anada, eski adı ile Kanada Dominyonu, Kuzey Amerika kıtasında en kuzeydeki ülkedir. 10 eyalet ve 3 bölgeden oluşan, merkezi olmayan, anayasal monarşi ile yönetilen, 1867'de Konfederasyon yasası ile kurulan bir federasyondur. Kuzey Amerika kıtasının hemen hemen yarısını kaplayan, yüzölçümü bakımından Rusya Federasyonundan sonra dünyânın ikinci büyük ülkesi. Doğusunda Atlas Okyanusu, batısında Pasifik Okyanusu, kuzeyinde Alaska ve Kuzey Buz Denizi, güneyinde ise ABD vardır. Atlas Okyunusundan Pasifik Okyanusuna uzunluğu 5000 km, Amerika-Kanada sınırından kuzeye kadar olan uzunluğu ise 4480 kilometredir.
Kanada'nın başkenti Ottawa'dır. Eski bir Fransız ve İngiliz kolonisi olan Kanada, hem La Francophonie, hem de İngiliz Milletler Topluluğuna bağlıdır.
Kanada çağdaş ve teknolojik olarak ilerlemiş bir ülkedir ve fosil yakıt kaynakları, nükleer enerji üretimi ve hidroelektrik güç üretim imkanları ile enerji bakımından genelde kendine yeterlidir. Ekonomisi geleneksel olarak yüksek miktarlardaki doğal kaynaklarına dayalıdır. Her ne kadar çağdaş Kanada ekonomisi çeşitlenmişse de doğal kaynakların kullanımı halen çoğu bölgesel ekonominin önemli bir parçasıdır.
Güney komşusu Amerika Birleşik Devletleri'nin onda biri nüfusu ile, Kanada'nın ekonomik gücünün de onda biri olması beklenirken, gerçekte bu oranı genellikle aşar.
Tarihi
Kanada’ya ilk yerleşenler, Bering Boğazını geçerek, Kuzey Amerika’ya gelen Kızılderililer (güney kesimde) ve Eskimolar (kuzey kesiminde) olarak kabul edilir. On altıncı yüzyılda Jacques Cartier, Kanada topraklarını keşfetti. Cartier 1534-1536 yılları arasında Saint-Laurent Körfezine girerek, bugünkü Montreal’a ve Québec’e kadar ilerleyip Kanada ülkesini bulmuş oldu ve bu toprakları Fransa’ya dâhil etti. O zamanlar ülkede mâden bulunmadığından kolonileştirme hareketi yarım kaldı ve Kanada tarafı yalnız Morino avcıları ile kürk tüccarlarının uğrak yeri oldu. Fakat Fransız yöneticilerin asıl maksadı, avcılığı, orman ve maden işletmesini geliştirmek, Fransa’nın ihtiyaç duyduğu hammaddeleri tedârik etmek ve misyonerler vâsıtasıyla Hıristiyanlığı yaymaktı.
1629’da İngilizlerin eline geçen Kanada’yı 1632’de Fransa geri aldı. Ülkede yerleşmeyi desteklemek için her yıl göçmen ve paralı gönüllüler gönderdi.
On sekizinci yüzyılda İngiltere’yle yapılan bir antlaşmayla Kanada İngiltere’ye bırakıldı. İngiliz göçmenlerin Kanada’ya büyük hızla yerleşmesi ile 1763-1837 yılları arasında İngiliz rejimi ülkede etkili oldu.
1783 yılında ABD’nin bağımsızlığını tasdik eden Versailles Antlaşmasından sonra Kanada, İngiltere taraftarı göçmenlerin akınına uğradı. 1791’de İngiltere, Saint Laurent topraklarını ikiye bölerek güneydoğu tarafları Fransız, kuzeybatı tarafları da İngiliz eyâleti şekline soktu. Her iki eyâlette de parlamento rejimi kuruldu ise de, genelde İngilizler ticarette yönetimi ellerinde tutuyorlardı.
1837’de Yukarı Kanada ve Aşağı Kanada’da meydana gelen isyan ile, Avrupalılar ülkenin yönetiminde kendilerine daha çok söz hakkı veren bir hükümetin kurulmasına imkân verdi. 1867’de Kuzey Amerika Britanya antlaşması, Ontario, Québer, Nauvelle-Ecorse ve Nouveau-Brunswich’i birleştirerek Kanada dominyonunun doğmasına sebeb oldu.
1914-1918 yılları arasında vukû bulan Birinci Dünyâ Savaşına İngiltere’nin katılması Kanada’yı da savaşa sürükledi. Bir İngiliz kolonisi olan Kanada, İtilaf devletlerine teçhizât ve malzeme yardımında bulundu.
1926 yılında, Londra’da imparatorluk konferansında İngiltere ve dominyonlarına statü eşitliği verildi. 1931 West Minster Tüzüğü ile Kanda bağımsız bir devlet oldu. 1939’da İkinci Dünya Savaşı patlak verince Kanada, Almanya’ya karşı savaş îlân etti ve bu savaştan güçlenmiş olarak çıktı. 1989 başında yapılan bir antlaşmayla ABD ile Kanada arasında gümrükler kalktı.
Adının kaynağı
“Kanada” adı bir Huron- Iroquoian kelimesi olan ve “köy”, “yerleşke” ya da “kulübeler topluluğu” anlamındaki “Kanata”dan gelir [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] “Kanata” kelimesi daha önce şu anki adı Quebec City olan Stadacona için kullanılmıştır. Avrupalı ilk kaşiflerin yaptıkları haritalarda Ottawa Nehri, ve Montreal'in aşağısındaki Saint Lawrence Nehri “Kanada Nehri” olarak gösterilmiştir.
1867'de Kanada Konfederasyonu aracılığıyla İngiliz Kuzey Amerika Yasası “Kanada adındaki tek Dominyon”u yarattı. Dominyon kelimesinin Kraliyet yerine seçilme nedeni ABD'de olası anti-monarşik duyguların düşman edilmesini önlemek, ve Kanada'nın İngiliz Krallığı'nin kendi kendini yöneten bir kolonisi olduğunu yansıtmaktı. Ülkenin isim ve sloganı ayrıca İncil'deki “Denizden denize ve nehirden yerkürenin sonlarına kadar bir dominyonu olmalı.” ayetiyle ilişkilendirilir.
1960'lara kadar ülkenin adı “Kanada Dominyonu” olarak kullanılıyordu, ancak bu tarihten sonra Dominyon Hükümeti bütün resmi devlet belgelerinde ve anlaşmalarında “Kanada” adını kullanmaya başladı. Bunun amacı Kanada'nın Birleşik Krallık'tan özerkliğini göstermekti, ancak bazı eleştirmenler ülkenin uygun adının “Kanada Dominyonu” olarak kullanılmasını savunuyorlardı. 1982 Kanada Yasası ülkenin adı olarak sadece “Kanada” kelimesini kullanır. 1982'de daha sonra Dominyon Günü'nun adı Kanada Günü olarak değiştirildi.
Fizikî Yapı
Kanada’nın yarısına yakın bir kısmı, Laurentian yaylası da denilen Kanada Kalkanı adlı bölgeden meydana gelmektedir. Kıtanın bu bölgesi, 4.568.889 kilometrekarelik bir alanı kaplayan çok eski ve sert kayalardan meydana gelmiş bir görünümdedir. Bu bölge Hudson Körfezinin etrafında bir kalkan biçiminde yayılarak Labrador kıyılarından başlayıp, St.Lawrence Irmağı ile Huron ve Superior Gölleri boyunca uzanır. ABD topraklarına girdikten sonra kuzeybatıdaki göllerin arasından geçerek Mackenzie Irmağı ağzının yakınlarında Kuzey Buz Denizinde son bulur. Kenarları, orta kısmını meydana getiren Hudson Körfezinden daha yüksek olduğu için bu bölge, bir tabağa benzetilir. Güneydoğuda Kalkan bölgesi ovalık görünümünden sıyrılarak St.Lawrence Irmağı ve Körfezi boyunca birdenbire yükselir.
St.Lawrence bölgesi: Kalkanın güneydoğusunda kalan bu bölge, yarımada biçimindeki Güney Ontario’yu ve Québec kentinin güneybatısında hafifçe dalgalanan alanı içine alır. Huron Gölünde Bruce yarımadasından güneydoğu uzantısına kadar bölge sert bir kireç taşı tabakası ile kaplıdır. Bu tabakanın Niyagara Irmağı tarafından yarılmasıyla ünlü Niyagara Çağlayanı meydana gelir. Kalkan ile Kanda Appalaşları arasında yer alan St.Lawrence Ovaları, târih öncesi dönemlerde denizle kaplanmışlardır. Bugün ise bir birikinti ovası görünümündedirler. Ancak bu duruma, Montreal’in doğusunda sıra halinde yükselen ve sayıları sekizi bulan Montreregian Tepelerine rastlanmaz. Ovalar Ontario yarımadasından Kalkanın güneydoğusundaki bir uzantısıyla ayrılırlar. Bu uzantı, Ontario Gölü ağzına yakın bir yerde, St.Lawrence Irmağı tarafından kesilir.
Appalaş bölgesi: Appalaş dağ sisteminin bir parçası olan bu bölge, Québec’in doğu sınırını, New Foundland adasını ve New Brunswick, Nova Scotia ve Prince [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] adası eyaletlerini içine alır. Kuzeyde Kanada Kalkanı ile Nova Scotia’daki sert kayalık arazi arasında yer alan Maritime eyaletleri bir havza meydana getirir.
İç ovalar: Kanada Kalkanının batısında bulunan üçgen biçimindeki bölüm, ABD’deki büyük ovaların bir uzantısıdır. Bu iç ovalar, değişik jeolojik merhalelerden geçmişlerdir. Ova içlerine doğru ilk yükselti, 490 m’lik Manitoba yüksekliğidir (Duch, Riding ve Porcupine Dağları) ikinci yükselti ise Saskat Chewan’da 910 m yükseklikteki Missouri Coteau’dur. Eski buz göllerinin birikimi, ovaların özelliğini kaybetmelerine yol açmıştır. Saskatchewon ve Albetro’daki ovalar, akarsular tarafından derin bir biçimde oyulmuşlardır. Güney kesimlerinde ise ünlü Prairie bölgesi vardır.
Akarsular ve göller: Kanada’da doğan bütün akarsular, sularını denize dökerler. Bu nehirlerin çoğu hem ulaşım yolu, hem enerji kaynağı olarak kullanılırlar. Ülkenin en önemli nehirleri, kayalık dağların doğusundan doğan, Kuzey Buz Denizine, Atlas Okyanusuna ve Hudson Körfezine dökülen nehirlerdir. Bu nehirlerden Mackenzienin uzunluğu 3700 km olup, Kuzey Buz Denizine dökülür. Bu nehir yılın sekiz ayında donduğu için ulaşımda yararlanılamaz. Saint Laurent Nehri daha kısa olmasına rağmen, ülkenin çok önemli ulaşım yoludur. Ontario Gölünden doğar, bir dizi gölün meydana gelmesine sebeb olur ve Atlas Okyanusuna dökülür. Denize döküldüğü yerde meydana gelen haliçin uzunluğu 40 km’yi bulur.
Göllere gelince, Kanada topraklarındaki irili ufaklı göllerin sayısı 250 bini bulur. Bunların en büyükleri Ayı Gölü 31.080 km2, Büyük Esir Gölü 28.919 km2, Winnipeg Gölü 24.530 km2dir. Saing Laurent göller serisi ise ABD ile Kanada toprakları arasında yer alır.
İklim
Bölgeler arasında iklim bakımından büyük farklılıklar görülür. Kuzey bölgelerinde kışlar uzun ve soğuk, batı ve güneydoğuda ise daha yumuşak geçer. Temmuz ayında ısı ortalaması 16°C’dir. iklimi etkileyen en önemli faktörler denize ve Kuzey Kutbu’na olan uzaklık ve yakınlık derecesidir. Kuzey Kutbu kuşağı içinde kalan bölgelerde, mesela Euroka’da kışın ısı ortalaması -37°C’dir. Yazın ise ancak +6°C’ye çıkar. Yağmur karyağışı da denizden olan uzaklığa bağlı olarak değişiklik gösterir.
Tabiî Kaynaklar
Bitki örtüsü ve hayvanlar: Kanada’nın toprağı ve bitki örtüsü iklime çok bağlıdır. Orman kuşağı, Mackenzie Irmağı ağzından Hudson Körfezinin güney sahillerine ve Ungaua yarımadasına kadar uzanır. Bu kuşağın kuzeyinde verimsiz topraklar üzerinde yalnızca tundralara rastlanır Güneyde ise “Prairie”ler dışındaki bütün alanlar ormanlıktır.
Bu ormanlarda her çeşit yabanî hayvan ve kuşlara rastlamak mümkündür. Kutuplarda kutup ayıları ve misk sığırları yaşarlar. Denizlerde fok, mors ve balinalar vardır. Daha güneyde geyikler, siyah ve boz ayılar, kurtlar, tilkiler, kunduzlar ve diğer kürk hayvanları görülür.
Mâdenler: Kanada geniş yeraltı zenginliklerini daha yeni kullanmağa başlamıştır. En önemli mâdenler arasında petrol gelmektedir. Çıkarılan diğer mâdenler ise nikel, demir, bakır, çinko, altın, kurşun ve uranyumdur. Kanada uzun zamandan beri dünyanın en fazla nikel çıkaran ülkesidir.
Nüfus ve Sosyal Hayat
Kanada 27 milyonu aşkın nüfûsa sâhiptir. Nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu bölgeler doğudaki deniz eyâletleridir. Ontario ve Québec; sonra daha batıdaki bölgeler (Manitoba, Saskatchewan, Alberta) ve İngliiz Kolobiyası gelir. Kuzeyde nüfus seyrektir.
Kanada oldukça şehirleşmiş bir ülke olup, nüfûsunun üçte ikisinden fazlası şehirlerde yaşar. Nüfûsun ekseriyetini iki büyük etnik grup meydana getirir: Britanya asıllı Kanadalılar, yâni İngiliz, İrlandalı ve İskoç kökenliler (% 43) ve Fransız asıllı Kanadalılar (% 31). Nüfûsun diğer bölümünü yakın târihteki göçlerle Avrupa’dan gelenler meydana getirir: Almanlar, Ukraynalılar, İtalyanlar, Macarlar vs. Kızılderililer ve Eskimolar bütün nüfusun ancak % 1’ini teşkil eder. İngilizceyi ana dil olarak kabul eden şehirlilerin oranı Britanya asıllıların oranından fazladır. İstatistiklere göre, iki dil konuşan Kanadalıların çoğu, nüfusun Fransız kökenli olduğu bölgelerde oturmaktadır.
Siyâsî Hayat
Kanada, Cumhûriyet ile yönetilir. Anayasası 1867’de kabul edilmiştir. İngiltere Kraliçesi İkinci Elizabeth aynı zamanda Kanada’nın da kraliçesidir. Ottawa’da kendisi tarafından atanan bir genel vâli bulunur. Parlamento, Senato ve Avam Kamarasından meydana gelmiştir. Senato, başbakanın tavsiyesiyle seçilen 102 senatörden müteşekkildir. Avam Kamarası, her eyâletten nüfus oranına göre, beş yıllık süreyle seçilen 264 milletvekilinden meydana gelir. Her Kanada vatandaşı 18 yaşından îtibâren bulunduğu seçim bölgesinde oy kullanma hakkına sâhiptir.
Kanada, 10 eyâlet ve ülkeye bağlı iki toprak parçasının bir araya geldiği bir federasyondur.
Ekonomi
Kanada son derece zengin tabiî kaynaklara sahiptir. Geniş alanlara yayılan verimli topaklar, ülkeyi saran orman kuşakları, zengin balıkçılık sahaları ve mâden yatakları çok çeşitlidir. Bu kaynaklar sanâyiye gerekli hammaddeyi sağlar.
Tarım: Topraklarının % 7,8’i tarıma elverişli olup, işgücünün % 10’u bu kesimde çalışmaktadır. Ülkede buğdaydan şeker kamışına, tütünden sebze ve meyveye kadar her çeşit ürün yetiştirilmektedir.
Kanada, en çok buğday yetiştiren ülkelerden biridir. Buğday ihracatında ABD’den sonra dünyâda ikinci gelir. Diğer yetiştirdiği ürünler arasında arpa, yulaf, çavdar bulunur. Kanada, en çok elma yetiştiren ülkeler arasındadır. Elmanın yanında armut, şeftali erik gibi meyvelerin de önemi büyüktür.
Hayvancılık: Kanada’da otlakların ve mer’aların çokluğu sebebiyle hayvancılık önemli bir gelirkaynağıdır. Süt ve et ürünleri ihraç eder. En çok yetiştirilen hayvan sığırdır. Küçükbaş hayvanların ve atların sayıları gittikçe azalmaktadır.
Ülkede kürkçülük geliştiği için 2000’e yakın çiftlikte vizon, tilki, su samuru ve şinşila gibi kürk hayvanları yetiştirilmektedir.
Ormancılık: Ülke topraklarının yaklaşık % 48’ini kaplayan ormanlar, orman sanayiinde büyük önem taşır. Fakat işgücünün ancak % 1’inin çalıştığı halde, orman sanâyiinin ihrâcata katkısı büyüktür. Kereste kaynaklarının en çok bulunduğu Québec’te elde edilen ürünün büyük kısmı kâğıt hamuru yapımında kullanılır. İngiliz Kolombiyası’nda yetişen çam ağaçlarından biçilmiş kütük ve kontraplak yapılır Ormancılığın kışın yapıldığı ülkede kütüklerin fabrikalara ulaştırılması için daha çok akarsulardan faydalanılır. Kanada’da senede yaklaşık 10 milyon tondan fazla gazete kâğıdı üretilmektedir. Bu ise dünya imalatının yarısıdır. Bunun büyük kısmı ABD’ye ihraç edilir.
Balıkçılık: Kanada’nın batısı ve doğusu büyük okyanuslarla çevrili olması ve ülkede büyük göllerin bulunması sebebiyle balıkçılık çok gelişmiştir. Balık ihraç eden ülkeler arasında Japonya ve Norveç’den sonra üçüncü sırayı alır. Büyük ve modern balıkçı filosuyla som, morina, borlam, ringa ve sardalya gibi balıklar avlanır.
Sanâyi: Kanada, ülkeye yeterli iş gücünü temin eden nüfus artışı, tabiî kaynakların bolluğu, enerji kaynaklarının bulunması ve yabancı sermayenin ülkeye akışı gibi faktörlerle dünyânın en büyük sanayi güçlerinden biri olmuştur.
Kanada, ilâçtan dokumaya, elektronik âletlerden tarım âletlerine, uçaktan otomobile kadar birçok sanayi ürününü üreten bir güce sâhiptir. Toronto-Montreal ekseri sanâyi faaliyetlerinin en önemli merkezini teşkil eder. Ontario eyâleti îmâlâtın % 40’ını, Québec eyaleti ise % 25’ini sağlar.
Ülkede gelişmiş olan sanâyi dalları olarak çelik sanâyii, tarım makinaları sanâyii, ulaştırma malzemesi sanâyii, kâğıt sanâyii, kimyâ sanâyii ve gıdâ sanâyii sayılabilir. Bu sanâyi kollarının bir kısmı dünyâca ünlüdür.
Sanâyinin gelişmesinde büyük rolü olan enerji kaynakları ülkede bol, işletilmesi kolay ve ucuzdur. Bilhassa hidroelektrik enerjisi potansiyeli dikkate değer derecededir.
Kanada dünyânın en büyük ticâret ülkeleri arasında yer alır. Ticâret hacmi bakımından ABD, Birleşik Almanya, İngiltere, ve Fransa’dan sonra dünyada beşincidir.
Kanada dışarıya elde ettiği sanâyi ürünlerini satar. Otomobil ve yedek parça ihracatı bütün ihracatının % 25’i kadardır. Bunu kağıt, selüloz, alüminyum, nikel, uranyum, asbest, bakır, petrol, elektrik enerjisi, tabiî gaz, soy metaller, demir filizi, kurşun, kimya ve balık ürünleri takip eder. En fazla ihracat yaptığı ülkeler ABD, İngiltere ve Japonya’dır. En fazla ithalatı yine bu üç ülkeden yapar.
Ulaşım: Kanada’da ulaşım 120.000 km uzunluğunda demiryolu ve 280.251 km’lik karayolu ile sağlanır. Bu karayollarının % 57’si asfaltlanmıştır. Demiryollarının yarısı devlete, yarısı özel sektöre aittir. Büyük göller bölgesinde bulunan St. Lawrence su yolu, dünyânın en büyük su yollarından biri olup, gölleri ve kanalları denize birleştirir.
İki yanı denizlerle çevrili olan Kanada’da deniz ulaşımı çok gelişmiştir. Limanlarına her tonajda gemi yanaşıp, yük boşaltıp alabilmektedir. Önemli limanları Vancouver ve Sept-Iles’tir.
Hava ulaşımı devlete bağlı Kanada Havayolları ve özel sektöre ait Kanada Pasifik Havayolları ile sağlanmaktadır. Târifeli sefer yapılan havaalanı 61’dir.
Kanada'nın başkenti Ottawa'dır. Eski bir Fransız ve İngiliz kolonisi olan Kanada, hem La Francophonie, hem de İngiliz Milletler Topluluğuna bağlıdır.
Kanada çağdaş ve teknolojik olarak ilerlemiş bir ülkedir ve fosil yakıt kaynakları, nükleer enerji üretimi ve hidroelektrik güç üretim imkanları ile enerji bakımından genelde kendine yeterlidir. Ekonomisi geleneksel olarak yüksek miktarlardaki doğal kaynaklarına dayalıdır. Her ne kadar çağdaş Kanada ekonomisi çeşitlenmişse de doğal kaynakların kullanımı halen çoğu bölgesel ekonominin önemli bir parçasıdır.
Güney komşusu Amerika Birleşik Devletleri'nin onda biri nüfusu ile, Kanada'nın ekonomik gücünün de onda biri olması beklenirken, gerçekte bu oranı genellikle aşar.
Tarihi
Kanada’ya ilk yerleşenler, Bering Boğazını geçerek, Kuzey Amerika’ya gelen Kızılderililer (güney kesimde) ve Eskimolar (kuzey kesiminde) olarak kabul edilir. On altıncı yüzyılda Jacques Cartier, Kanada topraklarını keşfetti. Cartier 1534-1536 yılları arasında Saint-Laurent Körfezine girerek, bugünkü Montreal’a ve Québec’e kadar ilerleyip Kanada ülkesini bulmuş oldu ve bu toprakları Fransa’ya dâhil etti. O zamanlar ülkede mâden bulunmadığından kolonileştirme hareketi yarım kaldı ve Kanada tarafı yalnız Morino avcıları ile kürk tüccarlarının uğrak yeri oldu. Fakat Fransız yöneticilerin asıl maksadı, avcılığı, orman ve maden işletmesini geliştirmek, Fransa’nın ihtiyaç duyduğu hammaddeleri tedârik etmek ve misyonerler vâsıtasıyla Hıristiyanlığı yaymaktı.
1629’da İngilizlerin eline geçen Kanada’yı 1632’de Fransa geri aldı. Ülkede yerleşmeyi desteklemek için her yıl göçmen ve paralı gönüllüler gönderdi.
On sekizinci yüzyılda İngiltere’yle yapılan bir antlaşmayla Kanada İngiltere’ye bırakıldı. İngiliz göçmenlerin Kanada’ya büyük hızla yerleşmesi ile 1763-1837 yılları arasında İngiliz rejimi ülkede etkili oldu.
1783 yılında ABD’nin bağımsızlığını tasdik eden Versailles Antlaşmasından sonra Kanada, İngiltere taraftarı göçmenlerin akınına uğradı. 1791’de İngiltere, Saint Laurent topraklarını ikiye bölerek güneydoğu tarafları Fransız, kuzeybatı tarafları da İngiliz eyâleti şekline soktu. Her iki eyâlette de parlamento rejimi kuruldu ise de, genelde İngilizler ticarette yönetimi ellerinde tutuyorlardı.
1837’de Yukarı Kanada ve Aşağı Kanada’da meydana gelen isyan ile, Avrupalılar ülkenin yönetiminde kendilerine daha çok söz hakkı veren bir hükümetin kurulmasına imkân verdi. 1867’de Kuzey Amerika Britanya antlaşması, Ontario, Québer, Nauvelle-Ecorse ve Nouveau-Brunswich’i birleştirerek Kanada dominyonunun doğmasına sebeb oldu.
1914-1918 yılları arasında vukû bulan Birinci Dünyâ Savaşına İngiltere’nin katılması Kanada’yı da savaşa sürükledi. Bir İngiliz kolonisi olan Kanada, İtilaf devletlerine teçhizât ve malzeme yardımında bulundu.
1926 yılında, Londra’da imparatorluk konferansında İngiltere ve dominyonlarına statü eşitliği verildi. 1931 West Minster Tüzüğü ile Kanda bağımsız bir devlet oldu. 1939’da İkinci Dünya Savaşı patlak verince Kanada, Almanya’ya karşı savaş îlân etti ve bu savaştan güçlenmiş olarak çıktı. 1989 başında yapılan bir antlaşmayla ABD ile Kanada arasında gümrükler kalktı.
Adının kaynağı
“Kanada” adı bir Huron- Iroquoian kelimesi olan ve “köy”, “yerleşke” ya da “kulübeler topluluğu” anlamındaki “Kanata”dan gelir [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] “Kanata” kelimesi daha önce şu anki adı Quebec City olan Stadacona için kullanılmıştır. Avrupalı ilk kaşiflerin yaptıkları haritalarda Ottawa Nehri, ve Montreal'in aşağısındaki Saint Lawrence Nehri “Kanada Nehri” olarak gösterilmiştir.
1867'de Kanada Konfederasyonu aracılığıyla İngiliz Kuzey Amerika Yasası “Kanada adındaki tek Dominyon”u yarattı. Dominyon kelimesinin Kraliyet yerine seçilme nedeni ABD'de olası anti-monarşik duyguların düşman edilmesini önlemek, ve Kanada'nın İngiliz Krallığı'nin kendi kendini yöneten bir kolonisi olduğunu yansıtmaktı. Ülkenin isim ve sloganı ayrıca İncil'deki “Denizden denize ve nehirden yerkürenin sonlarına kadar bir dominyonu olmalı.” ayetiyle ilişkilendirilir.
1960'lara kadar ülkenin adı “Kanada Dominyonu” olarak kullanılıyordu, ancak bu tarihten sonra Dominyon Hükümeti bütün resmi devlet belgelerinde ve anlaşmalarında “Kanada” adını kullanmaya başladı. Bunun amacı Kanada'nın Birleşik Krallık'tan özerkliğini göstermekti, ancak bazı eleştirmenler ülkenin uygun adının “Kanada Dominyonu” olarak kullanılmasını savunuyorlardı. 1982 Kanada Yasası ülkenin adı olarak sadece “Kanada” kelimesini kullanır. 1982'de daha sonra Dominyon Günü'nun adı Kanada Günü olarak değiştirildi.
Fizikî Yapı
Kanada’nın yarısına yakın bir kısmı, Laurentian yaylası da denilen Kanada Kalkanı adlı bölgeden meydana gelmektedir. Kıtanın bu bölgesi, 4.568.889 kilometrekarelik bir alanı kaplayan çok eski ve sert kayalardan meydana gelmiş bir görünümdedir. Bu bölge Hudson Körfezinin etrafında bir kalkan biçiminde yayılarak Labrador kıyılarından başlayıp, St.Lawrence Irmağı ile Huron ve Superior Gölleri boyunca uzanır. ABD topraklarına girdikten sonra kuzeybatıdaki göllerin arasından geçerek Mackenzie Irmağı ağzının yakınlarında Kuzey Buz Denizinde son bulur. Kenarları, orta kısmını meydana getiren Hudson Körfezinden daha yüksek olduğu için bu bölge, bir tabağa benzetilir. Güneydoğuda Kalkan bölgesi ovalık görünümünden sıyrılarak St.Lawrence Irmağı ve Körfezi boyunca birdenbire yükselir.
St.Lawrence bölgesi: Kalkanın güneydoğusunda kalan bu bölge, yarımada biçimindeki Güney Ontario’yu ve Québec kentinin güneybatısında hafifçe dalgalanan alanı içine alır. Huron Gölünde Bruce yarımadasından güneydoğu uzantısına kadar bölge sert bir kireç taşı tabakası ile kaplıdır. Bu tabakanın Niyagara Irmağı tarafından yarılmasıyla ünlü Niyagara Çağlayanı meydana gelir. Kalkan ile Kanda Appalaşları arasında yer alan St.Lawrence Ovaları, târih öncesi dönemlerde denizle kaplanmışlardır. Bugün ise bir birikinti ovası görünümündedirler. Ancak bu duruma, Montreal’in doğusunda sıra halinde yükselen ve sayıları sekizi bulan Montreregian Tepelerine rastlanmaz. Ovalar Ontario yarımadasından Kalkanın güneydoğusundaki bir uzantısıyla ayrılırlar. Bu uzantı, Ontario Gölü ağzına yakın bir yerde, St.Lawrence Irmağı tarafından kesilir.
Appalaş bölgesi: Appalaş dağ sisteminin bir parçası olan bu bölge, Québec’in doğu sınırını, New Foundland adasını ve New Brunswick, Nova Scotia ve Prince [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] adası eyaletlerini içine alır. Kuzeyde Kanada Kalkanı ile Nova Scotia’daki sert kayalık arazi arasında yer alan Maritime eyaletleri bir havza meydana getirir.
İç ovalar: Kanada Kalkanının batısında bulunan üçgen biçimindeki bölüm, ABD’deki büyük ovaların bir uzantısıdır. Bu iç ovalar, değişik jeolojik merhalelerden geçmişlerdir. Ova içlerine doğru ilk yükselti, 490 m’lik Manitoba yüksekliğidir (Duch, Riding ve Porcupine Dağları) ikinci yükselti ise Saskat Chewan’da 910 m yükseklikteki Missouri Coteau’dur. Eski buz göllerinin birikimi, ovaların özelliğini kaybetmelerine yol açmıştır. Saskatchewon ve Albetro’daki ovalar, akarsular tarafından derin bir biçimde oyulmuşlardır. Güney kesimlerinde ise ünlü Prairie bölgesi vardır.
Akarsular ve göller: Kanada’da doğan bütün akarsular, sularını denize dökerler. Bu nehirlerin çoğu hem ulaşım yolu, hem enerji kaynağı olarak kullanılırlar. Ülkenin en önemli nehirleri, kayalık dağların doğusundan doğan, Kuzey Buz Denizine, Atlas Okyanusuna ve Hudson Körfezine dökülen nehirlerdir. Bu nehirlerden Mackenzienin uzunluğu 3700 km olup, Kuzey Buz Denizine dökülür. Bu nehir yılın sekiz ayında donduğu için ulaşımda yararlanılamaz. Saint Laurent Nehri daha kısa olmasına rağmen, ülkenin çok önemli ulaşım yoludur. Ontario Gölünden doğar, bir dizi gölün meydana gelmesine sebeb olur ve Atlas Okyanusuna dökülür. Denize döküldüğü yerde meydana gelen haliçin uzunluğu 40 km’yi bulur.
Göllere gelince, Kanada topraklarındaki irili ufaklı göllerin sayısı 250 bini bulur. Bunların en büyükleri Ayı Gölü 31.080 km2, Büyük Esir Gölü 28.919 km2, Winnipeg Gölü 24.530 km2dir. Saing Laurent göller serisi ise ABD ile Kanada toprakları arasında yer alır.
İklim
Bölgeler arasında iklim bakımından büyük farklılıklar görülür. Kuzey bölgelerinde kışlar uzun ve soğuk, batı ve güneydoğuda ise daha yumuşak geçer. Temmuz ayında ısı ortalaması 16°C’dir. iklimi etkileyen en önemli faktörler denize ve Kuzey Kutbu’na olan uzaklık ve yakınlık derecesidir. Kuzey Kutbu kuşağı içinde kalan bölgelerde, mesela Euroka’da kışın ısı ortalaması -37°C’dir. Yazın ise ancak +6°C’ye çıkar. Yağmur karyağışı da denizden olan uzaklığa bağlı olarak değişiklik gösterir.
Tabiî Kaynaklar
Bitki örtüsü ve hayvanlar: Kanada’nın toprağı ve bitki örtüsü iklime çok bağlıdır. Orman kuşağı, Mackenzie Irmağı ağzından Hudson Körfezinin güney sahillerine ve Ungaua yarımadasına kadar uzanır. Bu kuşağın kuzeyinde verimsiz topraklar üzerinde yalnızca tundralara rastlanır Güneyde ise “Prairie”ler dışındaki bütün alanlar ormanlıktır.
Bu ormanlarda her çeşit yabanî hayvan ve kuşlara rastlamak mümkündür. Kutuplarda kutup ayıları ve misk sığırları yaşarlar. Denizlerde fok, mors ve balinalar vardır. Daha güneyde geyikler, siyah ve boz ayılar, kurtlar, tilkiler, kunduzlar ve diğer kürk hayvanları görülür.
Mâdenler: Kanada geniş yeraltı zenginliklerini daha yeni kullanmağa başlamıştır. En önemli mâdenler arasında petrol gelmektedir. Çıkarılan diğer mâdenler ise nikel, demir, bakır, çinko, altın, kurşun ve uranyumdur. Kanada uzun zamandan beri dünyanın en fazla nikel çıkaran ülkesidir.
Nüfus ve Sosyal Hayat
Kanada 27 milyonu aşkın nüfûsa sâhiptir. Nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu bölgeler doğudaki deniz eyâletleridir. Ontario ve Québec; sonra daha batıdaki bölgeler (Manitoba, Saskatchewan, Alberta) ve İngliiz Kolobiyası gelir. Kuzeyde nüfus seyrektir.
Kanada oldukça şehirleşmiş bir ülke olup, nüfûsunun üçte ikisinden fazlası şehirlerde yaşar. Nüfûsun ekseriyetini iki büyük etnik grup meydana getirir: Britanya asıllı Kanadalılar, yâni İngiliz, İrlandalı ve İskoç kökenliler (% 43) ve Fransız asıllı Kanadalılar (% 31). Nüfûsun diğer bölümünü yakın târihteki göçlerle Avrupa’dan gelenler meydana getirir: Almanlar, Ukraynalılar, İtalyanlar, Macarlar vs. Kızılderililer ve Eskimolar bütün nüfusun ancak % 1’ini teşkil eder. İngilizceyi ana dil olarak kabul eden şehirlilerin oranı Britanya asıllıların oranından fazladır. İstatistiklere göre, iki dil konuşan Kanadalıların çoğu, nüfusun Fransız kökenli olduğu bölgelerde oturmaktadır.
Siyâsî Hayat
Kanada, Cumhûriyet ile yönetilir. Anayasası 1867’de kabul edilmiştir. İngiltere Kraliçesi İkinci Elizabeth aynı zamanda Kanada’nın da kraliçesidir. Ottawa’da kendisi tarafından atanan bir genel vâli bulunur. Parlamento, Senato ve Avam Kamarasından meydana gelmiştir. Senato, başbakanın tavsiyesiyle seçilen 102 senatörden müteşekkildir. Avam Kamarası, her eyâletten nüfus oranına göre, beş yıllık süreyle seçilen 264 milletvekilinden meydana gelir. Her Kanada vatandaşı 18 yaşından îtibâren bulunduğu seçim bölgesinde oy kullanma hakkına sâhiptir.
Kanada, 10 eyâlet ve ülkeye bağlı iki toprak parçasının bir araya geldiği bir federasyondur.
Ekonomi
Kanada son derece zengin tabiî kaynaklara sahiptir. Geniş alanlara yayılan verimli topaklar, ülkeyi saran orman kuşakları, zengin balıkçılık sahaları ve mâden yatakları çok çeşitlidir. Bu kaynaklar sanâyiye gerekli hammaddeyi sağlar.
Tarım: Topraklarının % 7,8’i tarıma elverişli olup, işgücünün % 10’u bu kesimde çalışmaktadır. Ülkede buğdaydan şeker kamışına, tütünden sebze ve meyveye kadar her çeşit ürün yetiştirilmektedir.
Kanada, en çok buğday yetiştiren ülkelerden biridir. Buğday ihracatında ABD’den sonra dünyâda ikinci gelir. Diğer yetiştirdiği ürünler arasında arpa, yulaf, çavdar bulunur. Kanada, en çok elma yetiştiren ülkeler arasındadır. Elmanın yanında armut, şeftali erik gibi meyvelerin de önemi büyüktür.
Hayvancılık: Kanada’da otlakların ve mer’aların çokluğu sebebiyle hayvancılık önemli bir gelirkaynağıdır. Süt ve et ürünleri ihraç eder. En çok yetiştirilen hayvan sığırdır. Küçükbaş hayvanların ve atların sayıları gittikçe azalmaktadır.
Ülkede kürkçülük geliştiği için 2000’e yakın çiftlikte vizon, tilki, su samuru ve şinşila gibi kürk hayvanları yetiştirilmektedir.
Ormancılık: Ülke topraklarının yaklaşık % 48’ini kaplayan ormanlar, orman sanayiinde büyük önem taşır. Fakat işgücünün ancak % 1’inin çalıştığı halde, orman sanâyiinin ihrâcata katkısı büyüktür. Kereste kaynaklarının en çok bulunduğu Québec’te elde edilen ürünün büyük kısmı kâğıt hamuru yapımında kullanılır. İngiliz Kolombiyası’nda yetişen çam ağaçlarından biçilmiş kütük ve kontraplak yapılır Ormancılığın kışın yapıldığı ülkede kütüklerin fabrikalara ulaştırılması için daha çok akarsulardan faydalanılır. Kanada’da senede yaklaşık 10 milyon tondan fazla gazete kâğıdı üretilmektedir. Bu ise dünya imalatının yarısıdır. Bunun büyük kısmı ABD’ye ihraç edilir.
Balıkçılık: Kanada’nın batısı ve doğusu büyük okyanuslarla çevrili olması ve ülkede büyük göllerin bulunması sebebiyle balıkçılık çok gelişmiştir. Balık ihraç eden ülkeler arasında Japonya ve Norveç’den sonra üçüncü sırayı alır. Büyük ve modern balıkçı filosuyla som, morina, borlam, ringa ve sardalya gibi balıklar avlanır.
Sanâyi: Kanada, ülkeye yeterli iş gücünü temin eden nüfus artışı, tabiî kaynakların bolluğu, enerji kaynaklarının bulunması ve yabancı sermayenin ülkeye akışı gibi faktörlerle dünyânın en büyük sanayi güçlerinden biri olmuştur.
Kanada, ilâçtan dokumaya, elektronik âletlerden tarım âletlerine, uçaktan otomobile kadar birçok sanayi ürününü üreten bir güce sâhiptir. Toronto-Montreal ekseri sanâyi faaliyetlerinin en önemli merkezini teşkil eder. Ontario eyâleti îmâlâtın % 40’ını, Québec eyaleti ise % 25’ini sağlar.
Ülkede gelişmiş olan sanâyi dalları olarak çelik sanâyii, tarım makinaları sanâyii, ulaştırma malzemesi sanâyii, kâğıt sanâyii, kimyâ sanâyii ve gıdâ sanâyii sayılabilir. Bu sanâyi kollarının bir kısmı dünyâca ünlüdür.
Sanâyinin gelişmesinde büyük rolü olan enerji kaynakları ülkede bol, işletilmesi kolay ve ucuzdur. Bilhassa hidroelektrik enerjisi potansiyeli dikkate değer derecededir.
Kanada dünyânın en büyük ticâret ülkeleri arasında yer alır. Ticâret hacmi bakımından ABD, Birleşik Almanya, İngiltere, ve Fransa’dan sonra dünyada beşincidir.
Kanada dışarıya elde ettiği sanâyi ürünlerini satar. Otomobil ve yedek parça ihracatı bütün ihracatının % 25’i kadardır. Bunu kağıt, selüloz, alüminyum, nikel, uranyum, asbest, bakır, petrol, elektrik enerjisi, tabiî gaz, soy metaller, demir filizi, kurşun, kimya ve balık ürünleri takip eder. En fazla ihracat yaptığı ülkeler ABD, İngiltere ve Japonya’dır. En fazla ithalatı yine bu üç ülkeden yapar.
Ulaşım: Kanada’da ulaşım 120.000 km uzunluğunda demiryolu ve 280.251 km’lik karayolu ile sağlanır. Bu karayollarının % 57’si asfaltlanmıştır. Demiryollarının yarısı devlete, yarısı özel sektöre aittir. Büyük göller bölgesinde bulunan St. Lawrence su yolu, dünyânın en büyük su yollarından biri olup, gölleri ve kanalları denize birleştirir.
İki yanı denizlerle çevrili olan Kanada’da deniz ulaşımı çok gelişmiştir. Limanlarına her tonajda gemi yanaşıp, yük boşaltıp alabilmektedir. Önemli limanları Vancouver ve Sept-Iles’tir.
Hava ulaşımı devlete bağlı Kanada Havayolları ve özel sektöre ait Kanada Pasifik Havayolları ile sağlanmaktadır. Târifeli sefer yapılan havaalanı 61’dir.
Salı Tem. 19, 2011 2:24 pm tarafından glewci
» Xara3d5 3 boyutlu yazi yazma programi (dj isimleri yazmak icin şahane)
C.tesi Nis. 16, 2011 10:24 am tarafından erhan2188
» Hareketli Avatar Yapımı
C.tesi Mart 12, 2011 9:47 pm tarafından (fog)'(x)
» Sjsro 11d'li Media.pk2...!!
C.tesi Mart 12, 2011 1:26 pm tarafından womekan
» Pet (Horse, Wolf, Kervan vs.) Auto Pot.
Salı Şub. 15, 2011 5:11 pm tarafından wiar01
» Silkroad'ı 3D Oynayın! Bir İlk :)
Perş. Şub. 03, 2011 4:38 pm tarafından Fleyd
» Kangurularla Apaçi
Perş. Şub. 03, 2011 3:35 pm tarafından (fog)'(x)
» EiffeL Kulesi Önünde Apaçi :)
Perş. Şub. 03, 2011 3:33 pm tarafından (fog)'(x)
» Apaçi Marşı- Bağlama&Gitar
Perş. Şub. 03, 2011 3:27 pm tarafından (fog)'(x)
» Apaçi Müziği - Gitar Versiyon
Perş. Şub. 03, 2011 3:21 pm tarafından (fog)'(x)