Evet
arkadaşlar Sagopa’nın K.İ.T.S albümündeki Tek Başınalığın Yolcusu şarkısındaki bir ayet ve
edebi bilgiyi paylaşmak istedim..[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Umarım beğenirsiniz..
Sago
Bir
kan pıhtısından oldum yoktur bundan gayrım
ALAK Suresi..
Meal..
2- O,
insanı bir alekadan (embriyodan) yarattı
Tefsir..
2. O
insanı bir kan pıhtısından yarattı.
ALAK , aleka ‘nın çoğulu olarak sayılmıştır.
Beydâvî demiş ki: “İnsan” kelimesi, çoğul mânâsında olduğu için çoğul
yapılmıştır. “Kamus” ve şerhlerinden anlaşıldığına göre aslında lügatta
alek maddesi, yapışıp ilişmek mânâsına vaaz edilmiştir.
Ve mutlak şekilde ilişken ve yapışkan nesneye de denir. Bundan her türlü
kana ve kırmızı kana ve özellikle uyuşuk kana alek denilmiş. Kandan bir
kısım olması itibariyle veya doğrudan doğruya ilişiklik mânâsı ile
rahimdeki tutuğa da aleka denilmiştir. Yapışkanlığından dolayı sülük ve
kuyu makarasına ve ipine ve makarasının iliştirilip ipi geçirilen
takıntısına ve işlek yola da alek denilir . Bütün bunlar maddî mânâdır.
Bunlardan başka alek, ruhanî ve manevî olarak “alaka” gibi aşk ve sevgi
mânâsına geldiği de lügatta açıklanmıştır
…
Hey
yabancı yolun yarısı 35 der Sıtkı Tarancı !
Korkarım 5 sene sonra saracak içimi derin sancı.
İşte Sago’nun söylediği ve
çok bilinen Cahit Sıtkı Tarancı ve o meşhur şiiri..
Sago 30 yaşında ve 35′ine 5 yıl kaldığını, şiirin sonundaki ilede
alakalı olarak ”ölüm”e yaklaştığını ve Rabb’ine karşı olan hürmetini vb.
gösterir..
İlkokulu Diyarbakır’da bitirdikten sonra, Galatasaray
Lisesi’nde okudu. Asıl adı Hüseyin Cahit’tir. Fransızca çok iyi
öğrenerek Baudelaire, Rimbaud, Mallarmê’yi özümsedi. Mülkiye öğrenimini
Türkiye ve Paris’te yaptı. İkinci Dünya Savaşının çıkması üzerine
okulunu tamamlayamadan yurda döndü. 1946′da CHP Şiir Ödülü’nde
birincilik aldı. Anadolu Ajansı ve Çevirme Bakanlığı’nda tercüman olarak
çalıştı. 1953 yılında, genç yaşta ağır bir hastalığa yakalandı. 1956
yılında tedavi için Avrupa’ya götürüldü; fakat iyileşemedi. Aynı yıl
Viyana’da öldü.
‘Sanat için sanat’ ilkesine bağlı kaldı. Ona göre şiir, kelimelerle
güzel şekiller kurma sanatıdır. Vezin ve kafiyeden kopmamış; ama ölçülü
veya serbest, her türlü şiirin güzel olabileceği inancını taşımıştır.
Açık ve sade bir üslubu vardır. Çoğu gerçeğe bağlı olan mecazları,
derin, karışık ve şaşırtıcı değildir. Uzak çağrışımlara ve hayal
oyunlarına pek itibar etmemiştir. Zaman zaman bazı imaj ve sembollere
başvurmuştur.
Şiirlerinde en çok yaşama sevinci ve ölüm temalarına yer vermiş, nedense
hep ölümün üstüne gitmiştir. Ayrıca yitik aşklar, mutlu sevdalar,
yalnızlık, yaşadığı bohem hayatın buruklukları, çocukluk özlemi de
şiirlerine konu olmuştur.
Ölümünden sonra yayınlanan eserleri şunlardır :
Şiir Kitapları:
• Ömrümde Sükût (1933),
• Otuz Beş Yaş (1946),
• Düşten Güzel (1952).
• Sonrası (1957)
35
YAŞ ŞİİRİ
Yaş otuz beş yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı, ne var
Benim mi Allah’ım bu çizgili yüz
Ya gözler altındaki mor halkalar
Neden öyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayâl meyâl şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir,
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç fark ettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar
Nerden çıktı bu cenaze Ölen kim
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar.
Neylersin ölüm herkesin başında,
Uyudun uyanamadın olacak.
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında
Bir
namazlık saltanatın olacak,
Taht misâli o musalla taşında.
CAHİT SITKI TARANCI
arkadaşlar Sagopa’nın K.İ.T.S albümündeki Tek Başınalığın Yolcusu şarkısındaki bir ayet ve
edebi bilgiyi paylaşmak istedim..[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Umarım beğenirsiniz..
Sago
Bir
kan pıhtısından oldum yoktur bundan gayrım
ALAK Suresi..
Meal..
2- O,
insanı bir alekadan (embriyodan) yarattı
Tefsir..
2. O
insanı bir kan pıhtısından yarattı.
ALAK , aleka ‘nın çoğulu olarak sayılmıştır.
Beydâvî demiş ki: “İnsan” kelimesi, çoğul mânâsında olduğu için çoğul
yapılmıştır. “Kamus” ve şerhlerinden anlaşıldığına göre aslında lügatta
alek maddesi, yapışıp ilişmek mânâsına vaaz edilmiştir.
Ve mutlak şekilde ilişken ve yapışkan nesneye de denir. Bundan her türlü
kana ve kırmızı kana ve özellikle uyuşuk kana alek denilmiş. Kandan bir
kısım olması itibariyle veya doğrudan doğruya ilişiklik mânâsı ile
rahimdeki tutuğa da aleka denilmiştir. Yapışkanlığından dolayı sülük ve
kuyu makarasına ve ipine ve makarasının iliştirilip ipi geçirilen
takıntısına ve işlek yola da alek denilir . Bütün bunlar maddî mânâdır.
Bunlardan başka alek, ruhanî ve manevî olarak “alaka” gibi aşk ve sevgi
mânâsına geldiği de lügatta açıklanmıştır
…
Hey
yabancı yolun yarısı 35 der Sıtkı Tarancı !
Korkarım 5 sene sonra saracak içimi derin sancı.
İşte Sago’nun söylediği ve
çok bilinen Cahit Sıtkı Tarancı ve o meşhur şiiri..
Sago 30 yaşında ve 35′ine 5 yıl kaldığını, şiirin sonundaki ilede
alakalı olarak ”ölüm”e yaklaştığını ve Rabb’ine karşı olan hürmetini vb.
gösterir..
İlkokulu Diyarbakır’da bitirdikten sonra, Galatasaray
Lisesi’nde okudu. Asıl adı Hüseyin Cahit’tir. Fransızca çok iyi
öğrenerek Baudelaire, Rimbaud, Mallarmê’yi özümsedi. Mülkiye öğrenimini
Türkiye ve Paris’te yaptı. İkinci Dünya Savaşının çıkması üzerine
okulunu tamamlayamadan yurda döndü. 1946′da CHP Şiir Ödülü’nde
birincilik aldı. Anadolu Ajansı ve Çevirme Bakanlığı’nda tercüman olarak
çalıştı. 1953 yılında, genç yaşta ağır bir hastalığa yakalandı. 1956
yılında tedavi için Avrupa’ya götürüldü; fakat iyileşemedi. Aynı yıl
Viyana’da öldü.
‘Sanat için sanat’ ilkesine bağlı kaldı. Ona göre şiir, kelimelerle
güzel şekiller kurma sanatıdır. Vezin ve kafiyeden kopmamış; ama ölçülü
veya serbest, her türlü şiirin güzel olabileceği inancını taşımıştır.
Açık ve sade bir üslubu vardır. Çoğu gerçeğe bağlı olan mecazları,
derin, karışık ve şaşırtıcı değildir. Uzak çağrışımlara ve hayal
oyunlarına pek itibar etmemiştir. Zaman zaman bazı imaj ve sembollere
başvurmuştur.
Şiirlerinde en çok yaşama sevinci ve ölüm temalarına yer vermiş, nedense
hep ölümün üstüne gitmiştir. Ayrıca yitik aşklar, mutlu sevdalar,
yalnızlık, yaşadığı bohem hayatın buruklukları, çocukluk özlemi de
şiirlerine konu olmuştur.
Ölümünden sonra yayınlanan eserleri şunlardır :
Şiir Kitapları:
• Ömrümde Sükût (1933),
• Otuz Beş Yaş (1946),
• Düşten Güzel (1952).
• Sonrası (1957)
35
YAŞ ŞİİRİ
Yaş otuz beş yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı, ne var
Benim mi Allah’ım bu çizgili yüz
Ya gözler altındaki mor halkalar
Neden öyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayâl meyâl şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir,
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç fark ettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar
Nerden çıktı bu cenaze Ölen kim
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar.
Neylersin ölüm herkesin başında,
Uyudun uyanamadın olacak.
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında
Bir
namazlık saltanatın olacak,
Taht misâli o musalla taşında.
CAHİT SITKI TARANCI
Salı Tem. 19, 2011 2:24 pm tarafından glewci
» Xara3d5 3 boyutlu yazi yazma programi (dj isimleri yazmak icin şahane)
C.tesi Nis. 16, 2011 10:24 am tarafından erhan2188
» Hareketli Avatar Yapımı
C.tesi Mart 12, 2011 9:47 pm tarafından (fog)'(x)
» Sjsro 11d'li Media.pk2...!!
C.tesi Mart 12, 2011 1:26 pm tarafından womekan
» Pet (Horse, Wolf, Kervan vs.) Auto Pot.
Salı Şub. 15, 2011 5:11 pm tarafından wiar01
» Silkroad'ı 3D Oynayın! Bir İlk :)
Perş. Şub. 03, 2011 4:38 pm tarafından Fleyd
» Kangurularla Apaçi
Perş. Şub. 03, 2011 3:35 pm tarafından (fog)'(x)
» EiffeL Kulesi Önünde Apaçi :)
Perş. Şub. 03, 2011 3:33 pm tarafından (fog)'(x)
» Apaçi Marşı- Bağlama&Gitar
Perş. Şub. 03, 2011 3:27 pm tarafından (fog)'(x)
» Apaçi Müziği - Gitar Versiyon
Perş. Şub. 03, 2011 3:21 pm tarafından (fog)'(x)