|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...


Join the forum, it's quick and easy

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Sayfayı FaceBook'ta Paylaş
Design By Sahirâne Design ©️
Tıkla Beğen
Erzurum

    "Geçmişi Gölgeye Teslim Ettim”deki İncelikler

    (fog)'(x)
    (fog)'(x)
    "Geçmişi Gölgeye Teslim Ettim”deki İncelikler CouronnePatRoN
    PatRoN


    Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok !
    Cinsiyetim Cinsiyetim : Erkek
    Kayıt Tarihim Kayıt Tarihim : 14/01/10
    Yaşım Yaşım : 34
    MemLeketim MemLeketim : Yarimin Yanı
    Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 2732

    "Geçmişi Gölgeye Teslim Ettim”deki İncelikler Empty "Geçmişi Gölgeye Teslim Ettim”deki İncelikler

    Mesaj tarafından (fog)'(x) C.tesi Mart 27, 2010 3:08 am

    Evet
    arkadaşlar Sagopa Kajmer’in Geçmişi
    Gölgeye Teslim Ettim şarkısı içinde geçen güzel dini konular ve
    ince noktalar var geniş geniş bahsettim inşallah beğenirsiniz..
    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

    Dalga
    bu devrin baş motivesi
    Kehf 106
    İşte böyle, onların cezaları
    cehennemdir. Çünkü inkâr etmişler ve benim âyetlerimi, peygamberlerimi alaya almışlardır
    Bir kimseyi bazı kusurlu ya da eksik yanlarından dolayı
    küçümseyerek onunla alay etme, onun herhangi bir zayıf noktasını dile
    dolayarak eğlenme ve her şeyi hoşça vakit geçirmek için bir sebep gibi
    değerlendirerek hürmetsiz, dikkatsiz ve laubali davranma gibi kötü
    huylar da iman zaafından kaynaklanmaktadır.
    Kur’an-ı Kerim, mal-mülk sahibi olmayı her şey sayarak,
    imkânlarının bolluğundan dolayı gurura ve kibre kapılan, sonra da
    kendini iyice büyük görmeye başlayarak diğer insanlara tepeden bakıp
    onları alaya alan kimseleri ve onları bekleyen ateşin dehşetini tasvir
    etmiştir:
    “Vay haline her hümeze ve lümeze’nin”
    (Hümeze, 104/1) buyurmuştur; yani, insanları arkadan çekiştiren,
    başkalarını tahkir etmeyi âdet haline getiren, kiminin gıybetini ederek
    kimini de yüzüne karşı aşağılayarak insanları küçük düşüren ve kaş göz
    hareketleri yaparak onlarla eğlenenleri kınamış; “Arkadan çekiştirmeyi,
    yüze karşı eğlenmeyi âdet edinen kimselerin vay haline!” dedikten sonra
    onların dûçar olacağı cehennem azabını anlatmıştır
    Allah Teâlâ, bir başka ayet-i kerimede de,
    “Ey iman edenler! Sizden hiçbir
    topluluk bir başka toplulukla alay etmesin. Ne mâlum? Belki alay
    edilenler edenlerden daha hayırlıdır. Kadınlar da başka kadınlarla alay
    etmesinler. Belki de alay edilenler edenlerden daha hayırlıdır.
    Birbirinizi, (daha doğrusu kendilerinizi) karalamayın. Birbirinize kötü
    lakaplar takmayın. İman ettikten sonra insanın adının kötüye çıkması,
    fâsık damgası yemesi ne fena bir şeydir! Kim tövbe etmezse, işte onlar
    zalimlerin ta kendileridir.”
    (Hucûrat, 49/11)
    Bunlar zaten ortada ve
    içinde bulunduğumuz devirde AHİRZAMAN
    olduğundan İslam’ın Emirlerinden uzaklaşılacağı bilindiği üzere
    demekki, dalga geçilecek ve insanlar biryerlere gelebilmek ve dünyevi
    gayelerine ulaşmak için dalga geçerler..
    Her
    an önünde yar
    Tanrılar sözlüğünde buna sınama denir
    Sınavın elbet sonu gelir
    Notuna göre bedelini öderiz bu geçmişin bu kesin
    Rad Suresi…
    18 – Rablerinin emirlerine uyanlar
    için daha güzeli vardır. O’na itaat etmeyenler ise, yeryüzünde bulunan
    ne varsa hepsi kendilerinin olsa da onu ve bir o kadarını bütünüyle
    kurtuluş fidyesi olarak verirlerdi. İşte onlar, hesabın kötüsü kendileri
    için olanlardır. Varacakları yer de cehennemdir. Orası da ne fena
    yataktır.
    “Bizim, sizi boş bir amaç
    uğruna yarattığımızı ve gerçekten Bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi
    sanmıştınız?”
    Müminun Suresi, 115
    “… insanları yalnızca bana
    ibadet etsinler diye yarattım.”
    Zariyat Suresi, 56
    Dünya üzerindeki herşey
    zamanı geldiğinde yok olacaktır. Apaçık olan gerçek ise “… dünya hayatı,
    ahirette (ki sınırsız mutluluk yanında geçici) bir m.eta’dan başkası
    değildir.”
    Rad Suresi, 26
    Büyük İslam alimi Bediüzzaman
    Said Nursi de eserlerinde dünya hayatının geçici bir mekan
    olduğunu ve insanın bu dünyada ahiret için ciddi bir çaba harcaması
    gerektiğini şöyle dile getirmiştir:
    Dünya bir
    misafirhanedir. İnsan onda az duracaktır ve vazifesi çok bir misafirdir
    ve kısa bir ömürde ebedi hayatına lazım olan levazımatı tedarik etmekle
    mükelleftir
    Ey nefsim ve ey arkadaşım! Aklınızı başınıza toplayınız. Ömür
    sermayenizi ve hayat kabiliyetinizi hayvan gibi, hatta hayvandan daha
    aşağı bir derecede şu geçici hayata ve maddi lezzetlere harcamayın.
    Yoksa sermayece en üstün hayvandan elli derece yüksek olduğunuz halde,
    en aşağıda olanından elli derece aşağı düşersiniz
    Zaten
    inancımız olmasa var olmanın anlamı anlamsızlıktan başka bir anlama
    gelir miydi?
    Ne kadar muhteşem bir söz..
    İnancımız olmasa var olmak diye bir şey olmazdı ve ölünce biticeğimizi
    düşünürdük.. Buda ne büyük bir stres ve kötülüktür..
    Necip Fazıl’da dememiş mi ;
    Sonum yokluk olsa bu varlık niye..?
    Zaten;
    İmanlı
    bir adamın Allah yoksa kaybı nedir.?
    İmansız bir adamın Allah varsa kaybı nedir?
    Bunu düşünmek lazım…
    Zaten eğer adem’in (yokluk) ne olduğunu tam olarak bilseydik ceza’ya
    bile razı olurduk..Bu imansızlar için geçerli olan bir şeydir..
    Dostuna
    attığın tekmenin ya da hiçe saydığın ilahi adaletin bir sonucu olmalı
    bu da kesin
    sen teksin takibinde geçmişin!…
    Peygamber efendimizin, akrabâsını dîne dâvet hitâbesi
    şöyledir:
    Hamd, yalnız Allahü teâlâya mahsustur. Yardımı, ancak O’ndan
    isterim. O’na inanır, O’na dayanırım. Şüphesiz bilir ve bildiririm ki,
    Allahü teâlâdan başka ilâh yoktur. O birdir. O’nun eşi ve ortağı yoktur.
    Size aslâ yalan söylemiyorum. Doğruyu bildiriyorum. Sizi bir olan ve
    O’ndan başka ilâh olmayan Allahü teâlâya îmân etmeye dâvet ediyorum. Ben
    O’nun size ve bütün insanlığa gönderdiği peygamberiyim. Vallâhi siz,
    uykuya daldığınız gibi öleceksiniz, uykudan uyandığınız gibi
    diriltileceksiniz ve bütün yaptıklarınızdan hesâba çekileceksiniz.
    İyiliklerinizin karşılığında mükâfât, kötülüklerinizin karşılığında
    cezâ göreceksiniz. Bunlar da ya Cennet’te ebedî (sonsuz)
    kalmak veya Cehennem’de ebedî kalmaktır. İnsanlardan, âhiret azâbı ile
    ilk korkuttuğum kimseler sizlersiniz
    Yani geçmişte
    yaptıklarımızdan..[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
    Mümin Suresi
    40. Kim bir kötülük işlerse, onun
    kadar ceza görür
    Yani dostuna attığın kazık : )
    Anlam
    veremediğim bir yığın manzara peşimize takılmış
    Ve cereyan eden çıkar savaşları kalbimizi yerinden çıkarmış ya barış?…
    Minik ellerinizle yakaladığınız o büyük kelebekleri öldürebilirsiniz
    Herşey cüsse değil yeterki küstürmeyin çocuğu
    Günümüzün en büyük sorunu değimli kendi Nefsimize yenik
    düşüp, çıkarımız için kimsenin hakkına saygı göstermememiz değimli?
    Her şey güç demek değil ki,
    Kim
    olursa olsun; zalime karşı, mazlumdan yana olmak gerekir..
    “Siz, ey iman (ettiğini iddia) edenler! Münkirlik yapıp
    da yeryüzünde sefere çıkan ya da gazaya katılan kardeşleri için şöyle
    diyen kimseler gibi olmayın: “Bizimle kalmış olsalardı ölmeyecekler ve
    öldürülmeyeceklerdi.” Zira Allah bunu onların içine bir yürek yarası
    yapacaktır. Çünkü ölümü ve hayatı yaratan Allah’tır. Ve Allah yaptığınız
    her şeyi görmektedir.”
    Resulüllah Sallallahu aleyhi ve selem şöyle buyurmuştur:
    -“Kolaylaştırınız,
    güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.”
    ”Çocuğa yedi yaşındayken
    namaz kılmayı öğretiniz. On yaşına bastığı halde kılmazsa,
    cezalandırınız.”
    ve
    “Çocuk yedi yaşına girince, namaz
    kılmasını söyleyiniz.”
    Küstürmeyin yani çocuğu..[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
    Yarın
    bir kapıdır ve
    Sen uykudan o kapıdan geçmek için uyanırsın
    Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem geceleyin uyumak
    istediği zaman elini yanağının altına koyar sonra da:
    “Allahümme bismike emûtü ve ahyâ:
    “Allahım! Senin isminle ölür,
    senin isminle dirilirim” derdi.
    Uykudan uyandığı zaman: “Elhamdülillâhillezî ahyânâ min ba‘di mâ emâtenâ
    ve ileyhin-nüşûr.”
    “Bizi öldürdükten sonra dirilten
    Allah’a hamdolsun. Diriltmek sadece O’na mahsustur” buyururdu.
    Hadisimizin gösterilen kaynaklarından bazısında
    belirtildiği üzere, Peygamberimiz yatağa yattığında sağ elini yine sağ
    yanağının altına koyarak uyurlardı. Efendimiz’in bütün işlerine sağdan
    başlamayı sevdiğini biliyoruz. Ayrıca uyku ölümün kardeşidir.
    Ölen kimse kabre, kıbleye karşı ve sağ tarafı üzerine konur. Bir başka
    husus, oturarak namaz kılmaya güç yetiremeyenler, sağına yatmasında bir
    sakınca olmadığı sürece, sağ tarafları üzerine yatarak namazlarını
    kılarlar. Böylece insan uykuya yatarken hem ölümü hatırlar, hem de
    uykusunun bir nevi ibadet olduğunu düşünür ve ölüme hazırlanır gibi,
    kendisini sadece Allah’ın öldüreceğini ve dirilteceğini bilerek, bu
    inancını Allah’a yakarışında bir kere daha teyit eder.
    Ölümün kardeşi olan uykuya yattığımızda, uyanıkken yaptığımız bütün
    işlerle alâkamız kesilir. Artık ne ölmemek, ne de yeniden hayata dönmek
    bizim gücümüz ve kudretimiz dahilinde değildir. Allah bizi uyuduktan
    sonra uyandırıp yeniden nasıl hayata döndürüyorsa ve biz bunu ölüm gelip
    çatıncaya kadar her gün nasıl yaşıyorsak, öldükten sonra da kıyâmet
    gününde Allah’ın huzurunda toplanıp hesaba çekilmek üzere aynen uzun bir
    uykudan uyanır gibi diriltileceğiz. İşte uyku bize bunları
    hatırlatıyorsa, sanki o geceyi ibadetle geçirmiş gibi oluruz; çünkü bu
    çeşit bir tefekkürün de ibadet sayıldığını bilmemiz gerekir. O halde her
    gece yatağımıza yatarken ve uykudan kalkarken Resûl-i Ekrem
    Efendimiz’in yaptığı bu duâları biz de tekrar etmeliyiz. Uyumadan önce
    yaptığımız duâ , yaptığımız her hayırlı işin olduğu gibi geçirdiğimiz
    günün sonunu da Allah’a hamd ve şükürle bitirmemiz gerektiğine
    inanmamızın belirtisidir. Uykudan uyanınca yaptığımız duâ ise, işimizin
    ve günümüzün başlangıcının bizi sanki ölümden sonra dirilten Allah’ın
    yardımına ihtiyacımızın samimi bir göstergesidir

      Forum Saati C.tesi Kas. 23, 2024 12:03 am