[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Serinin
ilk oyununu tüm ek paketleri de dahil olmak üzere oynadıktan sonra
ikinci oyun çıkana kadar Sims oynamamıştım. Zamanımın çoğunu çalan bu
oyunu o kadar çok oynamıştım ki artık tiksinmeye başlamıştım�
Tiksinmemin nedeni olan başında oyun geçirdiğim uzun saatler aslında
Sims'in zamanın en iyi oyunlarından biri olduğunu gösterir. Hani bir
yemeği çok sevseniz de aylar boyunca aynı yemeği yiyince uzun süre
boyunca o yemeği yemek istemezsiniz. Sims de öyle bir oyundu; bizi
bezdirene kadar başında hapseder, bıkmaya başlayınca piyasaya oyunu
baştan aşağı değiştiren bir ek paket çıkarır ve saatlerimizi harcamaya
devam ederdi. Tabii zaman geçtikçe bu ek paket işinin suyu da çıkmadı
değil Electronic Arts sağolsun. Ama her ne olursa olsun Sims hayranları
bu ek paketleri de almadan da edemiyorlardı. Ne de olsa Sims olmadan
yapamam diyen bir kitle var değil mi ortada? Neyse yazıya döneyim ben.
İlk oyun henüz ek paketler çıkmamışken bile o zamanlar gayet
eğlenceliydi. Yemek, içmek, televizyon izleyip uyumak sabah olunca da
işe gitmek benim için Sims'te çok eğlenceli bir rutindi. Henüz şimdiki
Sims 3 gibi üstün özellikleri de olmamasına karşın bir ev yapıp onu ve
içini tamamen düzenlemek, evin içindeki kendi ihtiyaçlarını emir almadan
yerine getirmekten aciz ve bazı ihtiyaçları karşılanmadığında ekranda,
bize bakarak söver gibi hareketler yaparak aç olduğunu belirtmeye
çalışan bir simin hayatına şekil vermek yeterince zamanımızı elimizden
alıyordu. Tabi bunlar artık oyuncuyu tatmin etmeye yetmemeye başlayınca
oyuna kedi-köpek, tatil, romantizm, büyüler eklendi ve sonunda eklenecek
bir şey kalmadı ve ortaya Sims 2 çıktı.
Sims 2'de eskiden kütük
gibi olan simlerimiz resmen hayat buldu ve oyun daha da eğlenceli hale
geldi. Diyeceksiniz "eski oyunların tadı bir başkaydı" ama işte Sims
böyle değil, oynaya onaya nefret etmeye başladığımız bu oyunun yeniden
doğması gerekliydi ve gereken yapıldı, sonuç olarak Sims 2 doğdu. Artık
üç boyutla hayat bulan simler, evleri ve kasabaları bizi tekrar
başlarına hapsetmeye hazırdı. Çıkan eklenti paketleri daha gerçekçi ve
eğlenceli olasına karşın oyun içerisindeki absürtlükler yine de son
bulmadı. Ortalıkta fink atan uzaylılar, hayaletler, ekrana el sallayan
simler� Simlerimiz üniversiteyi tamamladı, gece hayatına daldı, kış
gelince üşüdü, ıssız adaya düştü ve kaçınılmaz sonlar birlikte oyuncuyu
yine bezdirdi ve en sonunda Sims 3 açıklandı. Oyun daha da iyi olacaktı
ama bir eksiği de olacaktı; o sıralar Spore ile uğraşmakta olan Sims
serisinin yaratısı olan Will Wright ve onun delice fikirlerinin oyunun
yapımına dahil olmaması�
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Hatırlarsınız
ilk oyunda hazır olarak gelen sim ailelerinin ikinci oyunda, birkaç yıl
sonrasında biraz yaşlanmış, ailelerin bazı üyelerinin ölmüş ve
yenilerinin gelmiş olduğunu gördük. Üçüncü oyun ise zaman olarak birinci
oyunun öncesinde geçiyor. Herhalde yapımı devam eden Sims filminin
konusu da bu ailelerin anormal maceraları üzerine olacak. İlk oyundaki
Mortimer'ın ikinci oyunda yaşlanmış olduğunu, karısı Bella'nın uzaylılar
tarafından kaçırıldığını ve kızları Cassandra'nın kasabanın
Cassanova'sı Don Lothario ile evlenmesine ramak kaldığını ve ailenin
yeni bir üyesinin de olduğunu görüyoruz. Bella kaçırıldıktan sonra
çevreye yeni taşınmış servet avcısı olan genç ve güzel Dina'nın
Mortimer'ın servetine konmak için oynadığı oyunlara şahit oluyoruz. Öte
yandan Bella'yı da oyundaki öteki kasabalardan biri olan Strangetown'da
hafızasını kaybetmiş olarak buluyoruz. Aslında onu resmen uzaylı
istilası altında bulunan o kasabada bulmak pek de şaşırtıcı bir şey
olmasa gerek. Her neyse Sims 3 diyorduk değil mi? Sims 3'te Mortimer ile
Bella ise birbirlerinin en iyi arkadaşı olarak oyun oynamaktalar. Tabi
ilk oyunda çevresi kapkara olan bir arazide oynadığımız oyunda çevredeki
yapıları, araziyi görebiliyor ama oralara gidemiyorduk. Haritanın öbür
alanlarına gitmek ise tam bir işkenceydi. Sims 3'te ise serbest bir
şekilde istediğimiz gibi dolaşabiliyoruz hatta simlerin işyerlerini bile
görebiliyoruz ama içlerinde ne olup ne bittiğini göremiyoruz. Ama şöyle
bir yenilik var ki; verdiğimiz talimata bağlı olarak simimiz pestili
çıkana kadar çalışabiliyor, patronuna yalakalık yapabiliyor hatta
arkadaşlarıyla muhabbet ediyor ama yine de bunları canlı olarak
göremiyoruz. Kendi karakterimi yaptıktan sonra uygun bir eve
taşındım. Herhalde karakterlerin artık "kişilik" sahibi olduğunu
biliyorsunuzdur. Örneğin benim karakterimin beş kişilik özelliğini şöyle
sıralayabilirim; Hırslı, yaratıcı, bilgisayar manyağı, geveze (sürekli
geyik yapan), dost canlısı. En sevdiği renkleri vs. ayarladım. Neyse
taşındığım ev tabi pek de iyi durumda değildi ve karakterimin de hayat
amacı dünyanın lideri olmak gibi bir şeydi. Ben de politika kariyerine
başladım ve daha hızlı yükselmek için karizmayı yükseltmeye başladım bu
arada belirtmeliyim ki; karizma yeteneği arkadaş sayısı ve
tanıdıklarının sayılarına bağlı olarak değişiyor. Her neyse karakterim
hırslı olduğu için de kariyerinde daha hızlı yükselebiliyordu. Ayrıca
işteyken arada eline geçen fırsatları kullanarak da yükselme şansı
bulabiliyordu. Bu fırsatları yerine getirmek için bazı şart ve süre
sınırları var. O yüzden onlar üzerinde çalışırken o sınırlamalara dikkat
etmek gerekiyor. Tabi elimdeki araç bisiklet olduğu için rezil olmamak
adına beni her yere özel araçla yolluyorlardı artık. En sonunda
kariyerimde onuncu seviyeye geldiğimde haftada üç gün, dörder saatten,
saat başına 600 civarı miktara çalışıyordum. Daha sonra meslek
değiştireyim dedim ve askerliğe paspasçı olarak girdim. Sims dünyasında,
dünyanın lideri bile paspasçı olabiliyor� Acımasız kuralları olan bir
dünya olduğundan çabalayarak yükselmem gerekiyordu� Dördüncü seviyede
bilim mesleğinin beşinci seviyesine geçmem için teklif geldi ama
reddettim ve askerliğin en üst rütbesine ulaştım; Astronotluk!
Komutanlık beklemeyin; beni pilot yaptılar belirli bir süre sonra.
Sanırsam astronotlukta haftada bir gün boyunca saati 500�e 16 saat
çalışmam gerekiyordu. Neyse o arada bisikleti bırakıp kendime bir araba
aldım 6-7 tane roman yazdım ve o romanların teliflerinden de bir şeyler
kazandım. Ayrıca belirteyim ki bir yetenekte en üst seviyeye ulaşınca
sertifika veriyorlar. Sertifika posta yoluyla geliyor ve duvara
asılabiliyor. Posta demişken aklıma geldi; Artık faturalarımızı
ödemeyince bir ödeme ekranı geliyor ve ödeyip kurtuluyoruz ama paramız
yetmeyince eli silahlı haciz memurları hala geliyor mu bilmiyorum.
Ayrıca karakterlerimiz istekleri yerine geldikçe belirli miktarda
puanlar kazanıyor ve o puanlarla karakterlerimize "çelik mide" (uzun
süre acıkmamak gibi bir şey) gibi özellikler alıyoruz ya da sadece o
puanlarla alınabilen anormal ve özel eşyalar alabiliyoruz. Bu arada
ihtiyaçların arasından konfor ve çevre (dekorasyon vb.) kalktı. Ama
hemen sevinmeyin; bunlar karakterlerin mutluluğuna etki eden şeylerin
arasına eklendi.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Sims
3'ten genel olarak memnun kaldın mı? Diye bir soru sorarlarsa herhalde
oyun fazlasıyla eğlenceliydi ama bir şeyler eksikti derdim. Herhalde
bunun nedeni önceki oyuna ek paketler ile gelen bir takım özelliklerin
olmayışıydı. Ama sanıyorum ki gelenek bozulmayacaktır ve yakın zamanda
ek paketler çıkmaya başlayacaktır. Eğer Sims beni kesmez, aksiyon
istiyorum diyorsanız Sims 3'teki mezarlığa gidip aksiyon var mı yok mu
görün (değil mi Cem?). Hala kesmedi diyorsanız mangala gidin,
sinemaya gidin� Olmadı alışverişe çıkın.
Neyse grafikler iyi,
eğlenceli, ses efektleri fena değil� Bu arada Sims'te kullanılan dilin
Fransızca ve artık çok yaygın olmayan bir çok dilin kelimelerini içeren
"anlamsızlaştırılmış" bir dil olduğunu biliyor muydunuz? Diyeceğim şu
ki, Artık simler tam anlamıyla yaşıyor, onu bırakın bulundukları çevre
sürekli bir değişim içerisinde� Yani simlerimiz artık on yıl önceki
kütükler olmaktan çıkıp tam anlamıyla birer canlı haline geldiler. Ben
derim ki Sims 3'e bazı teknik hatalar dışında mükemmel denebilir.
ilk oyununu tüm ek paketleri de dahil olmak üzere oynadıktan sonra
ikinci oyun çıkana kadar Sims oynamamıştım. Zamanımın çoğunu çalan bu
oyunu o kadar çok oynamıştım ki artık tiksinmeye başlamıştım�
Tiksinmemin nedeni olan başında oyun geçirdiğim uzun saatler aslında
Sims'in zamanın en iyi oyunlarından biri olduğunu gösterir. Hani bir
yemeği çok sevseniz de aylar boyunca aynı yemeği yiyince uzun süre
boyunca o yemeği yemek istemezsiniz. Sims de öyle bir oyundu; bizi
bezdirene kadar başında hapseder, bıkmaya başlayınca piyasaya oyunu
baştan aşağı değiştiren bir ek paket çıkarır ve saatlerimizi harcamaya
devam ederdi. Tabii zaman geçtikçe bu ek paket işinin suyu da çıkmadı
değil Electronic Arts sağolsun. Ama her ne olursa olsun Sims hayranları
bu ek paketleri de almadan da edemiyorlardı. Ne de olsa Sims olmadan
yapamam diyen bir kitle var değil mi ortada? Neyse yazıya döneyim ben.
İlk oyun henüz ek paketler çıkmamışken bile o zamanlar gayet
eğlenceliydi. Yemek, içmek, televizyon izleyip uyumak sabah olunca da
işe gitmek benim için Sims'te çok eğlenceli bir rutindi. Henüz şimdiki
Sims 3 gibi üstün özellikleri de olmamasına karşın bir ev yapıp onu ve
içini tamamen düzenlemek, evin içindeki kendi ihtiyaçlarını emir almadan
yerine getirmekten aciz ve bazı ihtiyaçları karşılanmadığında ekranda,
bize bakarak söver gibi hareketler yaparak aç olduğunu belirtmeye
çalışan bir simin hayatına şekil vermek yeterince zamanımızı elimizden
alıyordu. Tabi bunlar artık oyuncuyu tatmin etmeye yetmemeye başlayınca
oyuna kedi-köpek, tatil, romantizm, büyüler eklendi ve sonunda eklenecek
bir şey kalmadı ve ortaya Sims 2 çıktı.
Sims 2'de eskiden kütük
gibi olan simlerimiz resmen hayat buldu ve oyun daha da eğlenceli hale
geldi. Diyeceksiniz "eski oyunların tadı bir başkaydı" ama işte Sims
böyle değil, oynaya onaya nefret etmeye başladığımız bu oyunun yeniden
doğması gerekliydi ve gereken yapıldı, sonuç olarak Sims 2 doğdu. Artık
üç boyutla hayat bulan simler, evleri ve kasabaları bizi tekrar
başlarına hapsetmeye hazırdı. Çıkan eklenti paketleri daha gerçekçi ve
eğlenceli olasına karşın oyun içerisindeki absürtlükler yine de son
bulmadı. Ortalıkta fink atan uzaylılar, hayaletler, ekrana el sallayan
simler� Simlerimiz üniversiteyi tamamladı, gece hayatına daldı, kış
gelince üşüdü, ıssız adaya düştü ve kaçınılmaz sonlar birlikte oyuncuyu
yine bezdirdi ve en sonunda Sims 3 açıklandı. Oyun daha da iyi olacaktı
ama bir eksiği de olacaktı; o sıralar Spore ile uğraşmakta olan Sims
serisinin yaratısı olan Will Wright ve onun delice fikirlerinin oyunun
yapımına dahil olmaması�
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Hatırlarsınız
ilk oyunda hazır olarak gelen sim ailelerinin ikinci oyunda, birkaç yıl
sonrasında biraz yaşlanmış, ailelerin bazı üyelerinin ölmüş ve
yenilerinin gelmiş olduğunu gördük. Üçüncü oyun ise zaman olarak birinci
oyunun öncesinde geçiyor. Herhalde yapımı devam eden Sims filminin
konusu da bu ailelerin anormal maceraları üzerine olacak. İlk oyundaki
Mortimer'ın ikinci oyunda yaşlanmış olduğunu, karısı Bella'nın uzaylılar
tarafından kaçırıldığını ve kızları Cassandra'nın kasabanın
Cassanova'sı Don Lothario ile evlenmesine ramak kaldığını ve ailenin
yeni bir üyesinin de olduğunu görüyoruz. Bella kaçırıldıktan sonra
çevreye yeni taşınmış servet avcısı olan genç ve güzel Dina'nın
Mortimer'ın servetine konmak için oynadığı oyunlara şahit oluyoruz. Öte
yandan Bella'yı da oyundaki öteki kasabalardan biri olan Strangetown'da
hafızasını kaybetmiş olarak buluyoruz. Aslında onu resmen uzaylı
istilası altında bulunan o kasabada bulmak pek de şaşırtıcı bir şey
olmasa gerek. Her neyse Sims 3 diyorduk değil mi? Sims 3'te Mortimer ile
Bella ise birbirlerinin en iyi arkadaşı olarak oyun oynamaktalar. Tabi
ilk oyunda çevresi kapkara olan bir arazide oynadığımız oyunda çevredeki
yapıları, araziyi görebiliyor ama oralara gidemiyorduk. Haritanın öbür
alanlarına gitmek ise tam bir işkenceydi. Sims 3'te ise serbest bir
şekilde istediğimiz gibi dolaşabiliyoruz hatta simlerin işyerlerini bile
görebiliyoruz ama içlerinde ne olup ne bittiğini göremiyoruz. Ama şöyle
bir yenilik var ki; verdiğimiz talimata bağlı olarak simimiz pestili
çıkana kadar çalışabiliyor, patronuna yalakalık yapabiliyor hatta
arkadaşlarıyla muhabbet ediyor ama yine de bunları canlı olarak
göremiyoruz. Kendi karakterimi yaptıktan sonra uygun bir eve
taşındım. Herhalde karakterlerin artık "kişilik" sahibi olduğunu
biliyorsunuzdur. Örneğin benim karakterimin beş kişilik özelliğini şöyle
sıralayabilirim; Hırslı, yaratıcı, bilgisayar manyağı, geveze (sürekli
geyik yapan), dost canlısı. En sevdiği renkleri vs. ayarladım. Neyse
taşındığım ev tabi pek de iyi durumda değildi ve karakterimin de hayat
amacı dünyanın lideri olmak gibi bir şeydi. Ben de politika kariyerine
başladım ve daha hızlı yükselmek için karizmayı yükseltmeye başladım bu
arada belirtmeliyim ki; karizma yeteneği arkadaş sayısı ve
tanıdıklarının sayılarına bağlı olarak değişiyor. Her neyse karakterim
hırslı olduğu için de kariyerinde daha hızlı yükselebiliyordu. Ayrıca
işteyken arada eline geçen fırsatları kullanarak da yükselme şansı
bulabiliyordu. Bu fırsatları yerine getirmek için bazı şart ve süre
sınırları var. O yüzden onlar üzerinde çalışırken o sınırlamalara dikkat
etmek gerekiyor. Tabi elimdeki araç bisiklet olduğu için rezil olmamak
adına beni her yere özel araçla yolluyorlardı artık. En sonunda
kariyerimde onuncu seviyeye geldiğimde haftada üç gün, dörder saatten,
saat başına 600 civarı miktara çalışıyordum. Daha sonra meslek
değiştireyim dedim ve askerliğe paspasçı olarak girdim. Sims dünyasında,
dünyanın lideri bile paspasçı olabiliyor� Acımasız kuralları olan bir
dünya olduğundan çabalayarak yükselmem gerekiyordu� Dördüncü seviyede
bilim mesleğinin beşinci seviyesine geçmem için teklif geldi ama
reddettim ve askerliğin en üst rütbesine ulaştım; Astronotluk!
Komutanlık beklemeyin; beni pilot yaptılar belirli bir süre sonra.
Sanırsam astronotlukta haftada bir gün boyunca saati 500�e 16 saat
çalışmam gerekiyordu. Neyse o arada bisikleti bırakıp kendime bir araba
aldım 6-7 tane roman yazdım ve o romanların teliflerinden de bir şeyler
kazandım. Ayrıca belirteyim ki bir yetenekte en üst seviyeye ulaşınca
sertifika veriyorlar. Sertifika posta yoluyla geliyor ve duvara
asılabiliyor. Posta demişken aklıma geldi; Artık faturalarımızı
ödemeyince bir ödeme ekranı geliyor ve ödeyip kurtuluyoruz ama paramız
yetmeyince eli silahlı haciz memurları hala geliyor mu bilmiyorum.
Ayrıca karakterlerimiz istekleri yerine geldikçe belirli miktarda
puanlar kazanıyor ve o puanlarla karakterlerimize "çelik mide" (uzun
süre acıkmamak gibi bir şey) gibi özellikler alıyoruz ya da sadece o
puanlarla alınabilen anormal ve özel eşyalar alabiliyoruz. Bu arada
ihtiyaçların arasından konfor ve çevre (dekorasyon vb.) kalktı. Ama
hemen sevinmeyin; bunlar karakterlerin mutluluğuna etki eden şeylerin
arasına eklendi.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Sims
3'ten genel olarak memnun kaldın mı? Diye bir soru sorarlarsa herhalde
oyun fazlasıyla eğlenceliydi ama bir şeyler eksikti derdim. Herhalde
bunun nedeni önceki oyuna ek paketler ile gelen bir takım özelliklerin
olmayışıydı. Ama sanıyorum ki gelenek bozulmayacaktır ve yakın zamanda
ek paketler çıkmaya başlayacaktır. Eğer Sims beni kesmez, aksiyon
istiyorum diyorsanız Sims 3'teki mezarlığa gidip aksiyon var mı yok mu
görün (değil mi Cem?). Hala kesmedi diyorsanız mangala gidin,
sinemaya gidin� Olmadı alışverişe çıkın.
Neyse grafikler iyi,
eğlenceli, ses efektleri fena değil� Bu arada Sims'te kullanılan dilin
Fransızca ve artık çok yaygın olmayan bir çok dilin kelimelerini içeren
"anlamsızlaştırılmış" bir dil olduğunu biliyor muydunuz? Diyeceğim şu
ki, Artık simler tam anlamıyla yaşıyor, onu bırakın bulundukları çevre
sürekli bir değişim içerisinde� Yani simlerimiz artık on yıl önceki
kütükler olmaktan çıkıp tam anlamıyla birer canlı haline geldiler. Ben
derim ki Sims 3'e bazı teknik hatalar dışında mükemmel denebilir.
Salı Tem. 19, 2011 2:24 pm tarafından glewci
» Xara3d5 3 boyutlu yazi yazma programi (dj isimleri yazmak icin şahane)
C.tesi Nis. 16, 2011 10:24 am tarafından erhan2188
» Hareketli Avatar Yapımı
C.tesi Mart 12, 2011 9:47 pm tarafından (fog)'(x)
» Sjsro 11d'li Media.pk2...!!
C.tesi Mart 12, 2011 1:26 pm tarafından womekan
» Pet (Horse, Wolf, Kervan vs.) Auto Pot.
Salı Şub. 15, 2011 5:11 pm tarafından wiar01
» Silkroad'ı 3D Oynayın! Bir İlk :)
Perş. Şub. 03, 2011 4:38 pm tarafından Fleyd
» Kangurularla Apaçi
Perş. Şub. 03, 2011 3:35 pm tarafından (fog)'(x)
» EiffeL Kulesi Önünde Apaçi :)
Perş. Şub. 03, 2011 3:33 pm tarafından (fog)'(x)
» Apaçi Marşı- Bağlama&Gitar
Perş. Şub. 03, 2011 3:27 pm tarafından (fog)'(x)
» Apaçi Müziği - Gitar Versiyon
Perş. Şub. 03, 2011 3:21 pm tarafından (fog)'(x)