|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...


Join the forum, it's quick and easy

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Sayfayı FaceBook'ta Paylaş
Design By Sahirâne Design ©️
Tıkla Beğen
Erzurum

    Terminator Salvation

    (fog)'(x)
    (fog)'(x)
    Terminator Salvation CouronnePatRoN
    PatRoN


    Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok !
    Cinsiyetim Cinsiyetim : Erkek
    Kayıt Tarihim Kayıt Tarihim : 14/01/10
    Yaşım Yaşım : 34
    MemLeketim MemLeketim : Yarimin Yanı
    Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 2732

    Terminator Salvation Empty Terminator Salvation

    Mesaj tarafından (fog)'(x) Ptsi Nis. 26, 2010 4:55 pm

    Bir dünya düşünün ki, en büyük dostumuz sandığımız
    makineler bize ihanet etmiş. İnsanlığı koruması gereken savunma sistemi
    Skynet, insan türünü kendine rakip olarak görmüş. Bunun sonucunda ise,
    Nükleer savaş çıkartıp, dünyayı felaketin eşiğine getirmiş. Bildiğiniz
    ve yaşadığınız dünya artık yok. Her yer yıkıntı, tüketim çılgını
    toplumlar için en büyük kabus. Sevdikleriniz, komşularınız, aileniz
    hepsi ölmüş. İnsanlıktan sağ kalan çok az kişi var. Yemek yok, içecek
    temiz su çok az, hiçbir üretim yok. Tüm dünya Nükleer bir çöl haline
    gelmiş. Şehirler yıkılmış yaşamak çok zor. Bildiğimiz tüm yaşam Kıyamet
    Günü'nde (Judgment Day) yok olup gitmiş. Bundan kurtulduğunuz için
    kendinizi şanslı mı sanıyorsunuz? En büyük yardımcımız olan makineler
    artık insanlığın en büyük düşmanı. Terminator kod adlı bu siborglar
    (Cyborg) Skynet'in kontrolü altında insanlığı soy kırıma uğratmaya
    çalışıyor. Nükleer kabus bitti ama artık daha kötüsü de başladı.
    Teknolojik bir kabus. Kendi yarattıklarımız bize isyan edip bizi yok
    etmeye çalışıyor. Makineler bizden daha güçlü ve daha yetenekli. Bizden
    daha zekiler, onlara karşı durmak imkansız. Ancak bir kişi onları
    yenecek yeteneğe sahip, bir kişi onlardan korkmuyor. Bir kişi geleceği
    daha önceden biliyor. İnsanlığı organize edip türümüzü zafere
    ulaştıracak. O son umudun adı John Connor�


    James Cameron'un modern kıyamet senaryosu olan The Terminator, 1984
    yılında sinemalarda gösterildiği zaman, sinema tarihini ve insanlığın
    bakış açısını sonsuza dek değiştirdi. Film zamanı için müthiş efektlere
    ve ileri bir sinema teknolojisine sahipti. Ancak bununla birlikte, yeni
    bir paranoya da yaratıyordu. Daha önce İsaac Asimov'un ve Frank
    Herbert'ın kitaplarında fazla üstünde durmadan bahsettiği bir paranoya.
    80'li yıllarda insanların en büyük korkusu ve paranoyası Nükleer
    savaştı. Sovetler Birliği ve ABD�nin süper güç savaşı nedeniyle
    geliştirdiği bu silahlar olası bir savaşta insanlığın sonunu
    getirebilirdi. Tüm dünyada bu korku varken, bir yandan bilgisayarlar
    büyüleyici şekilde hızla bir gelişim içindeydi. Belki bizim için
    bilgisayarlar ve teknolojik ortamlar çok normal. Ancak, o zamanın
    insanları için, bilgisayarlar düşünme hızları ve yapabildikleriyle bir
    mucize gibiydiler. Bazı komplo teorisyenleri ise makinelerin yeterince
    gelişip bizi işsiz bırakacağını düşünüyordu. Yine de makineler bizim
    mucizevi evlatlarımızdı. Hayatı kolaylaştıracaklardı. Ancak James
    Cameron bu paranoyayı bir adım öteye taşıdı. Zamanı gelince
    hayatlarımızı emanet edeceğimiz makineler, evrim sürecinde niye bizim
    kölelerimiz olsunlar ki?


    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

    Cameron bu kara gelecek senaryosunu iki Terminator
    filmiyle anlattı. Özellikle ilk Terminator filmi hem gelecekte hem de
    84 yılında geçerek, başımıza gelebilecekleri en iyi şekilde
    yansıtıyordu. Robotlar da tıpkı insanlar gibi bir evrime sahip. Basit
    tasarımlardan giderek en gelişmiş hale geldiler. T-800 adlı modeller
    insanları yok etmek için kusursuzdu. Derileri ve dış dokuları canlıydı.
    Saçları vardı, derileri gerçekti, kanıyorlardı, terliyorlardı bu şekilde
    insanların arasına sızıp yok etmek çok kolaydı. Ancak John Connor
    liderliğindeki Direniş, Skynet'e ağır kayıplar verdirmeye başladı. Tabii
    ki her lider gibi Skynet de düşmanını suikast ile ortadan kaldırmak
    istedi. Ancak makinelerin düşüneceği bir planla, T-101 (Arnold
    Schwarzenegger ) deri modelli bir cyborg geçmişe yollanır. Amacı John
    Connor'ın annesi, Sarah'ı öldürüp John'un doğumunu engellemektir. Ancak
    bunun farkında olan John geçmişe Kyle Reese adlı direniş askerini
    yollar. Filmin sonunda Terminator çeşitli zorluklarla yok edilirken,
    Sarah'da Kyle'dan hamile kalmıştır. Böylece zaman paradoksu adı verilen
    olayla, John'un babası Kyle olurJohn Connor insanlığın
    son umudu mu?


    Sen ve ben daha var olmadan önce bile
    savaştayız. Annemi öldürmeye çalıştın, Sarah Connor. Babamı öldürdün
    Kyle Reese. Beni öldüremeyeceksin�

    John Connor


    Yıllarca
    John Connor isminin insanlık için ne kadar önemli olduğunu duyduk.
    Gelecekten gelen haberciler ondan bir Mesih gibi bahsediyorlardı. Her ne
    kadar James Cameron aklındaki hikayesini Terminator 2: Judgment Day
    filmiyle bitirmiş olsa da, Hollywood yapımcıları rahat durmayacak ve
    Terminator 3: Rise of the Machines filmiyle seriyi devam ettirme
    çalışmalarına gireceklerdir. Terminator 3'ün sonunda Skynet kendi
    iradesine sahip olur ve insanlığa Nükleer Savaş açar. En sonunda
    kaçınılmaz olan gerçekleşmiştir, John Connor ise hayatı boyunca olması
    için eğitildiği rolünü üstlenmek zorundadır. Tüm bunlar 2003 yılında
    oldu. T3'ün sonuna göre bir T4'ün gelmesi şarttı. Ancak bir sürü kavga
    dövüş ve dava nedeniyle olay uzadı da uzadı. En sonunda Terminator 4
    Salvation adıyla gösterime girdi. Klasik olarak Terminator: Salvation
    oyunu da piyasaya sürüldü. Herhalde Terminator sevip de bu oyunu
    beklemeyen birileri yoktu. Terminator gibi oyun yapılmaya bu kadar uygun
    bir konunun yıllardır hiçbir oyunu yapılmıyor. Oyuncular artık İkinci
    Dünya Savaşı'nda Nazi öldürmekten bıktı. Şimdi biraz makine öldürme
    zamanı.

    Salvation oyunu konu olarak filmden iki yıl önce
    geçiyor. Yıl 2016 efsanevi John Connor direnişte sadece bir asker. Ancak
    kendi geleceğini bildiği için kafasına buyruk bir şekilde davranıyor.
    Terminator Salvation oyunu geçtiğimiz aylarda yine bir film uyarlaması
    olan Wanted'ı yapan firma tarafından hazırlandı. Wanted'ın kendine has
    özellikleri ve zevkli oynanışı sayesinde, herkes de Salvation oyununa
    karşı bir sempati ve umut oluşmaya başlamıştı. Malum film firmaları
    genelde oyunları, tişört, poster ve oyuncak gibi görür. Kısacası onların
    gözünde oyunlar sadece film ile birlikte tüketilecek bir promosyon
    malzemesidir. Warner Bross geçtiğimiz yıl Wanted oyunuyla bu görüşü
    değiştirmişti. Filmin gösterime girmesinden 6-7 ay sonra oyun piyasaya
    sürüldü. Böylece oyun aceleye getirilmemiş ve düzgünce tasarlanmıştı.
    Her ne kadar Wanted kısa olsa da, yaratıcı özellikleri sayesinde çok
    zevkliydi. Peki neden Terminator oyununda Wanted'dan bahsediyorum çünkü
    iki oyun oynanış olarak bir birine çok benziyor�

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

    Salvation oyununa çok iyi tasarlanmış bir ana menü
    ve müthiş bir giriş videosuyla başlıyoruz. Bu insanda büyük bir umut
    yaratıyor. Oyun direk savaşın ortasında başlıyor. Kıyamet sonrası ortam
    oyunda çok iyi yansıtılmış. Yıkılmış evler, parçalanmış arabalar,
    etraftaki insan cesetleri ve yer yer karşımıza çıkan kuru kafalar.
    Kıyamet sonrası ortam en az Fallout 3 kadar iyi tasarlanmış. Hatta
    ortamın filmdekinden bile daha iç karartıcı ve gerçekçi olduğunu
    söyleyebilirim. Yönettiğimiz karakter John Connor. Ancak yüzü hiç de
    Christian Bale'e benzemiyor. Oyunda sürekli bizi John diye çağırmasalar,
    bu kişinin Connor olduğunu anlamaya imkan yok. Ancak filmin oyuncakları
    ve çizgi romanında da Christian Bale'in yüzünün olmaması nedeniyle bu
    modelleme işinin yapımcıların suçu olmadığını düşünüyorum. Anlaşılan,
    Christian Bale ile promosyon ürünleri konusunda bir anlaşmaya
    varılmamış. Oynanış Wanted'daki gibi. Bir şeylerin arkasına saklanıp,
    oradan oraya zıplayarak düşmanları öldürmeye çalışıyoruz. Wanted'a
    kıyasla, bu siper alıp ateş etmek ve siperden sipere atlama sistemi daha
    geliştirilmiş. Oyuncular daha rahat kontrol etsin diye ekranın üstünde
    bir panel beliriyor. Burada zıplayacağımız yönü seçebiliyoruz. Ancak
    Wanted'daki zamanı yavaşlatma gibi özellikler olmadığı için, siper alıp
    ateş etme özellikleri pek zevkli değil. Makinelerin
    seferi


    Oyunun grafikleri fena değil. Wanted'dakinden
    biraz daha iyi. Ancak günümüz oyunlarına kıyasla biraz geri kalmış.
    Kontrol olarak ise Wanted'daki fare (mouse) problemi çözülmüş. Ancak,
    John siper almadığı sürece, hiç çevik değil. Bu da makinelerle
    dövüşlerde sorun yaratıyor. Ayrıca Wanted'a kıyasla gizlenecek yer daha
    az. Kısacası, bu siper al ve ateş et tarzına alışık olmayan oyuncular
    oyunda bol bol eziyet çekecekler. John biraz daha çevik olabilirdi. En
    azından koşabilirdi. Bu yüzden makineler, ani baskın yaptığında, sağa
    sola kaçıp siper bulmaya çalışırken ölüyoruz. Oyunun çok kısa olduğunu
    eminim duymuşunuzdur. Yapımcılar bu nedenle, kayıt (save) noktalarını az
    tutmuşlar. Mesela 5-10 dakika dövüşüp ilerlediniz bir yere geldiniz
    öldünüz. Tekrar 5-10 dakikalık mesafelere dönüyoruz. Oyunda en çok
    görünen şey yükleme ekranı olduğu için yapımcılar bu konuda yaratıcı bir
    şey yapmışlar. Yükleme ekranında karşımıza bir Terminator yüzü çıkıyor.
    Bu yüzü fare yardımıyla yavaş yavaş oynatabiliyoruz. En azından yükleme
    ekranında, oyalanacak bir şey var�

    Oyunun senaryosuna gelecek
    olursak, aslında bir senaryo yok. Salvation oyunu demek yerine buna John
    Connor'ın bir günü diye isim bile koyabilirlerdi. Oyuna başladığımızda
    savaşın ortasındayız ve aldığımız emirle bulunduğumuz yeri tahliye
    etmeye çalışıyoruz. Sonunda başarıyoruz, tam tahliye edilecekken,
    telsizden bir yardım çağırısı geliyor. Bir grup insan Skynet'in çalışma
    kampına düşmüş. John onları kurtarmamız gerektiğini söylüyor, ancak
    üstleri dinlemiyor. John da sinirlenip helikopterden iniyor. Son anda
    filmde de göreceğimiz Blair karakteri de John ile gitmeye karar veriyor.
    Bu onurlu davranış sonucu ikisinin de hayatı kurtuluyor. Çünkü
    helikopter havalanır havalanmaz bir roket atar sayesinde patlıyor.
    Buradan sonraki senaryo ise John ve Blair'ın bulundukları noktadan
    Skynet çalışma kampına doğru alacakları yol. Masalları andıran bu basit
    senaryoda, yolda karşımıza başka insanlarda çıkıyor. Onlarla sırt sırta
    çarpışıyoruz. Eski dünyayı unutamayan ve sürekli bunalım takılan Angie
    ile filmde göreceğimiz Barnes karakteri de yolculuğumuz sırasında bize
    katılıyor. Aslında oyunun film ile tek bağlantısı, Barnes karakterinin
    John ile nasıl tanışıp Direniş'e katıldığı. Kısacası oyun iddia ettiği
    gibi Salvation filminin öncesini anlatmıyor. Sadece önceki bir zamanda
    geçiyor. John yanında iki tane silah ve iki çeşit de bomba
    taşıyabiliyor. Etrafta geniş bir silah yelpazesi yok. Taramalı tüfek,
    ağır makineli tüfek, pompalı tüfek, roket atar ve bomba atarımız var.
    Ayrıca el bombası ve boru bombalarına da sahibiz.

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

    Oyunda karşılaştığımız fazla bir robot çeşidi yok.
    Onlardan kısaca bahsedeyim. Wasp'lar uçan robot birimleri. Oyunda bol
    bol karşımıza çıkıyorlar, havalanıp sağa sola uçmak dışında pek bir
    etkileri yok. Sabit durmadıkları için vurması çok zor. Ancak onların da
    ilacı pompalı tüfekler. Genelde, daha güçlü makinelerle savaşırken,
    karşımıza çıkıp sadece sinir bozuyorlar. Etkili bir yer birimi olan
    Spider da oyunda karşımıza bol bol çıkıyor. Adı gibi kendisi örümceğe
    benziyor. Ön taraftan öldürmek imkansız. Bu yüzden, birisi oyalarken,
    arkasına geçip arkadaki enerji yuvalarını vurmak gerekiyor. Bomba ve
    füzeyle hemen yok oluyorlar. Ancak bomba ve roket atar bulmak da zor. Ne
    de olsa Post Apocalyptic bir ortamdayız. Yapımcılar, millet bol bol
    aksiyona girsin demek yerine olması gerektiği gibi, oyuna az mermi ve
    silah koymuşlar. Bu yüzden makinelerle savaşırken, kurşunlarınızı
    sayarak ateş edin. T-600'lerle karşılaştığımız zaman oyun bayağı
    değişiyor. Daha önceki makineleri rahat rahat öldürürken, bu ilkel
    Terminator modelleri bizi bayağı uğraştırıyor. T-600'leri direk öldürmek
    mümkün değil. Yenilmez şekilde üstünüze doğru geliyorlar. Ellerinde
    tutukları mini gun sayesinde çok ölümcüller. Ayrıca bir yere siper alıp
    ateş etseniz dahi durmuyorlar. Bir de siperde çok sabit kalırsanız
    karakterimizi boğazından tutukları gibi havaya kaldırıyorlar ve direk
    öldürüyorlar. Onları yenmek için, önce el bombası ya da roket atıp,
    hasar almalarını sağlamak lazım. Daha sonra göğüslerinde kısa devre
    oluyor ve oradaki hasarlı parçayı vurarak öldürebiliyoruz. Ancak
    T-600'lerle karşılaştığımız zaman bayağı uğraşıyoruz ve gerilimli
    dakikalar yaşıyoruz. Oyunun en büyük artısı da bu makineler için özel
    tasarlanmış bölümler. Ayrıca bir de T-600'lerin insan derisiyle
    kaplanmış versiyonları var. Skinjob adı verilen bu modellerle de
    karşılaşıyoruz. Arada bir karşımıza uçan Hunter Killer'lar çıkıyor.
    Onları yok etmek için ise roket atar şart. Aslında oyunda roket atarlar
    altın değerinde, onları gördüğünüz an mutlaka alın ve saklayın. Boşa da
    kullanmayın. Çünkü her zaman bulunduğunuzdan daha tehlikeli durumlara
    düşüyorsunuzOyun boyunca etrafımızda bir sürü insan var ancak
    bunların varlığıyla yokluğu belli değil. Bunlar güya bizim takımımızdaki
    adamlar. Ancak pek bir faydaları yok. Bazen düşmanı oyalayıp, siperden
    sipere geçerek onların arkasını geçmemiz için fırsat tanıyorlar. Bazen
    de biz düşmanı oyalarken onlar vuruyor. Yine de çoğunlukla her şeyi biz
    yapıyoruz. Üstelik John daha lider olmadığı için, genelde emir alıp
    duruyoruz. Yapımcılar makineleri tek başımıza öldüremeyeceğimizi bunu
    ancak takım çalışmasıyla yapabileceğimizi söylemişti. Bir bakıma bu
    doğru, çatışmalarda sözde bir takım çalışması var. Ancak bunun bize pek
    bir faydası yok. İyi ki bölümler çok iyi tasarlanmış. Yoksa bu müthiş
    takım arkadaşlarıyla dövüşler saatler sürebilirdi. Oyunda her şey açıyla
    ilgili olduğu için, karşımıza çıkan düşmanları doğru açıya gelerek yok
    edebiliyoruz. Eğer çatışma çıkmazdaysa, sağa sola iyi bakın. Çünkü
    yapımcılar gizli siper yerleri koymuşlar. Mesela bir binanın tepesine
    çıkıp, oradaki roket atar ve bombalar sayesinde, makineleri çok daha
    kolay yok etmek mümkün. Bu da oyunun artı bir özelliği olmuş. Ancak
    yapay zeka, biraz geri zekalı. Güya bu makineler, dünyayı ele geçiren
    çok gelişmiş yapay zekalar. Ancak yaptıkları tek şey, sağa sola kaçıp,
    ateş etmek ve John Connor'ı gördükleri zaman sadece onu vurmaya
    çalışmak. Tabii bunda, Connor'ın Skynet'in ölüm listesinde olmasının da
    payı var. Hard zorlukta makineler biraz daha zorluyor. Sipere
    saklandığımız zaman, nişan almadan da ateş edebiliyoruz. Ancak eğer
    doğru açıda değilseniz bunun pek bir faydası yok. Doğru açıda olunca
    makineleri öyle öldürebiliyoruz. Genellikle çatışma anında görmeden
    bomba atmak gerekebiliyor. Çatışma anı çok iyi yansıtılmış. Gerçekten o
    anın stresi ve heyecanını yaşamak mümkün. Ayrıca siperden sipere atlama
    ve şarjör değiştirme animasyonları da çok gerçekçi yapılmış. Çatışmanın
    dinamikliğini en iyi şekilde hissediyoruz. Bir yerde sıkışıp kalsak ve
    ağır atış altında olsak bile takım arkadaşları gelip bizi
    kurtarmıyorlar. En azından takım arkadaşlarına komutlar vermemiz
    gerekirdi. Oyunda çeşitli araçlar kullanıyoruz. Araçlı bölümler kusursuz
    tasarlanmış. Bu bölümler çok zevkli ve adrenalini hat safhaya
    ulaştırıyor. Üstelik filmlerde gördüğümüz Hunter Killer tanklardan da
    bir tane kullanabiliyoruz.

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

    Seslendirmeler genelde başarılı. Ancak Connor'ı
    Christian Bale seslendirmiyor. Replikler iyi seçilmiş. Özellikle,
    çaresiz insanların John Connor'ı görünce sevinmesi ya da sesini telsizde
    duydukları zaman şükür etmeleri, ortamı iyi yansıtmış. Sonuçta öyle
    böyle derken, oyuna tam alışırken hikaye bitiveriyor. Ancak çeşitli
    zorluklarla oyunu tekrar tekrar oynayıp, farklı yöntem ve silahlarla
    bitirmek de mümkün. Bilgisayarınıza bağlı bir Joypadiniz varsa, oyun
    ekranını ikiye bölüp arkadaşlarınızla Co-Op yapabiliyorsunuz. En azından
    takım arkadaşlarından birisinin düşünebildiğini görmek iyi bir duygu
    oluyor. Gelelim herkesin merak ettiği sorunun cevabına. Ne yazık ki
    oyunda Terminator olamıyoruz. Ancak Hunter Killer tankı kullandığımız
    bölümde, kırmızı Terminator bakış açısını kullanıyoruz bu da iyi bir tat
    olmuş. Seslere gelirsek, seslendirmeler başarılı. Makinelerin sesleri
    ve müzikler insanın ortamı hissetmesini sağlıyor. Özellikle klasik
    Terminator ana temasının, yeniden düzenlenmiş hali müthiş olmuş. Oyunun
    temel olarak eksiklikleri, anlamsız senaryo ve yapay zeka. Ayrıca oyunun
    çok kısa sürmesi de eksi yönlerinden birisi. Ancak bunda yapımcıların
    pek suçu yok, Warner Bross anlaşılan bu oyunu gözden çıkartmış ve
    yapımcılara pek bir esneklik sağlamamış. Oyunun atmosferi müthiş olmuş,
    kesinlikle geliştirilmiş devam oyunlarının gelmesi lazım. Eğer bir
    sonraki oyunda daha iyi bir yapay zeka ve takımımıza emir verme gibi
    özellikler gelirse, bunlara da daha uzun ve elle tutulur bir senaryo
    eklenirse ortaya bir baş yapıtın çıkacağı kesin. Ancak Salvation oyunu
    bu haliyle sadece size 4-5 saatlik unutulmaz bir aksiyon vaat ediyor.
    X-Men Origins: Wolverine gibi kaliteli bir film oyunun piyasada olduğu
    bu günlerde Salvation sadece Terminator hayranlarının tercihi olabilir.

      Forum Saati Perş. Mayıs 09, 2024 2:02 am