere eğitim denir.

    Eğitim Psikolojisi :
    Psikolojinin bulgularının eğitim ve öğretime uygulanarak kolaylıklar ve
    ilerlemeler sağlanması eğitim psikolojisinin konusuna girer.

    Ekonomi : İnsanların ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetlerin nasıl üretildiğini, bölüşüldüğünü ve tüketildiğini inceleyen bir bilimdir.

    Ekzogami (dışarıdan evlilik) : Seçilen eşin akraba grubu dışından olması durumudur.

    Embesil (Budala) :
    Yaklaşık 20 – 49 zeka bölümüne sahiptirler. Belirli oranlarda da olsa
    gereksinimlerini karşılayabilirler. Yeme, içme, giyinme, soyunma gibi
    becerileri kazanabilirler. İleriki yaşlarda da 5 – 6 grubundaki
    çocukların davranışlarını gösterirler.

    Emek : Doğal
    kaynakları işleyen, biçimini ve yerini değiştiren, adedini çoğaltan kas
    gücü yani iş gücüdür. Bir mal ya da hizmetin üretiminde verilen emek
    değerin belirlenmesinde etkili olur. Örneğin el dokuması halı çok emek
    verilerek üretildiği için fabrikasyon halıdan daha değerlidir.

    Empirizm (Deneycilik) : Doğru
    bilgiye duyu verileri ve deneyle ulaşılabileceğini savunan akımdır.
    İnsan aklında doğuştan bilgi olmadığını ve bilgiye dış dünyadan gelen
    deney verileri ile ulaşılabileceğini ileri sürer. Bilginin kaynağı
    deneydir. Empirizm deneye dayanan fiziği temel alır. Empirizmin ilk
    örnekleri ilkçağda Epiküros’ta görülür. Ona gör bütün bilgilerin ilk
    kaynağı duyudur.

    Endogami (içerden evlilik) : Seçilen eşin akraba grubu içinden olması durumudur.

    Endüstri (Sanayi) Psikolojisi : Üretimde verimi artırmak amacıyla, insan emeğinin daha üretken hale getirilmesi endüstri psikolojisinin konusuna girer.

    Enflasyon :
    Mal ve hizmetlerin fiyatlarının yükselmesi sonucu paranın satın alma
    gücünün düşmesidir. Enflasyonun nedeni, dış satımın (ihracatın) az, dış
    alımın (ithalatın) çok, üretimin az, tüketimin çok olması yani bütçe
    açığıdır. Bir devlet ürettiğinden çok tüketiyorsa, sattığından çok
    alıyorsa enflasyon yaşar.

    Engellenme : Elde etmek
    istediğimiz bir nesneye, ulaşmak istediğimiz belirli bir amaca varmamız
    engellendiğinde ya da bir gereksinmemizin giderilmesi önlendiğinde,
    duyduğumuz olumsuz duyguya engellenme denir.

    Entüisyonizm (Sezgicilik) :
    Kesin ve değişmez bilgilere sezgi aracılığı ile ulaşılabileceğini savunan akım enstüisyonizmdir.

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    Farklılaşma Eşiği :
    Bir uyarıcıda fark edilebilen, en küçük şiddet değişmesidir. Yani, aynı
    türden iki uyarıcıda şiddet farkının ayırt edildiği ilk noktadır.
    Örneğin : İki kırmızı ışığın birbirinden ayıt edilebilmesi için, dalga
    boylarında belirli bir miktar fark olmalıdır.

    Fayda :
    Mal ve hizmetin değerini kullanana sağladığı fayda belirleyebilir.
    Örneğin, araba, ev insanların yaşamlarını kolaylaştırdığı için
    değerlidir.

    Felsefe Açısından Ahlak : İnsan
    davranışlarını iyi ya da kötü olarak nitelendiren yaptırım gücünü
    ağırlıklı olarak bireyin vicdanından alan kurallara ahlak denir. Ahlak
    felsefesi (etik) ise ahlak alanını yöneten değerlerin neler olduğunu,
    özünü ve temellerini araştıran ahlaki eylemlerin ölçütlerini koyan özel
    bir felsefe alanıdır.

    Felsefe Bilgisi :
    Özne (sübje)
    nin, evreni, insanı, evrende insanın yeri ve kaderini salt düşünce
    temelinde sistemli olarak açıklama ve yorumlama çabasına felsefi bilgi
    denir.

    Fenomenoloji (Görüngübilim) : Fenomenoloji, pozitivizmin duyusal verileri yani olguları ön plana çıkaran anlayışına karşı “genel objeler” in ruhsal (tinsel) olarak kavranabileceği anlayışını ortaya koyar. Görünenler (fenomenler) içinde bulunan “öz” doğru bilgidir ve bu “öz” ancak bilinçle kavranır.

    Fiyat (Eder) : Mal
    ve hizmetlerin birim para insinden değerine fiyat denir. Mal ve
    hizmetlerin değeri fiyata göre belirlenir. Mal ve hizmetlerin fiyatları
    piyasalarda oluşur. Piyasalar alıcı ve satıcıların karşı karşıya
    geldiği yerlerdir.

    Fizik Antropoloji : İnsanın biyolojik yapısında meydana gelen değişmeleri, ırkların kökenini inceler.

    Fiziksel (nesnel) Engeller : Bireyin
    amacına ulaşmasını engelleyen yağmur, kar, uzaklık, yangın gibi
    fiziksel nesne ve olaylara fiziksel (nesnel) engeller denir.

    Fiziksel İllüzyon : Ortamdaki uyarıcının fiziksel ya da fizyolojik nedenlerden dolayı her insan tarafından aynı şekilde yanlış algılanmasıdır.

    Fizyolojik Güdüler :
    Organizmanın yaşamı sürdürebilmek için gidermek zorunda olduğu temel
    gereksinimlerden kaynaklanan güdülere fizyolojik güdüler denir.

    Fobik Nevroz :
    Gerçekte hiçbir tehlike olmadığı halde mantık dışı duyulan korkulardır.
    Örneğin, yükseklikten, kapalı yerlerde kalmaktan, asansörden,
    kalabalıktan, karşı cinsten korkmak fobik nevroz örnekleridir.
    (fog)'(x)
    (fog)'(x)
    Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z] CouronnePatRoN
    PatRoN


    Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok !
    Cinsiyetim Cinsiyetim : Erkek
    Kayıt Tarihim Kayıt Tarihim : 14/01/10
    Yaşım Yaşım : 34
    MemLeketim MemLeketim : Yarimin Yanı
    Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 2732

    Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z] Empty Geri: Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z]

    Mesaj tarafından (fog)'(x) Perş. Ocak 21, 2010 11:19 pm

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    Geçmiş Yaşam Deneyimleri :
    Geçmişte yaşadığımız olay ya da olaylar, ilgili nesnelerin bellekte
    bıraktığı izler, yeni algılamalarımızı etkiler. (koşullanma-telkin)

    Gelenek :
    Bir toplumun, yüzyıllar öncesinden kendi içerisinde doğan, kuşaktan
    kuşağa geçerek özel bir bağ oluşturan davranış kurallarıdır. Bunlara
    örf ve adetler veya töre de denir.

    Gelişim Psikolojisi :
    Gelişim psikolojisi, yaşa bağlı davranış değişikliklerini inceler.
    Çocukken büyük bir dikkatle ve keyifle izlenen çizgi filmler büyüyünce
    ilgi çekici olmaktan çıkabilir. Gelişim psikolojisi çocuk psikolojisi
    ve yetişkin psikolojisi olmak üzere ikiye ayrılır.

    Genelleme :
    Birbirine benzeyen varlıkları ortak özellikleriyle düşünmektir.
    Örneğin, köpek kavramı sayesinde her gördüğümüz köpeği tek tek
    incelemeden (tüyleri olduğuna, havladığını, et yediğini, sadık
    olduğunu) diğer köpeklerle aynı ortak özelliklere sahip olduğunu
    biliriz.

    Genel Uyarılmışlık Hali ve Kaygı : Kişinin
    bilincinin açık ve tamamen uyanık olmasına, enerjisini yapacağı işe
    verebilmesine genel uyarılmış hali denir. Herhangi bir öğrenmenin
    yapılabilmesi için bireyin enerjisini yaptığı iş üzerinde
    yoğunlaştırması gerekir. Ekrandaki bu metni okurken, aynı zamanda
    gitmeyi düşündüğünüz tiyatroya, kimlerle gideceğinizi tasarlıyorsanız
    büyük olasılıkla öğrenme gerçekleşmeyecektir.

    Gerçeklik : İnsan bilincinden bağımsız olarak var olanlardır. Gerçeklik varlığın bir özelliği başka bir deyişle var oluş tarzıdır.

    Gereksinim (İhtiyaç) : Organizmada herhangi bir eksikliğin hissedilmesidir.

    Geriye Ket Vurma :
    Yeni öğrenilen bilgilerin önceki öğrenilenleri unutturmasıdır. Örneğin,
    matematik dersinden öğrendiğiniz pratik çözüm yolu uzun ispatlara
    dayalı eski bilgilerinizi unutturabilir.

    Gestalt Tedavisi :
    Gestalt terapisinin amacı, insanların kendileri ile ilgili bütün
    yönlerin farkında olmalarını kolaylaştırarak, kendilerine saygı,
    bağımsızlık ile kararlarının ve seçimlerinin sorumluluğunu
    üstlenebilmelerini sağlamaktır.

    Girişim : Üretim faaliyetlerini planlayan, düzenleyen ve örgütleyen beyin gücüdür.

    Görgü kuralları : İnsanların birbirleri ile olan ilişkilerinde saygıyı, sevgiyi ve hoşgörüyü esas alan kurallardır.

    Görüşme (Mülakat) :
    İncelenen insanın, duygu, düşünce, davranış ve tutumlarını saptamak
    amacı ile yüz yüze yapılan sözlü söyleşidir. Güvenilir bir görüşme için
    görüşmecinin alanında uzman olması, ortamın ve görüşme süresinin,
    görüşülen insanı olumlu ya da olumsuz yönde etkilemeyecek biçimde
    düzenlenmesi gereklidir.

    Gözlem : Olayları
    kendiliğinden oluşan oluşum biçimleri içinde amaçlı ve sistemli olarak
    izlemek ve kaydetmektir. Sosyolojide, toplumsal yaşamla ilgili olayları
    oluşum koşulları içinde amaçlı ve sistemli bir biçimde izlemek ve
    kaydetmektir.

    Güçler Ayrılığı İlkesi : Demokrasilerde,
    kişi hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması amacı ile yasam,
    yürütme, yargı güçleri ayrı organlarca kullanılır. Demokrasilerde
    yasama gücünü parlamento, yürütme gücünü hükümet, yargı gücünü bağımsız
    mahkemeler kullanır. Bu güçler arasındaki ilişkilerin sınırları
    yasalarca belirlenmiş ve özellikle yasam ve yürütmenin (parlamento ve
    hükümetin) yargıya müdahalesi olabildiğince azalmıştır.

    Güdü : Organizmanın, gereksinimini karşılamak üzere bir davranışı yapmaya istekli duruma gelmesidir.

    Güdülenme : Hayvan ya da insanda organizmayı belirli bir amaca yönelik davranışa iten sürecin tümüne güdülenme denir.

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    Halk : Devletin üzerinde egemenlik hakkını kullanıp yönettiği insanlardır.

    Halüsinasyon (Sanrı) : Ortamda olmayan uyarıcıların varmış gibi algılanmasıdır.

    Hatırlama :
    Kişilerin, nesnelerin, olayların, yaşam deneyimlerinin, öğrenilen
    bilgilerin istenildiğinde bellekte yeniden canlandırılmasıdır.
    Hatırlama, belleğin tanımadan daha ileri ve üst düzeydeki bir işlevidir.

    Hayal kırıklığı : Engellenmişlik duygusunun çok şiddetli bir şekilde yaşanmasıdır.

    Hazırlayıcı Kurulum (Beklenti) :
    Olmasını ya da gerçekleşmesini beklediğimiz bir olay algılamayı
    etkiler. Birey neye hazırlanıyorsa, neyi bekliyorsa, onu algılama
    eğilimindedir. Bu duruma da hazırlayıcı kurulum denir.

    Hedonizm :
    İnsanın haz duyduğu şeylerle mutlu olabileceğini savunur. Haz duyulan
    şeyler öznel olduğundan evrensel bir ahlak yasasından söz edilemez. Bu
    görüş, ilkçağ düşünürlerinden Aristippos’a göre, “iyi” nin ve “kötü” nün ölçütü hazdır. Haz veren şeyler “iyi” , acı veren şeyler ise “kötü” dür. Epiküros’a göre ise insan acıdan kaçarak ve hazza yönelerek mutlu olur.

    Heyecan : Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi gibi nedenlerle ortaya çıkan güçlü ve geçici duygu dönemine heyecan denir.

    Hipnoz : Sözle,
    bakışla ya da yardımcı nesneler kullanarak telkinle oluşturulan yapay
    uyku halidir. Hipnoz görünüşte uykuya benzeyen, ancak kişinin, hipnozu
    yapanın etki ve telkinlerine açık, çevrenin etkilerine karşı kapalı
    olduğu bir durumdur.

    Hipokondriyasis : Hastalık
    hastalığı. Sağlıkla ilgili aşırı kaygı ve kuruntu durumu söz konusudur.
    Birey duyduğu hastalık belirtilerinin kendisinde de olduğunu zanneder.
    Kişi, hastalık hastasıdır.

    Histerik nevroz : Acı veren
    duygu yüklü bir düşüncenin baskı sonucunda bedensel işlev kayıplarına
    neden olmasıdır. Kişinin hiç bir organik bozukluğu olmadığı halde,
    organlarında işlev kayıpları ortaya çıkabilir. Örneğin, kişinin acı
    çektiği bir düşüncesi nedeniyle sağır olması histerik nevroz örneğidir.

    Hizmet :
    İnsanların sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılayan işlere hizmet
    denir. Hizmetler ikincil ihtiyaçların karşılanmasına yöneliktir.
    Hizmet, turizm, adalet, ulaşım, eğitim, sağlık, sanat, spor gibi
    alanlarda insanların ihtiyaçlarını karşılar.

    Homeostasis (Dengeleme) :
    Organizmanın iç dengesini kendi çabasıyla korumasına homeostasis denir.
    Bir başka deyişle, yetersiz ya da aşırı uyarılma durumlarında
    organizmanın çevreye uyum gücünü kendi çabasıyla korumasına homeostasis
    denir.

    Hukuk : Bireylerin birbirleriyle ve toplum ile
    olan ilişkilerini düzenleyen ve devlet gücünün desteğindeki
    yaptırımlarla uyulması zorunlu duruma getirilen kurallar bütünüdür.

    Hukuk Devleti : İnsan
    hakları ve kişi hak ve özgürlüklerine dayanan evrensel hukuk
    kurallarına göre yapılan yasaların, yönetim görevini üstlenen kişi ve
    organları da bağladığı devlettir. Hukuk devleti “hukukun üstünlüğü” ilkesine dayanır.

    Huy (Mizaç) : Kişiliğin
    doğuştan gelen, genelde fizyolojik kaynaklı ve kolay kolay değişmeyen
    yanıdır. Örneğin, içe dönüklük, karamsarlık, sinirlilik, heyecanlılık,
    dışa dönüklük gibi kişilik özellikleri huyu anlatır. “Can çıkar, huy çıkmaz”, “Huylu huyundan vaz geçmez” gibi atasözleri, huyun ne denli zor değişebileceğini ifade eder.

    Hükümet :
    Parlamento tarafından onaylanan ve yürütme işlevini gören organ
    hükümettir. Yani hükümet, devletin kullandığı yasama, yürütme, yargı
    yetkilerinden yürütme yetkisini kullanan organdır.
    Demokrasilerde hükümet, başbakan ve bakanlar kurulundan oluşur ve yaptıkları çalışmalar parlamento tarafından denetlenir.
    (fog)'(x)
    (fog)'(x)
    Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z] CouronnePatRoN
    PatRoN


    Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok !
    Cinsiyetim Cinsiyetim : Erkek
    Kayıt Tarihim Kayıt Tarihim : 14/01/10
    Yaşım Yaşım : 34
    MemLeketim MemLeketim : Yarimin Yanı
    Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 2732

    Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z] Empty Geri: Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z]

    Mesaj tarafından (fog)'(x) Perş. Ocak 21, 2010 11:20 pm

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    İbadet : Tanrı’ya inananların Tanrı’nın buyruklarına uygun olarak yaptıkları tapınmalardır.

    İç Gözlem (İçe Bakış) : Bir uyarıcının etkisiyle bireyin yaşadığı duyguları kendi ağzından anlatmasıdır.

    İçgüdü :
    Öğrenilmeden yapılan, niçin yapıldığının bilincinde olunmayan, türün
    tüm bireylerinde bulunan kalıtsal davranışlara içgüdü denir.

    İdealizm : Gerçekte var olan düşünce ve ruhtur. Madde, düşünce ve ruhun ürünüdür.

    İdiot (xxxxx) :
    Yaklaşık 0 – 19 zeka bölümüne sahip insanlardır. Bunlar sürekli bakıma
    muhtaçtırlar. Kendi başlarına hiçbir gereksinimlerini karşılayamazlar.
    İleri yaşlarda bile yaklaşık 1 – 2 yaş grubundaki çocukların düzeyinde
    davranırlar.

    İktidar : Devletin yasama, yürütme ve yargı yetkilerini kullanan yöneticilerdir.

    İleriye Ket Vurma :
    Eski öğrenilen bilgilerin yeni öğrenilenleri unutturmasıdır. Örneğin,
    arkadaşınızın eski telefon numarası yeni öğrendiğiniz telefon
    numarasını unutturabilir.

    İllüzyon (Yanılsama) : Ortamda var olan uyarıcı kaynağın (nesne ya da olayların) olduğundan farklı algılanmasıdır.

    İman : Tanrı’nın buyruklarına kayıtsız koşulsuz inanılmasıdır.

    İmgeleme :
    Düşünülen durum ya da olayın imgesinin (hayalinin – görüntüsünün)
    zihinde canlandırılmasıdır. Örneğin, çalışma odanızı düzenlemeyi
    düşündüğünüzde çalışma masanızın, kitaplığınızın önce nerede daha iyi
    duracağını gözünüzün önüne getirir, sonra yerlerini değiştirirsiniz.
    Bazı kişiler ise gördükleri durum ve nesneleri olduğu gibi tüm
    ayrıntılarıyla zihinlerinde canlandırabilirler. Buna fotoğrafsı
    imgeleme denir. İmgeleme, kavramlardan oluşan önermelerden farklı
    olarak somut bir nesneyi zihinde canlandırmaktır. Yani köpekleri değil “Karabaş” ı zihinde canlandırmaktır.

    İmmoralizm :
    Ahlakın dışlandığı bu felsefi anlayışın en önemli temsilcisi Friedrich
    Nietzsche’dir. Nietzsche’ye göre iki tür ahlak anlayışı vardır. Her
    şeye boyun eğen, zamanının ahlak anlayışına körü körüne inanan “sürü insan” ın ahlakı “köle ahlakı” dır. “Güç iradesi” ni simgeleyen “üst insan”, “köle ahlakını” yıkıp yerine “efendi ahlakı” nı koymalıdır. “İyi” ve “kötü” ile uğraşmak yerine “güce” dayanan bir ahlak anlayışı oluşturulmalıdır.

    İndeterminizm : Bu görüşe göre, insan ahlaki eylemleri ile ilgili kararları özgürce belirler.

    İşleve Takılma :
    Nesneleri belli işlevlerinin dışında kullanmamak. Örneğin, su motoru su
    pompalamak için kullanılır. Ancak, Anadolu’nun birçok yerinde su
    motorundan traktör kadar hız yapan “tak tak” adlı bir taşım
    aracı geliştirilmiştir. Bunu ilk yapan usta, su motorunun belli
    işlevine (su pompalama) takılmadığından yaratıcı düşünmeyi ortaya
    koyabilmiştir.

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    Kalite : Bir malın ihtiyacı gideren mallara göre daha kullanışlı olmasıdır.

    Kapitalist Devlet :
    Üretim araçlarının (fabrika, tarla, maden ocağı, iş atölyesi gibi)
    mülkiyet hakkının kişi ya da kişilerin elinde bulunduğu, dolayısı ile
    üretimde kişi ya da kişilerin oluşturduğu kurumların öncelikle etkili
    olduğu devlet biçimidir.

    Karakter : Kişiliğin, topluma
    ve toplumsal değer yargılarına, toplumun da bireye verilmiş olduğu
    değere göre ortaya çıkan yanıdır. Özellikle de içinde yaşanılan
    toplumun değer yargılarından, eğitim anlayışından, sosyo-ekonomik
    özelliklerinden etkilenerek biçimlenir. Örneğin, dürüstlük, yalancılık,
    yardımseverlik, yurtseverlik, zalimlik ağırlıklı olarak karakter
    özellikleridir.

    Karma Ekonominin Egemen Olduğu Devlet :
    Hem devletin hem de kişilerin üretim araçları üzerinde mülkiyet
    hakkının bulunduğu devlettir. Karma devlette genelde ihtiyacın olduğu
    yerde devlet, karın olduğu yerde özel girişim (teşebbüs) üretimde
    egemendir.

    Kavram : Herhangi bir tür nesne ya da belli
    bir tür olayın ortak özelliklerinin bir ad altında toplanmasıdır.
    Kavramlar zihnin soyutlama ve genelleme yetenekleriyle elde edilir.
    Nesnelerin ve yaşanmış olayların izleri önce bireysel ve somuttur.

    Kaygı : Üzüntü, sıkıntı, korku, başarısızlık gibi heyecan oluşumlarının kaynağı bilinmeden uzun süreli yaşanmasına kaygı adı verilir.

    Kısa Süreli Bellek :
    Bilgileri tutma süresi 30 saniyeden daha kısa olan bellektir. Kısa
    süreli belleğin depolama kapasitesi 7± 2 birim ya da kümedir. Yani kısa
    süreli bellekte en fazla 9 birimlik bilgi tutulabilir. 9 birimden sonra
    bilgiler bellekte daha önceden bulunan bir birimi dışarı atar.

    Kıyas :
    Verilen önermelere dayanarak zihnin sonuç çıkartma işlemine kıyas
    denir. Kıyas genelde tümdengelimin özel bir biçimi olarak kabul edilir.
    Örneğin ; Bütün insanlar ölümlüdür. Ali insandır. O halde Ali ölümlüdür.

    Kimlik Bunalımı : Bireyin özellikle ergenlik döneminde kendi kimliğini oluşturmak için verdiği mücadeledir.

    Kimlik Kargaşası :
    Kimlik bunalımının uzun sürmesi sonucu gencin düşünce, duygu, davranış
    ve tutumlarında kendine özgü bir yol çizememesidir. Ne olacağını, kim
    olduğunu, nelere inanması gerektiğini belirlemeyen genç kimlik
    kargaşası yaşar.

    Kişiden kaynaklanan engeller : Bu
    engelleme türünde bireyde engellenmişlik duygusu yaratan neden, yine
    bireyin gerçekçi olmayan beklentilerinden doğar. Örneğin, kısa boylu
    olduğu halde profesyonel basketbolcu olmak isteyen genç, amacına
    ulaşamayınca kendini engellenme duygusuna kaptırır.

    Kişilik :
    Bir insanı diğer insanlardan ayırıp kendine özgü kılan bedensel,
    zihinsel ve ruhsal özelliklerinin bütünüdür. Kişiliğin kökeninde,
    insanları birbirlerinden ayıran duygu, düşünce ve davranışlardaki
    benzerlik ve farklılıklar vardır.

    Kleptomani (çalma hastalığı) : Hiçbir nesnel gereksinme söz konusu olmadığı halde kişinin çalma zorunluluğu duyması.

    Klinik Psikolojisi :
    Davranış bozukluklarının tanı (teşhis) ve tedavileri ile ilgilenir.
    Zeka, kişilik, akıl sağlığı sorunları olan, bu yüzden çevreye uyum
    zorluğu çeken insanların tanı ve tedavisi için teknikler geliştirir.

    Klinik Yöntem : Davranış bozukluklarının tanısı (teşhisi) için uygulanan yöntemdir. Bu yöntem genel olarak şu teknikleri kullanmayı gerektirir.

    Kompülsiyon : Davranışlarda ortaya çıkan takıntılardır. Örneğin, yoldaki çizgilere, karelere basarak yürümek kompülsif bir davranıştır.

    Korelasyon (Bağıntı) : İki değişken arasındaki ilişki miktarına korelasyon denir. Üç temel korelasyon biçimi vardır.

    Korelasyon Katsayısı : +1, -1, 0 korelasyon katsayıları tam ve mükemmel bağıntının ifadesidir.

    Kritisizm (Eleştiricilik) :
    Kristizm, bilgi teorisine aklı inceleyerek yaklaşmaya çalışır. Bunun
    için de bilgiyi sağlamada aklın rolünü ve deneyin rolünü ayrı ayrı ele
    alarak rasyonalizmle empirizmi uzlaştırmak ister.

    Kutsal : Kişilerin, nesnelerin ya da yerlerin yüceleştirilmesi ve değerlerinin Tanrısallaştırılmasıdır.

    Kültür : İnsanlığın maddi ve manevi anlamda yapıp ettiği her şeye kültür denir.

    Kültürel Antropoloji :
    Tarım, hayvancılık türleri gibi kültürel özellikleri; inanç, gelenek,
    görenek gibi kültürel kalıpları; araç, gereç, sanat ve bilgiler gibi
    kültürel ürünleri konu edinir.
    (fog)'(x)
    (fog)'(x)
    Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z] CouronnePatRoN
    PatRoN


    Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok !
    Cinsiyetim Cinsiyetim : Erkek
    Kayıt Tarihim Kayıt Tarihim : 14/01/10
    Yaşım Yaşım : 34
    MemLeketim MemLeketim : Yarimin Yanı
    Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 2732

    Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z] Empty Geri: Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z]

    Mesaj tarafından (fog)'(x) Perş. Ocak 21, 2010 11:20 pm

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    Laik Devlet :
    Laik devlet yönetiminde dinsel kurum ve kurallar dayanak alınmaz.
    Devlet, tüm din ve mezheplerin ayin ve ibadetlerinin özgürce yerine
    getirebilmelerinin güvencesidir.

    Laiklik : Toplumsal kurumların işleyiş ve düzenlemelerinin dinsel kurallara dayanmadan yapılmasına laiklik denir.

    Lavirat :
    Eşi ölen kadının, kocasının kardeşiyle evlenmesidir. Bu evlilik
    biçiminde kadının kocasından düşen mirası alıp baba evine gitmesi, dul
    kadına toplumun iyi gözle bakmaması, kadının aileden ayrılması
    durumunda çocuklardan ayrılması ve kadının aileden ayrılması durumunda
    ailenin sırlarını dışarıya duyurması kaygıları etken olmuştur.

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    Maliyet Enflasyonu :
    Bir malın üretimi sırasındaki girdilerin fiyatların yükselmesi malın
    fiyatını yükseltir. Örneğin, üretim sırasında, hammadde girdilerinin,
    işçilik masraflarının artması satış fiyatının artmasına yol açar.

    Manizm : Doğaüstü ve gizli güçlerin bazı insanlarda bulunduğuna inanılan din anlayışıdır.

    Mantık : Doğru
    bilgiye ulaşmak için düşünceler arasındaki ilişki ve düzeni yöneten
    ilke ve yasaları saptayan alan mantık (lojik) tır. Mantık doğru
    düşünmenin kurallarını koyar, ilkelerini saptar. Bilgi kuramı, bilginin
    objesi ile uygunluğunu temellendirirken mantığın kural ve ilkelerine
    dayanır.

    Mantık : Doğru düşünmenin kurallarını koyan
    disiplindir. Doğru düşünme, kendini akıl yürütmede, verilen yargılardan
    sonuç çıkartmada gösterir. Yargı (önerme) ve akıl yürütme (çıkarım)
    mantığın temel kavramlarıdır. Yargının dayandığı doğru, bilgi
    doğrusudur. “Şu kalem siyahtır.” yargısında, kalemle onun siyah
    olup olmadığının uygunluğu bilgi doğrusu ile saptanır. Yargılara
    dayanarak sonuç çıkartmak ise mantık (akıl) doğrusudur.

    Materyalizm : Gerçekten var olan maddedir. Düşünce ve ruh maddenin ürünüdür.

    Materyalizm :
    İdealizmin tam tersine düşünceyi (ideayı) maddenin bir sonucu olarak
    görür. Madde düşünceden bağımsız olarak vardır ve bütün varlıklar
    maddeden türemiştir. İlk Çağ doğa filozoflarından Demokritos’a göre,
    evrenin ana maddesi maddi nitelikteki küçük atomlardır. Düşünce ve
    ruhsal olaylar atomların boş mekandaki hareketlerinin sonucudur.
    Epikuros da Demokritos gibi “atom” u evrenin ana maddesi kabul
    eder. Yeni Çağ materyalizminin öncülüğünü Thomas Hobbes yapar. Hobbes,
    dünyadaki tüm olayları mekanik hareketler çerçevesinde maddi hareketler
    olarak görür. La Mettrie’ye göre ruhsal faaliyetlerin kaynağı maddi
    bedendir. İnsan ve hayvan arasında mekanik faaliyetler açısından özde
    bir fark yoktur. İnsan da hayvan da birer makinedir. İnsan, doğa üstü
    bir varlık tarafından yaratılmamıştır.

    Matrilokal :
    Aile, kadının evinde kuruluyorsa, bu evlilik biçimi matrilokaldır.
    Erkek evlilik sonucu kadının evine gelir ya da çocuklar kadının yanında
    kalırlar. Anaerkil ailede de gördüğümüz gibi ilkel toplumlarda erkek
    kadının ailesiyle oturmaz ama çocuklar kadının yanında ve
    sorumluluğundadır.

    Mazoşizm : Kendine acı verdirerek
    cinsel doyum sağlama tutkusu ve eylemi olarak kendini gösteren bir
    cinsel sapıklık (paraphilia) tır. Bir kişilik bozukluğu olarak da
    görülür. Freud’a göre kişinin yıkıcı ya da yok edici eğilimlerini kendi
    benliğine yöneltmesi.

    Meal : Tercümeden biraz daha geniş olarak yapılan çevirilerdir.

    Meditasyon :
    Beden üzerinde ruhsal denetim sağlayarak gerginlikten ve kaygıdan
    kurtulmaya meditasyon denir. Meditasyon sırasında kişi, kasların
    gerginliğini, solunum gibi bedensel işlevleri belirli ölçüde denetim
    altında tutar.

    Mekan Algısı : Gözleyenin, belirli bir
    nesnenin yön, büyüklük, biçim, uzaklık gibi özellikleri üzerine duyu
    organları yoluyla edindiği algıya denir.

    Mekanik Zeka :
    Araç, gereç ve makineleri yapıp kullanmada kendini gösterir. Çocukluk
    yıllarında kendini gösteren bu zeka, bozulan bir oyuncağı tamir
    ederken, yap-boz türü oyuncaklarla uğraşırken yoğun biçimde kullanılır.

    Mekanizm : Evrende her şey nedensellik ilkesine göre oluşmuştur.

    Metafizik :
    Doğa üstü konuları ele alan, bunları akıl yoluyla açıklamaya çalışan,
    evren ve insanla ilgili kanıtlanması ve çürütülmesi mümkün olmayan
    yorumlar getiren felsefe alanı metafiziktir.

    Millet : Belli bir toprak üzerinde yaşayan, ortak tarih ve ülküleri benimseyen insanların oluşturduğu topluma millet denir.

    Monarşi : Tek kişinin hakimiyetine dayanan devlet şeklidir. Yasama, yürütme ve yargı yetkileri tek kişide toplanır.

    Monogami (tek eşle evlilik) : Bir kadının ya da erkeğin aynı anda tek eşle evlilik yapmasıdır. Dünyada en yaygın görülen evlilik biçimidir.

    Monografi : Aile, köy gibi küçük grupların ya da bir örnek olayın tüm değişkenleriyle derinlemesine bir şekilde incelenmesidir.

    Monoteizm (Tek tanrıcılık) :
    Tek ve soyut bir tanrıya inanılan din anlayışıdır. Müslümanlık ve
    Hıristiyanlık gibi dinler Orta Çağ feodal toplumlarında doğup
    yaygınlaşmıştır.

    Moron (Debil-Ahmak) : Zeka bölümü
    yaklaşık 50 – 69 dolayında olanlardır. Okuma – yazma öğrenebilir, basit
    matematik işlemleri yapabilirler. Soyut düşünmenin gerekli olmadığı
    kolay işlerle uğraşabilir, basit beceriler geliştirebilirler. Yaklaşık
    10 – 12 yaşlarındaki çocukların davranışlarını gösterirler.

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    Naturizm :
    Doğal varlıkların ve olayların kutsallaştığı din anlayışıdır. Tarımın
    insan yaşamında önem kazanması ile tarımsal üretimi yöneten doğal
    olaylar kutsallaşmıştır.

    Negatif (Olumsuz) Korelasyon : İki değişken arasında biri artarken diğeri azalan ters orantılı bir ilişki varsa korelasyon negatiftir.

    Neolokal : Evlilik sonucu kadın ve erkek kendi ailelerinden ayrılarak ayrı bir yerde yeni bir aile kurarlar.

    Nevrotik Bozukluklar (Nevrozlar) :
    Kişiliğin ve uyumun tümünü etkilemeyen, genellikle bunalım ve beden
    işlevleri üzerine yakınmalarla kendini belli eden ruhsal kaynaklı
    hastalıklardır.

    Niceleme Mantığı : Önermelerin
    niceleyicilerini de (her, bazı) sembolleştirip niceleyicileri de
    dikkate alarak denetlemeler yapan mantık alanı niceleme mantığıdır.
    Niceleme mantığına yüklemler mantığı da denir. Yüklemler mantığı
    önermeleri iç yapıları ile sembolleştirir.

    Nihilizm (Hiççilik) :
    Nihilizme göre hiçbir varlık gerçekten var değildir ve varlığı var olan
    olarak kabul eden görüşlere karşı çıkar. Ancak daha genel bakıldığında
    nihilizm hiçbir değer ve kural tanımayan bir görüştür ve toplumda
    düzeni sağlayan tüm otoriteleri reddeder. Nihilizm bu biçimiyle siyasal
    anlamda anarşizme temel oluşturur.

    Normal davranış :
    Belirli doğal ve toplumsal ortamlarda, dıştan ve içten gelen belirli
    şiddet ve süredeki uyaranlara, insanın alışılagelen, düzgün, doğru,
    kurala uygun biçimde cevap verilmesi, tepki göstermesidir.

    Nötr Korelasyon : İki değişken arasında hiçbir ilişki olmamasıdır.

    Nüfus Baskısı : Geçim
    kaynaklarının insanca yaşatacağı nüfusun üzerinde nüfus sayısına sahip
    olan ülkelerde nüfus baskısı yaşanır. Nüfus baskısı genelde nüfus
    patlaması sonucu yaşanır.

    Nüfus Bileşimi :
    Nüfusun
    yaşa, cinsiyete, eğitim durumuna, sınıfsal konumuna göre oransal
    dağılımına nüfus bileşimi denir. Nüfus bileşimi toplumsal yaşamın
    anlaşılmasında önemli bir veri olarak değerlendirilir.

    Nüfus Hareketliliği :
    Bir toplumda nüfusun tümünün ya da bir kısmının ekonomik, siyasal,
    kültürel ve coğrafi nedenlerle bir yerden bir yere göç etmesidir. Nüfus
    hareketliliği sosyolojik olarak iç göçler ve dış göçler biçiminde
    yaşanır.

    Nüfus Patlaması : Bir toplumda beslenme,
    barınma ve sağlık sorunlarının çözülmesi sonucu çocuk ölüm oranlarının
    düşmesi ve ortalama ömrün uzaması nedeniyle nüfusun beklenenden fazla
    artmasına nüfus patlaması denir.

    Nüfus Yetersizliği : Ülkede
    var olan ekonomik ve doğal kaynakları işletecek kadar nüfus bulunmaması
    nüfus yetersizliğine yol açar. Nüfus yetersizliği yaşayan ülkeler
    doğurganlığı teşvik ederek ve başka ülkelerden nüfus ithal ederek bu
    olumsuzluğa çözüm ararlar.
    (fog)'(x)
    (fog)'(x)
    Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z] CouronnePatRoN
    PatRoN


    Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok !
    Cinsiyetim Cinsiyetim : Erkek
    Kayıt Tarihim Kayıt Tarihim : 14/01/10
    Yaşım Yaşım : 34
    MemLeketim MemLeketim : Yarimin Yanı
    Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 2732

    Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z] Empty Geri: Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z]

    Mesaj tarafından (fog)'(x) Perş. Ocak 21, 2010 11:21 pm

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    Obsesyon :
    Düşüncede ortaya çıkan takıntılardır. Örneğin, bir annenin sürekli
    çocuğunun başına kötü şeylerin geleceğini düşünmesi obsesyondur.

    Oligarşi : Hakimiyetin bir gruba veya bir sınıfa ait olduğu devlet yönetim şekli.

    Olumlu Transfer (pozitif transfer) :
    Önceki örenilenlerin yeni öğrenmeyi olumlu yönde etkilemesidir.
    Örneğin, bir otomobili kullanmayı öğrenen bir kişi başka otomobilleri
    de kullanabilir.

    Olumsuz Transfer (negatif transfer) :
    Önceki öğrenilenlerin yeni öğrenmeleri olumsuz yönde etkilemesidir.
    Örneğin daha önceden öğrenilmiş yanlış yabancı dil bilgileri, konuyla
    ilgili öğrenmeleri zorlaştırır.

    Ontoloji : Varlıkla ilgili sorunların tartışıldığı metafizik alanı ontolojidir.

    Otodeterminizm :
    Determinizm ve indeterminizm arasında uzlaşma sağlamaya çalışan
    görüştür. Kant’ta ifadesini bulan bu görüşe göre, insan kendi iradesi
    ile ahlak yasalarını özgürce belirler. Bu nedenle ahlak yasaları
    insanın dışında konulan ve uyulması istenen yasalar değildir. İnsan,
    kendi özgür iradesiyle belirlediği genel geçer ahlak yasalarına yine
    kendisi uyar.

    Otokratik Devlet : Yasama, yürütme, yargı
    güçlerini kişi ya da kişiler kullanır. Otokratik devlette yönetici ya
    da yöneticiler kararları yukardan alırlar ve halka dayatırlar. Halkın
    yönetime katılma yetkisi ve hakkı yoktur.


    Ö


    Öğretim : Belli bir amaca ulaşabilmek için önceden tespit edilen bilgilerin kişiye kazandırılmasına öğretim denir.

    Önerme :
    Yargı bildiren deyişlere önerme denir. Yargı ise iki fikir arasında
    ilişki kurmaktır. Önerme doğru ya da yanlış gibi bir doğruluk değerine
    sahip olmalıdır.

    Ön Hazırlık : Gözlemlerle ve yapılan ön araştırmalarla konuyu tanımak ve betimlemektir.

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    Panteizm (Tüm tanrıcılık) : Panteizm, Tanrı ve evreni bir gören, özdeş gören anlayıştır. Bu görüş, Tanrı’yı doğanın dışında düşünmez.

    Para :
    Mal ve hizmetlerin fiyatını belirleyen değişim aracı ve değer ölçüsü
    olarak kullanılan kıymetli kağıt ya da madenlere para denir.

    Paranoya :
    Bu tür düşünce bozukluğu gösterenlerde büyüklük, üstünlük, zenginlik,
    aşk, icat, keşif, düşmanlık, kıskançlık gibi konularda gerçekle
    ilişkisi olmayan düşünceler vardır. Hasta, halüsinasyon görmez ancak;
    büyüklük, kötülük görme, aşık olma gibi hayaller görür.

    Parlamento :
    Halkın oyu ile seçilen ve yasam gücünü kullanan milletvekillerinin
    oluşturduğu meclistir. Parlamentonun temel görevi yasa yapmak, yasa
    değiştirmek, işlevini yitiren yasaları yürürlükten kaldırmaktır. Bunun
    yanı sıra parlamento, hükümetleri oluşturur ve çalışmalarını denetler,
    yaptığı bütçe ile devletin parasını harcama yetkisini hükümete verir.

    Patrilokal : Evlilik sonucu kadın erkeğin evine gelir ve aile erkeğin evinde kurulur.

    Peygamber : Tanrı’nın, buyruklarını insanlara iletmek üzere seçtiği kişidir.

    Poligami (çok eşle evlilik) : Bir erkeğin birden çok kadınla ya da bir kadının birden çok eşle aynı anda evli olmasıdır.

    Politeizm (Çok tanrıcılık) : Farklı
    dinlere inanan grupların bir arada yaşaması sonucu oluşan tüm toplumsal
    gruplarda site devletlerinde ağırlıklı olarak görülür.

    Pozitif (Olumlu) Korelasyon : İki değişken arasında birlikte artan ya da birlikte azalan doğru orantılı bir ilişki varsa korelasyon pozitiftir.

    Pozitivizm (Olguculuk) :
    Doğa bilimlerinin hızlı bir biçimde geliştiği 19. yüzyılda doğmuştur.
    Felsefi sistemler yaşadıkları çağın özelliklerinden etkilenerek
    biçimlenir. Pozitivizm de 19. yüzyıla damgasını vuran doğa
    bilimlerinden etkilenerek doğmuştur. Pozitivizm ancak duyu verilerine
    ve deneye dayanan olgusal dünyanın bilinebileceğini ve bu bilgiye de
    bilim aracılığı ile ulaşılabileceğini savunur.

    Pragmatizm (Faydacılık) :
    Bilgiye fayda açısından yaklaşan pragmatizm bir yaşam felsefesidir.
    Amerika Birleşik Devletleri’nde doğan bu akım, felsefi bir akım olmanın
    ötesinde geniş halk kitlelerinin yaşam biçimine dönüşmüştür. Temeli
    İlkçağ filozoflarından sofistlere kadar inen pragmatizm bilgiyi faydaya
    dayandırır. Pragmatizme göre, ne ki faydalıdır o bilgidir, ne ki
    bilgidir o faydalıdır.

    Problem Çözme : Birçok durumda
    düşünme, problem çözmeye yöneliktir. Kişinin bir amaca, hedefe ulaşmaya
    çalışırken bir engellemeyle karşılaşmasına ya da karşılaştığı zorluğu
    aşamamasına problem denir. Problem çözümüne yönelik olarak düşünmenin
    olabilmesi için öncelikle karşılaşılan engelleme durumunun kişi
    tarafından problem olarak algılanması gerekir.

    Psikoloji :
    İnsanların duyumsal (görme, tad alma, vb.) duygusal, davranışsal,
    bilişsel (zihinsel) özelliklerini inceler. Başka bir deyişle psikoloji
    insan doğasını inceleyen bir bilimdir.

    Psikoloji İllüzyon : Ortamdaki uyarıcının bireyin kaygı ve korkularına bağlı olarak yanlış algılanmasıdır.

    Psikometrik Psikoloji :
    Psikolojinin sonuçlarını testler, anketler aracılığı ile
    sayısallaştırmak, psikolojide kullanılmak üzere ölçüm araçlarının
    geliştirilmesini sağlamak, böylece psikolojinin sonuçlarını daha somut,
    açık, kısa bir biçimde ifade etmek, psikometrinin konusuna girer.

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    Rasyonalizm (Akılcılık) :
    Rasyonalizme göre, zorunlu, kesin ve genel geçer bilgilere ancak akılla
    ulaşılır. O halde doğru bilginin kaynağı akıldır. Duyu organlarının
    verileri geçici ve doğruluğu kesin olmayan bilgilerdir ve bu verilere
    güvenilemez. Felsefe evreni ve insanı kavrarken aklı kullanarak doğru
    bilgilere ulaşabilir.

    Realizm (Gerçekçilik) : Varlık
    vardır anlayışı realizmdir. Realizm varlığın insan bilincinin dışında,
    insan bilincinden bağımsız olarak var olduğunu savunur. Realizmle
    ilgili bir başka tartışma konusu da varlığın ne olduğu problemidir.

    Refleks : Dıştan gelen uyarıcılar karşısında aniden gösterilen istem dışı tepkilere refleks denir.

    Rehberlik ve Danışmanlık Psikolojisi :
    Normal yaşamda karşılaşılan sorun ve sıkıntıları, çevreye uyum
    güçlüklerini ele alan psikoloji dalı rehberlik ve danışmanlık
    psikolojisidir. Klinik psikoloji akıl hastalığı düzeyindeki davranış
    bozukluklarını inceler. Rehberlik ve danışma psikolojisi klinik
    psikolojisinden farklı olarak normal sınırlar içinde kalan sorunları
    ele alır.

    Rekabet (Yarışma) : Piyasaya aynı malı süren firmaların mücadelesidir.

    Revalüasyon : Bir devletin ulusal parasının yabancı paralar ve altın karşısında değer kazanmasıdır.

    Rüya : Uykuda görülen görsel imgelerdir.
    (fog)'(x)
    (fog)'(x)
    Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z] CouronnePatRoN
    PatRoN


    Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok !
    Cinsiyetim Cinsiyetim : Erkek
    Kayıt Tarihim Kayıt Tarihim : 14/01/10
    Yaşım Yaşım : 34
    MemLeketim MemLeketim : Yarimin Yanı
    Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 2732

    Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z] Empty Geri: Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z]

    Mesaj tarafından (fog)'(x) Perş. Ocak 21, 2010 11:21 pm

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    Sadizm : Başkalarına eziyet etmek, acı çektirmek tutkusu ve eylemi. Cinsellik de içerebilir. Bir cinsel kimlik ve kişilik sapmasıdır.

    Safsata (Sofizma) : Yanlış
    öncüllerden yanlış sonuç çıkartmak ya da doğru öncüllerden kıyasın
    kurallarına uymayarak yanlış sonuç çıkartmaktır. Örnek : Bütün büyük
    futbolcular ünlüdür. Türkan Şoray futbolcu değildir. O halde Türkan
    Şoray ünlü değildir. Ya da, Az bulunan şeyler kıymetlidir. Kör at az
    bulunur. O halde kör at kıymetlidir.

    Sanat Bilgisi :
    Sanatçı özne (sübje) nin, nesnel dünyayı, estetik duygusu oluşturacak
    biçimde kendinden bir şeyler katarak yeniden yaratmasıyla sanat bilgisi
    oluşur.

    Sayıştay : Parlamento bütçe ile devlet adına
    para harcama yetkisini hükümete verir. Sayıştay, hükümetin bu paraları
    parlamentonun belirlediği alanlara harcayıp harcamadığını parlamento
    adına denetler.

    Seçim : Halkın belirli bir süre için
    kendini yönetecek vekillerini seçmek üzere oy kullanmasına seçim denir.
    Demokrasilerde seçimler gizli oy, açık sayım ilkesine göre yapılır.
    Seçimler sonucu çoğunluğun yönetim hakkı doğar. En çok oyu alan parti
    ya da partiler iktidar olup kurdukları hükümet aracılığı ile yürütme
    yetkisini kullanırken, diğer parti ya da partiler muhalefet görevini
    üstlenerek hükümet çalışmalarını denetler.

    Septisizm (Kuşkuculuk, Şüphecilik) :
    Kuşkucu Pyrhon (Piron), verilen her yargının çelişiği için de güçlü
    nedenler olduğunu söyleyerek, hiçbir konuda kesin yargıya
    varılamayacağını ileri sürer. Duyumcu (Sensüalist) kuşkuculardan Sextus
    Empricus’a göre doğru bilgi olanaksızdır. Çünkü; aynı şeyler farklı
    insanlarda farklı etkiler yapar. Her insan duyu bakımından farklı
    yaratılmıştır. Algılar, içinde bulunduğumuz duruma göre değişir.

    Sermaye : Üretimin adedini ve kalitesini artıran üretim araçları ve hammaddelerdir.

    Sessiz Konuşma :
    Düşünme işleminin imgelemede olduğu gibi nesnelerin görüntüleriyle
    değil, kavramların ve sözcüklerin zihinde canlandırılmasıyla
    yapılmasıdır. Davranışçı ruh bilim uzmanlarından olan Watson’a göre
    içimizden söylediğimiz (o sözcüğü içimizden söylerken farkında olmadan
    küçük kas hareketleri de yaparız) bir sözcük başka bir sözcük için
    uyaran görevi yapar ve bu işlem zincirleme olarak devam eder ve düşünme
    gerçekleşir. Bir davranış bazen sözel olarak düşünülemez motor
    alışkanlıkla “içsel hareket” şeklinde zihnimizde canlandırılarak düşünülür.

    Simge : Sözcüğün, aynı varlığa, durum ya da eyleme işaret etmesidir.

    Sistematik Gözlem :
    Araştırmacının belirli teknikleri kullanarak, gözlem ortamını denetim
    altına alarak gözlem yapmasıdır. Sistematik gözlemde araştırmacı,
    görüşme ve gözlem çizelgeleri hazırlayabilir, soru kağıtları ve test
    gibi araçlardan yararlanabilir.

    Sivil Toplum : Devlet otoritesi ve kurumları dışında kendi hak ve özgürlüklerini savunabilen örgütlenmelerdir.

    Siyasal Parti : Yurt ve ülke sorunlarını çözmek ve devleti yönetmek için iktidara gelmek amacı ile kurulan örgütlenmelere siyasal parti denir.

    Sofizm :
    Sofist felsefe İ.Ö. 5. yüzyılda, doğa filozoflarına tepki olarak doğar.
    Sofistlere göre duyu verileri insanlara göre değiştiğinden kesin
    bilgilere ulaşmak olanaksızdır. Bu yüzden bilgi görelidir (relatiftir).
    Protagoras’a göre insan her şeyin ölçüsüdür. Gorgias ise “Hiçbir şey yoktur. Olsa bile bilinemez. Bilinse bile başkasına aktarılamaz.” diyerek doğru bilginin olanaksızlığını dile getirmiştir.

    Sororat :
    Erkeğin ölen eşinin kardeşiyle evlenmesidir. Bu evlilikte de annesiz
    kalan çocuklara en iyi teyzelerin bakabileceği mantığı egemendir.

    Sosyal Algı :
    Bireyin içinde yaşadığı toplumun etkisi ile kişi, nesne ya da durumları
    algılayıp tutumlar oluşturmasına sosyal algı denir. Örneğin, bir genç
    sempati duyduğu siyasal parti ile ilgili tutumunu ailesinin etkisiyle
    oluşturabilir.

    Sosyal Devlet : Demokrasilerde devlet,
    yurttaşlarının sosyal ve kültürel gereksinimlerini karşılamak
    zorundadır. Devlet bu görevi yerine getirmek için vergi alır, bütçeden
    bu etkinlikler için pay ayırır.

    Sosyalist Devlet : Üretim araçlarının mülkiyeti ve kullanma hakkı kamu adına devletindir. Devlet, üretimi kamu ihtiyaçlarını temel alarak planlar.

    Sosyal Psikoloji : Bireyin grup içinde değişen davranışları ve grupların ortak davranışlara yönelmelerini araştıran alana sosyal psikoloji denir.

    Sosyal ve yasal engeller : Bireyin amacına ulaşmasını engelleyen toplumsal değerler ve kanunlara sosyal ve yasal engeller denir.

    Sosyal Zeka :
    Toplumsal çevreye uyum sağlamada, insanlarla iyi ilişkiler kurmada
    kendini gösterir. Sosyal zekasını iyi kullanan bir insan çevresinde
    sevilir, sayılır, lider özellikleri ile sivrilip insanları etkiler.

    Sosyoloji :
    Toplumsal ilişkileri ve bu ilişkileri düzenleyen devlet, eğitim,
    ekonomi, din, aile gibi kurumların yapılarında ve görevlerinde
    (işlevlerinde) meydana gelen değişmeleri somut koşulları içinde
    inceleyen bilime sosyoloji denir.

    Sosyometri : Küçük
    gruplarda kimin kimden hoşlanıp hoşlanmadığını saptamaya yarayan bir
    tekniktir. Sosyometri küçük gruplarda yıldız ve itilen kişileri
    saptamaya yarar. Testin sonuçlarından yararlanarak grubun sosyogramı
    (ilişki haritası) çıkartılır.

    Soyutlama : Gerçekte ve
    günlük yaşantıda nesnelerden ayrılma özelliği olmayan nitelikleri
    (zihinde) nesneden ayırarak düşünebilmeye soyutlama denir.

    Soyut Zeka :
    Sembol kullanarak düşünme yeteneğidir. Çocuklukta pek kendini
    göstermeyen bu zeka, on iki yaş ve sonrasında ağırlıklı olarak kendini
    gösterir.Soyut zeka, gerçekte var olmayan, ancak var olanlar arasındaki
    ilişkilerden zihnin soyutlama ve genelleme gücüyle elde ettiği
    sembollerle uğraşır.

    Sözel Düşünme : Küçük çocuklar sözcükleri kullanmaya başlamadan önce kavramları kullanmaya başlarlar. Örneğin “masa”
    sözcüğünden önce masa kavramı çocuklarda oluşmuştur. Konuşmaya
    başladıklarında ise yaptıkları şey daha önceden öğrendikleri
    kavramlarla yetişkinlerin kullandığı sözcükler arasında ilişki
    kurmaktır. Okul eğitiminin başlamasıyla beraber kavramsal düşünmenin
    sözel düşünmeye dönüşmesi hızlanır.

    Stres : Organizmanın uyumunu bozan her türlü dış ve iç etkiye stres denir.

    Sure : İki veya daha fazla ayetin bir araya gelmesiyle oluşan bölümlere sure adı verilir.

    Şizofren : Şizofreninin anlamı ruhsal yaşamda bölünme, parçalanma, yarılmadır. Bu durum, hastanın gerçeklikle olan bağlantısını bozar.
    (fog)'(x)
    (fog)'(x)
    Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z] CouronnePatRoN
    PatRoN


    Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok !
    Cinsiyetim Cinsiyetim : Erkek
    Kayıt Tarihim Kayıt Tarihim : 14/01/10
    Yaşım Yaşım : 34
    MemLeketim MemLeketim : Yarimin Yanı
    Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 2732

    Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z] Empty Geri: Önemli Sosyoloji Terimleri Sözlüğü [A - Z]

    Mesaj tarafından (fog)'(x) Perş. Ocak 21, 2010 11:21 pm

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    Talep (İstem) : Alıcıların bir malı isteme derecesidir.

    Talep Enflasyonu : Bir mal ya da hizmetin arzı az, talebi çoksa malın fiyatı yükselir.

    Tanıma : Bir uyarıcının, önceden görülüp görülmediğine karar verilmesidir.

    Tanrı : Evrende öncesiz ve sonrasız olarak var olan ve her şeyi yaratan yüce varlıktır.

    Taoizm :
    Nihilizmin bir başka biçimi de İlk Çağda Çin’de görülen taoizm’dir.
    Lao-Tse’nin kurduğu taoculuk, gerçeğin tüm çeşitliliğine karşın “bir”
    (Tao) olduğunu ve bunun adının, biçiminin, maddesinin, görüntüsünün
    olmadığını savunur. Aldatıcı olan dünya varlıktan yoksundur.

    Tasavvuf : Tasavvuf,
    insanın sezgi yoluyla, ibadet yoluyla kendinden geçerek Tanrı’ya
    erişmesinin ve onla bütünleşmesinin yollarını gösteren bir öğretidir.
    Tasavvufa göre insan Tanrı’ya akıl yoluyla değil, gönül yoluyla ulaşır.
    Bu yüzden tasavvuf insanın dinsel anlamda nasıl yaşamasını işaret eden
    bir yaşam felsefesidir.

    Tefsir : Kur’an’daki ayetleri en geniş yorumlayan bilim dalıdır. Bu işle uğraşanlara Müfessir adı verilir.

    Teizm:
    Evreni ve insanı yaratan öncesiz ve sonsuz bir Tanrı’nın varlığını
    kabul edip, Tanrı’nın aynı zamanda dünya ile sürekli ilişki içinde
    olduğunu kabul eden görüş Teizm’dir. Teizme göre Tanrı dünya ile
    ilişkisini dinler aracılığı ile kurar.

    Tek (Üniter) Devlet : Devletin egemenlik hakkını kullandığı tüm sınırlar içinde aynı yasalar geçerlidir.

    Teknik Bilgi : İnsanların yaşamlarını kolaylaştıran araç ve gereçlerin yapılmasının bilgisi teknik bilgidir.

    Teknoloji : Üretim araçlarının gücünü ve etkinliğini artırmak için bilimsel buluşların araç ve gereçlere uygulanmasıdır.

    Teokratik Devlet :
    Teokratik devlette yasama, yürütme, yargı yetkilerinin kaynağı tanrı,
    din ve kutsal kitaptır. Teokratik devlette tüm düzenlemeler dinsel
    normlara uygun olarak yapılır.

    Teoloji : Evrende olup biten her şeyi tanrıya bağlayan görüştür.

    Teoloji (erekbilim) : Evren bir ereğe göre oluşmuştur. Genelde, Tanrı’nın evreni bilinçli ve planlı bir biçimde yarattığını savunan bir görüştür.

    Tepki : Organizmanın uyarımlara verdiği yanıttır.

    Test :
    Birden fazla insanın davranışlarını karşılaştırmak amacı ile uygulanan
    sistematik ölçme tekniğidir. Sözlü ya da yazılı olabilen testler zeka,
    yetenek, kişilik, bilgi, ilgi gibi özellikleri ölçmek için kullanılır.

    Toplu (Federal) Devlet :
    Devletin yasal egemenliğinin bölgelere göre değiştiği ancak tüm
    bölgeler için geçerli merkezi yasaların da olduğu devlettir. Devlet
    içinde yer alan devletçikler (federe devletler) kendi yasalarını
    kendileri yaparlar. Ancak tüm devletçikler ulusal savunma, dış ticaret,
    dış politika gibi konularda merkezi devlete bağlıdırlar.

    Toplumsal değer yargıları : Toplumun
    düşünce ve inanışları mal ve hizmetlerin değerlerinin belirlenmesinde
    etkili olur. Örneğin; Domuz etinin Müslüman toplumlarda ekonomik değeri
    yoktur.

    Toplumsal Güdüler : İnsanların toplumsal gereksinimlerinin giderilmesine yönelik güdülerdir.

    Toplumsal Hareketlilik : Toplumsal tabakalar arasındaki geçişkenliğe toplumsal hareketlilik denir.

    Toplumsal Kategoriler : Belli özellikleri bakımından bir arada düşünülen insan topluluğuna kategori denir.

    Toplumsal Kontrol Mekanizmaları : Toplumda düzeni sağlayan kuralların, toplumda yer alan birey ve grupları, ortak değer, inanç ve ölçülere uymaya zorlamasıdır.

    Toplumsal Kurum :
    Toplumun gereksinmelerinden doğan, toplumsal yapıda yer alan norm ve
    değerleri korumak açısından zorunlu, nispeten sürekli örgütlenmelere
    toplumsal kurum denir.

    Toplumsallaşma (Sosyalleşme) : Biyolojik varlık olarak dünyaya gelen insanın, toplumun değerlerini öğrenmesi sürecine toplumsallaşma (sosyalleşme) denir.

    Toplumsal Olay :
    İnsanlar arası ilişkilerden doğan, bir defada olup biten yeri ve zamanı
    belli toplumsal oluşumlara toplumsal olay denir. Örneğin, Ahmet ile
    Ayşe’nin evlenmesi, Türkiye’deki 1974 genel seçimi birer toplumsal
    olaydır.

    Toplumsal Olgu : Toplumsal olayların tekrar
    etmesiyle doğan, mekandan ve zamandan bağımsız kavramlardır. Örneğin,
    Ahmet ise Ayşe’nin evlenmesi bir toplumsal olayken evlilik bir
    toplumsal olgudur. Türkiye’deki 1974 genel seçimi bir toplumsal olayken
    seçim bir toplumsal olgudur.

    Toplumsal Prestij : Bireyin
    statülerine toplumun verdiği değere prestij denir. Prestij kavramı,
    toplumdan topluma ve aynı toplumda zaman içerisinde değişen dinamik bir
    kavramdır. Örneğin, Cumhuriyetin kuruluş yıllarında öğretmenlerin
    prestiji (saygınlığı) yüksekken, günümüzde işletme, maliye, bankacılık
    gibi meslek gruplarının prestiji artmıştır.

    Toplumsal Rol :
    Toplumun, belirli toplumsal statülerdeki kişilerden, yapmalarını
    beklediği davranışlara toplumsal rol denir. Örneğin toplum,
    doktorlardan, giyimlerinden hastalarıyla ilişkilerine varıncaya kadar
    belirli davranışlar bekler. Toplumun bireyden beklediği rollerle,
    bireyin gerçekleştirdiği roller arasında farklılıklar gözlenebilir.
    Farklı statülerin birbirleriyle olan ilişkileri rol pekişmesine ya da
    rol çatışmasına neden olabilmektedir.

    Toplumsal Statü : Bireyin toplum içinde işgal ettiği mevkie ([Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.])
    statü denir. Başka bir deyişle statü, bireye toplum içinde hak ve
    sorumluluklar yükleyen konumdur (mevkidir). Birey toplum içerisinde
    birçok statüye sahiptir. Örneğin sizler; öğrenci, kardeş, dayı, amca,
    arkadaş, yurttaş statülerinden bir kaçına ya da hepsine sahip
    olabilirsiniz.

    Toplumsal Tabakalaşma : Toplumda yer alan sınıf ve tabakaların, toplumsal hiyerarşide alt, orta, üst diye derecelendirilmesidir.

    Toplumsal Yapı :
    Toplum, üyeleri arasında iş birliği bulunan ve bu işbirliğini
    denetleyen kuralların bulunduğu; coğrafi bir yeri ve ortak kültür olan;
    çok ya da az ölçüde kurumlaşmış ilişkiler bütünüdür.

    Toplumsal Yığın : Aynı mekanı paylaşmalarına karşın aralarında karşılıklı ilişkiler bulunmayan insan birikimleridir.

    Totemizm : Kutsal sayılan bitki ve hayvanlara tapılan din anlayışıdır. Ağırlıklı olarak ilkel toplumlarda görülür.

    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] : Yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketlerine [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] denir.

    Transfer : Önceki öğrenilenlerin yeni öğrenmeleri etkilemesine transfer denir.

    Tüketim : Mal ve hizmetlerin ihtiyaçlarını gidermek amacıyla
    kullanılmasıdır. Tüketim, bireylerin gelir düzeyi ile doğru orantılı
    fiyatlarla ters orantılıdır. Gelir düzeyi arttıkça tüketim artar;
    fiyatlar arttıkça tüketim azalır. Gelirin tüketilmeyen bölümüne ise
    tasarruf denir.

    Tüketim malı :
    İnsanların ihtiyaçlarını karşılamak üzere doğrudan kullandıkları
    mallardır. Kısa sürede kullanıp yok ettiğimiz mallar dayanıksız tüketim
    malı, uzun süreli kullanıp eskittiğimiz mallar dayanıklı tüketim
    malıdır.

    Tümden gelim : Genel yargılardan özel bir olayın ya da nesnenin bilgisinin çıkartılmasıdır.

    Tümdengelim (Dedüksiyon) : Zihnin genel yargılardan özel sonuçlar çıkarmasıdır. Örnek : Bütün madenler ısınınca genleşir. “Demir madendir.”
    O halde, demir ısınınca genleşir. Tümdengelimin doğruluk değeri
    kesindir. Çünkü bütün doğru ise parça da doğru olmak zorundadır. “Bütün madenler ısınınca genleşir.” “Demir ısınınca genleşir.” Tümdengelim, mantık doğrusunun açık bir örneğidir.

    Tümevarım : Gözlemlerden, tek tek olaylardan ya da nesnelerden yola çıkarak genel yargılara ulaşmaktır.

    Tümevarım (Endüsksiyon) : Zihnin tek tek olgularla ilgili yargılardan hareket ederek genel sonuçlara ulaşmasıdır. Örnek : “Ali, Ayşe, John, Brigitte insandır ve ölümlüdür.” O halde, bütün insanlar, ölümlüdür. Tümevarımın doğruluk değeri olasılıklıdır. Yukarıdaki örnekte sonuç doğru olduğu halde, “Ali, Ayşe, John, Brigitte insandır ve sarı saçlıdır.” “ O halde, bütün insanlar sarı saçlıdır akıl yürütmesinde sonuç yanlıştır.”

    Tür : Cinsin altında sıralanan şeylerdir. Gerçeklikleri farklı olan şeylere “bunlar nedir?”, diye sorulduğunda alınan yanıt türü gösterir. Cinsle karşılaştırıldığında içlemi çok olan şeyler türdür.

      Forum Saati Ptsi Nis. 29, 2024 4:24 pm