[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


Yirmi yıl önce
kasabasından kaçıp gitmek zorunda kalmış olan Cem, babasının son
nefesine yetişebilmek için dönmüştür. Cem, gemilerde çalışarak geçirdiği
bu yirmi yıllık sürgününde bırakıp gitmek zorunda kaldığı Gülfem’i hiç
unutamamış hatta ona olan aşkını günden güne büyütmüştür. Niyeti hemen
yine denizlere dönmektir. Çünkü kardeşinin ölümünden kendisini sorumlu
tutan ailesiyle ve kaçıp gitmesini üstünden “kırk gün” geçmeden
evlendiğini öğrendiği Gülfem’le yüzleşmekten kaçınıyordur. Gülfem ise
Cem’in öldüğünü sanıyordur. Bu yüzden duygularını içine gömmüş, yaşamını
kocası Ali ve kızı Ceren’e sorumluluklarla sınırlandırmıştır.

Geride bıraktığı dostları, Cem’i sevgi ve coşkuyla karşılarlar. Ancak
annesi, Gülfem ve eşi Ali, film ilerledikçe birer birer ortaya çıkacak
unutulmuş gerçeklerin varlığından dolayı tedirgindirler. En büyük hayali
Güney Amerika’da bir gençlik kampında çalışmaya gitmek olan Ceren, Cem
ile tanışır, bu ilginç kişilikten çok etkilenir. Onu yerel bir radyoda
yaptığı bir programa konuk eder.

Cem’in göndermediği aşk dolu mektuplar birer birer radyoda yayınlanmaya başlar...


[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]



[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]