|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...


Join the forum, it's quick and easy

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Sayfayı FaceBook'ta Paylaş
Design By Sahirâne Design ©️
Tıkla Beğen
Erzurum

    Bir Şizofreni Hastasının Hüzün Dolu Aşkı

    sincerely
    sincerely
    Bir Şizofreni Hastasının Hüzün Dolu Aşkı CouronnePatRoN
    PatRoN


    Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok !
    Cinsiyetim Cinsiyetim : Kadın
    Kayıt Tarihim Kayıt Tarihim : 22/01/10
    MemLeketim MemLeketim : Kocaeli
    Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 345

    Bir Şizofreni Hastasının Hüzün Dolu Aşkı Empty Bir Şizofreni Hastasının Hüzün Dolu Aşkı

    Mesaj tarafından sincerely Çarş. Ocak 27, 2010 4:08 pm

    Babam öleli 12 yıl olmuştu ve ben 20 yaşına geldiğimde babasız olmaının acısını artık çok daha iyi anlıyordum.
    Annemle birlikte küçük ama mutlu bir dünya kurmuştuk kendimize.Mevsimlerden bahardısokaklarda parklarda dolaşıyordum.
    Bu bahar daha bir çoşkulu hissediyordum kendimi.Birçok arkadaş edinmiştim.MehmetCan Canı'ın kuzeni Merve ve daha birçoğu.
    Her gün belirli saatlerde buluşup eğlenceli dakikaler yaşıyorduk.Onlarla o kadar eğleniyordum ki işe dahi gitmiyordum.

    Yine işe gitmediğim bir günde yalnız başıma dolaşırken arkadaşlarımla her zaman oturduğumuz parkta gördüm onu.O kadar güzeldi ki
    Bir süre çevresinde dönüp beni fark etmesini umdum ama bana hiç bakmıyordu.Tam umutsuzluğa kapılmışken son bir cesaretle yanına yaklaştım ve
    "Oturabilir miyim?" diye sordumeniz mavisi gözleriyle bakıp küçük bir tebessümden sonra."Oturabilirsiniz" dedi.Kalbim heyecandan deli gibi çarpıyordu.
    Ne söyleyeceğimi bilemiyordum.Sonra kısık bir sesle"Adım Vedat" diyebildim.Bana dönüp "Nazlı" dedi.Bir süre sonra telefonlarımızı birbirimize verdik
    ve ayrıldık.Akşsam olanları anneme anlattım.Annrm gözlerimdeki mutluluğu fark edince çok sevinmişti.


    Arkadaşları bize davet ettim

    İlerleyen günlerde Nazlı ile daha sık görüşür olduk. Zaman ilerledikçe ona daha çok bağyaaıyordum.O hayatıma girdikten sonra işe gitmeye bile başlamışdiğer
    arkadaşlarımla da daha az görüşür olmuştum.Arkadaşlar sitem edince kendimi affettirmeye onları akşsam yemeğine davet ettim. ve hazırlık yapmak için erkenden eve
    gittim.Anneme arkadaşlarımın geleceğini ve güzel bir yemek yapmak için hazırlığa başlamamamız gerektiğini söyledim.Akşsam gelip çatmıştı.Kapı çaldı hemen koşup açtım
    .Arkadaşlar gelmişti.Onları salona alıp sofrayı hazırlamak için mutfaktaki anneme yardıma gittim.Sofra hazırlandıktan sonra salona geçip onları içeri çağırdım.
    Arkadaşlarımı masaya alırken annemin bakşlarındaki korku ve şaşkınlık ifadesine bi anlam verememiştim.Tam arkadaşlarımı tanıtıyordum ki annem büyük bir feryatla
    masadan ayrılıp gitti.Olanları bir türlü anlayamıyordum.Arkadaşlardan özür diledim ve yemeğe başladık.Yemeğin ve sohbetin ardından arkadaşlar gitti.Annemin odasına
    olanları sorduğumda hiç cevap vermedi.Sadece yüzüme bakıp ağlıyordu.

    Aradan 3 ay geçmişti. Arkadaşlarla ve özellikle Nazlı ile görüşmelerimiz iyice sıklaşmıştı.
    Bir ara anneme sözü Nazlı'dan açıp onunla birbirimizi ne kadar sevdiğimizi ve evlenmek istediğimizi
    anlattım.Annem mutlu olmamdan gülüyordu.Ama gözündeki korkuyu ve acıyı hissedebiliyordum.Öbür gün iş
    dönüşü eve geldiğimde bir misafir vardı.Tanıştıkve annem o arada kayboldu.O adam bana tuhaf sorular
    sorup durdu.1-2 saat oturduktan sonra annem gelip misafiri yolcu etti.Anneme gelenin kim olduğunu sorduğumda
    doktor olduğunu söyledi."Yoksa hasta mısın?" dedim.Annem doktrun benim için geldiğini ve sadece genel bir
    kontrol yaptırmak istediğini söyledi.Sabah erken kalkıp hastaneye gittik ve bir çok testten geçirildim.
    Bir kaç saat sonra doktor gelip hiçbir şeyimin olmadığını söyledi ve annemi odasına çağırdı.Akşam eve
    geldiğimde annemin gözleri ağlamaktan şişmişti.Ne olduğunu sorduğumda "Bir cenazeye gittimçok etkilendim"dedi.


    Artık Nazlı ile hemen hemen her gün görüşüyorduk.Her geçen gün ona olan aşkım içimden taşacak gibi oluyordu.Eve erken
    döndüğüm bir gün misafirler olduğunu gördüm.kimse beni fark etmedi.Mutfağa gidip atıştırırken ister istemez konuşulanlara kulak misafiri
    oldum.Konu bendim ve annemin niye böyle üzgün olduğunu o an anladım.Meğer hastane doktor hep bu yüzdenmiş.Meğer ben şizofreni hastasıymışıım
    adını bie bilmediğim bu hastalık beni hayal dünyasında yaşamama neden oluyomuş.Misafirler gidene kadar ortaya çıkmadım
    Annem onları geçirince beni arkasında gördü ve "Birşey duydun mu?" der gibi yüzüme bakıyordu.Ona "herşeyi duydum" dedim.
    Kadıncağızın gözleri dolmuştu ve bana sarılarak ağladı.Ona üzülmemesini ve kendimi çok iyi hissettiğmi söyledim ama gerçekten korkmuştum.
    Bana arkadaşlarımı davet ettiğm gün hasta olduğumu anladığını söyledi.Annemin anlattığına göre benim hiç arkadaşım yoktu.Eve davet ettiğim
    kişiler tamamen hayal ürünüydü.Annemin hazırladığı sofrada sadece ben oturmuştum ve sanki arkadaşlarım varmış gibi saatlerce o hayali varlıklarla konuşmuştum.


    Ya Nazlı da hayalse?

    Hiçbirşey umurumda değildi.Her şey bütün bir Dünya hayal olabilirdi ama ya Nazlı.Ya o da hayalse? Bu ihtimal beni delirtmeye yetiyordu.Annem birçok ilaç getiriyor ve
    bunların rahatlamam için olduğunu söylüyordu.Ama ben zaten rahattım.İşten ayrıldım ve aradan 3 gün geçtikten sonra dışarı çıktım.Her zaman gittiğimiz parka gittim.Arkadaşlar yine
    oradaydı.Aslında belki oradan hiç ayrılmamışlardı.Onlarla konuşurken parktaki diğer insanların alaylı alaylı güldüğü fark ettim.O gülen insanlara"Siz gerçek değilsiniz!" diye bağırdım.
    Ama onlar sadece gülüyorlardı.Peşimi bırakmalarını söyledim.Nereye gidersem onlarda benimle beraberlerdi.İlaçlar beni iyice dağıtmıştıüşüncelerimi toplayamıyordum.Arkadaşlar da yavaş yavaş
    benden uzaklaşıyorlardı.Nazlı'yı aramaktan korkuyordum.Çünkü ararsam Nazlı diye birinin olmadığını anlayabilirdim.Bir gün dayanamayıp aradım ve her zamanki yerimizde buluştuk.Ona bir yandan
    başıma gelenleri anlatırken diğer yandan da çevredeki insanları süzüyordum.Yine bana gülmelerinden korkuyordumEğer bana gülüyorlarsa bu Nazlı'nın olmadığını gösterecekti.Evet çevredeki
    insanlar yine bana alaylı bakıyorlardı ama bu defa gülmüyorlardı.Nazlı olayı beni gün geçtikçe bitiriyordu.

    Bir gün anneme Nazlı'yı eve getireceğimi söyledim.Annemin gözleri kocaman oldu.Yine bir hayali eve getireceğimden korkuyordu.Ama ben kendime güveniyordum.Nazlı bir hayal değil gerçekti.
    Annem isteksiz olsa da benim ısrarımla kabul etti.Öbirgün Nazlı'yla buluştuk ve ona "Seni biraz sonra anneme götüreceğim" dedim.Nazlı çok telaşlandı.Hazırlıksız olduğunu söyledi ama ben ısrar edince
    kabul etti.Artık geri dönüş yoktu.Biraz sohbetin ardından eve doğru yola koyulduk.Sokağa gelip eve yaklaştığımızda son bir kez kulağına eğilip "Seni çok seviyorum" dedim.Eve geldikkapıyı çaldım.Annem
    kapıyı açtığında ben önden girip ayakkabılarımı çıkardım ve Nazlı'yı içeri aldım.Anneme bakıp gözlerimle Nazlı'yı işaret ederken kalbim duracaktı sanki.Annemin gözlerindeki yaşı görünce olduğum yere yığıldım.
    Demek yine hayaldi.Ama annemin ağzından çıkan şu kelimeler benim için o an bir dua kadar kutsaldı;
    "Hoş geldin güzel kızım.''

      Forum Saati Cuma Kas. 22, 2024 1:03 pm