|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...


Join the forum, it's quick and easy

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Sayfayı FaceBook'ta Paylaş
Design By Sahirâne Design ©️
Tıkla Beğen
Erzurum

    Avatar muhteşem bir film mi, fiyasko mu?

    (fog)'(x)
    (fog)'(x)
    Avatar muhteşem bir film mi, fiyasko mu? CouronnePatRoN
    PatRoN


    Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok !
    Cinsiyetim Cinsiyetim : Erkek
    Kayıt Tarihim Kayıt Tarihim : 14/01/10
    Yaşım Yaşım : 34
    MemLeketim MemLeketim : Yarimin Yanı
    Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 2732

    ? Avatar muhteşem bir film mi, fiyasko mu?

    Mesaj tarafından (fog)'(x) C.tesi Mayıs 01, 2010 4:14 pm

    Avatar muhteşem bir film mi, fiyasko mu?

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
    Gösterime
    girmesi için 11 yıl teknolojisi beklenen, 300 milyon dolar maliyetle
    çekilmesinden...
    Gösterime girmesi için 11 yıl
    teknolojisi beklenen, 300 milyon dolar maliyetle çekilmesinden öte
    sadece reklâm ve pazarlaması için 150 milyon dolar harcanan, gişe
    rekorları kıran ve sinema tarihinin en büyük bütçeli filmi olan Avatar,
    gerçekten sinema tarihini değiştirecek bir film mi yoksa fiyasko mu? Bu
    yazıda Avatar hakkında yapılan yorumlar ve açıklamalar anlatılacaktır.Önce
    Avatar’ın teknolojisinden bahsedelim. Film için teknolojinin en son
    yeniliklerinden faydalanıldı. 3 boyutlu olarak çekilen filmde simülasyon
    (modelleme) tekniği kullanıldı. Yani filmde gerçek insanlar oynadı
    fakat bilgisayar yazılımları ile insanların yerine dijital karakterler
    kondu. Sırf bu film için özel yazılım yapıldı ve onlarca mühendis,
    yazılımcı, animatör, modelist aylarca üzerinde çalıştı. Görüntü ve renk
    derinliğinin en yüksek seviyede olduğu Avatar, özel hazırlanmış
    stüdyolarda çekildi. Vücut hareketlerini algılayan ve kopyalayan
    bilgisayar destekli özel kıyafetler kullanıldı. Senaristi, yönetmeni ve
    yapımcısı olan James Cameron Aliens, Terminator ve Titanic’den sonra bu
    filmde de ses getirecek bir başarıya imza attı.Filmin konusuna
    gelince 2129 yılında insanoğlu dünyadan 5 ışık yılı uzaklıkta bir
    gezegene bağlı Pandora isimli bir uydu keşfeder. Burada boyları 3
    metreyi bulan mavi renkli Na’vi halkı yaşamaktadır. Gezegende bulunan ve
    dünyada kilosu milyon dolar eden bir maden insanoğlunun iştahını
    kabartmaktadır. Ancak bu madenin yoğun olduğu bölgede yerli halk
    Navi’ler yaşamaktadır. İnsanoğlu, bu gezegende yaşayabilecek yarı insan
    yarı Na’vi bir melez yaratır. Bu canlıya “avatar”
    adı verilmektedir. Bu melez canlıyı ancak DNA’sını vermiş kişi düşünce
    gücüyle uzaktan kumanda edebilmektedir. Kahramanımız yarı felçlidir ve
    2154 yılında Pandora’ya getirtilir. Kendi avatarı ile na’vilerin arasına
    karışacak ve aşkı Neytiri, insan ırkı ve na’vilerin arasında bir seçim
    yapmak zorunda kalacaktır.Altın küre ödüllerini toplayan ve Oscar
    ödüllerinin favorisi olan Avatar hakkında çok şey söylendi. Şimdi
    bunlara bir göz atalım.[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Avatar
    antiemperyalist ve solcu bir film…
    Avatar için
    muhteşem film denilmesinin yanında antiemperyalist ve solcu bir film
    olarak değerlendirenler var. Na’vi halkını Kızılderililere benzetiyorlar
    ve bir zamanlar Amerika’nın yeli halka yaptığı vahşeti ve
    sömürgecilikle bağlantı kuruyorlar. Yerli halkın direnmesini buna örnek
    gösteriyorlar. Yeni bulunan maden, petrolü Pandora da Orta doğuyu
    simgeliyor. Aynı zamanda Amerika’nın deniz aşırı sömürgeciliğine de
    gönderilme yaptığı iddia ediliyor.Vatikan’a göre Avatarı izlemek günah mı?
    Vatikan’ın
    film hakkındaki değerlendirmesi de ilginç noktalardan bir tanesi.
    Avatar’ı “antiemperyalist, anti militarist bir kıssa”
    yorumuyla kınadı. Resmi yayın organlarında film için “Efektler
    dışında heyecanı olmayan sürrealist bir teknoloji filmi.”

    denildi. Vatikan, daha önceden Da Vinci Şifresi ve Melekler ve Şeytanlar
    adlı eserleri Katoliklerin görmemesini savunup bunların günah
    sayıldığını açıklamıştı.Na’viler aslında cin- şeytan karışımı bir ırk…
    Pandora
    adlı uyduda yaşayan kutsanmış na’vi ırkı aslında cin-şeytan karışımı
    bir ırk. Yunan mitolojisinde Pandora’nın kutusu adlı bir hikâye vardır.
    Bu kutuda bütün iyilikler, kötülükler saklıdır. Açılmamsı gereken bu
    kutuyu Pandora açar ve bütün içindekiler dünyaya yayılır. Son anda
    kapatılan kutuda sadece umut kalmıştır. İnsanoğlu Pandora’ya sömürge
    için gelmiş olup na’viler buna karşı çıkmaktadır. Mavi renkli yarı
    insan, maymun kuyruklu, aslan burunlu, kedi kulaklı, vampir dişli bu ırk
    insanoğlu kadar gelişmemiş ama insandan daha insancıl ve hümanisttir.
    Doğa ile iletişim halinde olup, sade bir yaşamı seçmişlerdir. Ağaçlar
    bir sinir ağı gibi tüm Pandora’yı sarmış ve doğayla iç içe
    yaşamaktadırlar.Avatar,
    Kuran-ı Kerim’den mi esinlendi?..

    Na’viler büyük
    yırtıcı kuşları ehlileştirerek ulaşım aracı gibi kullanabiliyor. Tıpkı
    yabani bir atın ehlileştirilmesi gibi. Na’vilerin bu kuşlarla iletişim
    aracı uzun saçlarıdır. Uzun saçlar kuşlarda da bulunan kuyruklarla
    birleştirilerek bir nevi iki networkü birleştirmiş gibi bütünlük
    kurarlar. Bu, akıllara Kuran’ı Kerim’deki Fil suresini getiriyor.Na’viler Şamanist mi?…
    Yaşamın
    kaynağı olarak gördükleri kocaman bir ağaç altında yaşarlar. Adına Eywa
    dedikleri bu ağaç toprak ana gibidir ve altında dualar ederler.Kurtarıcı olan avatar
    Mesih-Deccal’dır…

    Filmde felçli bir asker olan Jake
    Sully kendi avatarı ile na’vilere yardım eden bir kurtarıcıdır. Kendi
    ırkını değil na’vi tarafını seçen bu beyaz adam insanoğlunun ileri
    teknolojisine karşı savaşarak na’vilerin yok olmasını engeller.Filmde Hinduizm, Şamanizm etkisi
    vardır…

    Hinduizm’de avatar, Tanrı’nın insan şeklinde
    ortaya çıkmış hali olarak geçer. Bu bir reenkarnasyondur. Ağaçların,
    doğanın kutsallaştırılması bu gibi dinlerde olan yaygın bir inanıştır.
    Doğanın da Tanrı’dan izler taşıdığına inanılır.Filmde küresel güç eleştirilmiştir…
    İnsanoğlunun
    Pandora’da kurmuş olduğu koloni küresel gücü temsil etmektedir. Savaş
    sonunda küresel gücün yenilmesi ve dünyaya geri dönmesi na’vileri
    kusursuz bir ırk, insanoğlunu da vahşi, sömürgeci bir ırk yapmaktadır.Avatar, ABD’nin gelecekte de
    sömürgeci yapısını ortaya koyuyor ve bunu meşrulaştırıyor…

    Uzayı
    bile yönetmek isteyen küresel güç ABD, bu filmde de mesajlar veriyor.
    Filmin başında iki askerin konuşmasında Nijerya ve Venezüella’da
    savaştıklarından bahsederler. Gelecekte bile bu gücün olacağı mesajları
    veriliyor.Avatar
    tamamen suçluluk duygusuyla yapılmış bir film…
    Çoğu
    ABD’li yazar filmin anti-insan, anti-batı ve anti-militer olduğu
    düşüncesinde.Teknoloji
    olarak harika ancak konusu çok klişe…

    Film en son
    teknoloji ile çekilmesine, görsel efektlerin harika olmasına rağmen
    senaryo çok sıradan. Kurtlarla Dans, Son Mohikan gibi filmlerde de
    işlenmiş bir konuyla sığ kalmış. Ayrıca Matrix filmindeki gibi insanoğlu
    bir başka boyuta geçiyor.Avatar dine karşı çıkarak paganizmi özendiriyor…[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
    Na’vilerin pagan
    dinlerindeki gibi yaşamlarının yanında insanoğlunun melez bir avatar
    yaratması ve onu kontrol etmesi bir nevi insanı tanrılaştırıyor.
    Na’vilere benzeyen bu avatarlar ancak DNA’sını taşıdığı insan tarafından
    yönetilebiliyor.Avatar
    tamamıyla ticari bir film…
    Konusuna bakıp filmin
    emperyalizme karşı bir eleştiri olduğu ve insani değerleri, doğayı ön
    plana çıkardığı sanılmasın. Tam aksine sırf tanıtım ve pazarlaması için
    150 milyon dolar harcanması filmin asıl amacını ortaya koyuyor. Bilet
    fiyatlarının da yüksek olması nedeniyle şimdiden milyar dolarlar
    kazandırdı.Avatar
    depresyona ve bunalıma sokuyor…

    Filmi izleyenler
    Pandora uydusundaki güzellikleri görüp hiçbir zaman böyle bir yerde
    yaşamayacağını bildiklerinden bunalıma giriyormuş. Avatar forumuna
    atılan binlerce mesaj bu konudan bahsederek ölümü bile düşünenlerin
    olduğunu söylüyor.Hindular
    avatar filmi için tepkili…

    Hindular yönetmen
    Cameron’dan filmin başı ve sonunda “Hinduizm ile alakası yoktur.”
    ibareli yayın yapmasını istediler.Avatar, Dinotopia adlı filmden çalıntı…
    Avatar
    filminin Dinotopia adlı filmden esinlendiği iddia ediliyor. 2002
    yılında çekilen filmin konusu şöyle Uçak kazasında bir baba ve oğulları,
    içinde insanlarla dinozorların yaşadığı kayıp ülke Dinotopia’ ya
    düşerler. Çocukların biri babalarının aksine bu adada yaşamak isterler.
    Kardeşlerden biri bu ülkeden kaçmak ister. Diğeri ise ülkenin prensesine
    âşık olmuştur. Onların güvenini kazanan kahramanımız güvenliği sağlamak
    için kuşlardan oluşan orduya katılır. Bu ülkede bir de enerji taşı
    vardır ki, herkes onun peşindedir.Avatar tamamen ırkçı bir film…Filmde
    Jake Sully’nin Pandora’yı ve yerli halk Na’vileri insan ırkına karşı
    korumasının yanında kurtarıcı Mesih gibi gösterilmesi. Beyaz ırkın her
    zaman olduğu gibi kurtarıcı- kahraman olması ve bir zamanlar Avrupa’nın
    Amerika yerlilerini katletmesi, yerlerinden etmesi metaforunun
    kullanıldığı iddia ediliyor.Avatar, Rus bilim kurgu yazarlarından çalıntı.
    Arkady
    ve Boris Strugatsky kardeşler tarafından 1960'larda yazılmış fantastik
    bir roman olan “The World of
    Noon”
    ile benzerlikler taşıdığı iddia edildi. Na’vi adı,
    Strugatsky romanlarındaki Nave adlı ırk ismine çok benziyor. Konu da,
    hemen hemen aynı.Sonuç olarak “Arka Pencere” köşesinde masaya yatırılan
    Avatar filmi için buna benzer bir sürü iddialar ortaya atılmasına rağmen
    gerçek olan tek şey Avatar gibi filmlerin iyi pazarlanmış olması ve
    ABD’nin bu sektörden daha çok ekmek yiyeceği.Filmi izleyenlerden
    yorum bekliyorum.

      Forum Saati Paz Mayıs 12, 2024 6:29 am