Abse
Vücut boşluklarında, dokularda ya da organlarda bakteriler tarafından oluşturulan enfeksiyon sebebiyle beyaz kan hücreleri, ölü dokular ve bakteri artıklarından oluşan irinin birikmesi hali.
Sivilce denen şey patladığı zaman ortalığı kirletir. Patlatılmadığında kendiliğinden geçtiği iddia edilse de öyle olduğu tarihte nadiren görülmüştür.
Sürpriz yumurta gibi akşam sadece dişiniz agrıyor ve diyorsunuz ki; "ne olursa olsun yarın bu dişi çektireceğim".. Fakat böyle olmuyor. Sabah kalktığınızda yanağınızda kocaman bi yumurta, konuşmakta zorluk, etraftakilerin sizinle alay etmesi ve sırf bu yüzden baş ağrısı. En az iki gün böyle geçiyor.. Sonrasında doktor size ilaç yazar (tabi hemen başınızın ağrısı geçer nedeni ilaç değil, psikolojik) sonra yanağınızdaki şişlik iner ve siz de hiç birşey olmamış gibi devam edersiniz. O diş de öyle kalır. Asla çektirmezsiniz. İşte abse bu.
(gönderen: pilavcı)
Adale
Kas. Vücudun haraketini sağlayan cizgili kaslar istemli hareketleri sağlarlar. Özellikle sindirim sistemindeki düz kaslar ise otonom sinir sistemi etkisi ile çalışırlar.Kalp kası ise yapı olarak çizgili kas olmakla beraber kendi içinde bir otomatikliğe sahip olup otonom sinir sisteminden de etkilenir.
Hayvanlardan Et diye yediğimiz şey olup ayakların bağlı olduğu kısımdan (But) çiğköfte, omurganın iki yanındaki kısımdan (küşleme) kuşbaşı kebap ve interkostal bölümden nefis lahmacun olur. Ayrıca beyaz etli (kaslı) hayvanların (Balık tavuk) sadece otonom sistem etkisinde hareket etmediklerinin de belirtilmesi gerekir. (espri:drage)
Adet
Cinsel erginlik dönemindeki kadınlarda rahim iç tabakasının dökülmesine bağlı aylık kanamalı periyot …
Başlangıcı da bitişi de tantanalıdır... Özellikle ilk adetini gören sabinin tokat atılarak kendine getirilmesi gerektiği inancı yanlıştır... Sonraki dönemlerde ayda bir hafta etraftakilere hayatı zehir etme eğiliminin bu fizyolojik olayı dayak yiyerek karşılama ile alakası var mıdır bilinmez…Sayılı adet çabuk geçer, araya bir yahut iki gebelik birkaç düşük falan girdikten sonra bir de bakarsınız ki vedalaşma zamanı gelmiş. Eee şimdi ne olacak? otomatikman etraftakilere her 4 haftanın birini zehir etmek hakkı elden gidecek... Menopoza giren bayanın etraftakilere ve kendine kesintisiz 3-5 yıl süren işkencesi bu ayda bir haftalık işkence hakkı yerine geçer…Toptan yapılan bu birkaç yıllık eziyetin ardından kişi daha serin ve daha keyifli ve fakat dizleri ağrıyan tombul bir teyzeye dönüşür... İyidirler, börekleri ve kurabiyeleri enfes olur, eski günleri anlatırken gözleri dolar..
Menopoz ve sonrasına dair gözleminiz göz yaşartıcı.. Hatıraları gün ışığına çıkardığından belki de .. Erkek çocukta babaya olan öfke (oedipus falan) giderek kendini hayranlığa bırakır.. Babam bu kadına iyi sabrediyor diyerekten. ( katkı: çekirge)
Adrenalin
Böbreküstü bezlerinin iç kısmında bulunan hücreler tarafından salgılanan hormon.
Bu da epeyce sömürülmüş bir kelime... Malumunuz adrenalin heyecan durumlarında kanda yükseliyor.. Bunu da ahali biliyor ya artık ileri geri "adrenalin pompalamaktan" bahsediliyor.. Kardeşim ne bitmez tükenmez adrenalin pompasıymış bu? Güzel hanımları görmekten, heyecanlı maç seyretmeye kadar her mevzuda adrenalin pompalamaktan bahsediliyor... Gerçek olduğu bizce de malum olan durumlar yok mu? Var elbette Arifim ama olur olmaz durumlar değil bunlar..
Afazi
İdrak ve idrak ettigine cevap verme islemlerinden birisi ya da her ikisinin birden bozulması hali. Algılamanın bozulmasına duysal afazi denirken, algılanana cevap verilememesine motor afazi denmektedir. Bunların da çeşitli seviyeleri ve karışık şekilleri vardır.
Bazı kendini bilmezler aziz halkımızda afazi olduğunu, ne anlatılanı idrak ettiğini ne de derdini anlatabildiğini söylerler... Bu hal ciddi bir tartışma konusudur...Kimileri böyle yüce bir halkın afazik olamayacağını, kendini ifade etme yetisinin damarlarındaki asil kanda mevcut olduğunu söylerken, başka bir kendini bilmez güruh , yolda adres sorarak biryere varma ihtimalinin zayıflığını savlarına temel olarak gösterip milletin afazik olduğunu savunmaktadırlar..
Afrodizyak
Cinsel isteği arttırdığı bilinen yiyecekler ve maddeler.
Arifim aha bir tartışma konusu daha... Öyle de bir muhabbet ki müşterisi her daim hazır... Erkeklerdeki performans arttırıcı yiyeceklerden tut da özel kadın azdırıcılarına kadar her birinin üzerinde birkaç saatlik muhabbet açılabilecek onlarca konu... Benim diyeceklerim "aç ayı oynamaz" bu biiir... "Emekli ayı maaşına ve kuyrukta bekleme süresine göre oynar" bu da ikiii... "Karnı tok sırtı pek olan bir takim adem ve kadin da istiridye yeyip, bilmemne sineğinin kanadını yutarak bedenlerinde haz dalgalarının başlamasını beklerler.." bu da üüüç.. Hadi güzelim dağılalım , dükkanın önünü kapatmayalım...
Aft
Ağız ya da yutak mukozasında, belli durumlarda da cinsel organlar civarında oluşan genellikle birden fazla sayıda olan yüzeysel ülserler..
Agorafobi Açık alanda bulunma korkusu. Eski ismiyle pazaryeri korkusu.
AIDS
Sonradan gelişen (doğumsal olmayan) bağışıklık eksikliği sendromu… HIV virüsü tarafından oluşturulur ve virüsün bulaşmasından uzun süre sonra ortaya çıkar. Hastalık ortaya çıkmadan önceki belirtisiz döneme “HIV pozitif periyodu” denir.
Şimdilerde pek sesi soluğu çıkmayan bu virüs zamanında ortalığın tozunu atmıştı. Sosyete de listeler elden ele gezerdi... Efendim ayidis li mankenle birlikte olanların listesi, Moldavyalı HIV pozitif bayanın listesinde kimler varmış.. aman da aman… ABD de tedaviler, yurtdışında AİDS den vefat edip de yurda barsak kanserinden gitti diye haber yollamalar…Ne günlerdi be Arifim…
Akciğerler Göğüs kafesinin büyük kısmını dolduran ve kanın oksijenlenmesini sağlayan solunum sisteminin iki adet olan temel organı..
Akne
Deride, özellikle de yüz derisindeki kıl dipleri ve yağ bezelerinin iltihabından dolayı ortaya çıkan irinli, sert kırmızı şişkinliklerle kendini gösteren cilt rahatsızlığı
Hormon aktif dönemin önemli belirtilerinden olması halk arasında birçok yanlış inanca sebep olmuştur. Akne si olan gençlerin evlendirilince şikayetlerinin biteceği ya da vücutları ile ilgileri azalınca düzeleceği inancı tamamen yanlıştır... Yani kendi çevremden biliyorum bedenine sabah akşam iyilik yapıp da tertemiz cilde sahip olanlar olduğu gibi kendini unutup da silme akne sahibi olanlar da vardır... Akne cilt doktorlarının temel gelir kaynaklarından olup ancak ciltteki yağsı sıvı salgılayan bezlerin azalması ile düzelir…Cildiye uzmanları umumiyetle akne vakalarını tam iyileştirmez bir sonraki meslekdaşlarına da iyileştirilecek birşeyler bırakırlar... Akne düzeldiği zaman da kişi genellikle 40 yaşlarına gelmiştir ki “bundan sonra güzel olsam ne olur olmasam ne olur?” diye düşünmeye başlamıştır...
Akromegali Hipofiz bezinden salgılanan büyüme hormonunun kemiklerde uzama tamamlandıktan sonra aşırı salınmaya başlaması ile ortaya çıkan, ellerde ayaklarda, kafa kemiklerinde aşırı büyüme ile kendini gösteren hastalık.
Akupunktur
Vücutta meridyen denilen belli eksenler üzerindeki noktalara iğne batırılması ile hastalıkların tedavi edilmesi yöntemi.
En kıllı ve de tüylü konulardan birisi... Faydası konusunda tartışma büyük... Her kafadan bir ses çıkıyor... Mesleğe başladığım senelerde akupunktur yaptıracam diyene "aman gözüm, gel akıllı ol, eline, beline, diline sahip ol başka şeye gerek yok" şeklinde vazü nasihatte bulunurdum... Daha sonraki yıllarda "hadi gidin bir de boyunuzun ölçüsünü böyle alsınlar" şeklinde bir yaklaşımım oldu...Son senelerde ise kesinlikle yorum yapmıyorum... "Akupunktura başladım" diyene : "çok iyi efendim bir müddet sonra neticelerden haberdar olalım" derken, "Akupunkturu bıraktım" dendiginde de: "gayet iyi etmişsiniz tıbbi tedaviler çerçevesinde derdinizi halletmeye çalışalım" şeklinde kıvırıyorum...
Akut
Hızlı gelişen.
Lise yıllarında akut kelimesine takmıştım...Sözlüğü açar ve karşımda " had" kelimesini bulurdum. İki kelimeye öylece bakar ve bir türlü anlam veremezdim. Rızkımızı hekimlikten kazanacağımız belli olduğunda da manasını çözmek için ilk uğraştığım kelimelerdendir. Daha sonraları öğrendik ne manaya geldiğini ancak vatandaşa bu kelimeyi öğreten AKUT kısaltmasıyla kendini tanıtan arama kurtarma teşkilatı olmuştur.
Akyuvarlar Kanın şekilli elemanlarından olup öncelikle vücut savunmasında rol alan kimi bakterileri yutarak, kimi de salgıladıkları antikorlarla işlev gören hücreler.
Albinizm
Derideki renk hücrelerinin melanin adlı renk verici maddeyi oluşturamaması hali…Bu vakalarda gün ışığına dayanıksızlık ve sıklaşmış cilt kanserleri görülür.
Yani sıkıcı bir durum ama, olaylara bir de iyi yönünden bakmak lazım. Bizim mahallede bir Albino Tekin Ağabey vardı, inanmazsınız yataktan akşama doğru çıkar ve doğru kahveye gelirdi…Ciğer ekmekçiden yarım ekmek içine bol soğanlı ciğerini alır ve gece oniki ye kadar sürecek olan okey muhabbetine girerdi. Emin olun hava karardıkça Tekin ağabey coşar, çoğu elde ara taşına okeye döner, her akşam mutlaka birkaç kez çifte giderdi . Bir efsaneydi…Onun masasında oyun kazanmak NBA de ilk sezonda sayı kralı olmak gibi bir şeydi...
Alkolizm
Uzun dönemde ciddi miktarlarda alkol tüketimi ile ortaya çıkan karakteristik davranış şekilleri ve buna bağlı oluşan tablo. Ağırlık dereceleri değişmekle beraber ciddi alkolizm de alkolden ayrılmayla hayati tehlike oluşturabilen durumlar ortaya çıkabilmektedir.
Bu konuda en ilginç olan alkolün tüketilme şekli ve miktarı üzerinde yapılan geyikler ve efsanelerdir…Sabah kalkınca içmek üzere akşamdan yatağı başına votka limon hazırlayanlardan, arabanın sağ ön koltuğuna bir kasa bira koyup İstanbul dan Ankara ya gidinceye kadar bunu bitirenlere kadar neler neler… Mezarlık çevresi alkoliklerinin üç öğün yedikleri “mama” bunlar içinde en hoşuma gidenidir. Mama üç temel malzeme ile yapılır. Boş sardalye konserve kutusu tabak olarak hazırlanır... Kesinlikle yıkanmamalıdır. İçine tanıdık fırıncıdan sinyal ile alınmış bayat ekmek doğranır... Üzerine mavi tekel ispirtosu boşaltılır. Ekmekler eflatunumsu mavi renge iyice büründüğünde mama hazır demektir. Elle yenir ve mutlaka beş parmak kullanılarak, göğe doğru açılmış ağza ispirtolu ekmekler yuvarlanır... Bu sırada el bileğine doğru akan ispirto da ziyan edilmez ve yalanmak sureti ile gövdeye indirilir. Bu son hareket aynı zamanda hijyenik açıdan önemli olup kişisel temizlikte önemli rol oynar…Bu yazdıklarım Arifin bilgileridir ben onun yalancısıyım…
Altıncı hastalık
Çocukluk hastalıklarından, üç ila dört gün süren yüksek ateşin arkasından başlayan döküntülerle kendini gösteren virus rahatsızlığı.
Çocukluğumuz bütün hastalıkların sırasıyla geçirildiği, ilkokul sıralarında devamsızlıkların genellikle bulaşıcı hastalıklar sebebiyle olduğu döneme rastladı...Aşıların aynı enjektörün sırayla kollarımıza dürtülmesi suretiyle yapıldığı seneler...Bu dönemde aileler birbirlerinin çocuklarının hastalıklarına da ilgi gösterir, kadınlararası muhabbetlerde kimin çocuğunun ne "çıkardığı" önemli yer tutardı...Ortalıkta gezer ve kadınların anlatııklarına kulak kabartırken beşinci hastalık ve altıncı hastalık terimleri kulağıma çalınmıştı...O zamanlardan aklıma yerleşen bu hastalıkların bir sırası olduğu ve en sonuncunun da altıncı hastalık olduğu şeklindeydi...Felancanın çocuğu altıncı hastalık olmuş dediklerinde "vay be bitirmiş sonuna gelmiş diye düşünürdüm".
Alyuvarlar Kanın şekilli elemanlarından olup oksijen taşınma işini yapan ve içerdikleri demir sebebiyle kana malum kırmızı rengini veren hücreler.
Amfizem
Dokularda olması gerekenden fazla hava ya da gaz bulunması hali. Yumuşak dokularda özellikle gaz oluşturan bakteri enfeksiyonları ile beraber olabilirken, akciğerlerde olan şekli kronik akciğer hastalıklarındandır
Amino asitler
Proteinleri oluşturan, asit yapıdaki ve mutlaka karboksil ve amino grubu içeren yapıtaşı maddeleri. Mutlaka dışarıdan alınması gerekenlere esansiyel amino asitler denmektedir. Bir kısmı ise vücutta sentezlenebilmektedir.
Amnezi
Hafızada kısmi ya da tamamen kayıp.
İlgili maddelerde de göreceğimiz gibi amnezi deja-vu ya da jamais-vu lar ile doldurulabilir. Özellikle borç alıp da vermeyen kişi bu konudaki amnezi durumunu "kesinlikle verdim" ya da " ne ben senden para mi almıştım?" şeklinde gösterebilir ki biz bu duruma "bilinçli amnezi" bu haldeki kişiye de "********" diyoruz. (teşekkürler wahşi)
Anafilaksi
İlgili maddenin vücutla temasını takiben kısa bir süre içinde gelişen, tüm vücutta yaygın olarak görülen döküntü, ödem, nefes darlığı, tansiyon düşmesine bağlı bilinç kaybı, kalp ve solunum sistemi fonksiyonlarında yetersizlik sonucu ölümcül olabilen çok ağır bir allerjik reaksiyon.
Analjezik
Ağrı kesici
Anastezi
Narkoz. Operasyon amaçlı olarak için duyular, hareket ve bilincin damar yolu veya solunum yolu ile narkotik maddeler verilerek iptal edilmesi.
Eter bulununcaya kadar cerrahların ne yaptığı açıkçası muamma...O dönemlerde cerrahi işlemler bilindiği kadarıyla "bağırta bağırta" esasına göre yapılmaktaymış... 1800 lü yıllardan kalan metinlerde cerrahi girişimlerdeki narkozun esasları aşağıdaki gibi anlatılmakta ve bu metin aynı zamanda mikroplara karşı alınan tedbirler hakkında da bilgi vermektedir...
"Cerrah operasyon odasına girdi. Ceketini asistanına verdi. Hasta meme operasyonu yapılacak bir kadındı. Operasyon masasına yatırıldı. Cerrah asılı duran muşamba önlüklerden en kansızını giydi. Tepsideki bıçaklardan birini alarak masata sürtüp bilemeye başladı... Keskinliğine parmak ucu ile baktı ve kanaat getirdikten sonra asistanına işaret verdi... Asistan hastaya önce yarım şişeye yakın rom içirdi... Arkasından ağzına büyükçe bir bez parçası tıkadı ve dişlerini sıkmasını istedi... Hasta denileni yaptı ve yattıktan sonra gözleri tavana dikili vaziyette bekledi.. Sonra gözleri kapandı... Cerrah iyi bilenmiş bıçağı ile meme üzerinde operasyona başladı... bu sırada alnındaki terleri ve sıçrayan kanları da diğer elinin tersi ile silmekteydi"
Anatomi
Vücudun yapısını inceleyen bilim.
Anemi
Kansızlık. Kırmızı kan hücrelerinin yahut kandaki oksijen taşıyan hemoglobin maddesinin belli sınırların altına inmesi. Bir hastalık olarak değil bir belirti olarak ele alınması ve mutlaka sebep araştırılması gerekli durum.
İç hastalıkları hekimlerinin hatta gündelik poliklinik pratiğindeki birçok hekimin hayat kurtarıcı olarak sarıldığı teşhis... Erginlik çağındaki ülkemiz kadınlarının yarıdan fazlasının anemik olması tanı konamayan vakalarda bütün bulguların kansızlığa bağlanarak doktorun temize çıkmasını sağlar...
Ayrıca bağlı olarak söylenebilecek birtakım otantik tedaviler de vardır...Örneğin domates yeme ya da pekmez içme ile anemi tedavisi güç ve meşakkatlidir... Siyah üzüm yiyerek de aneminizi tedavi etmeniz zor olup aldığınız kiloları vermek daha ileri bir gayret gerektirir...
Anevrizma
Atardamar duvarı balonlaşması.
Anjin
Aslında ağrı manasına gelen bu kelime meşhur kullanımda akut boğaz enfeksiyonunu tanımlamada kullanılır.
Anjin deyince aklıma geliveren ilkokul sıralarında hemen her gün bir arkadaşımızın boğazı tülbentle sarılı olmasıydı... Bu senelerde doktorlar anjin olanların boğazlarına direkt müdahalede bulunurlar, bademciklerin üzerindeki tabakaları mekanik olarak uzaklaştırıp muayenehanelerinde boğaz absesi boşaltırlardı... Penisilin en gözde ilaçtı ve yedi gün boyunca sabah akşam yapıldıktan sonra ferahlamış bir boğaz ve fakat ağrıyan kalçalarla ortada dolaşmaya başlardınız...Yine o zamanlarda - ki fazla tarih olduk zannetmeyin sene 1969-70 - atuşman denen boğaza sürülen ilaçlar vardı iyodlu, tadı iğrenç şeylerdi...
Anjiografi
Damarların içine radyasyon geçirgenliği farklı bir madde verilerek filminin çekilmesi .
Anoreksi
Özellikle genç kadınlarda görülebilen, yemek yememek, çok az uyumak, buna rağmen çok aktif olmakla beliren psikolojik bir bozukluk. Kişi devamlı bir kilo alma korkusu içerisindedir ve bedeni ile aşırı alakalıdır. Genellikle adet düzensizlikleri ve uzun süre adet olamama da eşlik eder.
Parayı vücudunun güzelliği ile kazanan manken ve fotomodel avanesinin sermayeyi korumak hesabı ile anoreksi hallerine girmesi sıktır. Bunu bir dereceye kadar normal görmek mümkün olmakla beraber "bir deri bir kemik" hallerin bizim ırkın erkeklerini bozduğunu bilmek de ayrı bir paradokstur...
Antibiyotik
Bakterileri öldüren ya da üremelerini engelleyen, bu şekilde enfeksiyonlara karşı kullanılan maddeler.
Her köşebaşında bir eczane olması ve hayatiyetine devam etmesi insanımızın antibiyotik merakı ile açıklanabilir.. Her boğaz ağrısı, her yüksek ateş eczane ziyareti ve arkasından bir kutu antibiyotik kullanılmasına sebep olmaktadır. Zaman icinde antibiyotik isimlerini öğrenen ve yaptıkları işin doğruluğuna inanan birçok kişi böylesi durumlarda adıyla sanıyla antibiyotik "satın alır"... İyi olup olmadıkları başka konu...
Antidepresanlar
Depresyona karşı kullanılan ilaçlar.
Tıbbi sektör dışındaki insanların da aşina olduğu ve çok rahatlıkla cümle içinde kullandıkları ilaçlar vardır... Antidepresanlar ve sakinleştiriciler bu ilaçların başında gelir... Anadolunun en ücra köşesindeki bir kasabada kadınlar arası ev toplantısında gözleme, soda böreği ve kısır eşliğinde "prozac" tan bahsetseniz ya da "xanax" dan sözetseniz kimse yadırgamaz... 1960 lı senelerden hatırladığım "nevrol cemal" ya da "validol simple" nin yerini alan günümüz ilaçları etkinlikleri ile de ön plana çıkıyorlar...
Antikor
Bağışıklık sistemi tarafından yapılan ve antijen adı verilen yabancı bir maddeye bağlanıp onu nötürleşme amacı güden protein kompleksi.
Antiseptik
Belli bölge, alet ya da dokuların mikropsuzlaştırılması işleminde kullanılan maddeler.
Antiseptik madde deyince herkesin aklına belli bir takım malzeme gelmekle birlikte mikropsuzlaştırma işleminde kullanılan çok değişik materyal de mevcuttur. İlk hatırlayabildiğim yaralı parmağa işeme konseptidir ki bunun sebebini halen çözememişimdir. Yine bir başka çözülmesi müşkül konu yaralı bölgeye tütün basma hadisesidir. Yine yaraya rakı dökmek te antiseptik kullanımında farklı bir yaklaşımdır...
Antispazmodik Spazm çözücü. Daha çok iç organlardaki düz kasların ağrılı kasılmalarını tedavide kullanılan ilaçlar.
Antraks Bkz: Şarbon.
Anüs
Sindirim sisteminin dışarı açılan son kısmı. Makat deliği.
Gündelik hekimlik pratiğinde makat yoluyla kullanılan ilaçlar genellikle problem olmaktadır... Özellikle bakire bayanlar ve erkekler nedendir bilinmez bu yolla kullanılan ilaçlara karşı antipatik yaklaşırlar... Kendisine suppozituar (fitil) şeklinde kullanılacak bir ilaç önerilen delikanlı beyler önce hafif bir yukarıdan bakan gülümseme ile "ama ben düzcinselim" havalarına girerler, sonra da kabul ederler... Genç hanımların da ilk söylediği "ama ben daha önce hiç kullanmadım" cümlesidir ki nereye bağlarsanız oraya gider...
Aorta
Kalpten çıkan ana atardamar. Çıkan aort, aort kavsi ve inen aort şeklinde üç anatomik kısma ayrılarak incelenir.
Apandisit
Appendis adı verilen kör barsak kısmının iltihabı.
Cerrahların önemli maişet kaynaklarından olan apandisit, tanısı görece kolay, tedavisi çok daha kolay bir akut cerrahi haldir... Burada önemli nokta apandisit var diye açılan vakada bunun olmadığının anlaşılmasıdır... Buna hekimler kendi aralarında "kuş çıktı" şeklinde yaklaşırlar... Genel kaide bir hekimin açtığı bütün apandisit tanıları doğru çıkıyorsa yani hiç kuş çıkan olmuyorsa epeyce vakayı atlıyor demektir... Kuş çıkan vaka sayısı %30 u geçiyorsa da ameliyat kararını biraz çabuk veriliyor denebilir...
Aritmi
Kalp atışlarının düzensiz olması, ritim bozukluğu
Arpacık
Kirpik kökündeki bezlerin bakterilerle iltihaplanması nedeniyle alt ya da üst göz kapağında oluşan, içi irin dolu, kaşıntılı, yanmalı ve sızılı şişliktir.
Delikanlıyı bozan tedavilerden birisi de arpacık için uygulanır... Göz kalemi çekerek ya da sürme ile arpacığın geçtiğine inanılır ve tabii ki yanlış bir inanıştır...Bazı delikanlılar ailenin kadın kişilerinin israrı ile göz makyajı yapmış halde işe giderler.. Bu durum hem etraftan bıyık burmalara sebep olur hem de kişinin tedavisi gecikir.. (teşekkürler arif&wahşi)
Artrit
Eklem yangısı. Eklemde ağrı, şişlik ile giden, birçok olguda kızarıklık ve/veya ısı artışının olduğu bir klinik bulgu.
Artroskopi Optik sistemler aracılığı ile eklemin içinin görülmesi esasına dayanan tanı ve tedavi yöntemi.
Aspirin
Ağrı kesici ve ateş düşürücü özelliğinin yanı sıra kandaki trombosit adı verilen pıhtılaşma pulcuklarının aktivitesini de engelleyen madde. Asetil salisilik asit.
Astım
Hava yollarının fiziksel ya da allerjik uyaranlara artmış yanıtının söz konusu olduğu, müzmin, tekrarlayıcı, kendiliğinden veya tedavi ile tamamen veya kısmen geri dönüşümlü öksürük, hırıltılı soluma, nefes darlığı belirtilerin yer aldığı bir hastalık.
Aşı
Bağışıklık sistemini önceden uyarmak yoluyla, enfeksiyon hastalıklarından korunmakta kullanılan ve hastalandırıcılığı azaltılmış mikroorganizma ya da toksinlerden oluşan, son yıllarda birçoğu laboratuvar ortamında sentetik olarak üretilen maddeler.
Ateş
Vücut ısısının normal değerlerin yani 37 santigrad derecenin üzerine çıkması.
Bağışıklık Mikroorganizmalara karşı koyarak o mikroorganizmanın yaptığı hastalığın oluşmasını engelleyen direnç sistemi.
Bakire Bkz. Virgin.
Bakteri Hastalık yapıcı olabilen ya da olmayan, üreme yeteneğine sahip, tam bir hücre özelliği göstermeyen yaşam birimleri.
Basur
Hemeroid. Anüs çevresinde ve barsağın son kısmındaki toplardamarların aşırı genişlemesi ve bazı hallerde içlerinde kan pıhtılaşması ve enfeksiyon olması ile kendini gösteren durum.
Memleketimin insanı birçok konuda olduğu gibi basur konusunda da derin ve engin bir bilgiye sahiptir... Bu bilgilerin derinliği öyledir ki hastaların yarıdan fazlası hekime gözükmeden eş dost tavsiyesi ile hemeroid tedavisi olur... Halk arasında uygulanan tedavilerden bazıları akla yatkın gibi gözükse de bir kısmını düşündüğümde camı açıp uzaklara doğru Allah Allah diye haykırasım gelir... İlk aklıma gelen basur tedavisi kırmızı acı biber, acı salça ve az miktar un ile havanda döğülmüş cam kırıklarını karıştırıp aç karna hastaya içirme konseptidir ki hey hey yine de hey hey demekten başka çareniz yoktur..Kim bulmuş ve ilk kim uygulamıştır, bunu piyasaya çıkartanı iki gün dinlenmeden dövsem rahatlar mıyım..? Muamma... Bir diğer yöntem de bizzat uygulayan iki kişi tarafından bana anlatılmış olup esası közlenmiş patlıcanları yanyana ve çok sıcak iken tepsiye dizip, makata da zeytinyağı sürerek patlıcanların üzerine oturmaktır... Buna ben "abi bu ne ya?" şeklinde yorum yapabildim... Sizin yorumlarınız varsa bekleriz...
Ve bir de pratik ligasyon ya da koagulasyon (bağlama veya pıhtılaştırma) yöntemleri ile muayenehanede hemeroid tedavisi yapan hekimlerimiz vardır.. Bunlardan özellikle meşhur olanlarının dükkanları dolar taşar... Her işte olduğu gibi buralara giden yurdum insanı da herşeyi ve makat ağrısını bir yana bırakıp doktorun günlük kazancını hesaplama işine girer..."Ulaaan ben geldiğimde on kişi vardı, benimle onbir, sonradan da beş kişi geldi etti onaltı ikiyüzer dolar aldı herif, bunun ellisi masrafa gitse, ...vay babayın kemiği ne datlı iş be!" şeklinde derin düşüncelere garkolur...
Bayılma
Genel güçsüzlük ve pozisyonu koruyamama ile kendini gösteren, uzun ya da kısa sürebilen genellikle geri dönüşü olan şuur kaybı.
Bayılma deyince orada durmak lazım.. Kelimenin kullanılış şekli "ay şimdi bayılıciim" cumlesi içerisinde ya da "oğlum hamamda karılar nasıl bayılır göster bakayım" biçiminde olabilir. Nedendir bilinmez acil pratiği olan hekimler çağırıldıklarında ilk olarak bayılan kişinin cinsini sorarak işe başlarlar.. Hasta erkekse pek bir koşunurlar da nedense bayan ise az ağırdan alırlar..Bunun sebebi cinsi latifte mesaj kaygısı olan bayılmaların çokluğu olsa gerektir..
Ve devamında bayılma ile alakalı söylenebilecek olan iki uçta ta kullanılabilen bir kelime olduğudur... İnsanlar çok sevdiklerine de "bayılır" canlarını sıkanlar tarafından da bayıltılır"...
BCG
Verem aşısı... Bacillus Calmet Guerin in kısaltılmasından türemiştir.
Türk milletinin hayatindaki en önemli dönüm noktalarında yani doğduğunda, ilkokula başlarken ve askere gittiğinde verem aşısı olup olmadığına bakılır ve aşısı yoksa mutlaka aşılanması sağlanır.. Verem aşılı doğana şu ana kadar rastlanmamış olması yukarıdaki cümlenin mantığını zedelemez...
Behçet Hastalığı
Ağızda aft, cinsel organlarda ülser ve gözün ön odacığında irinlenme ile seyreden bir bağışıklık sistemi hastalığı. Tanımı Türk doktoru Prof.Dr.Hulusi Behçet tarafından yapılmıştır ve romatolojik hastalıklar çatısı altında ele alınır.
Yakın zamana kadar uluslararası planda gurur kaynaklarımızdan birisiydi... Zafere susamış milletim 3-1 lik macaristan zaferinin ardından bir Türk doktorunun tanımladığı hastalığı gündeme getirirdi... Neyse ki Galatasaray ın UEFA zaferi ve Milli takımın dünya üçüncülüğü devreye girdi de sevinilecek şeylerimiz arttı...
Belsoğukluğu
İdrar yolarının son bölümlerinde, buraya bağlı salgı bezlerinde ve ilaveten kadında rahim ağzında yerleşen Neisseria Gonorrhoae bakterisi ile oluşan akut iltihap. Cinsellikle bulaşan hastalıkların en çok rastlananı.
Hasta ile hekimi sırdaş yapan hastalıklar vardır... Bu da onlardan birisi... Orta yaşlı ya da genç bir erkek gelir ve hekime ilk cümle olarak "hocam biz bir halt yedik" derse akla gelecek ilk durum bu olmalıdır... Hastalığın güzelliği belirtilerinin çok, tedavisinin kolay olmasıdır... Bununla beraber birçok aklıevvel kişi çok bilen bir yakını ya da eczacısından aldigi ilaç ile kendi kendini tedavi etmeye çalışır.. Eh nasiplerine mani olunan hekim kesimi de iyileşmeyen vakalara "beter olun" şeklinde yaklaşır ki doğrusu olmasa da doğalı budur...
Beriberi
B1 vitamini ya da diğer ismi ile Thiaminin uzun süreli eksikliğinde ortaya çıkan ve merkezi sinir sistemini öncelikle etkileyen hastalık.
Beş Duyu Sinir sistemine çevreden ve vücudun çeşitli kısımlarından gelen izlenimlere duyu denmekte olup çeşitli duyular için özelleşmiş organlara da duyu organları denir. Temelde 5 duyu olduğu kabul edilir. Dokunma: derideki sinir uçları ile, Tad: Dil ile , Koku: Burundaki reseptörler ile, Görme: Göz ile, Duyma: Kulak ile hissedilir.
Beşinci hastalık Daha çok ilkbaharda küçük salgınlar yapan, iki ile on yaş arasındaki çocukları etkileyen yanaklarda şaplak atılmış gibi kızarık ve sıcak iz yapan viral hastalık.
Beyin
Kafatasını dolduran, sinir sisteminin en önemli ve temel organı.
Yurdum insanı beyin ile alakalı konuşmayı çok sever.. Sevdiklerinin yaptığı hatalarda beynine söven bir dolu fert biliriz.. Beyinsiz lafını çok fazla kullananların işlek bir beyne sahip oldugunu söylemek de epeyce zordur..
Bazı kendini bilmezler kadın beyni ile erkek beyni arasında bir takım farklılıkları tesbit ettiklerini söyleyip güya bilimsel çalışma olduğunu iddia ettikleri bir takım yalan yanlış şemaları piyasaya sürmüşlerdir.. Bu şemalarda erkek beyninin tamama yakını seks ile alakalı gösterilmekte, daha ufak bir kısmı TV uzaktan kumandasi ile alakalı şeklinde iddiada bulunulmakta ve dahi noktavi bir bölüm de nezaket kısmı olarak ahaliye sunulmaktadır.. Buna elbette itibar etmemelidir. Hele de kadın beyninin yarıdan fazlasının ayakkabı alışverişi ile ilgili gösterilmesi de sakat bir zihnin ürünüdür.. Bizim çalışmalarımız erkek beyninin ancak % 60 kadarının seks ile ilgili olduğu, kadın beyninin de en fazla %50 lik kesiminin ayakkabı alışverişlerini idare ettiği yönündedir..
Beyin ve Sinir Cerrahisi Bkz. Nöroşirürji.
Beyincik
Beynin alt arka kısmında özellikle denge ve koordinasyon ile alakalı olan merkezi sinir sistemi bölümü.
Bıngıldak
Yaşamın ilk aylarında kafa kemiklerinin arasındaki elle farkedilebilen boşluklar.
Hekimlerin bebeklerin vücutlarındaki sıvı dengesini takipte kullandıkları bıngıldaklar çok bilmiş ebe ninelerin ve mahallenin işi az hanımlarının ilgi sahasına girer. Kimisi bıngıldağın geç kapanmasının akıl işareti olduğunu iddia ederken kimisi de açık kısmet ile ilintilendirir. Anadolunun bazı yörelerinde işi ilerletip ilk ayı dolmadan çocuğun kafasına şekil verenler de vardır. Elbette ki sanat ile fazla yakınlığı olmayan insanımız kafaya şekil verirken de belli birkaç çeşidi aşamamış bebeler sadece yumurta gibi sivri ya da sini gibi değirmi kafalı olabilmişlerdir.
Biseksüel
Kendi cinsi ve karşı cinsle aynı anda ilgilenen.
Bazı kendini bilmezler bu durumun alternatifleri arttırmak açısından faydalı olduğunu söyleseler de muhafazakar site yapımız bunu şiddetle reddeder (espri: wahşi)
Bistüri
Operasyonlarda ya da cansız doku ya da kadavra üzerinde yapılan işlemlerde kullanılan, değişik büyüklük ve ağız şekilleri olabilen çok keskin bıçak. Ameliyat bıçağı.
Halk arasında kullanılan ve anlamakta zorluk çektiğim terimlerden birisi "bıçak parası" sözüdür. Tamam bunu cerrahların operasyon yapmak için aldıkları parayı kast ile söylüyorsunuz da neden bistüri parası ya da neşter parası değil de ille de bıçak parası. Para verince bıçaklanmış olmak hisleri mi?
Biyopsi Canlı dokudan mikroskobik inceleme ve dolayısyla da patolojik tanı için parça alınması.
Böbrekler
Karın arka duvarında bulunan, kanı üre ve benzeri maddelerden temizlemekle, sıvı dengesini korumakla görevli, ayrıca hormonal vazifeleri de olan bir çift boşaltım sistemi organı.
Bir başka yanlış inanış ta böbreklerin soğukta ya da açıkta kalması ile hastalanacağı korkusudur... Bu kanıya nereden varılmış, nasıl bu kadar taraftar bulmuş bilinmez.. Ama biz hekimler için güzelliği her beli ağrıyan kişinin "galiba böbreklerimi üşüttüm" diyerek kapımızı çalmasıdır ki maişet motorunun çalışması için son derece faydalıdır..(espri: wahşi)
Bronkoskopi Soluk borusu ve bronşların optik sistemler ile incelenmesi ve gerektiğinde biopsi alınması işlemi.
Bronşit Akciğerin oksijen alışverişi yapılan dokusuna havayı taşımakla görevli borucukların mikroorganizmalar, kimyasal etkenler veya allerjik sebeplerle olan yangısı.
Brucelloz Bkz. Malta humması.
Bulumi
Bulumia nervosa. Yeme bozukluklarından en fazla görülen ve kişinin gereksiz cins ve miktarlarda yiyecek tüketmesi sonrasında isteyerek kusması ile sonlanan bozukluk.
Anoreksi ile kardeş... Aynı bozukluğun bir başka hali... Manken ve fotomodellerin oburluk yapmaları sonrasında "hadi lan şimdi formumuz bozulup işsiz kalacaz bir yol kusup gelelim" dedikleri kulaktan kulağa anlatılır. (espri arif&wahşi)
Bunama
Sosyal hayatın ve giderek kendine bakımın engellenecek şekilde zihni melekelerin bozulması hali.
Şimdi tutup da burada demans çeşitlerine falan girecek değiliz.. Hani vaktimiz olsa onu da yaparız ama siz sıkılacaksınız.. En güzeli aile büyüklerinden birinin bunadığı evlerdeki hali anlatmak... Efendim bunağımız genellikle evdeki sabit yerinde ve mümkün olduğu kadar hareketsiz oturur, kendisine söylenenleri büyük bir dikkatle dinler.... Tabii ardindan unutur ve yeniden sorar... Esir aldıklarına defalarca eskilerden anlatır ve ayni soruları defalarca sorar... Kapıyı açık bırakmaktan , sokağa çıkıp kaybolmaya ve ocağın üzerine çay koyup yatmaya kadar bilumum riskli işi yapar , jamais vu ile deja vu larla diğer aile fertlerini başka tıbbi problemlerle, örneğin ülser, fıtık gibi hallerle karşı karşıya bırakır... Durumun vahim olduğu ailelerde kişiler sırayla birer günlük bunaksavar rolü oynamak zorunda kalırlar ki bu hal ağzına bir tane çarpamayacağınız için beş yaşındaki bir çocuğun bakımından daha meşakkatlidir... Ve ailenin yaşlanma yolundaki beyleri ve hanımlarının hiç durmadan "yarabbim sen bizi bu duruma düşmekten koru" şeklindeki duaları da olaya ayrı bir hava katar...
By-Pass Belli bölgeye birim zamanda yeterli kan gitmemesi halinde damarın tıkalı oldugu bölgeyi devre dışı bırakacak köprü damarlar ile dolaşımın sağlanması. Vücutta birçok bölgede uygulanabilmesine rağmen en kullanışlı olduğu yer kalp kasını besleyen koroner damarlardır.
Burun
Solunum sisteminin başlangıcı ve aynı zamanda beş duyumuzdan biri olan koku almanın merkezi olan organ..
Bir tükenmez ekmek kaynağı da bu uzuvdur... Önceleri sadece plastik cerrahi uzmanlarının ilgi alanında iken bu işteki karın büyüklüğü kulak burun boğaz mütehassıslarını da cezbetmiştir... Ahalide öyle bir burun yaptırma furyası vardır ki 16 yaşına yeni girmiş teru taze kızlar, gelinlik çağına gelmeden burnumuzu yaptıralım da görücüler sukutu hayale uğramasın demeye başlamışlardır... Adam cinsinin kendini beğenmişleri de kılık kıyafeti düzüp cüzdanı şişirdikten, kulak kılları ile elmacık kemikleri üzerindeki tüyleri epilasyonla aldırdıktan sonra burun düzelttirme sırasına girmektedirler... Bu mühim cerrahi konuda el mahareti ve fiyat cok önemli olup paradan kısanlar ipince iki çizgiden müteşekkil burun delikleri ve gaga misali bir burun ile dolaşıp "vah garibim ucuza kaçıp az bilene yaptırmış" nazarları ile seyredilmektedirler... Michael Jackson misali burun namına birşeyi kalmayanlar ya da bir sene sonra burun ucu sağ omuzunu gösterenler de mevcuttur...
Caisson Hastalığı
Vurgun. Dalgıçlarda ve havacılarda görülen yüksek basınçtan alçak basınca doğru hızla yer değiştirme sonucunda kandaki eriyik haldeki azotun gaz haline geçmesi ile birçok organda hasar oluşturan, ölümcül olabilen durum.
Cerrahi
Hastalık ya da yaralanmaları operasyon teknikleri ile sağaltma bilimi. Bir çok alt dalları olan bir tıbbi ana disiplin.
Check-up
Herhangi bir rahatsızlık duymayan ya da minimal şikayetleri olanlarda yapılan genel sağlık kontrolü.
Burada da üzerinde durulması gereken en önemli konu vatandaşın check-up tan beklentisidir... Bir çok kişi bu işlemi bir borunun ucundan girip diğer tarafından çıkarak yapılan bir tarama olarak düşünmektedir... Hatta bir kısmı şikayetlerin diğer uçtan çıktığında buharlaşıp uçacağını düşünüp yüzünde abuk bir gülümseme ile başvurmaktadır... Çoğu batıl gibi bu konuda da israrlı olunmakta, kan tahlili , idrar tahlili, röntgen ve ultrason gibi tetkikleri görünce "bunun neresi check-up" şeklinde direnilmektedir... İlaveten tekerlekli sandalyede getirilen 80 yaşını aşmış piri faniler de görülür ki bunlara denecek laf bulmak çok müşküldür...
Cüzzam Bkz. Lepra.
Çapak
Göz pınarlarında toplanan, ölü hücreler ve doku artıklarindan olusan sıvı ya da katı olabilen birikinti.
Çarpıntı
Kişinin kendi kalp atışlarını hissetmesi hali. Bir semptom olup asla bir teşhis değildir.
Kadın cinsinin en fazla bahsettiği çoğunlukla mesaj içeren şikayetlerden birisidir... Poliklinik ortamında "çarpıntınız olur mu? " sorusuna "hayır" cevabını veren cinsi lafitin sayısı yok denecek kadar azdır... Elbette ki meslekte uzun yıllar geçirdikten sonra asla her çarpıntıyı önemsiz diye ele almanın ne kadar tehlikeli olduğunu biliriz... Lakin çarpıntıdan yakınan ve dişe dokunur bir teşhis konulan genç hanım sayısı da kabili ihmal miktarındadır..
Çıban
Derideki irinli kabartıların genel adı.
Sevdiğim deyimlerden birisi "çıban başı" şeklinde ifade edilen problem kişilik tanımlamasıdır... Öyle ki nerede ve nasıl kullanırsanız kullanın akla sosyopat bir kişilik, halli mümkün olmayan zincir sorunlar gelir.. (espri: wahşi)
Çıkık
Eklemi meydana getiren kas, bağ ve kemiklerin arasındaki yapısal ilişkinin bozulması hali..
Halk arasında çıkık tedavisini fasulyeden yapanlara da çıkıkçı ya da sınıkçı denmekle beraber bu ademlerin elinde epeyce fazla insan parçası kaldığı da bir gerçektir.. Bir başka acı gerçek de ortopediste gidinceye kadar çıkıkçıya yönlendirilen insanların çokluğu ve bunu yapanların vicdanen kendilerini rahat hissetmeleridir...
Çil
Değişken büyüklüklerde olabilen ve açık kahveden koyu kahve rengine kadar değişebilen cilt lekeleri.
Hem ismi leke olup hem de insanı şirinleştiren başka birşey yoktur herhalde... İlle de kızları şirin çizmek istediklerinde nedense burun çevresine birkaç çil konduruverir karikatüristler...
Dalak
Diyafram kasının sol alt yan kısmında, karın boşluğunda bulunan, dolaşım ve kan oluşum sistemi ile bağışıklık sistemiyle ilintili yumuşak etsi organ.
Deyim bazında kullanışlı bir kelime... Koşup nefesi daralan için "dalağı şişmek", korkaklar için "dalaksız olmak", zor işlere kalkışanlar için "işin dalak istemesi" kullanılabilir...Son iki yazdığım kibar kişiler tarafından kullanılır, yoksa biz sokak çocukları için dalak yerine kullanılacak organ çok bellidir...
Daltonizm Bkz. Renk Körlüğü.
Damar sertligi Arterioskleroz.
Damar cidarında bağ dokusu artışına ve kalsiyum tuzlarının birikmesine bağlı olarak damarın sertleşmesini tanımlayan genel terim.
Damarlar Bkz. Dolaşım Sistemi.
DDT
Böcek öldürücü zehirlerin atası sayılan "Dikloro Difenil Trikloretan" maddesi. Temas zehiri olup 1939-1970 seneleri arasında yaygın kullanılmıştır. Birikme özelliğinden dolayı bu tarihten itibaren yasaklanmıştır.
Yasaklandığı senelerde milletimizin temel kırsal ölüm sebeplerinden birisi DDT yi ayran ya da süt zannederek içme şeklindeydi... Camın önüne "sabaha birkaç böcek öldürelim hazır olsun" diye bırakılan DDT dolu şişeyi, "bubam gece galktığımda içeyim diye ayran hazırlamış ne gusell" diyerek kafasına diken sabi subyandan epeyce telefat verdik... Daha sonraki yıllarda kırsal ölümlerde damdan düşme ilk sıraya fırladı ki bu da ayrı bir kahramanlık mevzuudur...
Debil
Eğitilebilir olan ve normalin alt sınırına yakın zeka bölümüne sahip olanlara verilen ad.
Biz hekimlerin kod olarak kullanmayı sevdiği kelimelerdendir. Moron demeyi de severiz embesil demeyi de ama debilin gönlümüzdeki yeri ayrıdır. Yolunda gitmeyen bir tedaviyi hemşirenin yaptığı debilce işlere bağlamaktan tutun da söyleneni anlamayan hasta sahiplerini iç dünyamızda debillikle nitelemeye kadar birçok hal ve şartta bu kelimeyi kullanırız. Moron derken biraz hakaretamiz hava taşısak da debil derken karşıdakine herhangi bir faydamız olmayacağını hakaret falan etmeden sadece durumun izahı olarak belirtiriz. Adam debilse debildir... Faydamız olmayacaktır... Haa bakın ekranda gördüklerimize de debil demeyi severiz, ancak bunların mevkileri ile alakalı olarak ya kısık sesle ya da içimizden söyleme hallerimiz vardır... Delikanlıyızdır ama o kadar da değildir...
Decubitus Yarası Bkz. Yatak Yarası.
Deflorasyon
İlk cinsel ilişki ile kızlık zarının yırtılarak duhule müsait hale gelmesi.
Yüce milletimin en fazla önem verdiği sahnelerden biri olan deflorasyon anı iki yüz sene öncesinin Londra'sında da önemli ve para eden bir şeydi... John Cleland "Fanny Hill, bir zevk kadınının anıları" kitabında masum görünüşlü fahişenin güvercin kanı emdirilmiş sünger vasıtası ile nasıl müteaddit deflorasyon sahnesi yaşattığını anlatır...
Deja-vu Bilinçlilik durumu ve gerçeklik duygusunun bozulduğu bazı hallerde daha önceden hiç yaşanmamış bir hadisenin tekraren yaşanıyor gibi olması. Gördüm biliyorum hali.
Delirium Ateşli hastalıklar, zehirlenmeler, madde kullanımı, akıl hastalıklarında görülebilen, halusinasyonlar, saldırganlık, titreme ile kendini gösteren bilinç bozukluğu hali.
Delirium Tremens
Kronik alkolizmde alkolden ayrıldıktan sonraki ilk 48 ile 72 saatte görülen halusinasyonlar, titreme, saldırganlık ve şuur bulanıklığı ile karakterize tablo.
Demans
Bkz. Bunama.
Depresyon
Temel olarak içe kapanıklık ve olması gerekenden fazla üzüntü ve mutsuzluk hali. Günümüzde depresyon yerine iki uclu duygulanım bozukluğu terimi kullanılmakta olup periyodlar halindeki duygudurum değişmelerini ifadeye yarar.
Bu da insanımızın en sevdiği teşhislerden ve üzerinde taşımaktan gurur duyduğu rahatsızlıklardandır... Öncelikle depresyona "deprasyon" denmesi öyle yaygındır ki manken-fotomodel makulesinin tamama yakını, sanatçı ve futbolcu ahalisinin yarıdan fazlası bu kelimeyi boyle kullanır.. Böyle olunca kendi halindeki vatandaşım da doğrusunu böyle bilecektir... Depresyon özellikle de okumuş yazmış ademler ve bunların kadın cinslerinde bir statü sembolüdür... Psikiyatri hekiminin seanslarına ne sıklıkta gidildiği ve kullanılan ilacın fiyatı da statü açısından fikir vericidir... Malı mülkü düzmüş, kendine ayıracak zamana kavuşmuş nisa taifesinde belli aralıklarla depresyona girmeyene adam gözü ile bakmazlar... Olaya seksist yaklaşmış olacağız yine ama depresyonun kredi kartı ekstresi ödeyen erkekler açısından zararı katmerlidir... Zira yukarıda bahsettiğimiz iki uçlu duygulanım bozukluğunun iyi ucu da kötü ucu da hatunları alışveriş yapmaya itebilmektedir...
Dermatoloji
Cilt ve bağlı kısımların hastalıklarını inceleyen bilim dalı. Cildiye.
Dezenfeksiyon
Mikropsuzlatırma işlemi.
Dış gebelik
Sperm ile döllenen yumurtanın yani dölütün yuvalanması gereken rahim içi yerine başka bölgelere yerleşmesi. En fazla görülen tüpler içi yerleşim olmakla birlikte karın zarına yerleşen ve miada kadar gelebilen gebelikler vardır.
Diabet
Şeker hastalığı. Pankreasın yeterli derecede insülin salgılayamamasından ve salgılanan insülinin dokularda etkili olamamasından kaynaklanan kronik, çeşitli organlarda yıkıcı olabilen bir hastalıktır.
Difteri Corynebacterium Diphteriae bakterisinin burun, boğaz yaraları ve lenf dokusunda yerleşmesi ile ortaya çıkan tipik hastalık. Sadece üst solunum yolları ile sınırlı olmayıp toksinin etki ettiği organlarla alakalı değişik belirtiler olabilir. Yaygın aşılama ile ortadan kalkmış hastalıklardandır.
Dil
Eğız boşluğunda yer alan, tatma, yutkunma, ses oluşumu ve hatta mimik oluşumu gibi işlevleri olan çok hareketli kas yapısındaki organ.
Bilindiği üzere bu sözlükteki temel vazifelerimizden birisi de birçok bilimsel gerçeği göz önüne korkmadan koymak... Atalarımız "dilin kemiği yoktur" derken üzülerek söylüyorum hata etmişlerdir.. Dilin kemiği vardır.. Bir adettir... Dil kökündedir.. Bu kemiğin özelliği de vücutta başka hiç bir kemikle eklem yapmayan tek kemik olmasıdır.. O halde söyleyebileceğimiz şey şu olmalıdır.. Dilin kemiği vardır, tektir ve delikanlı bir kemik olduğundan başka kemiklere eyvallahı yoktur..
Dipsomani
Belli aralıklarla aşırı alkol alma ihtiyacı ile kendini gosteren bir bozukluk.
Disk hernisi
Omurlar arasında bulunan ve dış kısmı sert kıkırdak orta kısmı yumuşak bağ dokusundan oluşan disklerin sinir köklerine baskı yapacak şekilde fıtıklaşması. En çok bilinen şekli belde olduğundan buna yaygın olarak bel fıtığı denmektedir.. Bu doğru olmayıp hadisenin olduğu omurları söyleyerek disk hernisi demek en doğrusudur.
Haydi buyrun bir büyük tıbbi ya da gayri tıbbi insan grubunun maişet kapısı olan hastalığa. Beni derinden etkileyen otoyollardaki köprü ve viyadük duvarlarına yazılmış "bel fıtığı için arayın"diyerek verilmiş cep telefonu numaralarıdır. Kaç kişi yoldan sapıp bu telefonun olduğu yere gider, hırlı mıdır hırsız mıdır bilemeden kendini, elini ve belini teslim eder bilinmez... Bilinen bir gerçek vardır ki üzerinde en fazla tedavi uygulanan durumlardan birisi disk hernisidir. En çok duyulanlarından sırasıyla gidelim... Burada yazdıklarımızı yapanlar tamamen kendi yaptıklarından sorumludur onu da bildireyim...
1. "bele alabalık sarmak ve iki gün beklemek" , bunun bel fıtığını yumuşatarak çözdüğüne inanmak. Bu konudaki püf noktası balık kokusundan dolayı çevrenin kişiden kaçması ve bunun sonucu ortaya çıkan depresyondur... ağrı geçer geçmez bilemem...
2. Kıyılmış kuyruk yağı ve patates püresini karıştırıp bele sarmak... ikinci günün sonunda iyi olduğu iddia edilse de faydasını görenler oldukça mahdut sayıda... Ha üreyen bakterileri soruyorsunuz.. Ona da katlanın gülüm.
3. Çeşitli bitkisel yağların karışımı ile bölgenin "işi bilen" birisi tarafından ovulması ve başparmak ile baskı yapılması... Allah koruya..
4. "Kırt ettirdi" tedavileri...Efendiiim öncelikle meşhur bir ademe gidilir.. Bu kişi bir tedavici olup beli ağrıyanların belini, boynu ağrıyanların boynunu kırt ettirip tedavi eder... En çok uygulanan koltukaltlarından geçirilen sağlam bir kemer ya da benzeri bir cisim ile ayakları üzerine ağırlık konan kişinin beden üst yarısının hızla çekilmesidir... Ne kadar kıtırdama sesi duyulursa tedavi ya da felç olma şansı o denli büyüktür... Bir de boyun fıtıklarında çene altından çekme şeklinde yapılanı da vardır ki yaptıranların akıllarına şaşarım...
5. Bilcümle diğer uygulamalar... Aklınıza gelebilen herşeyi buraya sürerek ya da elektronik akupunkturlardan, masaj aletlerine kadar her çareyi deneyerek geçen yıllar... Hüzün yine hüzün...
Disk hernisinin en iyi yanı da tembellik hakkınızın olmasıdır... (espri: wahşi) Bel fıtığım var lafını bir kez çevreye yaydıktan sonra hiç kimse size "tut şunun ucunu taşıyalım abi" demez...
Dismenore
Adet esnasında ağrı duyma. Ağrılı adet görme.
PMS işkencesinin temel dayanaklarından birincisi ve en önemli olanı...
Dispanser Ayaktan takip ve tedavileri yapılabilecek hastaların ücretsiz ya da az bir ücret karşılığı tedavilerinin yapıldığı sağlık kurumu. Ülkemizdeki en önemli örnekleri Verem Savaş ve Sıtma savaş dispanserleridir..
Disparoni
Kadında devamlı ağrılı cinsel birleşme.
Bazı kendini ve anatomiyi bilmezler hemen "nerede öyle erkek" şeklinde mevzuya dahil olacaklardır... Lakin konu öncelikle kadın psikolojisi ile alakalı olup diğer sebepler daha sonra gelir... Kısacası tenasül uzuvlarının cesameti ile ağrılı ilişki arasında münasebet pek yoktur... Varsa da "oha" dır... (espri: wahşi, arif, necmi)
Dişler
Ağızda alt ve üst çene kemikleri üzerinde dizili, kesme, parçalama, öğütme gibi işlevleri olan sert yapılar.
Diyafram
Göğüs boşluğu ile karın boşluğunu ayıran ana solunum kası.
Diyaliz
Böbrek işlevlerinin vücut dışında yarı geçirgen zarlardan kanı geçirme esasına dayanan aletler yardımı ile ya da karın iç zarından faydalanarak yapılması.
Diyet (Bkz.Perhiz)
Bkz. Perhiz.
Aslında diyet lafı daha çok kullanılıyor ama ben inat olsun diyerek bilgiyi oraya yazdım.. Bilginize..
Dizanteri
Kalın barsak tipi ishalin mikroorganizmalar tarafından yapılan şekli.
DNA
Genetik şifrelerin depolandığı molekül.
Doğum
Dişinin gebelik boyunca taşıdığı yavruyu zamanı gelince ekleri ile beraber dış aleme bırakması hadisesi. Ritmik ağrılarla başlayan bu olay plasenta (eş) dışarı atılmasına kadar sürer.
İnsanda doğum olayının en önemli noktası ağrı çekme ve neticesindeki rahatlama halidir... Gebeler genellikle sonundaki mutlu olayın da etkisi ile ağrıya mutedil tepkiler verir... Ancak çekilen ağrı o denli tarifi zor bir ağrıdır ki bazılarının kocalarına ve doğacak çocuklarına sövdükleri de vakidir... Ayrıca 4 ve daha yukarı sayıdaki gebeliğinin miadındakilerde ise çekilen ağrı fazla olmayıp fazla olsa da tanıdık bir durumdur... Bu gebelerin doğum öncesi bağırıp çağırmalarını "bir gün yüzü görmedim, ne heriften yüzüm güldü ne de karnım sıpasız kaldı" mealinde anlamak mümkündür...(hocam seksist falan ama iyi yorum yaptım ya)
Doku
Aynı vazifeyi gören ve bu sebeple birarada bulunan hücreler topluluğu.
Dolama
Parmakuçlarında, genellikle de tırnakla temas eden alanda olan şiş ve ağrılı irinli enfeksiyon.
Çocuklukta hijyen şartlarımız mı kötüydü yoksa sokaktan içeri gelme huyumuz mu yoktu bilemiyorum.. Ama bildiğim birşey var ki çok sık dolama olurduk. Nasıl da sızlar ve zonklardı... Hemen her ailede bulunan çok bilen kişiye gösterildiğinde bunun iyileşme yollarını bir güzel tarif ederdi... En çok uygulanan tedavi şekli közlenerek yumuşatılmış kuru soğanın cücüğü çıkartılarak sıcak sıcak parmağın içine sokulmasıydı...Herhalde deriyi inceltiyor ve biraz da ısı etkisi ile dolamanın akarak iyileşmesini sağlıyordu... İkinci yöntem az çiğnenmiş lokumun o bölgeye sarılması idi... Bir diğer yöntem oraya eritilmiş zift akıtılarak yapılan müdahaleydi...Ve en bilimsel yöntem de kara merhem ya da diğer adıyla "pommade ichtiyoleé" nin sarılarak sabaha irinin akmasının sağlanmasıydı...
Dolaşım sistemi
Vücudun dışarıdan aldığı maddeleri ve oksijeni ayrıca çeşitli dokularda yapılan hormonları gövdenin çeşitli yerlerine dağıtma, metabolik işlemler sonucunda oluşan zararlı maddeleri temizleme ya da boşaltım organlarına getirmeye yarayan kapalı sistem. Sistemin motoru yani pompa işlevini gören kısmı kalp, kanın oksijenlenmesi işini yapan kısmı da akciğerlerdir. Bu sistemde üç tür damar vardır: 1. Atardamarlar: Kalpten kanın vücuda yayılmasını sağlayan damarlar. 2. Toplardamarlar: Vücuttaki organ ve dokulardan kalbe kanı geri getiren damarlar. 3. Kılcal damarlar ve lenf (akkan)sistemi: Dokularda oksijenlenme ve madde alışverişini sağlayan ve doku aralıklarındaki sıvıların dolaşıma kazanılmasını sağlayan sistem. Temiz kanın kalbin sol karıncığından çıkarak dokulara ulaştırılması ve dokulardan kirli kanın kalbin sağ karıncığına ulaştırılması işine BÜYÜK DOLAŞIM ve kirli kanın sağ karıncıktan akciğerlere giderek oksijenlenip kalbin sol karıncığına ulaşması işine de KÜÇÜK DOLAŞIM adı verilir.
Damarların isimlendirilmesiyle ilgili ciddi sıkıntılarım var. Toplardamarları anlıyorum. Ama atardamar ne demek? Niye atıyor? Basardamar, pompalardamar da denilebilirdi... (Selami Atmaca)
Dren
Cerrahi müdahaleler sonrasında yahut vücuttaki bir bölümdeki basıncı azaltma maksadıyla işlem yerine konan ve bir müddet bırakılan boru ya da borucuklar.
Bazı cerrahi girişimlerde hasta taburcu edilirken dren geçici bir süre için yerinde bırakılır ve evde nasıl takip edileceği öğretilir... Bu tip dreni ile eve yollanan hastaların en komikleri meme estetigi yaptırmış olanlarıdır... Geleceğe yönelik güzellik beklentileri olsa da memenin o drenli halini de görmüş olan evin erkek kişisi muhtemelen geçici bir cinsel istek kaybına uğrayacaktır..
Dudak
Ağız boşluğunun dışa açılan deliğini sınırlayan etli kısımlardan her biri.
Tarih boyunca insanlarin dişi cinsinin en fazla önem verdiği vücut parçalarından birisi olagelmiştir... Bunun sebebi de birbirine değen dudakların çocuk yapma işinin temelini atmaları olsa gerektir... Burada bahsedilen öpüşme hadisesidir ve kalbi kötü olanların aklına gelen şeyden dolayı da kendilerini kınıyorum (espri: wahşi)
Alemin ileri gelenleri dudakları ile öyle oynamış ve oynatmışlardır ki çoğu insan boylesi uğraşılarak meydana getirilmiş dudak abidelerine degil dudağını değdirmek dokunmak bile istemez... Bu da meydandaki insanlarin neden az cocuk sahibi olduklarının bir nevi isbatıdır... Yine bazı dudaklarıyla oynamayı sevenler hadiseyi öyle abartmaktadırlar ki karşı karşıya gelindiğinde "ben buralardan sıvışayım, öpülürüm falan neme lazım" hisleri oluşmaktadır...
Düşük
Rahim içindeki ceninin yaşama kabiliyeti kazanamadan dışarı çıkarak gebeliğin sonlanması hali.
EEG
Beynin elektriksel potansiyellerinin kaydına dayanan ve bu şekilde özellikle epilepsi tanısında kullanılan tetkik metodu.
Hastalar arasında kullanılan çeşitli terimler vardır ki bunların bazısı cidden komiktir... EEG isimlendirmeleri ve tarifleri de bu sınıfa girer.. Bazıları "beyin elektrosu", kimileri "beyin şeridi" çektirdim derken bir kısım insan da "beynimi elektroniğe bağladılar" gibi çok veciz ifadeler kullanmaktadır...
EKG
Kalp adelesi ve iletim sisteminin çalışmasını oluşan elektriksel potansiyeller ile incelemeye yarayan tanı yöntemi.
Eklampsi Gebeliğin son haftalarında ya da doğumdan hemen sonra ortaya çıkan hipertansiyon, idrarda protein kaybı, vücutta sıvı toplanması ve nöbet geçirme ile kendini belli eden ciddi rahatsızlık hali.
Ekokardiyografi Ultrasonik dalgalarla kalp boşlukları ve kapakları ile fonksiyonek durumu hakkında bilgi edinme metodu.
Eksitus
Ölüm. Genellikle eks olmak şeklinde kullanılan kelimenin manası "çıkış" olmakla beraber tıpta meşhur kullanımı "ölerek çıkmak" şeklindedir. Doğru olanı "exitus lethalis" şeklindedir.
Çok yapılmış espri ya da çok konuşulmuş anektod "hastanız eks oldu" denilenlerin bir kez daha arayıp "biz demin eks olan hastanın yakınlarıyız, şimdi durumu nasıl?" şeklinde sormalarıdır... Neyse ki son zamanlarda sevgilisinden ayrılanlar "eks sevgilim" şeklinde konuşuyorlar da yanlış da olsa kelimeye bir aşinalık oldu ahalide...
EKT
Şakaklara dayanan elektrodlar vasıtası ile beyne yüksek voltaj ve düşük güçte akım vererek yapılan psikiyatrik tedavi. Burada temel amaç kişide konvulsiyon yani yapay epilepsi nöbeti oluşturmaktır.
Ekzama Derinin kabartılı, pullanmalı, kaşıntılı ve kızartılı hastalığı. Müzmin ya da akut gelişebilir. Sebebi anlaşılamayanlarda stress suçlanmıştır. Temas ekzamaları ve mesleki ekzamalar da önemlidir.
ELISA
Kanda belirli bir antikoru saptamak ya da düzeyini belirlemek için kullanılan test yöntemi. Enzyme Linked Immun Sorbent Assay in kısaltması. Meşhur olması AIDS iledir.
Burada anlatacağım elemanlar gece nöbetlerinin ya da acil servislerin davetsiz misafirleri telaşlı genç beylerdir... Gecenin bir vaktinde gelirler ve doktorla başbaşa görüşme isteklerini ifade ederler... Sonra da seslerini iyice alçaltarak "hocam bir halt yedim ELISA baktırmak istiyorum" şeklinde konuşurlar... Birçok hekimin o anda gergin bir hale girmesine karşın bendeniz gayet sakin "rus mu rumen mi, ve ne zaman" şeklinde soruyu yapıştırırım.. Bir kısmı o akşamdan bahsetmektedir, bazıları aradan vakit geçmesine rağmen uykuları kaçtığından kalkıp gelmişlerdir... Eh işimiz ne; anlatırız testin ne zaman pozitifleşeceğini ne vakit yeniden uğramaları gerektiğini...
Emboli
Damarın kanın bildik yapısından farklı bir madde ya da pıhtı ile tıkanması. Katı, sıvı ve gaz maddeler ile olabilir.. Özellikle yağ ve kan pıhtısı ile olan emboliler çok görülenleridir.
Empati
Karşısındakinin hislerini iyi anlayabilmek adına kendini onun yerine koyarak düşünme metodu.
Bazı kelimler vardır ki aşırı sevgiye mazhar olup "yıllardır neredeydin" muamelesi görürler... Konsept gibi format gibi empati de bu çok sevilen ve her derde deva kelimeler kulübünün üyesidir... Medyatik ve cok bilen elemanlarımızın ağzından düşmez, gece gündüz empati yapıp dururlar...
Endokrinoloji
İç salgı bezlerinin fonksiyonlarını, bozukluklarını ve tedavisini inceleyen bilim dalı.
Vücut boşluklarında, dokularda ya da organlarda bakteriler tarafından oluşturulan enfeksiyon sebebiyle beyaz kan hücreleri, ölü dokular ve bakteri artıklarından oluşan irinin birikmesi hali.
Sivilce denen şey patladığı zaman ortalığı kirletir. Patlatılmadığında kendiliğinden geçtiği iddia edilse de öyle olduğu tarihte nadiren görülmüştür.
Sürpriz yumurta gibi akşam sadece dişiniz agrıyor ve diyorsunuz ki; "ne olursa olsun yarın bu dişi çektireceğim".. Fakat böyle olmuyor. Sabah kalktığınızda yanağınızda kocaman bi yumurta, konuşmakta zorluk, etraftakilerin sizinle alay etmesi ve sırf bu yüzden baş ağrısı. En az iki gün böyle geçiyor.. Sonrasında doktor size ilaç yazar (tabi hemen başınızın ağrısı geçer nedeni ilaç değil, psikolojik) sonra yanağınızdaki şişlik iner ve siz de hiç birşey olmamış gibi devam edersiniz. O diş de öyle kalır. Asla çektirmezsiniz. İşte abse bu.
(gönderen: pilavcı)
Adale
Kas. Vücudun haraketini sağlayan cizgili kaslar istemli hareketleri sağlarlar. Özellikle sindirim sistemindeki düz kaslar ise otonom sinir sistemi etkisi ile çalışırlar.Kalp kası ise yapı olarak çizgili kas olmakla beraber kendi içinde bir otomatikliğe sahip olup otonom sinir sisteminden de etkilenir.
Hayvanlardan Et diye yediğimiz şey olup ayakların bağlı olduğu kısımdan (But) çiğköfte, omurganın iki yanındaki kısımdan (küşleme) kuşbaşı kebap ve interkostal bölümden nefis lahmacun olur. Ayrıca beyaz etli (kaslı) hayvanların (Balık tavuk) sadece otonom sistem etkisinde hareket etmediklerinin de belirtilmesi gerekir. (espri:drage)
Adet
Cinsel erginlik dönemindeki kadınlarda rahim iç tabakasının dökülmesine bağlı aylık kanamalı periyot …
Başlangıcı da bitişi de tantanalıdır... Özellikle ilk adetini gören sabinin tokat atılarak kendine getirilmesi gerektiği inancı yanlıştır... Sonraki dönemlerde ayda bir hafta etraftakilere hayatı zehir etme eğiliminin bu fizyolojik olayı dayak yiyerek karşılama ile alakası var mıdır bilinmez…Sayılı adet çabuk geçer, araya bir yahut iki gebelik birkaç düşük falan girdikten sonra bir de bakarsınız ki vedalaşma zamanı gelmiş. Eee şimdi ne olacak? otomatikman etraftakilere her 4 haftanın birini zehir etmek hakkı elden gidecek... Menopoza giren bayanın etraftakilere ve kendine kesintisiz 3-5 yıl süren işkencesi bu ayda bir haftalık işkence hakkı yerine geçer…Toptan yapılan bu birkaç yıllık eziyetin ardından kişi daha serin ve daha keyifli ve fakat dizleri ağrıyan tombul bir teyzeye dönüşür... İyidirler, börekleri ve kurabiyeleri enfes olur, eski günleri anlatırken gözleri dolar..
Menopoz ve sonrasına dair gözleminiz göz yaşartıcı.. Hatıraları gün ışığına çıkardığından belki de .. Erkek çocukta babaya olan öfke (oedipus falan) giderek kendini hayranlığa bırakır.. Babam bu kadına iyi sabrediyor diyerekten. ( katkı: çekirge)
Adrenalin
Böbreküstü bezlerinin iç kısmında bulunan hücreler tarafından salgılanan hormon.
Bu da epeyce sömürülmüş bir kelime... Malumunuz adrenalin heyecan durumlarında kanda yükseliyor.. Bunu da ahali biliyor ya artık ileri geri "adrenalin pompalamaktan" bahsediliyor.. Kardeşim ne bitmez tükenmez adrenalin pompasıymış bu? Güzel hanımları görmekten, heyecanlı maç seyretmeye kadar her mevzuda adrenalin pompalamaktan bahsediliyor... Gerçek olduğu bizce de malum olan durumlar yok mu? Var elbette Arifim ama olur olmaz durumlar değil bunlar..
Afazi
İdrak ve idrak ettigine cevap verme islemlerinden birisi ya da her ikisinin birden bozulması hali. Algılamanın bozulmasına duysal afazi denirken, algılanana cevap verilememesine motor afazi denmektedir. Bunların da çeşitli seviyeleri ve karışık şekilleri vardır.
Bazı kendini bilmezler aziz halkımızda afazi olduğunu, ne anlatılanı idrak ettiğini ne de derdini anlatabildiğini söylerler... Bu hal ciddi bir tartışma konusudur...Kimileri böyle yüce bir halkın afazik olamayacağını, kendini ifade etme yetisinin damarlarındaki asil kanda mevcut olduğunu söylerken, başka bir kendini bilmez güruh , yolda adres sorarak biryere varma ihtimalinin zayıflığını savlarına temel olarak gösterip milletin afazik olduğunu savunmaktadırlar..
Afrodizyak
Cinsel isteği arttırdığı bilinen yiyecekler ve maddeler.
Arifim aha bir tartışma konusu daha... Öyle de bir muhabbet ki müşterisi her daim hazır... Erkeklerdeki performans arttırıcı yiyeceklerden tut da özel kadın azdırıcılarına kadar her birinin üzerinde birkaç saatlik muhabbet açılabilecek onlarca konu... Benim diyeceklerim "aç ayı oynamaz" bu biiir... "Emekli ayı maaşına ve kuyrukta bekleme süresine göre oynar" bu da ikiii... "Karnı tok sırtı pek olan bir takim adem ve kadin da istiridye yeyip, bilmemne sineğinin kanadını yutarak bedenlerinde haz dalgalarının başlamasını beklerler.." bu da üüüç.. Hadi güzelim dağılalım , dükkanın önünü kapatmayalım...
Aft
Ağız ya da yutak mukozasında, belli durumlarda da cinsel organlar civarında oluşan genellikle birden fazla sayıda olan yüzeysel ülserler..
Agorafobi Açık alanda bulunma korkusu. Eski ismiyle pazaryeri korkusu.
AIDS
Sonradan gelişen (doğumsal olmayan) bağışıklık eksikliği sendromu… HIV virüsü tarafından oluşturulur ve virüsün bulaşmasından uzun süre sonra ortaya çıkar. Hastalık ortaya çıkmadan önceki belirtisiz döneme “HIV pozitif periyodu” denir.
Şimdilerde pek sesi soluğu çıkmayan bu virüs zamanında ortalığın tozunu atmıştı. Sosyete de listeler elden ele gezerdi... Efendim ayidis li mankenle birlikte olanların listesi, Moldavyalı HIV pozitif bayanın listesinde kimler varmış.. aman da aman… ABD de tedaviler, yurtdışında AİDS den vefat edip de yurda barsak kanserinden gitti diye haber yollamalar…Ne günlerdi be Arifim…
Akciğerler Göğüs kafesinin büyük kısmını dolduran ve kanın oksijenlenmesini sağlayan solunum sisteminin iki adet olan temel organı..
Akne
Deride, özellikle de yüz derisindeki kıl dipleri ve yağ bezelerinin iltihabından dolayı ortaya çıkan irinli, sert kırmızı şişkinliklerle kendini gösteren cilt rahatsızlığı
Hormon aktif dönemin önemli belirtilerinden olması halk arasında birçok yanlış inanca sebep olmuştur. Akne si olan gençlerin evlendirilince şikayetlerinin biteceği ya da vücutları ile ilgileri azalınca düzeleceği inancı tamamen yanlıştır... Yani kendi çevremden biliyorum bedenine sabah akşam iyilik yapıp da tertemiz cilde sahip olanlar olduğu gibi kendini unutup da silme akne sahibi olanlar da vardır... Akne cilt doktorlarının temel gelir kaynaklarından olup ancak ciltteki yağsı sıvı salgılayan bezlerin azalması ile düzelir…Cildiye uzmanları umumiyetle akne vakalarını tam iyileştirmez bir sonraki meslekdaşlarına da iyileştirilecek birşeyler bırakırlar... Akne düzeldiği zaman da kişi genellikle 40 yaşlarına gelmiştir ki “bundan sonra güzel olsam ne olur olmasam ne olur?” diye düşünmeye başlamıştır...
Akromegali Hipofiz bezinden salgılanan büyüme hormonunun kemiklerde uzama tamamlandıktan sonra aşırı salınmaya başlaması ile ortaya çıkan, ellerde ayaklarda, kafa kemiklerinde aşırı büyüme ile kendini gösteren hastalık.
Akupunktur
Vücutta meridyen denilen belli eksenler üzerindeki noktalara iğne batırılması ile hastalıkların tedavi edilmesi yöntemi.
En kıllı ve de tüylü konulardan birisi... Faydası konusunda tartışma büyük... Her kafadan bir ses çıkıyor... Mesleğe başladığım senelerde akupunktur yaptıracam diyene "aman gözüm, gel akıllı ol, eline, beline, diline sahip ol başka şeye gerek yok" şeklinde vazü nasihatte bulunurdum... Daha sonraki yıllarda "hadi gidin bir de boyunuzun ölçüsünü böyle alsınlar" şeklinde bir yaklaşımım oldu...Son senelerde ise kesinlikle yorum yapmıyorum... "Akupunktura başladım" diyene : "çok iyi efendim bir müddet sonra neticelerden haberdar olalım" derken, "Akupunkturu bıraktım" dendiginde de: "gayet iyi etmişsiniz tıbbi tedaviler çerçevesinde derdinizi halletmeye çalışalım" şeklinde kıvırıyorum...
Akut
Hızlı gelişen.
Lise yıllarında akut kelimesine takmıştım...Sözlüğü açar ve karşımda " had" kelimesini bulurdum. İki kelimeye öylece bakar ve bir türlü anlam veremezdim. Rızkımızı hekimlikten kazanacağımız belli olduğunda da manasını çözmek için ilk uğraştığım kelimelerdendir. Daha sonraları öğrendik ne manaya geldiğini ancak vatandaşa bu kelimeyi öğreten AKUT kısaltmasıyla kendini tanıtan arama kurtarma teşkilatı olmuştur.
Akyuvarlar Kanın şekilli elemanlarından olup öncelikle vücut savunmasında rol alan kimi bakterileri yutarak, kimi de salgıladıkları antikorlarla işlev gören hücreler.
Albinizm
Derideki renk hücrelerinin melanin adlı renk verici maddeyi oluşturamaması hali…Bu vakalarda gün ışığına dayanıksızlık ve sıklaşmış cilt kanserleri görülür.
Yani sıkıcı bir durum ama, olaylara bir de iyi yönünden bakmak lazım. Bizim mahallede bir Albino Tekin Ağabey vardı, inanmazsınız yataktan akşama doğru çıkar ve doğru kahveye gelirdi…Ciğer ekmekçiden yarım ekmek içine bol soğanlı ciğerini alır ve gece oniki ye kadar sürecek olan okey muhabbetine girerdi. Emin olun hava karardıkça Tekin ağabey coşar, çoğu elde ara taşına okeye döner, her akşam mutlaka birkaç kez çifte giderdi . Bir efsaneydi…Onun masasında oyun kazanmak NBA de ilk sezonda sayı kralı olmak gibi bir şeydi...
Alkolizm
Uzun dönemde ciddi miktarlarda alkol tüketimi ile ortaya çıkan karakteristik davranış şekilleri ve buna bağlı oluşan tablo. Ağırlık dereceleri değişmekle beraber ciddi alkolizm de alkolden ayrılmayla hayati tehlike oluşturabilen durumlar ortaya çıkabilmektedir.
Bu konuda en ilginç olan alkolün tüketilme şekli ve miktarı üzerinde yapılan geyikler ve efsanelerdir…Sabah kalkınca içmek üzere akşamdan yatağı başına votka limon hazırlayanlardan, arabanın sağ ön koltuğuna bir kasa bira koyup İstanbul dan Ankara ya gidinceye kadar bunu bitirenlere kadar neler neler… Mezarlık çevresi alkoliklerinin üç öğün yedikleri “mama” bunlar içinde en hoşuma gidenidir. Mama üç temel malzeme ile yapılır. Boş sardalye konserve kutusu tabak olarak hazırlanır... Kesinlikle yıkanmamalıdır. İçine tanıdık fırıncıdan sinyal ile alınmış bayat ekmek doğranır... Üzerine mavi tekel ispirtosu boşaltılır. Ekmekler eflatunumsu mavi renge iyice büründüğünde mama hazır demektir. Elle yenir ve mutlaka beş parmak kullanılarak, göğe doğru açılmış ağza ispirtolu ekmekler yuvarlanır... Bu sırada el bileğine doğru akan ispirto da ziyan edilmez ve yalanmak sureti ile gövdeye indirilir. Bu son hareket aynı zamanda hijyenik açıdan önemli olup kişisel temizlikte önemli rol oynar…Bu yazdıklarım Arifin bilgileridir ben onun yalancısıyım…
Altıncı hastalık
Çocukluk hastalıklarından, üç ila dört gün süren yüksek ateşin arkasından başlayan döküntülerle kendini gösteren virus rahatsızlığı.
Çocukluğumuz bütün hastalıkların sırasıyla geçirildiği, ilkokul sıralarında devamsızlıkların genellikle bulaşıcı hastalıklar sebebiyle olduğu döneme rastladı...Aşıların aynı enjektörün sırayla kollarımıza dürtülmesi suretiyle yapıldığı seneler...Bu dönemde aileler birbirlerinin çocuklarının hastalıklarına da ilgi gösterir, kadınlararası muhabbetlerde kimin çocuğunun ne "çıkardığı" önemli yer tutardı...Ortalıkta gezer ve kadınların anlatııklarına kulak kabartırken beşinci hastalık ve altıncı hastalık terimleri kulağıma çalınmıştı...O zamanlardan aklıma yerleşen bu hastalıkların bir sırası olduğu ve en sonuncunun da altıncı hastalık olduğu şeklindeydi...Felancanın çocuğu altıncı hastalık olmuş dediklerinde "vay be bitirmiş sonuna gelmiş diye düşünürdüm".
Alyuvarlar Kanın şekilli elemanlarından olup oksijen taşınma işini yapan ve içerdikleri demir sebebiyle kana malum kırmızı rengini veren hücreler.
Amfizem
Dokularda olması gerekenden fazla hava ya da gaz bulunması hali. Yumuşak dokularda özellikle gaz oluşturan bakteri enfeksiyonları ile beraber olabilirken, akciğerlerde olan şekli kronik akciğer hastalıklarındandır
Amino asitler
Proteinleri oluşturan, asit yapıdaki ve mutlaka karboksil ve amino grubu içeren yapıtaşı maddeleri. Mutlaka dışarıdan alınması gerekenlere esansiyel amino asitler denmektedir. Bir kısmı ise vücutta sentezlenebilmektedir.
Amnezi
Hafızada kısmi ya da tamamen kayıp.
İlgili maddelerde de göreceğimiz gibi amnezi deja-vu ya da jamais-vu lar ile doldurulabilir. Özellikle borç alıp da vermeyen kişi bu konudaki amnezi durumunu "kesinlikle verdim" ya da " ne ben senden para mi almıştım?" şeklinde gösterebilir ki biz bu duruma "bilinçli amnezi" bu haldeki kişiye de "********" diyoruz. (teşekkürler wahşi)
Anafilaksi
İlgili maddenin vücutla temasını takiben kısa bir süre içinde gelişen, tüm vücutta yaygın olarak görülen döküntü, ödem, nefes darlığı, tansiyon düşmesine bağlı bilinç kaybı, kalp ve solunum sistemi fonksiyonlarında yetersizlik sonucu ölümcül olabilen çok ağır bir allerjik reaksiyon.
Analjezik
Ağrı kesici
Anastezi
Narkoz. Operasyon amaçlı olarak için duyular, hareket ve bilincin damar yolu veya solunum yolu ile narkotik maddeler verilerek iptal edilmesi.
Eter bulununcaya kadar cerrahların ne yaptığı açıkçası muamma...O dönemlerde cerrahi işlemler bilindiği kadarıyla "bağırta bağırta" esasına göre yapılmaktaymış... 1800 lü yıllardan kalan metinlerde cerrahi girişimlerdeki narkozun esasları aşağıdaki gibi anlatılmakta ve bu metin aynı zamanda mikroplara karşı alınan tedbirler hakkında da bilgi vermektedir...
"Cerrah operasyon odasına girdi. Ceketini asistanına verdi. Hasta meme operasyonu yapılacak bir kadındı. Operasyon masasına yatırıldı. Cerrah asılı duran muşamba önlüklerden en kansızını giydi. Tepsideki bıçaklardan birini alarak masata sürtüp bilemeye başladı... Keskinliğine parmak ucu ile baktı ve kanaat getirdikten sonra asistanına işaret verdi... Asistan hastaya önce yarım şişeye yakın rom içirdi... Arkasından ağzına büyükçe bir bez parçası tıkadı ve dişlerini sıkmasını istedi... Hasta denileni yaptı ve yattıktan sonra gözleri tavana dikili vaziyette bekledi.. Sonra gözleri kapandı... Cerrah iyi bilenmiş bıçağı ile meme üzerinde operasyona başladı... bu sırada alnındaki terleri ve sıçrayan kanları da diğer elinin tersi ile silmekteydi"
Anatomi
Vücudun yapısını inceleyen bilim.
Anemi
Kansızlık. Kırmızı kan hücrelerinin yahut kandaki oksijen taşıyan hemoglobin maddesinin belli sınırların altına inmesi. Bir hastalık olarak değil bir belirti olarak ele alınması ve mutlaka sebep araştırılması gerekli durum.
İç hastalıkları hekimlerinin hatta gündelik poliklinik pratiğindeki birçok hekimin hayat kurtarıcı olarak sarıldığı teşhis... Erginlik çağındaki ülkemiz kadınlarının yarıdan fazlasının anemik olması tanı konamayan vakalarda bütün bulguların kansızlığa bağlanarak doktorun temize çıkmasını sağlar...
Ayrıca bağlı olarak söylenebilecek birtakım otantik tedaviler de vardır...Örneğin domates yeme ya da pekmez içme ile anemi tedavisi güç ve meşakkatlidir... Siyah üzüm yiyerek de aneminizi tedavi etmeniz zor olup aldığınız kiloları vermek daha ileri bir gayret gerektirir...
Anevrizma
Atardamar duvarı balonlaşması.
Anjin
Aslında ağrı manasına gelen bu kelime meşhur kullanımda akut boğaz enfeksiyonunu tanımlamada kullanılır.
Anjin deyince aklıma geliveren ilkokul sıralarında hemen her gün bir arkadaşımızın boğazı tülbentle sarılı olmasıydı... Bu senelerde doktorlar anjin olanların boğazlarına direkt müdahalede bulunurlar, bademciklerin üzerindeki tabakaları mekanik olarak uzaklaştırıp muayenehanelerinde boğaz absesi boşaltırlardı... Penisilin en gözde ilaçtı ve yedi gün boyunca sabah akşam yapıldıktan sonra ferahlamış bir boğaz ve fakat ağrıyan kalçalarla ortada dolaşmaya başlardınız...Yine o zamanlarda - ki fazla tarih olduk zannetmeyin sene 1969-70 - atuşman denen boğaza sürülen ilaçlar vardı iyodlu, tadı iğrenç şeylerdi...
Anjiografi
Damarların içine radyasyon geçirgenliği farklı bir madde verilerek filminin çekilmesi .
Anoreksi
Özellikle genç kadınlarda görülebilen, yemek yememek, çok az uyumak, buna rağmen çok aktif olmakla beliren psikolojik bir bozukluk. Kişi devamlı bir kilo alma korkusu içerisindedir ve bedeni ile aşırı alakalıdır. Genellikle adet düzensizlikleri ve uzun süre adet olamama da eşlik eder.
Parayı vücudunun güzelliği ile kazanan manken ve fotomodel avanesinin sermayeyi korumak hesabı ile anoreksi hallerine girmesi sıktır. Bunu bir dereceye kadar normal görmek mümkün olmakla beraber "bir deri bir kemik" hallerin bizim ırkın erkeklerini bozduğunu bilmek de ayrı bir paradokstur...
Antibiyotik
Bakterileri öldüren ya da üremelerini engelleyen, bu şekilde enfeksiyonlara karşı kullanılan maddeler.
Her köşebaşında bir eczane olması ve hayatiyetine devam etmesi insanımızın antibiyotik merakı ile açıklanabilir.. Her boğaz ağrısı, her yüksek ateş eczane ziyareti ve arkasından bir kutu antibiyotik kullanılmasına sebep olmaktadır. Zaman icinde antibiyotik isimlerini öğrenen ve yaptıkları işin doğruluğuna inanan birçok kişi böylesi durumlarda adıyla sanıyla antibiyotik "satın alır"... İyi olup olmadıkları başka konu...
Antidepresanlar
Depresyona karşı kullanılan ilaçlar.
Tıbbi sektör dışındaki insanların da aşina olduğu ve çok rahatlıkla cümle içinde kullandıkları ilaçlar vardır... Antidepresanlar ve sakinleştiriciler bu ilaçların başında gelir... Anadolunun en ücra köşesindeki bir kasabada kadınlar arası ev toplantısında gözleme, soda böreği ve kısır eşliğinde "prozac" tan bahsetseniz ya da "xanax" dan sözetseniz kimse yadırgamaz... 1960 lı senelerden hatırladığım "nevrol cemal" ya da "validol simple" nin yerini alan günümüz ilaçları etkinlikleri ile de ön plana çıkıyorlar...
Antikor
Bağışıklık sistemi tarafından yapılan ve antijen adı verilen yabancı bir maddeye bağlanıp onu nötürleşme amacı güden protein kompleksi.
Antiseptik
Belli bölge, alet ya da dokuların mikropsuzlaştırılması işleminde kullanılan maddeler.
Antiseptik madde deyince herkesin aklına belli bir takım malzeme gelmekle birlikte mikropsuzlaştırma işleminde kullanılan çok değişik materyal de mevcuttur. İlk hatırlayabildiğim yaralı parmağa işeme konseptidir ki bunun sebebini halen çözememişimdir. Yine bir başka çözülmesi müşkül konu yaralı bölgeye tütün basma hadisesidir. Yine yaraya rakı dökmek te antiseptik kullanımında farklı bir yaklaşımdır...
Antispazmodik Spazm çözücü. Daha çok iç organlardaki düz kasların ağrılı kasılmalarını tedavide kullanılan ilaçlar.
Antraks Bkz: Şarbon.
Anüs
Sindirim sisteminin dışarı açılan son kısmı. Makat deliği.
Gündelik hekimlik pratiğinde makat yoluyla kullanılan ilaçlar genellikle problem olmaktadır... Özellikle bakire bayanlar ve erkekler nedendir bilinmez bu yolla kullanılan ilaçlara karşı antipatik yaklaşırlar... Kendisine suppozituar (fitil) şeklinde kullanılacak bir ilaç önerilen delikanlı beyler önce hafif bir yukarıdan bakan gülümseme ile "ama ben düzcinselim" havalarına girerler, sonra da kabul ederler... Genç hanımların da ilk söylediği "ama ben daha önce hiç kullanmadım" cümlesidir ki nereye bağlarsanız oraya gider...
Aorta
Kalpten çıkan ana atardamar. Çıkan aort, aort kavsi ve inen aort şeklinde üç anatomik kısma ayrılarak incelenir.
Apandisit
Appendis adı verilen kör barsak kısmının iltihabı.
Cerrahların önemli maişet kaynaklarından olan apandisit, tanısı görece kolay, tedavisi çok daha kolay bir akut cerrahi haldir... Burada önemli nokta apandisit var diye açılan vakada bunun olmadığının anlaşılmasıdır... Buna hekimler kendi aralarında "kuş çıktı" şeklinde yaklaşırlar... Genel kaide bir hekimin açtığı bütün apandisit tanıları doğru çıkıyorsa yani hiç kuş çıkan olmuyorsa epeyce vakayı atlıyor demektir... Kuş çıkan vaka sayısı %30 u geçiyorsa da ameliyat kararını biraz çabuk veriliyor denebilir...
Aritmi
Kalp atışlarının düzensiz olması, ritim bozukluğu
Arpacık
Kirpik kökündeki bezlerin bakterilerle iltihaplanması nedeniyle alt ya da üst göz kapağında oluşan, içi irin dolu, kaşıntılı, yanmalı ve sızılı şişliktir.
Delikanlıyı bozan tedavilerden birisi de arpacık için uygulanır... Göz kalemi çekerek ya da sürme ile arpacığın geçtiğine inanılır ve tabii ki yanlış bir inanıştır...Bazı delikanlılar ailenin kadın kişilerinin israrı ile göz makyajı yapmış halde işe giderler.. Bu durum hem etraftan bıyık burmalara sebep olur hem de kişinin tedavisi gecikir.. (teşekkürler arif&wahşi)
Artrit
Eklem yangısı. Eklemde ağrı, şişlik ile giden, birçok olguda kızarıklık ve/veya ısı artışının olduğu bir klinik bulgu.
Artroskopi Optik sistemler aracılığı ile eklemin içinin görülmesi esasına dayanan tanı ve tedavi yöntemi.
Aspirin
Ağrı kesici ve ateş düşürücü özelliğinin yanı sıra kandaki trombosit adı verilen pıhtılaşma pulcuklarının aktivitesini de engelleyen madde. Asetil salisilik asit.
Astım
Hava yollarının fiziksel ya da allerjik uyaranlara artmış yanıtının söz konusu olduğu, müzmin, tekrarlayıcı, kendiliğinden veya tedavi ile tamamen veya kısmen geri dönüşümlü öksürük, hırıltılı soluma, nefes darlığı belirtilerin yer aldığı bir hastalık.
Aşı
Bağışıklık sistemini önceden uyarmak yoluyla, enfeksiyon hastalıklarından korunmakta kullanılan ve hastalandırıcılığı azaltılmış mikroorganizma ya da toksinlerden oluşan, son yıllarda birçoğu laboratuvar ortamında sentetik olarak üretilen maddeler.
Ateş
Vücut ısısının normal değerlerin yani 37 santigrad derecenin üzerine çıkması.
Bağışıklık Mikroorganizmalara karşı koyarak o mikroorganizmanın yaptığı hastalığın oluşmasını engelleyen direnç sistemi.
Bakire Bkz. Virgin.
Bakteri Hastalık yapıcı olabilen ya da olmayan, üreme yeteneğine sahip, tam bir hücre özelliği göstermeyen yaşam birimleri.
Basur
Hemeroid. Anüs çevresinde ve barsağın son kısmındaki toplardamarların aşırı genişlemesi ve bazı hallerde içlerinde kan pıhtılaşması ve enfeksiyon olması ile kendini gösteren durum.
Memleketimin insanı birçok konuda olduğu gibi basur konusunda da derin ve engin bir bilgiye sahiptir... Bu bilgilerin derinliği öyledir ki hastaların yarıdan fazlası hekime gözükmeden eş dost tavsiyesi ile hemeroid tedavisi olur... Halk arasında uygulanan tedavilerden bazıları akla yatkın gibi gözükse de bir kısmını düşündüğümde camı açıp uzaklara doğru Allah Allah diye haykırasım gelir... İlk aklıma gelen basur tedavisi kırmızı acı biber, acı salça ve az miktar un ile havanda döğülmüş cam kırıklarını karıştırıp aç karna hastaya içirme konseptidir ki hey hey yine de hey hey demekten başka çareniz yoktur..Kim bulmuş ve ilk kim uygulamıştır, bunu piyasaya çıkartanı iki gün dinlenmeden dövsem rahatlar mıyım..? Muamma... Bir diğer yöntem de bizzat uygulayan iki kişi tarafından bana anlatılmış olup esası közlenmiş patlıcanları yanyana ve çok sıcak iken tepsiye dizip, makata da zeytinyağı sürerek patlıcanların üzerine oturmaktır... Buna ben "abi bu ne ya?" şeklinde yorum yapabildim... Sizin yorumlarınız varsa bekleriz...
Ve bir de pratik ligasyon ya da koagulasyon (bağlama veya pıhtılaştırma) yöntemleri ile muayenehanede hemeroid tedavisi yapan hekimlerimiz vardır.. Bunlardan özellikle meşhur olanlarının dükkanları dolar taşar... Her işte olduğu gibi buralara giden yurdum insanı da herşeyi ve makat ağrısını bir yana bırakıp doktorun günlük kazancını hesaplama işine girer..."Ulaaan ben geldiğimde on kişi vardı, benimle onbir, sonradan da beş kişi geldi etti onaltı ikiyüzer dolar aldı herif, bunun ellisi masrafa gitse, ...vay babayın kemiği ne datlı iş be!" şeklinde derin düşüncelere garkolur...
Bayılma
Genel güçsüzlük ve pozisyonu koruyamama ile kendini gösteren, uzun ya da kısa sürebilen genellikle geri dönüşü olan şuur kaybı.
Bayılma deyince orada durmak lazım.. Kelimenin kullanılış şekli "ay şimdi bayılıciim" cumlesi içerisinde ya da "oğlum hamamda karılar nasıl bayılır göster bakayım" biçiminde olabilir. Nedendir bilinmez acil pratiği olan hekimler çağırıldıklarında ilk olarak bayılan kişinin cinsini sorarak işe başlarlar.. Hasta erkekse pek bir koşunurlar da nedense bayan ise az ağırdan alırlar..Bunun sebebi cinsi latifte mesaj kaygısı olan bayılmaların çokluğu olsa gerektir..
Ve devamında bayılma ile alakalı söylenebilecek olan iki uçta ta kullanılabilen bir kelime olduğudur... İnsanlar çok sevdiklerine de "bayılır" canlarını sıkanlar tarafından da bayıltılır"...
BCG
Verem aşısı... Bacillus Calmet Guerin in kısaltılmasından türemiştir.
Türk milletinin hayatindaki en önemli dönüm noktalarında yani doğduğunda, ilkokula başlarken ve askere gittiğinde verem aşısı olup olmadığına bakılır ve aşısı yoksa mutlaka aşılanması sağlanır.. Verem aşılı doğana şu ana kadar rastlanmamış olması yukarıdaki cümlenin mantığını zedelemez...
Behçet Hastalığı
Ağızda aft, cinsel organlarda ülser ve gözün ön odacığında irinlenme ile seyreden bir bağışıklık sistemi hastalığı. Tanımı Türk doktoru Prof.Dr.Hulusi Behçet tarafından yapılmıştır ve romatolojik hastalıklar çatısı altında ele alınır.
Yakın zamana kadar uluslararası planda gurur kaynaklarımızdan birisiydi... Zafere susamış milletim 3-1 lik macaristan zaferinin ardından bir Türk doktorunun tanımladığı hastalığı gündeme getirirdi... Neyse ki Galatasaray ın UEFA zaferi ve Milli takımın dünya üçüncülüğü devreye girdi de sevinilecek şeylerimiz arttı...
Belsoğukluğu
İdrar yolarının son bölümlerinde, buraya bağlı salgı bezlerinde ve ilaveten kadında rahim ağzında yerleşen Neisseria Gonorrhoae bakterisi ile oluşan akut iltihap. Cinsellikle bulaşan hastalıkların en çok rastlananı.
Hasta ile hekimi sırdaş yapan hastalıklar vardır... Bu da onlardan birisi... Orta yaşlı ya da genç bir erkek gelir ve hekime ilk cümle olarak "hocam biz bir halt yedik" derse akla gelecek ilk durum bu olmalıdır... Hastalığın güzelliği belirtilerinin çok, tedavisinin kolay olmasıdır... Bununla beraber birçok aklıevvel kişi çok bilen bir yakını ya da eczacısından aldigi ilaç ile kendi kendini tedavi etmeye çalışır.. Eh nasiplerine mani olunan hekim kesimi de iyileşmeyen vakalara "beter olun" şeklinde yaklaşır ki doğrusu olmasa da doğalı budur...
Beriberi
B1 vitamini ya da diğer ismi ile Thiaminin uzun süreli eksikliğinde ortaya çıkan ve merkezi sinir sistemini öncelikle etkileyen hastalık.
Beş Duyu Sinir sistemine çevreden ve vücudun çeşitli kısımlarından gelen izlenimlere duyu denmekte olup çeşitli duyular için özelleşmiş organlara da duyu organları denir. Temelde 5 duyu olduğu kabul edilir. Dokunma: derideki sinir uçları ile, Tad: Dil ile , Koku: Burundaki reseptörler ile, Görme: Göz ile, Duyma: Kulak ile hissedilir.
Beşinci hastalık Daha çok ilkbaharda küçük salgınlar yapan, iki ile on yaş arasındaki çocukları etkileyen yanaklarda şaplak atılmış gibi kızarık ve sıcak iz yapan viral hastalık.
Beyin
Kafatasını dolduran, sinir sisteminin en önemli ve temel organı.
Yurdum insanı beyin ile alakalı konuşmayı çok sever.. Sevdiklerinin yaptığı hatalarda beynine söven bir dolu fert biliriz.. Beyinsiz lafını çok fazla kullananların işlek bir beyne sahip oldugunu söylemek de epeyce zordur..
Bazı kendini bilmezler kadın beyni ile erkek beyni arasında bir takım farklılıkları tesbit ettiklerini söyleyip güya bilimsel çalışma olduğunu iddia ettikleri bir takım yalan yanlış şemaları piyasaya sürmüşlerdir.. Bu şemalarda erkek beyninin tamama yakını seks ile alakalı gösterilmekte, daha ufak bir kısmı TV uzaktan kumandasi ile alakalı şeklinde iddiada bulunulmakta ve dahi noktavi bir bölüm de nezaket kısmı olarak ahaliye sunulmaktadır.. Buna elbette itibar etmemelidir. Hele de kadın beyninin yarıdan fazlasının ayakkabı alışverişi ile ilgili gösterilmesi de sakat bir zihnin ürünüdür.. Bizim çalışmalarımız erkek beyninin ancak % 60 kadarının seks ile ilgili olduğu, kadın beyninin de en fazla %50 lik kesiminin ayakkabı alışverişlerini idare ettiği yönündedir..
Beyin ve Sinir Cerrahisi Bkz. Nöroşirürji.
Beyincik
Beynin alt arka kısmında özellikle denge ve koordinasyon ile alakalı olan merkezi sinir sistemi bölümü.
Bıngıldak
Yaşamın ilk aylarında kafa kemiklerinin arasındaki elle farkedilebilen boşluklar.
Hekimlerin bebeklerin vücutlarındaki sıvı dengesini takipte kullandıkları bıngıldaklar çok bilmiş ebe ninelerin ve mahallenin işi az hanımlarının ilgi sahasına girer. Kimisi bıngıldağın geç kapanmasının akıl işareti olduğunu iddia ederken kimisi de açık kısmet ile ilintilendirir. Anadolunun bazı yörelerinde işi ilerletip ilk ayı dolmadan çocuğun kafasına şekil verenler de vardır. Elbette ki sanat ile fazla yakınlığı olmayan insanımız kafaya şekil verirken de belli birkaç çeşidi aşamamış bebeler sadece yumurta gibi sivri ya da sini gibi değirmi kafalı olabilmişlerdir.
Biseksüel
Kendi cinsi ve karşı cinsle aynı anda ilgilenen.
Bazı kendini bilmezler bu durumun alternatifleri arttırmak açısından faydalı olduğunu söyleseler de muhafazakar site yapımız bunu şiddetle reddeder (espri: wahşi)
Bistüri
Operasyonlarda ya da cansız doku ya da kadavra üzerinde yapılan işlemlerde kullanılan, değişik büyüklük ve ağız şekilleri olabilen çok keskin bıçak. Ameliyat bıçağı.
Halk arasında kullanılan ve anlamakta zorluk çektiğim terimlerden birisi "bıçak parası" sözüdür. Tamam bunu cerrahların operasyon yapmak için aldıkları parayı kast ile söylüyorsunuz da neden bistüri parası ya da neşter parası değil de ille de bıçak parası. Para verince bıçaklanmış olmak hisleri mi?
Biyopsi Canlı dokudan mikroskobik inceleme ve dolayısyla da patolojik tanı için parça alınması.
Böbrekler
Karın arka duvarında bulunan, kanı üre ve benzeri maddelerden temizlemekle, sıvı dengesini korumakla görevli, ayrıca hormonal vazifeleri de olan bir çift boşaltım sistemi organı.
Bir başka yanlış inanış ta böbreklerin soğukta ya da açıkta kalması ile hastalanacağı korkusudur... Bu kanıya nereden varılmış, nasıl bu kadar taraftar bulmuş bilinmez.. Ama biz hekimler için güzelliği her beli ağrıyan kişinin "galiba böbreklerimi üşüttüm" diyerek kapımızı çalmasıdır ki maişet motorunun çalışması için son derece faydalıdır..(espri: wahşi)
Bronkoskopi Soluk borusu ve bronşların optik sistemler ile incelenmesi ve gerektiğinde biopsi alınması işlemi.
Bronşit Akciğerin oksijen alışverişi yapılan dokusuna havayı taşımakla görevli borucukların mikroorganizmalar, kimyasal etkenler veya allerjik sebeplerle olan yangısı.
Brucelloz Bkz. Malta humması.
Bulumi
Bulumia nervosa. Yeme bozukluklarından en fazla görülen ve kişinin gereksiz cins ve miktarlarda yiyecek tüketmesi sonrasında isteyerek kusması ile sonlanan bozukluk.
Anoreksi ile kardeş... Aynı bozukluğun bir başka hali... Manken ve fotomodellerin oburluk yapmaları sonrasında "hadi lan şimdi formumuz bozulup işsiz kalacaz bir yol kusup gelelim" dedikleri kulaktan kulağa anlatılır. (espri arif&wahşi)
Bunama
Sosyal hayatın ve giderek kendine bakımın engellenecek şekilde zihni melekelerin bozulması hali.
Şimdi tutup da burada demans çeşitlerine falan girecek değiliz.. Hani vaktimiz olsa onu da yaparız ama siz sıkılacaksınız.. En güzeli aile büyüklerinden birinin bunadığı evlerdeki hali anlatmak... Efendim bunağımız genellikle evdeki sabit yerinde ve mümkün olduğu kadar hareketsiz oturur, kendisine söylenenleri büyük bir dikkatle dinler.... Tabii ardindan unutur ve yeniden sorar... Esir aldıklarına defalarca eskilerden anlatır ve ayni soruları defalarca sorar... Kapıyı açık bırakmaktan , sokağa çıkıp kaybolmaya ve ocağın üzerine çay koyup yatmaya kadar bilumum riskli işi yapar , jamais vu ile deja vu larla diğer aile fertlerini başka tıbbi problemlerle, örneğin ülser, fıtık gibi hallerle karşı karşıya bırakır... Durumun vahim olduğu ailelerde kişiler sırayla birer günlük bunaksavar rolü oynamak zorunda kalırlar ki bu hal ağzına bir tane çarpamayacağınız için beş yaşındaki bir çocuğun bakımından daha meşakkatlidir... Ve ailenin yaşlanma yolundaki beyleri ve hanımlarının hiç durmadan "yarabbim sen bizi bu duruma düşmekten koru" şeklindeki duaları da olaya ayrı bir hava katar...
By-Pass Belli bölgeye birim zamanda yeterli kan gitmemesi halinde damarın tıkalı oldugu bölgeyi devre dışı bırakacak köprü damarlar ile dolaşımın sağlanması. Vücutta birçok bölgede uygulanabilmesine rağmen en kullanışlı olduğu yer kalp kasını besleyen koroner damarlardır.
Burun
Solunum sisteminin başlangıcı ve aynı zamanda beş duyumuzdan biri olan koku almanın merkezi olan organ..
Bir tükenmez ekmek kaynağı da bu uzuvdur... Önceleri sadece plastik cerrahi uzmanlarının ilgi alanında iken bu işteki karın büyüklüğü kulak burun boğaz mütehassıslarını da cezbetmiştir... Ahalide öyle bir burun yaptırma furyası vardır ki 16 yaşına yeni girmiş teru taze kızlar, gelinlik çağına gelmeden burnumuzu yaptıralım da görücüler sukutu hayale uğramasın demeye başlamışlardır... Adam cinsinin kendini beğenmişleri de kılık kıyafeti düzüp cüzdanı şişirdikten, kulak kılları ile elmacık kemikleri üzerindeki tüyleri epilasyonla aldırdıktan sonra burun düzelttirme sırasına girmektedirler... Bu mühim cerrahi konuda el mahareti ve fiyat cok önemli olup paradan kısanlar ipince iki çizgiden müteşekkil burun delikleri ve gaga misali bir burun ile dolaşıp "vah garibim ucuza kaçıp az bilene yaptırmış" nazarları ile seyredilmektedirler... Michael Jackson misali burun namına birşeyi kalmayanlar ya da bir sene sonra burun ucu sağ omuzunu gösterenler de mevcuttur...
Caisson Hastalığı
Vurgun. Dalgıçlarda ve havacılarda görülen yüksek basınçtan alçak basınca doğru hızla yer değiştirme sonucunda kandaki eriyik haldeki azotun gaz haline geçmesi ile birçok organda hasar oluşturan, ölümcül olabilen durum.
Cerrahi
Hastalık ya da yaralanmaları operasyon teknikleri ile sağaltma bilimi. Bir çok alt dalları olan bir tıbbi ana disiplin.
Check-up
Herhangi bir rahatsızlık duymayan ya da minimal şikayetleri olanlarda yapılan genel sağlık kontrolü.
Burada da üzerinde durulması gereken en önemli konu vatandaşın check-up tan beklentisidir... Bir çok kişi bu işlemi bir borunun ucundan girip diğer tarafından çıkarak yapılan bir tarama olarak düşünmektedir... Hatta bir kısmı şikayetlerin diğer uçtan çıktığında buharlaşıp uçacağını düşünüp yüzünde abuk bir gülümseme ile başvurmaktadır... Çoğu batıl gibi bu konuda da israrlı olunmakta, kan tahlili , idrar tahlili, röntgen ve ultrason gibi tetkikleri görünce "bunun neresi check-up" şeklinde direnilmektedir... İlaveten tekerlekli sandalyede getirilen 80 yaşını aşmış piri faniler de görülür ki bunlara denecek laf bulmak çok müşküldür...
Cüzzam Bkz. Lepra.
Çapak
Göz pınarlarında toplanan, ölü hücreler ve doku artıklarindan olusan sıvı ya da katı olabilen birikinti.
Çarpıntı
Kişinin kendi kalp atışlarını hissetmesi hali. Bir semptom olup asla bir teşhis değildir.
Kadın cinsinin en fazla bahsettiği çoğunlukla mesaj içeren şikayetlerden birisidir... Poliklinik ortamında "çarpıntınız olur mu? " sorusuna "hayır" cevabını veren cinsi lafitin sayısı yok denecek kadar azdır... Elbette ki meslekte uzun yıllar geçirdikten sonra asla her çarpıntıyı önemsiz diye ele almanın ne kadar tehlikeli olduğunu biliriz... Lakin çarpıntıdan yakınan ve dişe dokunur bir teşhis konulan genç hanım sayısı da kabili ihmal miktarındadır..
Çıban
Derideki irinli kabartıların genel adı.
Sevdiğim deyimlerden birisi "çıban başı" şeklinde ifade edilen problem kişilik tanımlamasıdır... Öyle ki nerede ve nasıl kullanırsanız kullanın akla sosyopat bir kişilik, halli mümkün olmayan zincir sorunlar gelir.. (espri: wahşi)
Çıkık
Eklemi meydana getiren kas, bağ ve kemiklerin arasındaki yapısal ilişkinin bozulması hali..
Halk arasında çıkık tedavisini fasulyeden yapanlara da çıkıkçı ya da sınıkçı denmekle beraber bu ademlerin elinde epeyce fazla insan parçası kaldığı da bir gerçektir.. Bir başka acı gerçek de ortopediste gidinceye kadar çıkıkçıya yönlendirilen insanların çokluğu ve bunu yapanların vicdanen kendilerini rahat hissetmeleridir...
Çil
Değişken büyüklüklerde olabilen ve açık kahveden koyu kahve rengine kadar değişebilen cilt lekeleri.
Hem ismi leke olup hem de insanı şirinleştiren başka birşey yoktur herhalde... İlle de kızları şirin çizmek istediklerinde nedense burun çevresine birkaç çil konduruverir karikatüristler...
Dalak
Diyafram kasının sol alt yan kısmında, karın boşluğunda bulunan, dolaşım ve kan oluşum sistemi ile bağışıklık sistemiyle ilintili yumuşak etsi organ.
Deyim bazında kullanışlı bir kelime... Koşup nefesi daralan için "dalağı şişmek", korkaklar için "dalaksız olmak", zor işlere kalkışanlar için "işin dalak istemesi" kullanılabilir...Son iki yazdığım kibar kişiler tarafından kullanılır, yoksa biz sokak çocukları için dalak yerine kullanılacak organ çok bellidir...
Daltonizm Bkz. Renk Körlüğü.
Damar sertligi Arterioskleroz.
Damar cidarında bağ dokusu artışına ve kalsiyum tuzlarının birikmesine bağlı olarak damarın sertleşmesini tanımlayan genel terim.
Damarlar Bkz. Dolaşım Sistemi.
DDT
Böcek öldürücü zehirlerin atası sayılan "Dikloro Difenil Trikloretan" maddesi. Temas zehiri olup 1939-1970 seneleri arasında yaygın kullanılmıştır. Birikme özelliğinden dolayı bu tarihten itibaren yasaklanmıştır.
Yasaklandığı senelerde milletimizin temel kırsal ölüm sebeplerinden birisi DDT yi ayran ya da süt zannederek içme şeklindeydi... Camın önüne "sabaha birkaç böcek öldürelim hazır olsun" diye bırakılan DDT dolu şişeyi, "bubam gece galktığımda içeyim diye ayran hazırlamış ne gusell" diyerek kafasına diken sabi subyandan epeyce telefat verdik... Daha sonraki yıllarda kırsal ölümlerde damdan düşme ilk sıraya fırladı ki bu da ayrı bir kahramanlık mevzuudur...
Debil
Eğitilebilir olan ve normalin alt sınırına yakın zeka bölümüne sahip olanlara verilen ad.
Biz hekimlerin kod olarak kullanmayı sevdiği kelimelerdendir. Moron demeyi de severiz embesil demeyi de ama debilin gönlümüzdeki yeri ayrıdır. Yolunda gitmeyen bir tedaviyi hemşirenin yaptığı debilce işlere bağlamaktan tutun da söyleneni anlamayan hasta sahiplerini iç dünyamızda debillikle nitelemeye kadar birçok hal ve şartta bu kelimeyi kullanırız. Moron derken biraz hakaretamiz hava taşısak da debil derken karşıdakine herhangi bir faydamız olmayacağını hakaret falan etmeden sadece durumun izahı olarak belirtiriz. Adam debilse debildir... Faydamız olmayacaktır... Haa bakın ekranda gördüklerimize de debil demeyi severiz, ancak bunların mevkileri ile alakalı olarak ya kısık sesle ya da içimizden söyleme hallerimiz vardır... Delikanlıyızdır ama o kadar da değildir...
Decubitus Yarası Bkz. Yatak Yarası.
Deflorasyon
İlk cinsel ilişki ile kızlık zarının yırtılarak duhule müsait hale gelmesi.
Yüce milletimin en fazla önem verdiği sahnelerden biri olan deflorasyon anı iki yüz sene öncesinin Londra'sında da önemli ve para eden bir şeydi... John Cleland "Fanny Hill, bir zevk kadınının anıları" kitabında masum görünüşlü fahişenin güvercin kanı emdirilmiş sünger vasıtası ile nasıl müteaddit deflorasyon sahnesi yaşattığını anlatır...
Deja-vu Bilinçlilik durumu ve gerçeklik duygusunun bozulduğu bazı hallerde daha önceden hiç yaşanmamış bir hadisenin tekraren yaşanıyor gibi olması. Gördüm biliyorum hali.
Delirium Ateşli hastalıklar, zehirlenmeler, madde kullanımı, akıl hastalıklarında görülebilen, halusinasyonlar, saldırganlık, titreme ile kendini gösteren bilinç bozukluğu hali.
Delirium Tremens
Kronik alkolizmde alkolden ayrıldıktan sonraki ilk 48 ile 72 saatte görülen halusinasyonlar, titreme, saldırganlık ve şuur bulanıklığı ile karakterize tablo.
Demans
Bkz. Bunama.
Depresyon
Temel olarak içe kapanıklık ve olması gerekenden fazla üzüntü ve mutsuzluk hali. Günümüzde depresyon yerine iki uclu duygulanım bozukluğu terimi kullanılmakta olup periyodlar halindeki duygudurum değişmelerini ifadeye yarar.
Bu da insanımızın en sevdiği teşhislerden ve üzerinde taşımaktan gurur duyduğu rahatsızlıklardandır... Öncelikle depresyona "deprasyon" denmesi öyle yaygındır ki manken-fotomodel makulesinin tamama yakını, sanatçı ve futbolcu ahalisinin yarıdan fazlası bu kelimeyi boyle kullanır.. Böyle olunca kendi halindeki vatandaşım da doğrusunu böyle bilecektir... Depresyon özellikle de okumuş yazmış ademler ve bunların kadın cinslerinde bir statü sembolüdür... Psikiyatri hekiminin seanslarına ne sıklıkta gidildiği ve kullanılan ilacın fiyatı da statü açısından fikir vericidir... Malı mülkü düzmüş, kendine ayıracak zamana kavuşmuş nisa taifesinde belli aralıklarla depresyona girmeyene adam gözü ile bakmazlar... Olaya seksist yaklaşmış olacağız yine ama depresyonun kredi kartı ekstresi ödeyen erkekler açısından zararı katmerlidir... Zira yukarıda bahsettiğimiz iki uçlu duygulanım bozukluğunun iyi ucu da kötü ucu da hatunları alışveriş yapmaya itebilmektedir...
Dermatoloji
Cilt ve bağlı kısımların hastalıklarını inceleyen bilim dalı. Cildiye.
Dezenfeksiyon
Mikropsuzlatırma işlemi.
Dış gebelik
Sperm ile döllenen yumurtanın yani dölütün yuvalanması gereken rahim içi yerine başka bölgelere yerleşmesi. En fazla görülen tüpler içi yerleşim olmakla birlikte karın zarına yerleşen ve miada kadar gelebilen gebelikler vardır.
Diabet
Şeker hastalığı. Pankreasın yeterli derecede insülin salgılayamamasından ve salgılanan insülinin dokularda etkili olamamasından kaynaklanan kronik, çeşitli organlarda yıkıcı olabilen bir hastalıktır.
Difteri Corynebacterium Diphteriae bakterisinin burun, boğaz yaraları ve lenf dokusunda yerleşmesi ile ortaya çıkan tipik hastalık. Sadece üst solunum yolları ile sınırlı olmayıp toksinin etki ettiği organlarla alakalı değişik belirtiler olabilir. Yaygın aşılama ile ortadan kalkmış hastalıklardandır.
Dil
Eğız boşluğunda yer alan, tatma, yutkunma, ses oluşumu ve hatta mimik oluşumu gibi işlevleri olan çok hareketli kas yapısındaki organ.
Bilindiği üzere bu sözlükteki temel vazifelerimizden birisi de birçok bilimsel gerçeği göz önüne korkmadan koymak... Atalarımız "dilin kemiği yoktur" derken üzülerek söylüyorum hata etmişlerdir.. Dilin kemiği vardır.. Bir adettir... Dil kökündedir.. Bu kemiğin özelliği de vücutta başka hiç bir kemikle eklem yapmayan tek kemik olmasıdır.. O halde söyleyebileceğimiz şey şu olmalıdır.. Dilin kemiği vardır, tektir ve delikanlı bir kemik olduğundan başka kemiklere eyvallahı yoktur..
Dipsomani
Belli aralıklarla aşırı alkol alma ihtiyacı ile kendini gosteren bir bozukluk.
Disk hernisi
Omurlar arasında bulunan ve dış kısmı sert kıkırdak orta kısmı yumuşak bağ dokusundan oluşan disklerin sinir köklerine baskı yapacak şekilde fıtıklaşması. En çok bilinen şekli belde olduğundan buna yaygın olarak bel fıtığı denmektedir.. Bu doğru olmayıp hadisenin olduğu omurları söyleyerek disk hernisi demek en doğrusudur.
Haydi buyrun bir büyük tıbbi ya da gayri tıbbi insan grubunun maişet kapısı olan hastalığa. Beni derinden etkileyen otoyollardaki köprü ve viyadük duvarlarına yazılmış "bel fıtığı için arayın"diyerek verilmiş cep telefonu numaralarıdır. Kaç kişi yoldan sapıp bu telefonun olduğu yere gider, hırlı mıdır hırsız mıdır bilemeden kendini, elini ve belini teslim eder bilinmez... Bilinen bir gerçek vardır ki üzerinde en fazla tedavi uygulanan durumlardan birisi disk hernisidir. En çok duyulanlarından sırasıyla gidelim... Burada yazdıklarımızı yapanlar tamamen kendi yaptıklarından sorumludur onu da bildireyim...
1. "bele alabalık sarmak ve iki gün beklemek" , bunun bel fıtığını yumuşatarak çözdüğüne inanmak. Bu konudaki püf noktası balık kokusundan dolayı çevrenin kişiden kaçması ve bunun sonucu ortaya çıkan depresyondur... ağrı geçer geçmez bilemem...
2. Kıyılmış kuyruk yağı ve patates püresini karıştırıp bele sarmak... ikinci günün sonunda iyi olduğu iddia edilse de faydasını görenler oldukça mahdut sayıda... Ha üreyen bakterileri soruyorsunuz.. Ona da katlanın gülüm.
3. Çeşitli bitkisel yağların karışımı ile bölgenin "işi bilen" birisi tarafından ovulması ve başparmak ile baskı yapılması... Allah koruya..
4. "Kırt ettirdi" tedavileri...Efendiiim öncelikle meşhur bir ademe gidilir.. Bu kişi bir tedavici olup beli ağrıyanların belini, boynu ağrıyanların boynunu kırt ettirip tedavi eder... En çok uygulanan koltukaltlarından geçirilen sağlam bir kemer ya da benzeri bir cisim ile ayakları üzerine ağırlık konan kişinin beden üst yarısının hızla çekilmesidir... Ne kadar kıtırdama sesi duyulursa tedavi ya da felç olma şansı o denli büyüktür... Bir de boyun fıtıklarında çene altından çekme şeklinde yapılanı da vardır ki yaptıranların akıllarına şaşarım...
5. Bilcümle diğer uygulamalar... Aklınıza gelebilen herşeyi buraya sürerek ya da elektronik akupunkturlardan, masaj aletlerine kadar her çareyi deneyerek geçen yıllar... Hüzün yine hüzün...
Disk hernisinin en iyi yanı da tembellik hakkınızın olmasıdır... (espri: wahşi) Bel fıtığım var lafını bir kez çevreye yaydıktan sonra hiç kimse size "tut şunun ucunu taşıyalım abi" demez...
Dismenore
Adet esnasında ağrı duyma. Ağrılı adet görme.
PMS işkencesinin temel dayanaklarından birincisi ve en önemli olanı...
Dispanser Ayaktan takip ve tedavileri yapılabilecek hastaların ücretsiz ya da az bir ücret karşılığı tedavilerinin yapıldığı sağlık kurumu. Ülkemizdeki en önemli örnekleri Verem Savaş ve Sıtma savaş dispanserleridir..
Disparoni
Kadında devamlı ağrılı cinsel birleşme.
Bazı kendini ve anatomiyi bilmezler hemen "nerede öyle erkek" şeklinde mevzuya dahil olacaklardır... Lakin konu öncelikle kadın psikolojisi ile alakalı olup diğer sebepler daha sonra gelir... Kısacası tenasül uzuvlarının cesameti ile ağrılı ilişki arasında münasebet pek yoktur... Varsa da "oha" dır... (espri: wahşi, arif, necmi)
Dişler
Ağızda alt ve üst çene kemikleri üzerinde dizili, kesme, parçalama, öğütme gibi işlevleri olan sert yapılar.
Diyafram
Göğüs boşluğu ile karın boşluğunu ayıran ana solunum kası.
Diyaliz
Böbrek işlevlerinin vücut dışında yarı geçirgen zarlardan kanı geçirme esasına dayanan aletler yardımı ile ya da karın iç zarından faydalanarak yapılması.
Diyet (Bkz.Perhiz)
Bkz. Perhiz.
Aslında diyet lafı daha çok kullanılıyor ama ben inat olsun diyerek bilgiyi oraya yazdım.. Bilginize..
Dizanteri
Kalın barsak tipi ishalin mikroorganizmalar tarafından yapılan şekli.
DNA
Genetik şifrelerin depolandığı molekül.
Doğum
Dişinin gebelik boyunca taşıdığı yavruyu zamanı gelince ekleri ile beraber dış aleme bırakması hadisesi. Ritmik ağrılarla başlayan bu olay plasenta (eş) dışarı atılmasına kadar sürer.
İnsanda doğum olayının en önemli noktası ağrı çekme ve neticesindeki rahatlama halidir... Gebeler genellikle sonundaki mutlu olayın da etkisi ile ağrıya mutedil tepkiler verir... Ancak çekilen ağrı o denli tarifi zor bir ağrıdır ki bazılarının kocalarına ve doğacak çocuklarına sövdükleri de vakidir... Ayrıca 4 ve daha yukarı sayıdaki gebeliğinin miadındakilerde ise çekilen ağrı fazla olmayıp fazla olsa da tanıdık bir durumdur... Bu gebelerin doğum öncesi bağırıp çağırmalarını "bir gün yüzü görmedim, ne heriften yüzüm güldü ne de karnım sıpasız kaldı" mealinde anlamak mümkündür...(hocam seksist falan ama iyi yorum yaptım ya)
Doku
Aynı vazifeyi gören ve bu sebeple birarada bulunan hücreler topluluğu.
Dolama
Parmakuçlarında, genellikle de tırnakla temas eden alanda olan şiş ve ağrılı irinli enfeksiyon.
Çocuklukta hijyen şartlarımız mı kötüydü yoksa sokaktan içeri gelme huyumuz mu yoktu bilemiyorum.. Ama bildiğim birşey var ki çok sık dolama olurduk. Nasıl da sızlar ve zonklardı... Hemen her ailede bulunan çok bilen kişiye gösterildiğinde bunun iyileşme yollarını bir güzel tarif ederdi... En çok uygulanan tedavi şekli közlenerek yumuşatılmış kuru soğanın cücüğü çıkartılarak sıcak sıcak parmağın içine sokulmasıydı...Herhalde deriyi inceltiyor ve biraz da ısı etkisi ile dolamanın akarak iyileşmesini sağlıyordu... İkinci yöntem az çiğnenmiş lokumun o bölgeye sarılması idi... Bir diğer yöntem oraya eritilmiş zift akıtılarak yapılan müdahaleydi...Ve en bilimsel yöntem de kara merhem ya da diğer adıyla "pommade ichtiyoleé" nin sarılarak sabaha irinin akmasının sağlanmasıydı...
Dolaşım sistemi
Vücudun dışarıdan aldığı maddeleri ve oksijeni ayrıca çeşitli dokularda yapılan hormonları gövdenin çeşitli yerlerine dağıtma, metabolik işlemler sonucunda oluşan zararlı maddeleri temizleme ya da boşaltım organlarına getirmeye yarayan kapalı sistem. Sistemin motoru yani pompa işlevini gören kısmı kalp, kanın oksijenlenmesi işini yapan kısmı da akciğerlerdir. Bu sistemde üç tür damar vardır: 1. Atardamarlar: Kalpten kanın vücuda yayılmasını sağlayan damarlar. 2. Toplardamarlar: Vücuttaki organ ve dokulardan kalbe kanı geri getiren damarlar. 3. Kılcal damarlar ve lenf (akkan)sistemi: Dokularda oksijenlenme ve madde alışverişini sağlayan ve doku aralıklarındaki sıvıların dolaşıma kazanılmasını sağlayan sistem. Temiz kanın kalbin sol karıncığından çıkarak dokulara ulaştırılması ve dokulardan kirli kanın kalbin sağ karıncığına ulaştırılması işine BÜYÜK DOLAŞIM ve kirli kanın sağ karıncıktan akciğerlere giderek oksijenlenip kalbin sol karıncığına ulaşması işine de KÜÇÜK DOLAŞIM adı verilir.
Damarların isimlendirilmesiyle ilgili ciddi sıkıntılarım var. Toplardamarları anlıyorum. Ama atardamar ne demek? Niye atıyor? Basardamar, pompalardamar da denilebilirdi... (Selami Atmaca)
Dren
Cerrahi müdahaleler sonrasında yahut vücuttaki bir bölümdeki basıncı azaltma maksadıyla işlem yerine konan ve bir müddet bırakılan boru ya da borucuklar.
Bazı cerrahi girişimlerde hasta taburcu edilirken dren geçici bir süre için yerinde bırakılır ve evde nasıl takip edileceği öğretilir... Bu tip dreni ile eve yollanan hastaların en komikleri meme estetigi yaptırmış olanlarıdır... Geleceğe yönelik güzellik beklentileri olsa da memenin o drenli halini de görmüş olan evin erkek kişisi muhtemelen geçici bir cinsel istek kaybına uğrayacaktır..
Dudak
Ağız boşluğunun dışa açılan deliğini sınırlayan etli kısımlardan her biri.
Tarih boyunca insanlarin dişi cinsinin en fazla önem verdiği vücut parçalarından birisi olagelmiştir... Bunun sebebi de birbirine değen dudakların çocuk yapma işinin temelini atmaları olsa gerektir... Burada bahsedilen öpüşme hadisesidir ve kalbi kötü olanların aklına gelen şeyden dolayı da kendilerini kınıyorum (espri: wahşi)
Alemin ileri gelenleri dudakları ile öyle oynamış ve oynatmışlardır ki çoğu insan boylesi uğraşılarak meydana getirilmiş dudak abidelerine degil dudağını değdirmek dokunmak bile istemez... Bu da meydandaki insanlarin neden az cocuk sahibi olduklarının bir nevi isbatıdır... Yine bazı dudaklarıyla oynamayı sevenler hadiseyi öyle abartmaktadırlar ki karşı karşıya gelindiğinde "ben buralardan sıvışayım, öpülürüm falan neme lazım" hisleri oluşmaktadır...
Düşük
Rahim içindeki ceninin yaşama kabiliyeti kazanamadan dışarı çıkarak gebeliğin sonlanması hali.
EEG
Beynin elektriksel potansiyellerinin kaydına dayanan ve bu şekilde özellikle epilepsi tanısında kullanılan tetkik metodu.
Hastalar arasında kullanılan çeşitli terimler vardır ki bunların bazısı cidden komiktir... EEG isimlendirmeleri ve tarifleri de bu sınıfa girer.. Bazıları "beyin elektrosu", kimileri "beyin şeridi" çektirdim derken bir kısım insan da "beynimi elektroniğe bağladılar" gibi çok veciz ifadeler kullanmaktadır...
EKG
Kalp adelesi ve iletim sisteminin çalışmasını oluşan elektriksel potansiyeller ile incelemeye yarayan tanı yöntemi.
Eklampsi Gebeliğin son haftalarında ya da doğumdan hemen sonra ortaya çıkan hipertansiyon, idrarda protein kaybı, vücutta sıvı toplanması ve nöbet geçirme ile kendini belli eden ciddi rahatsızlık hali.
Ekokardiyografi Ultrasonik dalgalarla kalp boşlukları ve kapakları ile fonksiyonek durumu hakkında bilgi edinme metodu.
Eksitus
Ölüm. Genellikle eks olmak şeklinde kullanılan kelimenin manası "çıkış" olmakla beraber tıpta meşhur kullanımı "ölerek çıkmak" şeklindedir. Doğru olanı "exitus lethalis" şeklindedir.
Çok yapılmış espri ya da çok konuşulmuş anektod "hastanız eks oldu" denilenlerin bir kez daha arayıp "biz demin eks olan hastanın yakınlarıyız, şimdi durumu nasıl?" şeklinde sormalarıdır... Neyse ki son zamanlarda sevgilisinden ayrılanlar "eks sevgilim" şeklinde konuşuyorlar da yanlış da olsa kelimeye bir aşinalık oldu ahalide...
EKT
Şakaklara dayanan elektrodlar vasıtası ile beyne yüksek voltaj ve düşük güçte akım vererek yapılan psikiyatrik tedavi. Burada temel amaç kişide konvulsiyon yani yapay epilepsi nöbeti oluşturmaktır.
Ekzama Derinin kabartılı, pullanmalı, kaşıntılı ve kızartılı hastalığı. Müzmin ya da akut gelişebilir. Sebebi anlaşılamayanlarda stress suçlanmıştır. Temas ekzamaları ve mesleki ekzamalar da önemlidir.
ELISA
Kanda belirli bir antikoru saptamak ya da düzeyini belirlemek için kullanılan test yöntemi. Enzyme Linked Immun Sorbent Assay in kısaltması. Meşhur olması AIDS iledir.
Burada anlatacağım elemanlar gece nöbetlerinin ya da acil servislerin davetsiz misafirleri telaşlı genç beylerdir... Gecenin bir vaktinde gelirler ve doktorla başbaşa görüşme isteklerini ifade ederler... Sonra da seslerini iyice alçaltarak "hocam bir halt yedim ELISA baktırmak istiyorum" şeklinde konuşurlar... Birçok hekimin o anda gergin bir hale girmesine karşın bendeniz gayet sakin "rus mu rumen mi, ve ne zaman" şeklinde soruyu yapıştırırım.. Bir kısmı o akşamdan bahsetmektedir, bazıları aradan vakit geçmesine rağmen uykuları kaçtığından kalkıp gelmişlerdir... Eh işimiz ne; anlatırız testin ne zaman pozitifleşeceğini ne vakit yeniden uğramaları gerektiğini...
Emboli
Damarın kanın bildik yapısından farklı bir madde ya da pıhtı ile tıkanması. Katı, sıvı ve gaz maddeler ile olabilir.. Özellikle yağ ve kan pıhtısı ile olan emboliler çok görülenleridir.
Empati
Karşısındakinin hislerini iyi anlayabilmek adına kendini onun yerine koyarak düşünme metodu.
Bazı kelimler vardır ki aşırı sevgiye mazhar olup "yıllardır neredeydin" muamelesi görürler... Konsept gibi format gibi empati de bu çok sevilen ve her derde deva kelimeler kulübünün üyesidir... Medyatik ve cok bilen elemanlarımızın ağzından düşmez, gece gündüz empati yapıp dururlar...
Endokrinoloji
İç salgı bezlerinin fonksiyonlarını, bozukluklarını ve tedavisini inceleyen bilim dalı.
Salı Tem. 19, 2011 2:24 pm tarafından glewci
» Xara3d5 3 boyutlu yazi yazma programi (dj isimleri yazmak icin şahane)
C.tesi Nis. 16, 2011 10:24 am tarafından erhan2188
» Hareketli Avatar Yapımı
C.tesi Mart 12, 2011 9:47 pm tarafından (fog)'(x)
» Sjsro 11d'li Media.pk2...!!
C.tesi Mart 12, 2011 1:26 pm tarafından womekan
» Pet (Horse, Wolf, Kervan vs.) Auto Pot.
Salı Şub. 15, 2011 5:11 pm tarafından wiar01
» Silkroad'ı 3D Oynayın! Bir İlk :)
Perş. Şub. 03, 2011 4:38 pm tarafından Fleyd
» Kangurularla Apaçi
Perş. Şub. 03, 2011 3:35 pm tarafından (fog)'(x)
» EiffeL Kulesi Önünde Apaçi :)
Perş. Şub. 03, 2011 3:33 pm tarafından (fog)'(x)
» Apaçi Marşı- Bağlama&Gitar
Perş. Şub. 03, 2011 3:27 pm tarafından (fog)'(x)
» Apaçi Müziği - Gitar Versiyon
Perş. Şub. 03, 2011 3:21 pm tarafından (fog)'(x)