|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...


Join the forum, it's quick and easy

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Sayfayı FaceBook'ta Paylaş
Design By Sahirâne Design ©️
Tıkla Beğen
Erzurum

    Truva Savaşı hakkında. Şehrin yıkılması,Troya efsanesi,Truva'dan fotoğraflar,resimler

    (fog)'(x)
    (fog)'(x)
    Truva Savaşı hakkında. Şehrin yıkılması,Troya efsanesi,Truva'dan fotoğraflar,resimler CouronnePatRoN
    PatRoN


    Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok !
    Cinsiyetim Cinsiyetim : Erkek
    Kayıt Tarihim Kayıt Tarihim : 14/01/10
    Yaşım Yaşım : 34
    MemLeketim MemLeketim : Yarimin Yanı
    Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 2732

    Truva Savaşı hakkında. Şehrin yıkılması,Troya efsanesi,Truva'dan fotoğraflar,resimler Empty Truva Savaşı hakkında. Şehrin yıkılması,Troya efsanesi,Truva'dan fotoğraflar,resimler

    Mesaj tarafından (fog)'(x) Perş. Ocak 28, 2010 3:24 pm

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    TRUVA ŞAVAŞI

    1. Truva nerede?


    Truva (Troia,Troy, İlion, İlias ya da İlium), Küçük Asya (Asia Minor) denenAnadolu'nun kuzeybatısındaki Troas bölgesinde bir sırtın üzerinde,Çanakkale'nin 30 km. kadar uzağındaki Hisarlık Tepesi üzerinde dokuzkere yıkılıp yeniden kurulmuş olan bir şehirdir. Truva, denizbaskınlarından korunacak kadar içeride olmasına karşılık, Hellespontos(Çanakkale) ile Karadeniz'i bağlayan ticaret yollarına egemen olacakkadar da denize yakın bulunduğundan yeri önemliydi. 1873 yılında Almanarkeolog Schliemann'ın kazılarına başladığı güne kadar yeri hakkındatürlü söylentiler vardı. Schliemann'ın kazılarına sonradan arkeologDörpfeld devam etti. Her yıkılışında yeniden yapılmış olan ticaretkentinde 9 tabaka ortaya çıkarıldı. Homeros'un Yunanlılar tarafındanişgal edilip yakıp yıkıldığını anlattığı İliyada destanındaki Truva,İ.Ö. 15-12. yüzyıla ait olan 6. tabakadır.

    Efsanelere göreşehri ilk kuran Trak'lardır. Bunlar İsa'dan önce 3000 yıllarındaBoğazlar yolu ile Anadolu'ya geliyorlar ve Çanakkale dolaylarınıdolaşıyorlar. Sonra Hisarlık Tepesini şehir yapmaya elverişlibuluyorlar ve ilk Truva şehrini kuruyorlar. Yine efsanelere göre şehirbilinmeyen bir zamanda kim olduğu bilinmeyen Tros (veya Dardanos) adlıkral tarafından yapılıyor. Akha'ların Iliada'da anlatıldığı gibi yakıpyıktıkları şehir altıncı Truva'dır. Truva şehri tarihte birkaç defayıkılmış ve tekrar yapılmıştır. Schliemann'a göre Truva'da birbiriüzerine dokuz şehir kurulmuştur. İlk şehir taş devrinin sonlarında, sonşehir ise Romalılar tarafından yapılmıştır. 6. şehrin etrafındakisurlar efsanelere göre eski Truva kralı Laomedon tarafından Tanrılara(Poseidon, Apollon) yaptırıldığından çok sağlam ve kalındır. Truvaşehri bu yüzden o zamanlar hiç alınamaz olarak bilinirdi. Ama Truva'nınilk krallarından Laomedon, Herakles'i kızdırdığından Herakles,Telamon'la birlikte bir ordu toplayıp bir günde Truva'yı zaptetmişti.Bu olay, Agamemnon komutasındaki kuşatmadan onyıllar önce olmuştu.

    Truvalılar,ticaret gemileri ile kara, Marmara ve Ege Denizinde ticaret yaparak çokzengin olmuşlardı. Çanakkale Boğazının, Ege Denizinin giriş kapısındaolduğundan aynı zamanda boğazı da kontrol altına almışlardır. Halbukibu sırada Minos devleti, Akha'lar tarafından yıkılmış, Ege Deniziticareti ve Çanakkale boğazı bunlar tarafından ele geçirilmekistenmiştir. İşte bu rekabet yüzünden Truvalılar ile Akha'lar arasındahep bir sürtüşme olmuştur. Truva şehrinin Priamos isminde 50 çocukbabası bir kralı vardı. Priamos, Laomedon'un sağ kalan tek oğluydu.Diğerlerini Herakles öldürmüştü. Pekçok cariyesi ve sevdiği eşiylemutlu olan Priamos'un ilk oğlu Hektor, ikincisi de Paris'ti. Priamos'unkarısı Hekabe bir gece tuhaf bir rüya gördü.

    2. Hekabe'nin Rüyası

    Kraliçe Hekabeyine hamileydi ve rüyasında bir çocuk yerine bir meşale doğurduğunugördü. Meşalenin alevlerinin Truva şehrini yakıp kül ettiğini gördü.Hekabe, rüyasını kocası Priamos'a anlattı. Kahinlerin "bu çocuk ilerideTruva'nın yıkılmasına sebep olacak" diye kralı uyarmasıyla, çocuk doğardoğmaz Priamos'un izniyle yokedilmesi için güvendikleri bir uşağaverildi. Fakat uşak bu güzel erkek bebeği öldürmek yerine İda Dağı'nın(Kazdağı) yamacında bir derenin kenarına bırakıp saraya döndü. Bebeğibir dişi ayı buldu ve onu 5 gün süreyle emzirdi. Sonra bir çoban bebeğibuldu ve onu evlat edinip büyüttü ve çocuğa Paris adını verdi. Parisbüyüdü ve çok yakışıklı bir delikanlı oldu. İda dağında çobanlıkyapmaya başladı.

    3. Peleus ile Thetis'in düğünü

    Olympos'lularkavga ve nifak tanrıçası olan Eris'ten hiç hoşlanmazlar, verdiklerişölenlere onu çağırmazlardı. Savaş tanrısı Ares'in kızkardeşi Eris, buyüzden günün birinde öc alacağına yemin etmişti. O gün geldi çattısonunda. Kral Peleus (Akhilleus'un babası) ile nereidlerden (superileri) Thetis (Akhilleus'un annesi) Tesalya'daki Pelion Dağı'nıntepesinde evleniyorlardı. Kentauros Kheiron, düğün hediyesi olarakyakın arkadaşı Peleus'a özel bir mızrak ediye etti (Bu mızrak dahasonra Akhilleus tarafından Truva'da kullanılacaktır). Denizler tanrısıPoseidon'da düğün hediyesi olarak batı rüzgarı Zephyros'un iki atınıhediye etti. Düğüne ölümsüzler ve bütün ölümlüler çağırılmıştı ve birtanrıça olup ölümsüz olduğu halde Eris yine davet edilmemişti. Kavga venifak tanrıçası duruma kızdı ve bir zamanlar Herakles'ten aldığı altınelmanın üzerine "En güzel kadına" yazarak şölene gitti. Tanınmasın diyekıyafetini değiştirerek davetliler arasına karıştı. Sonra elmayıkonukların arasına orta yere atıverdi. Bütün tanrıçalar elmaya sahipolmak istediler fakat sonra adaylar elene elene üçe indi. Hera,Aphrodite ve Athena. Onlar da kararı Zeus'un vermesini istediler. Zeuszor durumda olduğunu anladı. Athena öz kızıydı, Hera eşiydi ve Aphoditeise güzelliği herkes tarafından kabul edilen bir tanrıçaydı. Zeus buzor görevi İda Dağında çobanlık yapan Paris'e yıktı.

    4. Paris'in hakem seçilmesi

    Bir adı daAlexandros olan Paris, İda Dağına çobanlık yapmaya devam ediyordu. Zeuselçi olarak Hermes'i görevlendirdi. Hermes ve üç tanrıça altın elmayıda yanlarına alarak İda Dağına giderek Paris'i buldular. Paris öncekorkudan kaçmaya kalktı. Hermes, Zeus'un adına bu seçimi yapmasıgerektiğine onu ikna etti. Tanrıçalar Paris'i etkileri altına almakiçin türlü kandırmacalar yaptılar, onu ikna etmeye çalıştılar. Paris,kararı kendisinin vereceğini öğrenince ilk önce çok şaşırdı. Kulübesinegirerek "tek tek içeri gelin" dedi. İlk önce içeriye Hera girdi ve"beni seçersen Avrupa ile Asya'nın tek kralı yapacağım" dedi. Heradışarıya çıktı, içeriye Athena girdi ve "beni seçersen bir bilginolursun ve ayrıca girdiğin bütün savaşlarda sürekli zafer senin olacak,sana sonsuza kadar unutulmayacak bir şöhret" dedi. Nihayet Aphroditeise "beni seçersen sana dünyanın en güzel kadınını veririm" dedi. Parisüçünün de dışarıda beklemesini rica etti. Altın elma elinde bir süredüşündükten sonra dışarıya çıktı. Bir süre daha düşündükten sonra altınelmayı Aphrodit'e uzatıverdi. Athena ve Hera bu duruma kızdılar ama oan belli etmeyerek ayrıldılar. Daha sonra Truva savaşının ilerleyensafhalarında Zeus'un eşi olan Hera bunun intikamını almak içinTruva'lılara karşı olacak ve Zeus'u uyutarak Truva'lıların başarısızolmalarını sağlayacak, Athena ise savaş sırasında desteğiniyunanlılardan tarafa koyacak ve Akha ordusuna yapacağı türlüyardımlarla Truva'lıların işini zorlaştıracaktı.

    5. Paris'in Sparta'ya gidişi

    Dünya'nın engüzel kadını Zeus ile Leda'nın kızları, Kastor ile Polluks'un kardeşiolan Helena idi ve güzelliği hem tanrısal hem de dillere destandı.Helena'nın babalığı Tyndareos üvey kızını kararsızlıktan birtürlüevlendirememişti. Sonunda tüm taliplilerden darılmayacaklarına dair sözaldıktan sonra ve biraz da Odysseus'un da araya girmesiyle kızıAgamemnon'un kardeşi Menelaos'a verdi. Damat Menelaos'u da Sparta'yakral yaptı. Ama Aphrodit bir söz vermişti Paris'e. Dünyanın en güzelkızı Paris'in olacaktı. Paris uzun gemi yolculukları yaparakSparta'daki Lakonia'nın ünlü şehirlerinden Thérapne yakınlarındakiAmyklai'ye Aphrodite'nin de yardımıyla sonunda ulaştı. Paris karayaçıkınca ilk iş olarak Eurotas ırmağında yıkandı. Temiz ve şıkelbiselerini giydi ve Sparta'ya doğru yola koyuldu. Bölgenin başkentiolan Sparta o zamanlar Atreus'un oğlu Menelaos tarafındanyönetiliyordu. Menelaos'un ağabeyi Agamemnon ise zenginliği ile meşhurbir kraldı ve Mykenai'de hüküm sürüyordu. Menelaos Paris'i güler yüzlekarşıladı. Onu günlerce ağırladı. Bir süre sonra Menelaos kendisininbir iş için (O günlerde Menelaos’un Girit’te yaşayan büyükbabasıKatreus ölmüştür. Menelaos Girit’teki cenaze törenine gitmek zorundakalır). Girit'e gitmesi gerektiğini söyleyerek hiç kuşku duymadanSparta'dan ayrıldı. Ayrılırken de gelen konuklarını iyi ağırlamasını dakarısı Helena'ya söyledi. Paris ve Helena, Menelaos'un yokluğunda,yalnız kaldıkları bir an Helena'ya Aphodit'in vaadinden ve yaptığıhakemlikten bahsetti. Aphodite zaten ilk günden beri sürekli olarakParis'in yakışıklılığını artırıyor ve Helena'nın Paris'e aşık olmasınısağlamak için elinden geleni yapıyordu. Paris de Helena'ya sürekli ilgigösterip onu hediyelere boğuyordu. Sonunda Helena ona aşık oldu veTruva'ya kaçmaya razı oldu. Menelaos'un hazinesinden taşıyabileceklerikadarını alıp, Helena'nın kızı Hermione'yi de geride bırakarak kaçtılar.

    6. Paris Helena'yı kaçırıyor

    Menelaosdöndüğünde ise sarayda ne Paris'i ne de karısı Helena'yı bulabildi.Çılgına dönen Menelaos'un aklına Helena'nın üvey babası Tyndaros'averilen o eski söz geldi. Sözün tutulmaması savaş demekti. Helena veParis, Hera'nın çıkardığı bir fırtına yüzünden Sidon'a (Fenike)sürüklendiler. Şehrin kralı tarafından iyi karşılanmalarına rağmenParis şehri ele geçirip yağmaladı. Fenikeliler intikam almak içingemilerle peşlerine düştüler. Paris, kendi adamlarının bazılarınıkaybetmesine rağmen onları geri püskürttü. Takip edilmek endişesiyleKıbrıs'ta bir süre oyalandılar. Menelaos tarafından artık rahatsızedilmeyeceklerine emin olunca da yola çıktılar. Mısır'a uğradılar. KralProteus, onlara çok büyük konukseverlik gösterdi. Ama aralarındakiilişkinin özelliğini bir şekilde öğrendi. Kızıp Paris'i krallığınındışına attırdı, Helena'yı da alıkoydu. Sonra da Menelaos'a habergönderdi gelsin karısını alsın diye. Haberciler daha Menelaos'aulaşmadan, Helena kaçmayı kafasına koydu. Paris uzun süre onu almakiçin gelemeyince, Menelaos'un hasretine dayanamayarak kocasına dönmeküzere bir gemi bulmak için şehirden kaçtı ama limanda karşısına Parisçıktı. İkisi bir gemi bulup türlü zorluklarla sonunda Truva'ya doğruyola çıktılar.

    7. Ordu savaş için toplanıyor

    Menelaos tümYunanistan'a haber salarak yardım istedi. Yenilmez kahraman Akhilleusile Ithaca (İthake) Adasının kralı kurnaz Odysseus hariç tüm yiğitler,komutanlar ve savaşçılar Sparta'ya akın etti.

    8. Paris ve Helena Truva'ya varıyorlar

    Mutlu aşıklarÇanakkale boğazına yaklaşıp Truva şehrine doğru gelirlerken surlarınüzerinde onları ilk defa Prenses Kassandra gördü. Apollon'un kahinliköğrettiği Kassandra, Yunanistan'dan kaçırılan bu kadının kendiyurtlarına getireceği felaketi görünce ağlamaya ve saçını başınıyolarak babası Priamos'a yalvarmaya başladı. Priamos ise olayısoğukkanlılıkla karşıladı. Hem sağlam surlarına hem de askerlerine çokgüvendiğinden ileride olabilecek bir çatışmayı göze alarak Truva'nınkapılarını oğluna ve güzelliğiyle dillere destan gelinine açtı.

    9. Ordunun Aulis'te toplanması

    Aulis, Euboiayarımadasının tam karşısındaki limandır. Akha ordusu iki yıl süreyleburada toplandıktan sonra gemilerin yola çıkması için uygun bir rüzgarçıkmasını beklemeye koyulurlar. Orduların komutanları ise başaAgamemnon'un geçmesini istiyorlardı.

    10. Odysseus savaşa katılmak istemiyor

    Odysseus yenievlendiği karısı Penelope'den ayrılmak istemediği için savaşa katılmakistemedi. Akıl hastası rolü yaparak bu işten sıyrılmak istedi. Aynıboyunduruğa bir eşek bir de öküz koşuyor, deniz kenarındaki kumlarıverimli toprakmış gibi sürüyor, tohum yerine tuz ekiyordu. Palamedesonun deliliğine inanmadı. Palamedes bir bilgin olarak bilinirdi.Harfleri, yazıyı, dama ve satrancı, tavla oyunlarını, ölçü sistemlerinionun bulduğu söylenir. Palamedes, onu denemek için Odysseus'un oğluTelemakhos'u sabanın geçeceği yere koydu. Odysseus oğlunu yaralamamakiçin sabanı kaldırdı, çocuğun üzerinden aşırdı. Sahteciliği ortayaçıkan Odysseus, çaresiz kalarak Palamedes'le birlikte Aulis'e gitmeyikabul etti. Odysseus, Truva savaşına katılmasına sebep olan Palamedes'isonradan öldürecekti.

    11. Akhilleus'un aranması

    Odysseus'unorduya katılması ile komutanlar kendilerini daha rahat hissettiler.Akha ordusu komutanları savaş hazırlıklarını sürdürürlerken kahinleriKalkhas'ın eğer Akhilleus sefere katılmazsa Truva seferinin başarısızolacağını söylemesi üzerine hep birlikte oturup düşünmeye başladılar.Kahin'e göre Akhilleus'un varlığı Truva'nın düşmesi için kesingerekliydi fakat savaşın sonuna doğru Akhilleus, surların önündeölecekti. Agamemnon ise Akhilleus'u hiç sevmiyordu. Komutanlar veOdysseus, Kalkhas'ın da desteğiyle gelmiş geçmiş en büyük savaşçı olanAkhilleus'un mutlaka kendilerine katılmasını Agamemnon'a kabulettirdiler. Birçok tartışma sonunda Odysseus, Akhilleus'u iknaedebilecek tek kişi olarak seçildi ve onu aramaya gönderildi.Akhilleus'un annesi bu yazgıyı eskiden beri bilmekteydi ve oğlunayazgısının kendi ellerinde olduğunu söyledi. Akhilleus, kısa ömrü amasonsuza kadar devam edecek şöhreti seçti. Annesi ile babası ise bukararı beğenmedi. Kheiron'un bu kadar emek ve zaman harcadığıoğullarının erken yaşta Truva surları önünde ölmesini engellemek için,Akhilleus'u ikna etmeye çalıştılar, çok dil döktüler. Akhilleus buyalvarmalara daha fazla dayanamadı ve sonunda ikna olur gibi oldu. Akhaönderlerinin savaş için sefer hazırlıklarına başladığı haberini alıralmaz anne ve babası, Akhilleus'u Yunanistan'ın karşısındaki Skyrosadasına gönderdiler. Orada kral Lykomedes'in sarayında konuk oldu.Akhilleus, kız kılığına girerek diğer saray kızlarının arasına karıştı.Kendisi uzun ince yapıda olduğundan kız kıyafetleriyle saklanmaktazorluk çekmedi. Haremde yaşamaya başlayan Akhilleus'a Pyrrha (kızılsaçlı) diyorlardı. Kral Lykomedes, Akhilleus'un Akha ordusundansaklandığını bildiğinden olup bitene sessiz kaldı. Hatta saraykızlarından birisiyle sevişmesini öğrenince de birşey yapmadı. Bu kızdaha sonra Akhilleus'un oğlu Neoptolemos'u (Pyrrhus) doğuracaktı.Odysseus sonunda Skyros adasına geldi ve duyduğu söylentilerin doğruolması umuduyla Akhilleus'u burada aramaya koyuldu. Adaya gezgin birsatıcı kılığında çıktı ve Lykomedes'in sarayına geldi. Lykomedes,Akhilleus'un sarayında gizlendiğini kabul etmedi ve hatta sarayınıaramalarına bile izin verdi. Odysseus, hareme yaklaşarak kızların önünebohçasını açtı. Bir sürü değerli kumaş, dokuma ve ziynet eşyası ilekızlar ilgilenmeye başladı ama bohçanın dibinde birkaç kıymetli silahvardı. Pyrrha kılığındaki Akhilleus bunları görünce dayanamadıysa dakimliği açığa çıkmasın diye ilk başta silahlara el sürmedi. Odysseustam bu anda savaş boruları öttürdü ve gürültüden kaçarak giden diğerkızlar ortada sadece Akhilleus kalacak şekilde boş bırakıncaAkhilleus'un kimliğini açığa çıktı. Odysseus da dilenci kılığındansıyrılıp Akhilleus'a kendisini gösterdi ve Akha ordusunun savaşhazırlıklarının bitmek üzere olduğunu, onsuz sefere çıkılmayacağını,Patraklos'un Aulis'te onu beklediğini, Agamemnon'un ordularınkomutasını Akhilleus'a bırakabileceğini bildirirdi. Akhilleus bir kılıçalıp alıp elinde evirip çevirmeye başladı. Kılıç elindeykenAkhilleus'un aklına annesinin ona söylediği yazgısı geldi, yine eskikararından vazgeçmeyecekti. Üzerindeki elbiseyi yırtarak çıkardı vesavaşa katılmak istediğini söyledi. Kısa ömrü ve unutulmayacak ünüseçerek Odysseus ile birlikte Akha ordularının toplanma yeri Aulis'egeldi. Çok sevdiği Patroklos da oradaydı. Odysseus'un vaadettiğiorduların komutası ise Akhilleus'a verilmedi, Agamemnon ordularınkomutanı olacaktı. Akhilleus bu duruma kızdı ama belli etmedi. Bu,Agamemnon'un ona yapacaklarının ilkiydi. Yola çıkılacağı son ana kadarannesi Thetis, sürekli Aulis'te bulundu ve oğlunun fikrini değiştirmeyeçalıştı. Başarısız olunca demircilerin tanrısı Hephaistos'a gitti veoğlu için çok güçlü zırh ve silahlar yaptırdı. Bunları Aulis'e dönerekona verdi. Babası Peleus kendi emri altındaki Myrmidon'ları daAkhilleus'un yanına verdi. Peleus, düğününde Kheiron'un kendisinehediye ettiği, Kheiron'un kendi elleriyle dişbudak ağacından yaptığıözel, hedefini hiç şaşırmayan kargıyı ve Poseidon'un düğünde ona hediyeettiği iki ölümsüz atı da Akhilleus'a verdi.

    12. Kurban törenindeki ejder

    Gemiler demiralmadan önce geleneksel olarak bir kurban kesilmesini uygun buldular vebunun için limandaki bir çeşmenin yanında bulunan büyük bir çınarınaltında bir mihrap hazırlandı. Kurbanın boğazı kesilmeden hemen öncemihrabın dibinden bir ejder çıkarak çınarın üst dallarına çıktı vedallara sarıldı. Çınarın üst kısımlarında yaprakların arasında içinde 8tane serçe yavrusu olan bir kuş yuvası vardı. Dişi serçe ejderi görünceyavrularını korumak istedi ama ejder dişi kuşu da yavruları da yuttu.Ejder yere indi ve oracıkta taş kesildi kaldı. Olayı izleyenlerşaşkınlıklarından küçük dillerini yuttular. Kahin Kalkhas'a olayıyorumlaması için danıştılar. Kalkhas "yapılacak sefer büyük zorluklarladoludur, yunanlılar büyük bir zafer kazanacaklar. Savaş yılanın yuttuğukuş sayısı olan 9 yıl sürecek ve onuncu sene Truva düşecektir. Bundansonra hiçbir yabancı Yunanlıların karılarını kaçırmaya cesaretedemeyecektir" dedi.

    13. Iphigenia'nın kurban edilmesi

    Kalkhas bunlarısöyledikten sonra tüm ordu Aulis limanında yelkenleri şişirecek olanrüzgarları beklemeye koyuldu. Uzunca bir süre hiç rüzgar çıkmayıncakomutanlar sabırsızlanmaya başlayıp bunun nedenini öğrenmek için kahinKalkhas'a sordu. O da cevap olarak Agamemnon'un kızı Iphigenia'nınkurban edilmesi gerektiğini bildirince Agamemnon çileden çıktı. TanrıçaArtemis kendisine adanmış kutsal dişi geyiği av sırasında öldürdü diyeAgamemnon'dan hiç hoşlanmamaktaydı ve kin duymaktaydı. Agamemnon bugeyiği donanma toplanırken vakit geçirmek için Aulis civarında çıktığıbir avda öldürmüştü. Bu yüzden de ordunun beklediği rüzgarlarıönlemekteydi. Tanrıça ancak Iphigenia kendisine kurban olarak sunulursaöfkesinden vazgeçecek ve filonun beklediği rüzgarların çıkmasına engelolmaktan vazgeçecekti. Agamemnon kızını kurban etmeye yanaşmadı. Günlerhaftalar geçti ve özellikle Menelaos ve Odysseus'un ısrarları sonucundaistemeye istemeye kızının kurban edilmesine onay verdi. Agamemnonkarısı Klytaimnestra'ya haber göndererek kızını istetti, güya kızınıAkhilleus ile nişanlayacaktı. Kurban olayından haberi olmayan Akhilleusbu hileye katıldı, sonradan öğrenince olayı engellemeye çalıştı.Engelleyemeyince de Agamemnon'a çok kızdı. Klytaimnestra kızıylabirlikte Aulis'e neşeyle geldi. Kızına eş olarak Akhilleus'un seçilmesisevincini daha da artırmıştı. Kızını bekleyen kaderi öğrenir öğrenmezzavallı anne Agamemnon'u caydırmaya çalıştı. Agamemnon fikrinideğiştirmeyince ona karşı büyük bir kin besleyerek oradan ayrıldı.(Klytaimnestra daha sonra Agamemnon Truva savaşı sonrası geridöndüğünde kendisini Khryseis'le aldatmasını bahane göstererekAgamemnon'u öldürerek öcünü alacaktır.) Iphigenia başına geleceklerdenhabersiz kurban taşının olduğu yere babası tarafından getirildi. Budurumu yukarıdan izleyen Artemis kızın durumuna acıdı ve tam bıçakboğazına inerken onu dişi bir geyikle değiştirdi. Iphigenia'nın ruhunuhavaya kaldırarak yanına aldı. Bu durumu gören Kalkhas "TanrıçaArtemis, Iphigenia'yı bu geyikle değiştirerek hem kurbanı kabul ettihem de durdurduğu rüzgarları engellemekten vazgeçti, herkesgemilerine!" dedi.

    14. Savaş için denize ilk açılış, Philoktetes'in Lemnos adasına bırakılması ve rotadaki hata!


    Akhaia'li ve Aiolis'li yunanlı önderlerAgamemnon komutasında denizden Truva ülkesine doğru yola çıktılar.Aralarında Aiaks (Aias, Ajax), Diomedes, Akhilleus, Odysseus, Nestorile Philoktetes vardı. Truva'nın başlıca kahramanları Hektor ileAineias idi. Akha ordusu bin küsur kadırga ile sefere çıktılar.Herakles'in sağ kolu olan Philoktetes'i ayağındaki yaranın kötü kokmasıve acıdan çok bağırması yüzünden Lemnos'a bıraktılar. Daha sonrafırtına yüzünden rotada hata yaparak Truva'nın güneyindeki Mysiabölgesindeki Troas'a vardılar.

    15. Truva yerine Mysia'ya çıkış

    Burayı Truva sanarak yağmaladılar. Mysia'dabulunan Herakles'in oğlu Telephos onlara karşı çıktı ve çatışmayabaşladılar. Telephos ordudan ileri gelenleri bir bir öldürmeyebaşlayınca Akhilleus duruma müdahale edererek onu kovalamaya başladı.Telephos koşarken Tanrı Dionysos'un araya karışmasıyla bir asmakütüğüne takılarak düştü. Arkadan hızla gelen Akhilleus ucu zehirlikargısıyla Telephos'u kalçasından yaraladı. Ordu yanlış yere çıktığınıanlayınca tekrar denize açıldı. Telephos'un ise aldığı yara iseyıllarca iyileşmedi.

    16. Fırtınanın orduyu Yunanistan'a sürüklemesi

    Yeni ve güçlü bir fırtına onları gerisin geriye Yunanistan'a attı.

    17. Ordunun Aulis'te ikinci defa toplanması

    Bir kez daha Aulis'te toplandılar. Sefer içintekrar bir araya gelirlerken sekiz yıl geçti. Bu arada Philoktetes halaLemnos adasında yaşam savaşı veriyordu.

    18. Telephos'un Aulis'e gelmesi

    Telephos aldığı yara sonucu bir türlüiyileşememişti. Yıllarca iyileşememesini bir kahine sordu. Kahin "buyarayı açan ancak iyileştirebilir" deyince Telephos Akhilleus'u bulmakiçin bir deniz yolculuğunu göze almak zorunda kaldı. Aulis'eulaştığında Akhilleus'tan aldığı yara daha da kötüleşmişti. Telephosdilenci kılığında Akhilleus'un karşısına çıkarıldı, orada ağlayıpsızlandı. Agamemnon'un karısı Klytaimnestra bu arada oradaydı veTelephos'a küçük Orestes'i rehin alarak Agamemnon'u tehtid etmesinisalık verdi. Telephos buna cüret etmedi. Akhilleus kargısının pasındanyaraya bir parça sürdü ve Telephos iyileşti. Telephos iyileşinceAkhilleus'a şükranını nasıl ödeyeceğini sordu. O da Truva savaşındaAkha'lara katılmasını önerdi. Telephos Akha ordusuna katılmayı redettiama sonradan oğlu Eurypylos Mysia'lı bir bölükle Priamos'un yardımınakoştu. Aigisthos, Klytaimnestra'yı Agamemnon'un yokluğunda baştançıkardı ve sarayda hakimiyeti ele geçirdi. Klytaimnestra ile birlikteAgamemnon dönünceye kadar birlikte oldular. Agamemnon'un oğlu Orestestarafından öldürülünceye kadar 7 yıl Mykenai'de kaldı.

    19. Tekrar sefere çıkış ve Kyknos'un Truva'yı savunması

    Ordular tekrar sefere çıktılar ve bu sefer birsorun olmadan Truva önlerine geldiler. Poseidon ile Kalyke'nin oğluolan Kyknos Truva'lılara yardım için ordusu ile kıyıya geldi ve karayailk çıkan kuvvetleri dağıttı. Tanrısal olmasından dolayı Kyknos'a silahişlemiyordu. Kyknos, Akhilleus karşısına çıkıncaya kadar Yunanlılarınkaraya çıkmasını uzun süre engelledi. Akhilleus, Kyknos'un karşısınaçıktı ve iki yenilmez uzun süre çatıştı. Çevik Akhilleus sonundaKyknos'un yüzüne kılıcının kabzasıyla vurabildi. Akhilleus, darbe alanKyknos'u kalkanıyla geriye doğru iteleye iteleye püskürttü. Kyknos'unayağı bir taşa takılınca yere düştü. Akhilleus, Kyknos'un üzerineçullandı ve ağırlığıyla onu boğmaya çalıştı. Poseidon ise oğlununAkhilleus tarafından boğularak öldürülmesine seyirci kalmak istemedi.Oğlunu bir kuğuya dönüştürdü. Akhilleus Kyknos'u yenmişti ama onun buşekilde büyük bir güçle kendilerine engel olmaya cüret etmesi, bunukısmen başarmasına şaşırmıştı. Akha ordusu, bu hiç beklenmeyen güçtekarşılarına çıkan savunma Akhilleus sayesinde ortadan kalkınca rahatrahat kıyıya çıktı. İlk başta kuşatmanın zaferle sonuçlanacağını vebunun uzun sürmeyeceğini düşünmüşlerdi. İlerleyen aylar boyunca bu işinsonu gelmek bilmedi. Truva surlarını aşamayacaklarını anlayınca tümAkha ordusu civar şehirlere saldırmaya başladı. İlk sene 23 Anadoluşehrini sadece Akhilleus ve savaşçıları yağmaladı. Truva civarındakişehirlerden olan Lyrnessos şehrini tahrip ettikten sonra ele geçirilenesirler arasında Briseis isminde genç ve güzel bir kızı kendine ayırdı.Akhilleus daha sonra yakın bir bölgede bulunan Khyrsa kalesini elegeçirdi. Buradaki esirlerin arasında da genç ve güzel bir kız vardı.Khryseis ismindeki bu bakireyi Agamemnon kendisine ayırdı. Khryseis'inrahip babası zengin ve görkemli hediyelerle Agamemnon'un çadırına geldive kızının kölelikten kurtulması için yalvardı. Agamemnon Khryseis'inbabasına acımadı, aksine ona türlü hakaretlerde bulundu. Getirdiğihediyeleri alıp yaşlı adamı kovdurdu.

    20. Apollon'un kızgınlığı

    Gözü yaşlı baba hiçbirşey elde edemeden geridönerken olayı yukarıdan Apollon ilgiyle izliyordu. Kendi mabedininrahibine yapılan bu muameleden ötürü çok kızdı ve sonradan Odysseus'uneline geçecek olan meşhur yayını eline alıp Yunan ordusuna oklarıylaölümcül atışlar yapmaya başladı. Her tarafta yunan askerleri düşüpölüyordu. 9 gün boyunca ölüleri yakan ateşler hiç sönmedi. Apollonsinirinden yunanlılara bir de veba salgını musallat etti. Akhilleus buişe bir çare bulmak üzere ileri gelen komutanları bir araya topladı.Kalkhas, Apollon'un rahibine Agamemnon'un yaptığı aşağılama yüzündenbaşlarına bu derdin geldiğini açıkladı. Agamemnon Kalkhas'ınsöylediklerinden hiç memnun olmadı ve Khryseis'i babasına önce gerivermek istemedi. Daha sonra ise bir şart koştu. Ancak Akhilleus kendikölesi Briseis'i Agamemon'a verirse Agamemnon Khryseis'i babasınavermeye razı olacaktı. Akhilleus ise daha önceden kendi kızıIphigenia'yı ordular denize açılabilsin diye kurban eden Agamemnon'akin duyuyordu. Bu yüzden kendi gözdesini Agamemnon'a vermedi. AgamemnonKhryseis'i babasına geri yolladı ve Apollon'un öldürücü ok yağmurukesildi. Agamemnon daha sonra zorla Briseis'i kendi çadırınaAkhilleus'un haberi olmadan aldırdı. Durumu öğrenen Akhilleus böyleceçileden çıkmış oldu. Akhilleus deniz kıyısında üzgün dururken Thetisgeldi ve ona neden üzüldüğünü olduğunu sordu. Akhilleus annesindenZeus'un Truva'lıları korumasını ve destek olmasını sağlamasını istedi.Böylece Agamemnon çaresiz kalarak sonunda Akhilleus'a gelipyalvaracaktı. Zeus, Thetis'e isteğini yerine getirebileceğini vaadetti.Thetis, sıkıntısını gidip Zeus'a anlattı. En başından beri Truva'yıdestekleyen Zeus ise seve seve yardım edeceğini söyledi. Agamemnon birgece uyurken Zeus ona bir rüya gördürdü. Rüyasında Nestor gelmiş veAgamemnon'a eğilip bu gece hemen saldırırlarsa Truva'nın surlarınınaşılacağını müjdelemişti. Agamemnon bu rüya hilesi sayesinde, gördüğürüyadan etkilendi. Gece yarısı uyanıp ordularını toplamaya başladı.


    21. Akhilleus'un savaştan çekilmesi

    Agamemnon'un Briseis'ielinden alması ile üzülen ve kızan Akhilleus ise savaşçılarını almış veçadırına çekilmişti. Akhilleus, Agamemnon'a haber göndererek artıksavaşmayacağını bildirdi. Agamemnon'a çok kızmış olan Akhilleus, lalasıihtiyar Phoiniks'in söylediği nutukla biraz yatıştı. Agamamnon ise budurumun fazla uzun sürmeyeceğini ve bu savaş için doğmuş olanAkhilleus'un eninde sonunda yola geleceğini düşünüyordu. Ayrıca gördüğürüyanın etkisiyle surları onsuz da aşacaklarını sanıyordu.

    22. Menelaos ve Paris gece yarısından sonra karşı karşıya


    Zeus, İris ismindeki habercisini Truva'yayollayarak büyük bir saldırının yaklaştığını haber verdi. Truva ordusugelen haberle o gece hazırlıklarını yaptı. Yunan ordusu çok geçsaatlerde saldırıya geçtiğinde, Truva ordusu onları bekliyordu. Böyleceiki ordu surların dışında karşı karşıya geldi. Menelaos Paris'i görüncearabasına atlayarak hiddetle saldırdı. Paris ordunun gerilerine kaçarakkurtulunca durumu gören Hektor Paris'in korkaklığına kızdı. Hektoryunanlılara Paris'in teklifini söyledi. Menelaos ve Paris teke teksavaşacaklardı. Kur'a sonucu ilk hücum hakkı Paris'e çıktı. Paris'inattığı kargı Menelaos'un kalkanında eğildi. Menelaos kargısınısavurduğunda ise kargı kalkanı delerek gömleğini yırttı. Menelaoskılıcı ile Paris'in tolgasına vurdu, kılıcı 3 parça olarak kırıldı.Silahsız kalan Menelaos bir hiddet çığlığı atarak Paris'e saldırdı,tolgasının püskülünden tuttu ve Yunanlılara doğru yerde sürükledi.Durumu izleyen Aphrodite Paris'e yardımcı olmak üzere Menelaos'unelinde tuttuğu Paris'in kayışını kopardı ve böylece Menelaos'un elindesadece içi boş tolga kaldı. Tunç uçlu kargısı ile Paris'in peşine düştüfakat Aphodite Menelaos'u kalın bir sisle örterek onun etrafınıgörmesini engelledi. Karışıklıktan faydalanıp Paris'i alıp Helena'nınodasına götürürken şafak söküyordu. Bu arada Menelaos kızgınlıklaheryerde Paris'i arıyordu. Menelaos kendisinin zaferini ilan ederekParis'in sözünde durmasını ve Helena'nın kendisine verilmesini istedi.

    23. Menelaos yaralanıyor

    Truva'nın tahrip edilmesini isteyen AthenaOlympos'tan inerek Truva'lıların yardımına gelmiş olan Lykia'lılarınarasına sabahın ilk ışıklarıyla karıştı. Ok atmakta ustalığıyla ünlüLykaon'un oğlu Pandaros'u şeref ve zafer vaadiyle kandırdı vePandaros'un Menelaos'a bir ok atmasını sağladı. Lykia'lı okçuPandaros'un attığı ok Menelaos'un böğrüne saplandı. Zaten çoktanbozulmuş olan Paris ile olan antlaşmaları (Paris'in kaçması yüzünden)Menelaos'un yaralanmasıyla artık hiçbir değer taşımıyordu. Agamemnon'unkomutasında tek vücut olarak saldırdılar. Savaş tanrısı Ares,Truva'lıları canlandırıyor, Athena ise Yunanlıları kolluyordu. İki orduyenişemeyince Athena savaşçılardan Stentor'un kılığına girerek orduyaseslenerek onları yüreklendirdi. Truva'lılar böylece gerilemeye veasker kaybetmeye başladılar. Hektor iki ordunun arasına girerekYunanlılara savaşı sona erdirmek için kendine güvenenin öne çıkmasınıistedi. 9 Yunanlı gönüllü savaşçı Hektor'la savaşmak için Agamemnon'danizin istedi. Agamemnon ise Nestor'a ne yapılacağını sordu. Nestor budokuz kişiden Telemon'un oğlu ve güçlü kuvvetli Aias'ın uygun olacağınısöyleyince Aias saldırmak için fırladı.

    24. Aias ve Hektor karşı karşıya

    İkisinin birbirine saldırması bir sonuç vermedi,yenişemediler. Ayrıca karanlık bastırınca savaşmayı kestiler. Her ikiordu da yıllardan beri artık bıkkınlık getiren bu savaşın bir an öncebitmesini istiyorlardı ama yine olmamıştı. Nestor'un tavsiyelerineuyarak kamplarının etraflarına hendekler kazdılar ve sahilin karakısmını duvarla çevirdiler. Truva'lılar yunanların bu hazırlıklarınıgörünce Helena'yı Agamemnon'a vermeyi düşündüler. Paris bile vatanı ileHelena arasında bir seçim yapmak zorunda bırakıldı. Gün ağarıncaYunanlılar ve Truva'lılar ölülerini toplamak üzere savaş yerinegeldiler ve birbirleri ile hiç çatışmayarak dini duygular içerisindesadece ölülerini aldılar hatta kardeşçe birbirlerine yardım ettiler.

    25. Agamemnon'un hatasını anlaması

    Ölüler gömüldükten sonraki gün Truva ile Akhaordusu sabahın erken saatlerinden itibaren askerlerini toplayıpbirbirlerine saldırdılar. Öğle saatlerinde Truva'lılar üstün gelmeyebaşladılar. Karanlık çökünce Truva'lılar yunanları bozgunauğratamadılar. Akşamın erken çökmesi mutlak bir bozgunu önlemişti. Buyüzden Hektor askerlerine ertesi sabah erkenden saldırı emri verinceaskerler silahlarıyla uyudular. Yaktıkları yüzlerce kamp ateşiyunanlıları korkuttu. Hatta yunanlılar gemilerine binip geriyeülkelerine dönmeyi bile düşünmeye başladılar. Nestor'un Agamemon'aAkhilleus'un elinden aldığı Briseis'i hatırlatmasıyla Agamemnonhatasını geç de olsa anladı ve ileri gelen tüm komutanların önündeAkhilleus'a vereceği türlü altın, değerli eşya, onlarca esir kızı veBriseis'i geri vereceğini vaadetti. Verilecek hediyelere sevinen şeflerAkhilleus'un çadırına bir heyet göndermeye karar verdiler.

    26. Akhilleus'a elçi gönderilmesi

    Odysseus, Aias ve Akhilleus'un hocası ve lalasıihtiyar Phoiniks bu iş için seçildiler ve Akhilleus'un çadırınınbulunduğu Myrmidon'ların kampına geldiler. Patroklos'a lir çalanAkhilleus dışında diğer savaşçılar uyuyorlardı. Yemekten sonra OdysseusAkhilleus'a Agamemnon'un Briseis'i ona iade kararından ve diğervaadlerinden sözetti ama Akhilleus kararını değiştirmedi. Akhilleus'unkararını değiştirmemesi Agamemnon'un hoşuna gitmedi ve o gece rahatuyuyamadı. Nestor uykusuz Agamemnon'un yanına gelip askerlerin olasıbir baskından çekindiklerinden bahsetti. Truva ordusunun neyiplanladığını bir türlü kestiremiyorlardı. Bunun için Truva ordusunasokulup bilgi almak maksadıyla casus göndermeyi planladılar.

    27. Rhesos'un atları

    Yunan şefleri Truva'lıların kamplarına yaklaşıpbilgi alması için Odysseus ve Diomedes'i seçtiler. Bu ikisi istemeyeistemeye yola koyuldular. Bu sızma işi için en zayıf yer olarakdüşündükleri Thrakia'lıların bölgesine girdiler. Thrakia'lı savaşçılaruykudaydılar ve orada meşhur kahraman Rhesos'un beyaz ve rüzgar gibihızlı atlarını gördüler. Söylentiye göre birgün Rhesos atlarınıSkamandros nehrinde sularsa bu atlar yaralanmaz ve ölmez olacak ve buda yunanlıların işini zorlaştıracaktı. Bu sebeple Odysseus, kahramanıuykuda görünce eline geçen fırsatı değerlendirdi ve Diomedes'e Rhesos'uöldürmesini söyledi. Diomedes Rhesos'u öldürürken Odysseus da savaşarabasının arkasına bağlı durumdaki bu meşhur atları çözdü. İkisi cinsatlara atlayarak Agamemnon'un kampına döndüler.

    28. Zeus Truva'lılara yardıma geliyor

    Ertesi sabah iki taraf kıran kırana tekrarbirbirlerine girdiler. Truva'lılar sinsi baskında kaybettikleriRhesos'un intikamını almak istiyorlardı. İki taraf birbirlerine birüstünlük gösteremeden öğle saatlerine kadar pekçok kişi öldü. Öğleyinyunanlılar birbirlerini gayrete getirerek Truva ordusu saflarınıyarabildiler. Agamemnon öne geçerek Truva'nın ünlü komutanlarındanbirisi olan Bianor'u mızrağıyla yüzüne vurarak öldürdü. Bu darbe anındaBianor'un kalın miğferi delindi ve yüzü parçalandı. AgamemnonPriamos'un oğullarından Antiphus ve İsos'u öldürdü. Komutanlarını veprenslerini bir bir kaybetmeye başlayan Truva ordusunda büyük birbozgun başladı. Hektor bu arada Zeus'un koruyuculuğunda bu kıyımdan birzarar görmeden kurtuldu. Zeus, habercisi İris'i çağırdı ve Hektor'adayanmasını için haber gönderdi. Hektor tanrıların tanrısının onlarlaolduğunu öğrenince canlandı ve etrafındaki savaşçıları düzenli birşekilde bir araya getirdi.

    29. Agamemnon yaralanıyor

    Yunanlılar surlara yaklaşınca karşı hücumageçtiler. Agamemnon kudurmuş gibi gelen Truva ordusunu dağıtmak içinçok uğraştı ve bu sırada kolundan bir mızrak yarası aldı. Çok kankaybetti, morali bozularak geri dönüp çadırına çekildi. Yunanlıbaşkomutanın yaralanarak savaştan çekildiğini gören Hektor,askerlerinin kahramanlık duygularını alevlendirerek onlara seslendi veyeni bir akın başlattı. Yunanlılara tekrar saldırdılar. Yunanlılarınarasında başlayan paniği ve karışıklığı gidermek için çok uğraşanDiomedes'in ayağına Paris'in attığı bir ok isabet etti. Odysseus onunyardımına koştu ve vücudunu ona siper ederek oku çıkardı. Elindemızrağı ile ayağa kalktığında ise Truva ordusu önünde neredeyse tekbaşına kalmıştı. Bu sırada bir mızrak gelip parlak zırhını parçaladı veböğrüne girdi. Odysseus üç defa bağırarak yardım istedi. Menelaos veAias onun sesini duydular ve İthaka kralını son anda kurtardılar.Odysseus'un yarasını saran Asklepios'un oğlu becerikli doktor Makhaondaha sonra üç başlı bir okla yaralandı. Nestor Makhaon'u arabasınaalarak tehlikeli bölgeden uzaklaştırdı, arabası ile yunan kampına girdive hızla Akhilleus'un çadırın yanından geçti. Akhilleus bu arada kendigemisinden savaşı izlemekteydi. Nestor'un bir yaralı getirdiğinigörünce Patroklos'u çağırdı ve yaralının kimliğini öğrenmesini istedi.Nestor Patroklos'a Akhilleus'un savaştan uzak durması ile başlarınagelenlerden birisi olarak Makhaon'un yaralanmasından bahsedincePatrokos'un canı sıkıldı. Bu arada yunanlıların son savunma çizgisinegelen Truvalı'lar artık neredeyse kampa girmek üzereydiler. Hektor'unliderliğinde ordu sonunda bu hattı da yararak kampa girdi. Menelaos,Agamemnon, Odysseus, Diomedes ve diğerleri gemilerine kaçtılar.Nestor'un kışkırtmasıyla kaçmayı düşünen Agamemnon ve diğer komutanlarsavaşmak için kampa geri döndüler.
    (fog)'(x)
    (fog)'(x)
    Truva Savaşı hakkında. Şehrin yıkılması,Troya efsanesi,Truva'dan fotoğraflar,resimler CouronnePatRoN
    PatRoN


    Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok !
    Cinsiyetim Cinsiyetim : Erkek
    Kayıt Tarihim Kayıt Tarihim : 14/01/10
    Yaşım Yaşım : 34
    MemLeketim MemLeketim : Yarimin Yanı
    Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 2732

    Truva Savaşı hakkında. Şehrin yıkılması,Troya efsanesi,Truva'dan fotoğraflar,resimler Empty Geri: Truva Savaşı hakkında. Şehrin yıkılması,Troya efsanesi,Truva'dan fotoğraflar,resimler

    Mesaj tarafından (fog)'(x) Perş. Ocak 28, 2010 3:31 pm

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

    30. Apollon yardıma geliyor

    Yenilmiş yunanlıların cesareti komutanlarınınkendilerine yardıma gelmesiyle yeniden canlandı ve Truva'lılara karşıhücuma geçtiler. Truvalı'lar bu karşı saldırıdan dolayı şaşırdılar vebiraz geri çekildiler. Bu sırada Aias'ın fırlattığı büyük bir taşHektor'a isabet etti. Hektor yere yıkılınca birkaç savaşçı onu birarabaya koyarak oradan uzaklaştırdı. Hektor yarası yüzünden cesaretinikaybetti ve korkuya kapıldı. Apollon buna seyirci kalamadı ve cesaretvermek için Olympos'tan aşağı indi ve Hektor'la konuştu. Hektor kendinegeldi ve koşarak askerlerinin bulunduğu yere ulaştı. Yunanlılar onutekrar karşılarında çok kızgın bir halde görünce şaşırdılar vekaçmaktan başka birşey düşünmediler. Apollon bu arada tanrısal gücüyleyunan kampının önünde bulunan hendeklerin etrafındaki engelleri veparmaklıkları kaldırıverdi. Yunanlıların kamplarını korumak için büyükemeklerle yaptıkları kalın duvarları yıktı ve onları sürükleyerekgemilerinin önüne kadar götürdü.


    31. Sarpedon'un ölümü


    Sarpedon, Truva ordusunda değerli birkomutandı. Zeus ile Europe'nin oğlu olan Lyklialı kahraman Sarpedon,Anadolu'lu olduğundan Truva'ya destek için savaşa katılmıştı. Sarpedon,Patroklos'la çarpıştı ve bu tanrılar katında büyük tartışmalara nedenoldu. Sonunda Zeus, oğlu Sarpedon'u feda etmek zorunda kaldı.Sarpedon'un ölüsünün başında çok şiddetli çarpışmalar oldu. Zeus,üzüntüsünden gökten yağmur gibi kan yağdırdı. Zeus'un emri ile Apollono kargaşada Sarpedon'un ölüsünü aldı ve Hypnos ve Thanatos ile birlikteyurduna Lykia'ya götürdü, orada yıkadı ambrosia ile kokuladı.

    32. Patroklos Akhilleus'un zırhını kuşanıyor

    Truvalı'lar tekrar kampa girdiler. Bu sıradaPatroklos Eurypylos'un yarasını sarıyordu. Truvalı'ların kampı işgalettiğini görünce şaşırdı. Kalkıp Akhilleus'un çadırına doğru koşmayabaşladı. Yunanlılar bu sırada gemileri korumak için bir hatoluşturmuşlardı ve canla başla bu son hattı korumaya çalışıyorlardı.Aias, safların ortasına kadar gelen Hektor'u görünce büyük ve ağırtopuzuyla o tarafa ilerlemeye başladı. Gemileri yakmaya çalışan Truvaaskerlerini birer birer öldürüyordu. Patroklos, Akhilleus'a ulaşıpdurumu anlattı ve onu kararından vazgeçirmeye nafile uğraştı. Akhilleussavaşa katılmak yerine, zırhını, silahlarını ve ölümsüz atı Xanthos'uPatroklos'a vermeyi uygun buldu. Myrmidon'ların başına geçen Patroklos,Akhilleus'un zırhını kuşanmış halde, elinde onun silahlarıyla, onunölümsüz atına binmiş halde hücuma geçti. Patroklos'u Akhilleus sananTruvalı'lar tam sonuca ulaşacakken paniğe kapılıp gerisin geriye kaleyedoğru kaçmaya başladılar. Hektor bile atlarını Truva'nın Skaiakapılarında zor durdurabildi. Orduları tekrar düzenleyerek peşlerindengelen yunanlılara karşı atak düzenlemeyi çabucak organize etti.Patroklos, Akhilleus'un zırhı üzerinde olduğu halde, tıpkı Akhilleusgibi çarpışarak tam 3 defa bu karşı müdahaleyi bastırmak için çabaladı.Dördüncü saldırıda, Euphorbos isminde Truva'lı bir savaşçı uzaktanmızrak atarak Patroklos'u sırtından yaraladı. Yaralı Patroklos'uAkhilleus zanneden Hektor, onun yaralı olarak geri çekildiğini görünceileri doğru atıldı ve Patroklos'un karnına mızrağını saplayıverdi.Patroklos attan düşerek orada öldü. Akhilleus'un atı da kaçarakuzaklaştı. Durumu gören Menelaos, Akhilleus'un zırhını ve silahlarınıgeri almak için çok uğraştı ama başaramadı. Truva'lılar aç kurtlar gibiAkhilleus zannettikleri Patroklos'un cesetinin başına üşüştüler.Menelaos çaresiz kalınca Aias'a seslendi. Aias, Menelaos'u da yanınaalarak büyük bir güçle silahları ve Patroklos'un ölüsünü geri alabilmeküzere saldırdılar. Hektor, öldürdüğünün Akhilleus değil de Patroklosolduğunu görünce şaşırdı ve sonra Akhilleus'un silahlarını güvendiğiadamlarına vererek bunların hızla Truva surlarının içine götürülmesiniemretti. Hektor ise silahsız ölü için fazla uğraşmadı ve silahlarıkaleye geri götüren adamlarının arkasından arabasını sürerek oradanuzaklaştı. Patroklos'un ölüsünü elinde imkan varken almayıp oradabırakmasının bir hata olduğunu sonradan anladı ama çok geçti. Hektor,Truva surlarının içine girince Akhilleus'un efsanevi zırhını kuşandı.Thetis'in Hephaistos'a oğlu için yaptırdığı parlak ışıklar saçanmiğferi başına geçirince "Bu silahları Patroklos'un ölüsünü banagetirecek yiğitle paylaşacağım" dedi. Askerler bunu duyar duymaz bütünovayı toza bulayarak hücuma kalktılar. Yunanlılar Patroklos'un ölüsünükaptırmamak için büyük gayret gösteriyorlardı. Patroklos'un ölüsü içinçok büyük savaş oldu ve çok kişi öldü. Aias ise sonun yaklaştığınıhissederek Menelaos'a seslendi ve Akhilleus'a Patroklos'un öldürüldüğühaberinin verilmesini istedi. Nestor'un oğlu Antilokos bu haberi vermekiçin istemeye istemeye Myrmidon'ların çadırına doğru koştu.

    33. Akhilleus Patroklos'un ölüm haberini alıyor

    Akhilleus yunanlıların dağınık bir şekilde geriçekilmelerini kayıtsız bir şekilde izliyordu. Antilokos gözyaşlarıiçinde ona gelerek "Patroklos öldü, senin zırhını Hektor kuşandı,silahlarını da aldı" deyince Akhilleus hem Patroklos'un ölümüne hem desilahlarını ve zırhını yitirmesine çok kızdı. Myrmidon'ların şefi büyüküzüntü ve kızgınlığı bir arada yaşıyordu. Thetis onun hıçkırıklarınıduyup geldi ve onu teselli etmek istedi. Akhilleus, Hektor'u mutlakaöldürmek zorunda olduğunu söyleyince annesi de yazgısını tekrarhatırlattı oğluna "Hektor'u öldürdükten kısa bir süre sonra senöleceksin Truva surları önünde" dedi. Thetis oğlunun fikrinideğiştirmeyeceğini anlayınca ona bari bir gün beklemesini, yarına kadarHephaistos'a yeni silahlar yaptıracağını söyleyip Olympos'a gittiuçarak. Akhilleus annesini beklemeye başladı. Bu arada savaş meydanındaPatroklos'un ölüsünü bırakarak kaçan atı Xanthos geri geldi. Akhilleusüzüntüsünden atına kötü sözler söyleyerek onu azarladı. Hera ata geçiciolarak konuşma yeteneği verdi. At Akhilleus'a Patroklos'un ölümünetanrıların sebep olduğunu, Akhilleus'un da Hektor'un ölümünden sonraöleceğine yine tanrıların sebep olacağını söyledi.

    34. Thetis Hephaistos'a yeni silahlar yaptırıyor

    Thetis, demircilerin tanrısı, Zeus'un oğluefsanevi ve becerikli Hephaistos'a Patroklos'un öldüğünü veAkhilleus'un yeni zırh ve silahlara acil olarak ihtiyacı olduğunusöyledi. Hephaistos, bir zamanlar kendisini bakıp büyüten Thetis'inisteğini kıramazdı. Hera, topal ve çirkin olduğu için Hephaistos dahabebekken Olympos'tan aşağı Lemnos adasına atmıştı. Su perisi Thetis ileEurynome, bebeği kurtarıp büyütmüşlerdi. Hephaistos, elindeki işleribırakarak demirhanesindeki yirmi ocağı birden canlandırdı ve maharetlielleriyle o gece sabaha kadar çalışarak annesi saydığı Thetis için yenibir gümüş kakmalı bir kalkan, bir zırh, miğfer ve dizlikler yaptı. Busırada yunanlılar Patroklos'un cesedini savunmak pahasına canla başlasavaşıyorlar ve Truvalı'ları geri püskürtüyorlardı. Akhilleus isesilahsız olduğundan bir hendeğin kenarından Truvalı'lara doğru 3 defabağırdı. Truvalı'lar bu bağırmanın üçünü de duyup korktular ve paniğekapılarak geri çekildiler ve sonunda Patroklos'un cesedini almaktanvazgeçtiler. Akhilleus, o akşam Patroklos'un tanınmayacak hale gelmişölüsünü yıkadı, güzel kokularla ovdu ve beyaz kefene sardı.Patroklos'un cesedini büyük odun yığınının üzerine koydu. Ateşleodunları yakmak için uğraştığında ise alevlerin cansız yandığını görüpcanı sıkıldı. Akhilleus bunun üzerine kuzey rüzgarı Boreas ve batırüzgarı Zephyros'a dua ederek alevin canlanmasını istedi. İris,Akhilleus'un ricasını rüzgar tanrılarına iletti. Rüzgar tanrıları osırada Zephyros'un evinde bir şölendeydiler. İris, aksi ve geçimsizkuzey rüzgarı Boreas'a sokulup durumu anlatınca Boreas, oğullarından atşeklinde ikisine sahip olan Akhilleus'un ricasını kırmak istemedi.Rüzgarlar Hellespontos'a doğru hızla yola çıktılar, gelip ateşicanlandırdılar ve Patroklos'un cesedininin canlı ve büyük alevlerleyanmasını sağlayıp cesedi kül ettiler. Akhilleus, Patroklos'unküllerini bir kaba koydu ve sakladı. Sabah olunca Thetis yenisilahlarla geldi ve oğlunu Patroklos için yas tutarken buldu. "Hiçbirölümlü böyle silahlar kullanmamış, böyle bir zırh giymemiştir" deyinceAkhilleus silahlara baktı. İntikam duygularıyla Agamemnon ve ilerigelenleri toplantıya çağırdı. Agamemnon daha önce vaadettiği hediyeleriona verdi. Askerler güzel bir yemek yediler ve biraz dinlendiler. Sonrada toplu olarak naralar atarak Truva'ya doğru yürüyüşe geçtiler.

    35.Akhilleus savaşa katılıyor

    Truvalı'lar savaş tanrısı Ares'e benzeyenAkhilleus'u, zeytin yağıyla yeleleri parlatılmış atlarının çektiğisavaş arabasının üzerinde (efsanevi ve ölümsüz olan Xanthos ve Baliosisimli bu atlar Zephyros'un oğullarıydı) kendine güvenen bir eda ile enönde gördüler ve korkmaya başladılar. Truva'lı Aineias sivri uçlukargısını çok uzaktan Akhilleus'a büyük bir hızla savurdu. KargıAkhilleus'un parlak kalkanına çarpınca müthiş bir ses çıktı ama yedikat tunçtan yapılma kalkan delinmedi. Akhilleus'un elinde ünlü birmızrak vardı o anda. Bu mızrağı bir zamanlar Kheiron Tesalya'da Peliondağından kestiği dişbudak ağacından yapmıştı. Akhilleus bu mızrağıAineias'a öfkeyle savurdu. Mızrak Aineias'ın kalkanını deldi ve kenarsüslerini parçaladı. Aineias eğildiği için mızrak ıslık çalarak sırtınıçizdi ve gitti toprağa saplandı. Akhilleus kılıcını çekerek Aineias'asaldırdı fakat Poseidon gelerek Aineias'ı görünmez yaptı ve böyleceAineias ölümden kurtuldu. Akhilleus öfkeyle Priamos'un oğullarındanPolydoros'a saldırdı ve kılıcını karnına sapladı. Sonra da mızrağınısaplandığı yerden geri aldı.

    36. Akhilleus ırmak tanrıyı kızdırıyor

    Hektor, Akhilleus'a doğru ilerledi ve ona bağırdı. Akhilleus üç defamızrağı ile Hektor'a saldırdı ve hamleleri Apollon'un Hektor'u korumasıyüzünden boşa gitti. Duruma çok kızan Akhilleus, Hektor'un bir tanrıtarafından korunmasına sinir oldu ve dikkatini başkalarına yöneltti.Önüne çıkan her Truva'lıyı öldürerek ve öldürdüklerini Skamandros (aynızamanda Truvalı genç kızların gerdek gecesi öncesi yıkandıkları nehir,bugünkü Küçük Menderes, ya da Kızılsu) nehrine ata ata ilerdi. Nehirkandan kıpkırmızı oldu. Akhilleus o kadar çok Truvalı öldürdü ki ölülerüstüste gelerek nehrin akışını engelledi. Akhilleus artık kollarınınyorulduğunu hissetti. Nehrin tanrısı Xanthos bu duruma daha fazlaseyirci kalamadı, kükreyerek Akhilleus'u yaptıkları için azarladı veseller oluşturarak onu ovada kovaladı. Hera'nın Akhilleus'u korumaisteği sonucu sevgili oğlu Hephaistos'u oraya gönderdi. Hephaistos,nehre alevler gönderdi ve nehrin o kolunu buharlaştırarak yoketti.Akhilleus'un öfkesi ve yarattığı yıkım Olympos tanrılarını çok kızdırdıve yunanlılardan desteklerini çekmeye karar verdiler. Bu aradaTruvalı'lar önde Akhilleus arkada koşarak surlara doğru geliyorlardı.Askerlerinin geri çekildiğini gören Priamos kapıların açılmasını,Akhilleus girmeden kapıların kapanmasını, içeriye alınabilecek kadargeri çekilen askerin bu şekilde alınmasını emir verdi.

    37. Apollon Akhilleus'u oyalıyor

    Akhilleus, babasının mızrağı elinde, önünde kaçan Truvalı'larıkovalıyordu. Apollon, Truvalı kahramanlardan Agenor'u teşvik etti veonun Akhilleus'a bir mızrak atmasını sağladı. Apollon'u desteğinialarak Agenor müthiş bir hızla mızrağını Akhilleus'a savurdu ama mızrakAthena'nın uzaktan mızrağın yönünü etkilemesi yüzünden Akhilleus'agelmedi. Akhilleus, Agenor'a saldırınca Apollon onu korumak için etrafısise boğdu ve onu güvenli bir yere götürüp bıraktı sonra kendisi Agenorkılığında Akhilleus'un önünde aksi bir istikamete doğru koşarak kaledenuzaklaşmaya başladı. Akhilleus, Agenor kılığındaki Apollon'u boş yereyakalamaya çalışmakla zaman kaybetti. Apollon'un Truvalı'larakazandırdığı zamanı Truvalı'lar iyi kullandılar ve herkes surlarıngerisine çekilebildi. Yalnızca Hektor dışarıda kaldı. İçeri kaçmayıiçine sindiremiyor ve Skaia kapısı önünde bekliyordu. Priamossurlardaki kulelerin birisinden Hektor'a içeri girip sığınmasınıistedi. Hektor, beyaz saçlı annesi Hekabe'nin seslenişine de aldırmadı.Akhilleus ise kovaladığı Agenor'u yakalayamamanın verdiği kızgınlıklaburnundan soluyarak geri geldi. Neden yakalayamadığını birtürlüanlayamamıştı. Çünkü, ondan hızlı koşan birini şimdiye kadar hiçgörmemişti. Priamos, Akhilleus'un uzaktan parlak zırhını görünce oğlunatekrar yalvardı ama Hektor inat etti ve içeriye girmek istemedi.

    38. Hektor'un ölümü

    Akhilleus yaklaştıkça, Hektor onun iriliğini, elindeki mızrağı, parlakkalkanı ve zırhına baktı. Onu yenemeyeceğini anlayıp gerisin geriyekaçmaya başladı. Çok hızlı koşmakla ünlü Akhilleus, Agenor kılığındakiApollon'a yetişememişti ama Prens Hektor'u yakalamaya niyetliydi.Kapılar kapalıydı ve Hektor'un içeriye girmesi mümkün değildi. Hektorönde Akhilleus arkada tam üç defa koşarak surların etrafında döndüler.Zeus Hektor'u kurtarmak istiyor, Athena ise Hektor'un ölmesiniistiyordu. Akhilleus, Hektor'u surlara yaklaştırmıyor ve kovalıyordu.Apollon sürekli olarak Hektor'un vücuduna enerji gönderip yorulmamasınısağlıyordu. Akhilleus yanındakilere oklarını asla Hektor'a atmamalarınısöylüyor böylece zaferi kendisine saklamayı garantilemeye çalışıyordu.Surların etrafında dolaşarak dördüncü defa Skamandros kıyılarınayaklaştıkları zaman Zeus, altın terazisini çıkarıp ikisinin kaderinitarttı. Sonuç Hektor'un ölümüydü ve çarpışmanın kaderi tanrılarıntanrısı Zeus'un kızı Athena'nın isteği doğrultusunda çıkınca Apollon,Hektor'a sürekli olarak yaptığı desteği istemeye istemeye çekiverdi.Bunu gören Athena hemen gidip Akhilleus'a müjdeyi verdi. Athena,Hektor'u ölüme sürüklemek için Hektor'un kardeşi Deiphobos'un kılığınagirdi ve Hektor'a "koşmaktan vazgeç, ikimiz Akhilleus'u öldürebiliriz"dedi. Athena daha sonra Akhilleus'a saldırıyor gibi yapıp geri çekildi.Prens Hektor, kardeşinin desteğini aldığını sanarak Akhilleus'tankaçmaktan vazgeçti. Akhilleus mızrağını Hektor'a doğru attı. Hektormızrağın geliş yönünü sezip eğilince Akhilleus ıskalamış oldu. Athenagörünmez olarak mızrağı alıp tekrar Akhilleus'a verdi. Hektor,mızrağını Akhilleus'a attı. Mızrak tam Akhilleus'un kalkanın ortasınaçarptı ama delemedi. Hektor, yeni bir mızrak istemek için kardeşiDeiphobos'a seslendi ama onu göremedi. Olympos tanrılarının onunölümünü istediklerini o an anladı ve kahraman gibi çarpışarak ölmekiçin son bir gayretle Akhilleus'a saldırdı. Akhilleus mızrağınıHektor'un boğazına saplamak için fazla zaman geçmeden fırsat buldu. AmaHektor, gırtlağı hasar görmediğinden (Apollon'un da yardımıyla)konuşabildi. Akhilleus'a "beni öldürdükten sonra sen de öleceksinyakında. Apollon'un yardımıyla Paris seni öldürecek" dedi. Hektor'unsöyledikleri Akhilleus'u daha da kızdırdı. Akhilleus can verenHektor'un önce silahlarını ve zırhını soydu, sonra Hektor'un ikiayağını topuk bilekleri hizasından delip savaş arabasının arkasınabağlayıp surların önünde dolaştırarak Truva'lılara göz dağı verdi.Sonra da sonra cesetle çadırına döndü.

    39. Patroklos ve Hektor için cenaze törenleri

    Akhilleus, Agamemnon'a ertesi sabah Patroklos için cenaze töreniolacağını söyleyerek çadırına çekildi. Yunanlı askerlerden oluşan çokkalabalık insan kafilesi İda dağına giderek ağaç kesti, gerekli odunhazır olunca Akhilleus'a haber verildi. Patroklos'un cesedi kokuluyağlarla ovuldu, sonra yakıldı ve külleri zarif bir tabutayerleştirildi. Hektor'un cesedi 12 gün boyunca dışarıda yüzükoyundurumda köpeklere yem olsun diye kaldı. Tanrılar bu hakarete engeloluyorlar ve köpekler cesete yaklaşmıyorlardı. Ceset pis bilekokmuyordu çünkü Aphodite onun yaralı, ezik gövdesini gül yağıylaovmuştu. Ayrıca Apollon ceset çürümesin diye bulutlardan kat katperdeler çekip güneş ışınlarına engel oldu. Priamos ise ilk oğluHektor'u kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyordu.

    40. Priamos Akhilleus'u ziyaret ederek Hektor'un ölüsünü istiyor

    Zeus günlerce durmadan ağlayan ve dua eden Priamos'a acıdı ve İris'iyanına çağırdı. İris Priamos'a "armağanlar hazırla ve korkmadan gidipşu Akhilleus'tan oğlunun cesedini iste" dedi. Priamos İdaeos'la beraberarabaya bindi ve yola çıktı. Hermes, yunan kampı girişindekinöbetçileri uyuttu. Böylece Priamos sorunsuz bir şekilde Akhilleus'unçadırının önüne gelebildi. Akhilleus, istemese de bu yaşlı ve cesurkrala Hektor'un cesedini verdi. Hatta vermezden önce cesedi yıkattırdıve uygun şekilde hazırlattırdı. Akhilleus ise kendisine karşı çıkanöfkeli Akha'lı savaşçıları Priamos'un getirdiği zengin hediyelerle iknaetti. Akhilleus, Priamos'la o gece yemek yedi ve Priamos istekleriniAkhilleus'a söyledi. 12 gün savaş olmayacaktı ve 9 gün yas tutulup odunkesilecek, onuncu günün sabahı cenaze töreni yapılacak, onbirinci günmezar hazırlanacak, onikinci gün gömülecekti. Akhilleus şartları kabuledip Priamos'a çadırında uyumasını söyleyip Briseis'in yanına gitti.Priamos ise fazla kalmak istemedi ve Hermes'in tavsiyesiyle kalkıpsessizce Hektor'un ölüsüyle birlikte kamptan ayrıldı. 12 gün boyuncasavaş olmadı, büyük tören tamamlanıp Hektor gömüldü. Akhilleus'unAgamemnon'a danışmadan kendibaşına bir karar alarak 12 gün boyuncabarış ilan etmesi Agamemnon'u çileden çıkardı. Ama hiçbirşey yapamadı.Orduların komutanı Agamemnon'du ama askerlerin ölümüne desteklediklerikişi ise Akhilleus'tu.

    41. Akhilleus Polksene'ye aşık oluyor

    Troilos, Priamos'un 50 oğlundan birisiydi. Troilos, kızkardeşi vebirkaç kişi ile birlikte bir çeşmenin başındaydılar. Akhilleus oradangeçerken bunları görünce saldırdı ve kaçmaya çalışan Troilos'u öldürdü.Bu arada çeşmeden su doldurmakta olan Troilos'un kızkardeşi Polykseneise kaçarak kurtulmayı başardı. Akhilleus kaçan kızın bembeyaz teni vegüzelliğinden etkilendi. Arkasından yetişmeye çalıştı ise de başarısızoldu. Kızın güzelliği kampa dönen Akhilleus'un aklından uzun süreçıkmadı.

    42. Amazonlar yardıma geliyor

    Uzun süren süren Truva savaşının ilk yıllarında Akha ordusunun ilkbaşlarda Truva surlarını geçemeyince Agamemnon'un yağma vaadi yüzündendikkatlerini civar şehirlere kaydırmışlardı. Anadolu'nun içlerine kadarilerlemişler ve pekçok şehri harap etmişlerdi. Anadolu'daki kavimlerbundan rahatsız olmuşlar ve hem Truva'lılara destek olmak için hem dekendi şehirlerini olası bir yağmadan korumak için çarpışmaya girmeyekarar vermişlerdi. Tanrıların Olympos'tan ilgiyle izlediği ve yer yerkarıştığı bu savaş adeta bir Yunan Anadolu savaşı haline gelmişti.Akhilleus'un kahraman Hektor'u öldürüp arabasının arkasında sürüklemesihem tanrıları hem de insanları üzmüştü. Truva'dan çok uzakta,Karadeniz'in güney kıyılarında, bugünkü Çarşamba ile Ünye arasında,Terme çayı kıyılarında yaşayan ve sadece kadınlardan oluşan bir toplumolan Amazonlar vahşilikleri ve acımasızlıkları ile ünlü savaşçı birtopluluktu. Amazonlar, Truva savunmasına yardımcı olmak içinkraliçeleri Penthesileia komutasında oldukça kalabalık bir kuvvetleTruva saflarında yerlerini almışlardı. Penthesileia neredeyseTruvalıların başkomutanı gibi davranıyor ve Truva ordusuna büyükcesaret veriyordu. Amazonların katılmasıyla yeniden canlandırdıklarıTruva önlerindeki çarpışmalar çok kanlı geçti. Sonunda bu kana doymakbilmeyen kadınların saldırılarıyla yunanlılar büyük kayıp verip geriçekildiler. Yunanlıların bozguna uğradıkları yer ise Patroklos'ungömüldüğü yere yakın bir alandı. Akhilleus ile Aiaks, Patroklos'unküllerinin gömüldüğü yerde korkunç savaş sesleri duyunca bakıpgördükleri onları şaşırttı. Truva askerleri yunan ordu kampını işgaletmişler ve gemilerini yakmaya çalışıyorlardı. Akhilleus ve Aiaks hemenkoşarak savunmaya yardıma geldiler. Yunan askerleri bu ikisininkendilerine destek vermeye geldiğini görünce cesaretlenip kendilerinikaybettiler yardıma koşarak bütün güçleriyle Truva ordusunu geripüskürtmeye başladılar. Kraliçe Penthesileia ise tek başına bu ikisininkarşısına çıktı ve onlara meydan okudu. Penthesileia, mızrağınıAkhilleus'a büyük bir hızla fırlattı ve mızrak kalkanına sert birkayaya çarpar gibi çarptı, yere düştü. Aiaks, mızrağını Penthesileia'yafırlattığında ise mızrak onun bacağındaki zırha geldi, böyleceyaralanmadı. Bu sefer Akhilleus mızrağını büyük bir ustalıklaPenthesileia'ya fırlattı, mızrak dümdüz gidip kraliçenin sağ göğsüneisabet etti, zırhını delip onu ağır yaraladı. Penthesileia'nın elindekiiki ağızlı baltası düştü, kendisi de atından yere devrildi. Akhilleus,Penthesileia'nın düştüğünü görünce koşarak yanına geldi ve kılıcıylaatını öldürdü. Akhilleus daha sonra kraliçenin silahlarını almakistedi. Miğferini çıkarınca can çekişen Penthesileia'nın güzelliğindençok etkilendi. Onu kurtarmak için elinden geleni yaptıysa da başarılıolamadı. Daha sonra da onu öldürdüğüne pişman oldu. Onun ölü kraliçeyegösterdiği bu hayranlık, sevilmeyen birisi olan Thersites'i kızdırdı veAkhilleus'a aşağılayıcı laflar söyledi. Akhilleus bir yumrukta bu adamıöldürdü. Penthesileia'nın zırhını, silahlarını ve ölüsünü temizletipPriamos'a gönderdi. Truvalı'lar onun ölüsünü surların dibinde yaktılar,kemiklerini Amazon ülkesine geri götürdüler. Penthesileia'nın ölüsünüTruva'lılara vermesi ile Akhilleus, büyük hekim ve öğretmen Kheiron'danaldığı eğitimin hakkını da vermiş oldu. Kheiron ona sadece iyisavaşmasını değil, güzel ahlakı da öğretmişti.


    43. Akhilleus'un Memnon'u öldürmesi

    Akhilleus'un öldürdüklerinin içinde bir tanesi Truva'lılarınsavunmasını derinden etkiledi. Habeşistan kralı Memnon, Hektor öldüktensonra destek için büyük ordusuyla Truva'ya yardıma gelmişti. TanrıçaEos'un oğlu Memnon'un sırtında aynen Akhilleus'un sırtındakilerdenHephaistos'un yaptığı parlak ve süslü zırhlar ve elinde yineHephaistos'un yaptığı güçlü silahlar vardı. İlk olarak Aiaks ilekarşılaştı, birbirlerine üstünlük gösteremediler. Sonra Nestor ilesavaştı, Nestor'un oğlu Antilokhos babasını savunurken Memnon Nestor'unoğlunu öldürdü. Patroklos öldükten sonra Akhilleus'un en iyi arkadaşıAntiloklos olduğundan, Akhilleus araya girerek hem Antiloklos'un öcünüalmaya hem de ölüsünü geri almaya çalıştı. Thetis ise, sevgili oğlununMemnon'u öldürdükten sonra kendisinin de ölme sırası geldiğinibildiğinden Akhilleus'u, kral Memnon ile savaşmaması gerektiğiniAkhilleus'a söyledi, yalvardı. Akhilleus ise sinirinden annesinidinlemedi. Alacağı öc ile yanıp tutuşmaktaydı. Thetis, Memnon'un annesitanrıça Eos ile birlikte Zeus'a başvururdular ve Thetis kendi oğluAkhilleus, Eos kendi oğlu Memnon için Zeus'a yalvardılar. Zeus, Hektorile Akhilleus için yaptığı gibi işi altın kader terazisine vurdu.Sonuçta Memnon'un ölmesi çıktı. Böylece oğlu Memnon, Akhilleus'unelinden can verdi. Akhilleus büyük bir güçle savaşan Memnon'un karnınakılıcını sokuverdi. Komutanlarının öldüğünü gören Habeş ordusu çilyavrusu gibi dağıldı ve bir daha bir araya gelemediler. Eos, ölüsünüsavaş meydanından aldı ve yolda sürekli ağlayarak güney topraklarınagötürdü. Nestor'un genç yaşta ölen oğlu Antilokhos için Akhilleus çoküzgündü. Tanrıça Eos, Zeus'a artık Akhilleus'un ölme zamanının ne zamangeleceğini sordu. Zeus kader terazisine bir kez daha baktı vekendisinin değiştirmek istemediği o beklenen yazgıyı gördü.

    44. Akhilleus'un ölümü

    Akhilleus ertesi gün büyük bir güçle Truva'ya saldırıya geçti. Ksanthos(Esen Çayı) ve Smois (Orta Geçit Deresi) çayları ölülerle doldu, sularıkıpkırmızı kesildi. O gün Akhilleus Truva kapılarına kadar gelebildi vebüyük atılım göstererek neredeyse içeri girebilecek kadar başarıgösterdi. Truva ordusunun batı kapısından içeri kaçmaya başladığısırada Paris yüksek surlardan, bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjiyleçılgınca savaşan Akhilleus'u gördü. Apollon'un verdiği destekle Parisyayını tüm gücüyle gerdi ve dikkatle nişan aldı. Paris'in attığı buzehirli okun yönünü havadayken Apollon yönetti. Apollon sayesinde okhiç sağa sola gitmeden dümdüz gitti ve keskin bir ıslık çalarakAkhilleus'un tam topuğuna saplandı. Tek silah işleyen yeri olantopuğundan vurulan Akhilleus, hiç beklemediği bir anda yaralanmasınailk önce çok şiddetli tepki gösterdi. Büyük bir hiddetle topuğundakioku çekerek çıkardı. Yarasından kan akmaya başladı. Yaralı olduğuhalde, topallayarak, kılıcıyla önüne geleni biçerek savaştı. Durumugören Truva'lı savaşçılar irkilerek geri çekildiler. Akhilleus,yaralanmanın verdiği kızgınlıkla önüne çıkan herşeyi kesip biçiyor,Truva'lılar onun korkunç halinden ve yarattığı olağanüstü kıyımınvahşetinden korkarak kaçıyorlardı. Akhilleus, sonunda kan kaybındanyoruldu ve yere yıkıldı. Ölmeden önce annesi Thetis'e mırıldandı.Truva'nın şimdiye kadar gördüğü, dünyanın gelmiş geçmiş en büyüksavaşçısı şimdi yerdeydi. Aklına annesinin ona defalarca,yalvarırcasına söylediği yazgısı geldi. Gözlerinin önünde annesininhayali vardı. Yanına kimse yaklaşamadan can verdi. Cesedine uzun sürekorkudan Truva'lılar yaklaşamadılar. Halbuki ölüsünün başında hiçbirYunanlı yoktu. Surların arkasına saklanan Truva'lılar sonundaAkhilleus'un Hektor'a yaptığı gibi yapmak için Akhilleus'un cesediniele geçirmeye karar verdiler. Korkularını yenmelerine en büyüksebeplerden ikincisi ise Akhilleus'un silahları olup onun kılıç kesmezkargı işlemez dillere düşmüş zırhlarını ve silahlarını paylaşmak davardı. Yunanlılar Akhilleus'un öldüğüne önce inanamadılar. Sonragözleriyle görmek için hep birlikte Akhilleus'un öldüğü yere üşüştüler.Kalabalık olarak geldiler ve ölüsünü vermemek için çok direndiler.Sonunda başarılı oldular. Bu başarıda en büyük etkili isim Aiaks oldu.Uzaklardan gelip yetişerek tek başına Akhilleus'un cesedini uzunmızrağı ile korudu. Odysseus bile karnından yaralı olduğu halde bukanlı çekişmeye katıldı. Aynı gün, kardeşi Hektor'un öcünü alarakAkhilleus'u öldürdüğü için büyük sevinçle surlardan durumu izleyenParis, cesaretlenerek aşağı inip dışarıya çıktı. Odysseus'u mızrağı ilevurup öldürerek ikinci bir zafer elde etmek istedi. Aiaks büyük bir taşatarak elinde mızrakla yaklaşmaya çalışan o anda Apollon'un onukorumadığı bir anda Paris'i kafasından vurdu. Başındaki miğfer onuölümden korumuştu ama yere düşüp kendinden geçti. Truva askerleriParis'i alıp götürürlerken Aiaks ve Odysseus kargaşadan faydalanıpAkhilleus'un ölüsünü oradan aldılar. Briseis, Akhilleus için çokgözyaşı döktü, tam onyedi gün yas tutuldu. Sonra ölüsü yakıldı vekülleri Patroklos'un küllerinin bulunduğu kaba kondu. Bu külleri,boğazdan geçecek gemileri görecek yüksek bir höyüğe gömdüler. Bazımitologlara göre ise Thetis, Zeus'tan izin alarak oğlunu Tuna Nehri'ninkarşısındaki Beyaz Ada'ya götürdü ve onu orada diriltti. Zeus,Akhilleus'un bu adadan asla ayrılmama şartını koyduğundan Akhilleusannesini üzmemek için buradan hiç ayrılmadı ve Zeus'a itaat etti. Yinebazı mitologlara göre Akhilleus, Zeus'un adadan hiç ayrılmama yasağınıise bir şartla kabul etti ve Sparta'da kocası Menelaos ile birliktemutlu bir hayat sürmekte olan Helena'yı istedi. Annesi araya girinceZeus, Sparta'dan Helena'yı kaçırarak Akhilleus'a verdi ve onunlaevlendirdi. Büyük İskender kendisine örnek olarak Akhilleus'u almıştır.


    45. Akhilleus'un silahları için çıkan tartışma ve Aiaks'ın çılgınlığı

    Akha komutanları arasında Thetis'in Hephaistos'a ikinci defa yaptırdığızırh ve silahların kime kalacağı üzerine bir tartışma çıktı.Akhilleus'un annesi Thetis'e sorulduğunda ise Akhilleus'tan sonraki enyiğit kim ise o alsın dedi. O adam Telamon'un oğlu büyük Aiaks'tı.Ayrıca civardaki Truva'lı kadınlar ülkelerine en büyük zararıOdysseus'un verdiklerini de söyleyince silahlar o birliğiyle Odysseus'averildi. Agamemnon ile Menelaos ise sonradan ne yapıp edip bu efsanevisilahları Aias'tan alıp Odysseus'a verdiler. Aias bunun üzerine bunalımgeçirerek elinde kılıcıyla Akha ordusunu yok edeceğim diye bir sığırsürüsüne saldırdı ve hayvanların hepsini öldürdü (Tanrıça AthenaAiaks'ı bu şekilde yanıltır). Aias kendine geldiğinde rezil olduğunuhissetti ve gülünç durumuna kızdı. Kılıcının üzerine atlayarak kendiniöldürdü.

    46. Philoktetes'in getirilmesi

    Kalkhas'ın tavsiyesine uyarak Philoktetes'in getirilmesine kararverildi. Çünkü, Herakles ölürken oklarını Philoktetes'e bırakmıştı.Herakles vaktiyle bu okları kullanarak Telephos ile birlikte yıllarönce, Priamos daha çocukken, Truva surlarını aşıp şehri bir günde elegeçirmişlerdi. Truva'nın düşmesi için aynı oklar neden bir kez dahakullanılmasındı? Bu iş için Agamemnon tarafından, yarası iyileşenOdysseus ile Akhilleus'un oğlu Neoptolemos seçildi. Bu ikisi yıllardırterkedildiği Lemnos adasında bir mağarada yaşam savaşı verenPhiloktetes'i buldular. Yarasından gelen iğrenç kokuya rağmen onunlakonuştular. Philoktetes hasta olduğundan ara sıra nöbet geçiripbayılıyordu. Yine böyle bir nöbetin yaklaştığını hissedip okları veyayı kendisine gelince geri almak üzere güvenip Akhilleus'un daha çocukyaştaki oğluna emanet etti. Odysseus ise Philoktetes baygınken oklarıve yayı ele geçirmişken derhal kaçmaları gerektiğini Neoptolemos'asöylediyse de, delikanlının insanlık duygusu ağır bastı ve Odysseus'akarşı çıktı. Philoktetes kendine gelince Neoptolemos yayı ve oklarıgeri verdi. Bu arada Herakles Philoktetes'e görünüp onunla konuştu.Böylece Philoktetes kendisinde onlarla birlikte Truva'ya gidecek gücübulabildi. İkisi Philoktetes'i alıp Truva önlerindeki yunan kampınagetirdiler. Podaleirios (bazı kaynaklara göre Pylios) ismindeki ünlübir hekim onu Kheiron'dan aldığı şifalı bir otla iyileştirdi. AgamemnonPhiloktetes'in gönlünü almak için ona türlü hediyeler verdi ve güzelbir yemek tertipledi. Ertesi gün Philoktetes savaşa katıldı veoklarıyla etrafa ölüm yağdırdı.

    47. Paris'in ölümü

    Paris, Philoktetes'in Herakles'in oklarıyla gösterdiği başarıyı veyunan ordusuna kazandırdığı canlanmayı görünce onu okla vurmak istedi.Philoktetes'e gelmedi ok. Philoktetes ise oku kendisine atanın Parisolduğunu görünce öfkeyle yayına yeni bir ok koydu ve Paris'e yöneltti.Herakles'in bir zamanlar Lerne ejderinin kanında zehirlediği oklaParis'i kasığından yaraladı. Truvalı hekimler Paris'i iyileştirmek içinher yolu denediler ama nafile. Sonunda Paris öleceğini anlayıncaterkettiği karısı Oinone'yi yardıma çağırdı. Oinone önce Paris'egitmedi, daha sonra pişman olup koşarak yanına vardığında çok geç oldu,onu iyileştirmeye çalıştı ama elinden bir şey gelmedi ve Paris öldü.Bunun üzerine Oinone üzüntüsünden kendini Paris'in cesedini yakan ateşeattı ve külleri birbirine karıştı.

    48. Tahta at fikri

    Savaş bir süre daha devam etti ama iki taraf yine birbirine üstünlüksağlayamadı. Yunanlılar bir ara ellerindeki baltalarla kale kapılarınıkırıp içeriye girmeye kalkıştılar. Truvalı kahraman Aineias büyük kayaparçalarını kapıları kırmak isteyenlerin üzerine atmaya başlayıncabaşarısız oldular. Alkimedon isimli bir yiğit uzun bir merdivenisurlara dayadı. Tam en tepeye çıkıp Truva şehrinin binalarınıgördüğünde ise Aineias'ın fırlattığı bir taş kafasını ezdi. Yunanlılarpekçok başarısızlık yaşadı ve büyük kayıp verdiler. Gece kamplarınaçekildiklerinde durumları ümitsizdi. Kalkhas şefleri bir araya getirdive kurnaz bir plan yapmaları gerektiğini, aksi halde daha uzun yıllarburada zaman ve insan kaybedeceklerini söyledi. Odysseus tahta bir atfikrini verdi. Onun planına göre Truva'lılar onların savaştanvazgeçtiğini sanacak şekilde gemilerine binip gideceklerdi. OrduyuTenodos (Bozcaada) arkasındaki büyük koyda saklayacaklardı. Atın içineen yiğit savaşçıları koyacaklar, atın başına ise gönüllü bir askerbırakacaklardı. Güya bu dev tahta at yunanlılara sorunsuz bir yuvayadönüşü sağlamak için Athena şerefine yapılmış bir sunaktı. Kalan tekasker ise bir kurban olarak seçilmişti fakat her nasılsa kaçıpkurtulmuştu. At kasten büyük yapılmıştı ki Truva'lılar onu surlarıniçine alamasınlar ve Athena'nın kızgınlığını Truvalı'lara yönelsin. Atiçeri alınınca birisi surlardan ateşle beklemekte olan orduya işaretgönderecekti. Atın karnından çıkan savaşçılar içeriden kapıyı gelenorduya açacak ve savaş bitecekti. Odysseus'un sözlerini komutanlarilgiyle dinlediler ve bu iş için Epeos ismindeki ünlü ustaya bu işiverdiler. Yüzlerce yunanlı ertesi gün İda dağlarına çıkarak en uzunboylu çamları bir bir devirmeye başladılar. Epeos bu muazzam atın ilkönce ayaklarını, bacaklarını yaptı. Boynuna yeleler, gözlerine ışıksaçan iki kıymetli taş yerleştirdi. Ata güzel bir kuyruk yerleştirmeyide ihmal etmedi. Atın yapımı bitince gönüllünün kim olacağı merakkonusu oldu. Sinon isminde bir asker bu işe gönüllü oldu. Böyleceherşey tamamlanmış oldu.

    49. Truva'lıların şaşkınlığı

    Akhilleus'un oğlu Neoptolemos, Menelaos, Odysseus, Diomedes,Philoktetes, küçük Aias başta olmak üzere pekçok yiğit atın karnınadoldu. Kapının nasıl açılıp kapanacağını bilen hünerli usta Epeos ataen son girdi ve kapıyı içeriden kapadı. Dışarıda kalanlar kapınınyerinin hiç belli olmadığını söylediler ve Epeos ustanın hünerinitasdik ettiler. Yunanlılar, karanlık çökünce kamp yerini ateşe verdilerve daha sonra Agamemnon ve Nestor komutasında yelken açtılar. Tenedosadasının dik yamacının arkasına geçtiler. Yunanlılar o gece yunankampından alevlerin yükseldiğini görünce savaşın sona erdiğini, ordunungeri döndüğünü sanıp sevindiler. Ertesi sabah surlardan terkedilmişkamp yerine ilgiyle baktılar. Kapıları açıp sahile koştular ve dev atıgörünce şaşkına düştüler. Kimse bu atın ne olduğunu ne işe yaradığınıönce anlamadı. Atın bacağının arasına saklanmış Sinon'u buldular ve onahakaret ederek dövdüler. Kulaklarını ve burnunu kesip türlü işkenceleryaptılar. Sonunda Sinon konuşmaya karar verdi: "Savaştan bıkıp geridönmeye karar verdiler. Kalkhas'ın tavsiyesiyle Athena için bu atıyaptılar. Athena'ya kurban olarak beni seçtiler. Gece kaçtım vesaklandım. Yunanlılar bu dev atı kasten burada bıraktılar. Bu kadarbüyük bir atı içeriye sokamayacağınızı düşünüyorlar. Böylece Athena'nınöfkesini çekeceksiniz. Hele bir de bu atı yakıp yoketmeye falankalkasanız o zaman Athena gerçekten kızacakmış. Ama bu atı içeriyesokarsanız Athena sizi koruyacaktır." Sinon böyle konuşunca Truva'lılarikiye bölündü. Bir kısmı atın denize atılıp içinin boş mu dolu muolduğunun anlaşılmasını istedi. Truva'lı rahiplerden Laokoon atıniçeriye alınmasının büyük felaket getireceğini söyledi. Yunanlılarınhileci olduğunu, atın yakılması gerektiği konusunda ısrar etti.Poseidon'un gönderdiğin iki uzun yılan denizden geldi ve ve Laokoon'uniki oğluna saldırdı ve boğarak öldürdü. Laokoon onları kurtarmak istediama o da öldü. Bu mucizevi olay üzerine Truva'lılar son kararıPriamos'a bıraktılar. Priamos, şehrin Athena'nın korumasına ihtiyacıolduklarını belirterek atın içeri alınmasını istedi.

    50. Atın içeriye sokuluşu

    Daha sonra binbir güçlükle atın Truva'ya çekilmesi işlemi başladı. Kalekapılarından seçtiklerinin birinin önüne atı getirebildiler. Atıiçeriye sokabilmek için surların ve girişin üst bölümünün bir kısmınıyıktılar. 10 yıllık kuşatmanın sona ermesi yüzünden zafer şarkılarısöyleyerek atı sokaklardan geçirdiler ve şehrin ortasındaki meydanaçekerek bıraktılar. Kalenin tüm kapılarını kapayıp Athena'yı mutluetmek için çelenkler ve süslerle atı süslediler, kurbanlar kestiler.Priamos'un Apollon'dan eğitim aldığı bilici kızı Kassandra birfelaketin yaklaştığını hissederek saçı başı darmadağınık haldeağlayarak gördüğü herkese uyarılarda bulundu. Daha sonra girişimlerininsonuçsuz kaldığını görünce ağlayarak odasına gitti. Gece geç saatlerekadar Truva halkı sarhoş olup eğlendi. Daha sonra şehre bir sessizlikçöktü.

    51. Helena atın yanına geliyor

    Helena uyuyamayıp atın bulunduğu yere geldi. Acaip atın etrafındabirkaç kez dolaştı. Kendi vatandaşlarının eserini hayranlıkla seyredipşaşırdı. Kuşkulandığından, yunan şeflerinin eşlerinin seslerini taklitederek seslendi. Menelaos içerinden onun sesini duyunca çok etkilendive kendini zor tuttu. Odysseus, karısı Penelope'nin sesini duyuncagözleri yaşlandı. Yunanlılar sessiz duruyorlar ve yakalanacaklarındandolayı korkuyorlardı. Antiklos kendi eşinin sesini duyunca cevap vermekiçin ağzını açmak istedi ama Odysseus bunu farkedip onun ağzını kapadı.Düşüncesiz davranışıyla hem kendilerinin hem bekleyen ordunun, tümemeğin boşa harcanmasına seyirci kalamazdı. Ama Antiklos'un ağzını okadar kuvvetli sıktı ki zavallı nefessiz kalıp boğuldu. Helena dahasonra saraya döndü. Yaralı Sinon acılar içerisinde atın yanına geldi veişaret verdi. Epeos kapıyı açtı, merdiveni aşağı sarkıttı. Hepsi birerbirer aşağı inip önlerine gelenleri sessizce katlettiler. Uyuyannöbetçileri ses çıkarmadan öldürerek kapıları sonuna kadar açtılar.Sinon ise surların tepesine çıkarak bir ateş yaktı. Bu işaret kapılaraçıldı anlamına geliyordu. Tenedos adasındaki gözcü sevinçle haberiAgamemnon'a verdi. Tüm ordu büyük bir kararlılıkla Truva'ya doğruharekete geçtiler. Helena, ilave olarak, herhangi bir direnişiengellemek amacıyla yeni kocası Deiphobos'un odasındaki bütün silahlarıbaşka bir yere nakletti.

    52. Helena Paris'in kardeşiyle birlikte

    Helena saraya dönüp Paris'in kardeşi Deiphobos'un odasına gitti.Helena, Paris öldükten sonra Deiphobos ile evlenmişti. Onun koynunagirerek uyuyor gibi yaptı.
    (fog)'(x)
    (fog)'(x)
    Truva Savaşı hakkında. Şehrin yıkılması,Troya efsanesi,Truva'dan fotoğraflar,resimler CouronnePatRoN
    PatRoN


    Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok !
    Cinsiyetim Cinsiyetim : Erkek
    Kayıt Tarihim Kayıt Tarihim : 14/01/10
    Yaşım Yaşım : 34
    MemLeketim MemLeketim : Yarimin Yanı
    Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 2732

    Truva Savaşı hakkında. Şehrin yıkılması,Troya efsanesi,Truva'dan fotoğraflar,resimler Empty Geri: Truva Savaşı hakkında. Şehrin yıkılması,Troya efsanesi,Truva'dan fotoğraflar,resimler

    Mesaj tarafından (fog)'(x) Perş. Ocak 28, 2010 3:31 pm

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

    53. Şehir yakılıyor

    Tenedos'tan yola çıkan ordu dalgaları yara yara Truva'ya yaklaşırken,şehirde atın karnından çıkan yunanlılar şehri yağmalamaya ve eli silahtutan herkesi kılıçtan geçirmeye başlamıştı. Yunanlılar o karanlıktabirbirlerini öldürmesinler diye ellerinde meşaleler taşıyorlar,bunlarla evleri ateşe veriyorlardı. Akhilleus'un oğlu NeoptolemosPriamos'un sarayına girdi ve karşısına Priamos'un en genç oğlu Politesçıktı. Neoptolemos kaçan Polites'i sırtından mızrağı ile sırtındanvurdu. Yaralanan Polites babasına koştu ve önünde öldü. Priamos kendisonunun geldiğini anladı ve yakınlarını korumak için eline bir mızrakalarak Neoptolemos'a fırlattı. Mızrak onun zırhına çarparak yere düştü.Kendisi de zayıflıktan yere yıkıldı. Hekabe onu sürükleyerek kaçırdı vesarayın içlerinde defne dallarıyla taçlandırılmış Zeus sunağın yanınagetirdi. Niyeti, onu ve kendisini tanrıların korumasına almaktı.Akhilleus'un oğlu geldi ve kızgınlıkla yaşlı Priamos'u sunağın önünegetirip mızrağını karnına sapladı, sonra da kafasını kesti.Yunanlıların ordusu Truva önlerine geldiğinde, gemilerin içindensavaşçılar büyük bir zafer çılgınlığıyla kıyıya çıktılar ve koşarakaçık kapılardan girdiler. Ordunun şehre girmesiyle katliam, talan veyağmanın boyutları daha da büyüdü. Artık bütün şehir yanıyordu.Yunanlılar daha sonra Hektor'un eşi Andromakhe'yi buldular. KucağındaHektor'un oğlu Astynaks vardı. Yunanlılar onu kendini öldürmedenyakaladılar. Odysseus hiç utanmadan bebeği alıp surlardan aşağıatıverdi. Sırf bu yaptığı çılgınlık yüzden dönüş yolunda Odysseus'unbaşına türlü felaketler gelecek ve bir on yıl daha karısınıgöremeyecekti. Daha sonra Andromakhe'yi bağlayıp esir yaptılar. KızgınMenelaos ise heryerde Helena'yı aramaktaydı. Deiphobos'un odasınagirdiğinde onu Helena'yla yakaladı. Deiphobos'u hemen mızrağı ile delikdeşik etti. Helena korkuyla kendini yataktan yere attı. Menelaos onusaçlarından yakaladı ve güzel başını kesmek üzere salonun ortasınaçekti. Ama Helena'nın güzelliği ve yalvaran gözleri Menelaos'unhiddetini yatıştırdı. İstediğini elde etmişti, karısını geri kazanmış,Truva düşmüştü. Oileus'un oğlu Aias o kargaşada Athena tapınağınasığınmış Kassandra'yı buldu. Aias onu tanrıçanın heykeline sımsıkısarılmış buldu. Onu çekip aldı ve tecavüz etti. Bu yapılan aşağılayıcıhareket yüzünden Aias'ın başına daha sonra dönüş yolunda bir felaketgelecekti. Truva bu şekilde yakıldı, yıkıldı ve harap edildi.

    54. Ertesi sabah

    Yunanlılar sabaha kadar adam öldürmekten yoruldular. Yükte hafif pahadaağır ne varsa aldılar ve kararlaştırdıkları bir yere yığdılar. Buzenginliği paylaştılar ve uzun kafileler halinde gemilerine döndüler.Agamemnon köle olarak Kassandra'yı almıştı, Neoptolemos Andromakhe'yisürüklüyordu. Odysseus ise beyaz saçlı Hekabe'nin ardından yürüyordu.Esir kadınların hepsi ağlıyordu bir kadın hariç, Helena. Yunanlıaskerler, Helena'nın felaketten sağ salim kurtulduğunu görünce onutaşlayarak öldürmek istediler önce. Ama o güzelliği sayesinde bir kezdaha kurtuldu. Taşlar, onu ilk kez gören şaşkın cellatların elindendökülüverdi. Uzun yürüyüş sırasında askerler tüm bu felaketlere sebepolan kadına bakıp hiçbirşey söyleyemediler. Menelaos onu çadırınagötürdü ve Helena hemen ona sarıldı. Eski günleri hatırlayarakağladılar, yatıp uyudular. Daha sonraki gün Sinon'un şerefine büyük birziyafet düzenlediler. Sinon sevincinden yaralarının acısını unuttu.Herkes sarhoş olup uyudu.

    55. Neoptolemos'un rüyası

    O gece Neoptolemos rüyasında babasını gördü. Akhilleus gelmiş onasesleniyordu. Priamos'un güzel kızı Polyksene eğer kurban edilmezsedönüş yolunda türlü felaketler başlarına gelecekti. Sabah Neoptolemosrüyasını etrafındaki komutanlara anlatınca herkes ona bir tanrıya itaateder gibi itaat ettiler. Polyksene'yi esir kraliçe Hekabe'ninkollarının arasından zorla alıp Akhilleus'un mezarının başınagötürdüler.

    56. Polyksene'nin kurban edilmesi

    Neoptolemos, Priamos'un kederli kızını omuzundan yakalayıp kılıcınınkeskin ucunu babasının mezarına dokundurarak "Gönlünün arzu ettiğibakireyi sana takdim ediyoruz. Bizim yurdumuza sağsalim dönmemizisağla" deyip kılıcını ona sapladı. Masum kan, Truva'nın kana doymayantopraklarına bir kere daha akarak ıslattı. Daha sonra yunanlılar dönüşhazırlıklarına başladılar. Esirleri gemilere doldurdular, kesikbaşlarla gemilerinin önünü süslediler, kıç tarafına da ele geçirdiklerideğerli kılıç, mızrak, kalkanları astılar. Zafer çığlıkları ile denizeaçıldılar.

    57. Dönüş

    Athena'ya saygısızlık yapan Oileus'un oğlu Aiaks'ın gemisi yolda battıve herkes sulara gömüldü. Kendisi zorlukla yüzerek Gyra adasına çıktı.Tek başına kurtulduğuna böbürlenince de Poseidon üç dişli yabasını Gyraadasına vurdu. Ada kökünden söküldü ve Aias'la birlikte denizinderinliklerine gömüldü.

    58. Aeneias'ın kaçışı

    Aeneias yağma sırasında kaçarak kurtulmuştu. Altınoluk'a gelerek buradabir tekne yaptı. Kötürüm babasını ve bazı Truva'lıları da yanına alarakdenize açılmaya karar verdi. Denize açılmadan babası öldü.Truvalı'larla birlikte Aeneias, Akdeniz'de gezerek ilerlediler. Zorlugeçen yolculuğun sonunda bir latin ülkesine (İtalya) gelerek Laviniumkentini kurdular. Daha sonra Alba Langa kentini ve sonra Roma'yıkurdular. Torunları Romus ve Romulus ise Roma İmparatorluğunu kurdu.

    59. Menelaos ve Helena

    Sparta'ya dönüşleri 8 yıl sürdü. Önce Mısır'a geldiler. Böylece Helena,Mısır'a ikinci kez gelmiş oldu. Daha sonra zorlu bir yolculukla Argos'agelebildiler. Ele geçirdiği Helena ile birlikte Sparta'da mutlu biryaşam sürdü. Truva savaşı çıkmadan önce doğan kızları Hermione'yibüyüttüler. İlerleyen yıllarda ise kaçırılarak annesi tanrıça Thetistarafından diriltilen Akhilleus ile evlenerek Tuna Nehri'ninkarşısındaki Leuke'da (Beyaz Ada) yaşamaya başladı. Thetis, Zeus'tanözel bir izin alarak biricik oğlunu diriltmişti. Tek bir şartla.Akhilleus asla bu adadan başka bir yere gitmeyecekti. Akhilleusannesinin Zeus'a verdiği sözü hiçbir zaman bozmadı. Evlendiği Helenaile orada uzun süre yaşadı. Bazı mitologlarca Akhilleus'un oradaesrarengiz bir hayat yaşamaya devam ettiği yazılmaktadır. Denizciler,bu adanın yakınından geçerlerken gündüzleri sürekli silah şakırtıları,geceleri ise kadeh tokuşturma sesleri ve hiç bitmeyen bir şölendenyükselen şarkıları duyuyorlardı. Mitologların belirttiği üzere Helena,yaşamı boyunca beş erkekle birlikte oldu (Sırasıyla savaşçı Theseus(kendisine örnek olarak Herakles'i almıştır), Kral Menelaos, PrensParis, Prens Deiphobos ve savaşçı Akhilleus).

    60. Agamemnonun ölümü

    Agamemnon'un gemisi dönüş yolunda çıkan fırtınadan en az etkilenengemiydi. Kendisini Mykenai'de bekleyen kraliçe Klytaimnestra, öldürülenkızı İphigenia yüzünden içi kin doluydu. Agamemon, Priamos'un kızıKassandra ile birlikte çıkıp gelince kini daha da arttı. Kocasınıgüleryüzle karşıladı ve adet olduğu üzere onu banyoya götürdü. Ona kolağızları dikili bir gömlek verdi. Agamemnon banyodan çıkışta gömleğigiymeye çalışırken savunmasız kaldı ve Klytaimnestra sakladığı hançerleonu yaraladı. Yaralı Agamemnon'u bir baltayla öldürdü. Klytaimnestra vesevgilisi Aigisthos, 7 yıl sonra babası Agamemnon'un öcünü alan oğluOrestes tarafından öldürüldü. Aigisthos'un askerleri ise olay sırasındaAgamemnon'un oğluna el kaldırmadılar. Orestes daha sonra aklınıyitirdi. Menelaos ile Helena'nın kızı Hermione ile nişanlandı. Menelaossonra sözünden döndü ve kızını Akhilleus'un oğlu Neoptolemos ilenişanladı. Orestes kızı kaçırdı ve bir ayaklanma sırasındaNeoptolemos'u öldürdü. Orestes'in Hermione'den Tisamenos isminde biroğlu oldu. Orestes çocuksuz ölen Kylarabes'in ardından tahta çıkarakMenelaos'un halefi oldu. Sparta'yı kırıp geçiren veba salgınınınnedenini öğrenmek için bir kahine danıştı. Kahin ona Truva savaşısırasında yıkılan şehirlerin yeniden kurulmasını öğütledi. Orestes,yıkılan şehirleri yeniden yapmak üzere Anadolu'ya koloniler halindeinsan gönderdi. 90 yaşında öldüğünde Tegea'ya gömüldü.

    61. Andromakhe ve Neoptolemos

    Andromakhe, Akhilleus'un oğlu Neoptolemos ile Epir'e yerleşti. Dahasonra Andromakhe'yi oğlu Helenus ile evlendirdi. Neoptolemos'unölümünden sonra Helenus, Epir krallığının bir kısmına el koydu.Andromakhe Epir krallığında Smosis adını verdiği ırmağın kenarındaTruva'ya çok benzeyen küçük bir Truva kurdu.

    62. Telamon'un Teukros'u kovması

    Taukros, Telamon ile eski Truva kralı Laomedon'un kızı Hesione'ninoğluydu. Aiaks'ın kardeşi Teukros ülkesine döndüğünde, kardeşineyapılan haksızlığın öcünü yunanlılardan almadı diye Telamon Teukros'açok kızdı. Telamon onu kovdu. Teukros'da Kıbrıs'a giderek orada Salamisşehrini kurdu.

    63. Ve Odysseus

    İthaka adasında kendisini bekleyen kraliçe Penelope'ye dönmesi için biron yıl daha bekleyecekti. Başından türlü maceralar geçti. Sonundadöndüğünde ülkesinin başına geçti ve yaşlanarak öldü.
    (fog)'(x)
    (fog)'(x)
    Truva Savaşı hakkında. Şehrin yıkılması,Troya efsanesi,Truva'dan fotoğraflar,resimler CouronnePatRoN
    PatRoN


    Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok !
    Cinsiyetim Cinsiyetim : Erkek
    Kayıt Tarihim Kayıt Tarihim : 14/01/10
    Yaşım Yaşım : 34
    MemLeketim MemLeketim : Yarimin Yanı
    Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 2732

    Truva Savaşı hakkında. Şehrin yıkılması,Troya efsanesi,Truva'dan fotoğraflar,resimler Empty Geri: Truva Savaşı hakkında. Şehrin yıkılması,Troya efsanesi,Truva'dan fotoğraflar,resimler

    Mesaj tarafından (fog)'(x) Perş. Ocak 28, 2010 3:32 pm

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

    Truva Atı havadan görünüm

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]



    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

      Forum Saati Perş. Mayıs 09, 2024 2:27 am