|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...


Join the forum, it's quick and easy

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Sayfayı FaceBook'ta Paylaş
Design By Sahirâne Design ©️
Tıkla Beğen
Erzurum

    Prototype

    (fog)'(x)
    (fog)'(x)
    Prototype CouronnePatRoN
    PatRoN


    Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok !
    Cinsiyetim Cinsiyetim : Erkek
    Kayıt Tarihim Kayıt Tarihim : 14/01/10
    Yaşım Yaşım : 34
    MemLeketim MemLeketim : Yarimin Yanı
    Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 2732

    Prototype Empty Prototype

    Mesaj tarafından (fog)'(x) Ptsi Nis. 26, 2010 4:51 pm

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Bunca
    zaman, filmlerdeki ve çizgi romanlardaki süper güçlü karakterlere özenip
    durduk. Crow damdan dama atlarken Spider-Man duvara tırmanırken,
    Superman uçarken, Carnage ve Venom ise şekilden şekle girerken hep
    imrendik. Bu tarz güçlere sahip olmak hayatı çok farklı bir hale
    getirirdi. Bir de oyun dünyasındaki müthiş güçleri olan süper kötüler
    yok mu? Onla bizi daha da sinir ediyordu. Biz kahramanlığımız,
    cesaretimiz ve hatırı sayılır bir cephanelikle o son bölüm
    yaratıklarıyla dövüşmek için ter dökerken. O yaratıklar kollarını bıçağa
    ve silaha dönüştürüp bizi 15-20 metre uzaklıktan öldürüyorlardı. Çok
    sinirlendik bu bölüm sonu yaratıklarına, özellikle virüs yiyip süper
    insan özelliklerine sahip olanlar daha da deli etti bizi. Yeri geldi
    küfür ettik, yeri geldi, pes edip oyunu bıraktık. Çok canımızı yaktı o
    yaratıklar. Ama oyun dünyasında bir şeyler değişti. Artık orta çağdan
    kalma doğruluk yolunda savaşan saf kahramanlar değiliz. Bir oyun rolleri
    değiştirdi. Artık madalyonun öteki yüzündeyiz. Prototype adlı oyun
    kişileri, yaratıcı bir şekilde harmanlayıp bize oyun dünyasının farklı
    yönlerini tanıştırıyor. Çünkü artık, düşmanlara kan kusturan yaratık
    biziz. Radical Entertainment ve Activision ortaklığıyla ortaya çıkan
    Prototype ilke önce yayınladıkları ilginç ekran görüntüleri ve pek bir
    şey anlatmayan videolarla dikkat çekti. Biraz farklı bir reklam
    kampanyası yürüten dağıtıcı Activision bu oyun için çok iddialı
    konuşuyordu. Oyunun tam bir devrim olacağını ve oynayanların
    unutamayacağı anlar geçireceğini söylemişlerdi. Dürüst olmak gerekirse
    dedikleri bir nebze doğru olmuş.

    Prototype konusunu öğrendin mi tüm gizemi ortadan kalkan ve yüze 50
    etkileyiciliğini kaybeden bir oyun. Popüler bir örnek vermek gerekirse
    Lost gibi. Klasik bir "Bruce Willis aslında ölüymüş" aslında ölüymüş
    sendromu yaşatmak istemiyorum. O yüzden bu sefer hikayeyi uzun uzun
    anlatamayacağım. Prototype'ın hikayesi biraz Resident Evil, biraz
    X-Files biraz da Hulk çizgi romanlarının karışımı olmuş. Yapımcı firma
    daha önce zaten aksiyonlarıyla göz dolduran iki tane Hulk oyunu
    yapmıştı. Zamanlarına göre iyi oyunlardı. O yüzden bu Hulk sosu
    beklenmedik bir şey değil. Oyundaki ana karakterimizin adı Alex Mercer
    ya da ordunun onu aradığı adıyla Zeus. Hangisini beğenirseniz onu
    kullanın artık. Kendisi şimdiye kadar yaratılmış en müthiş silahlardan
    birisi. Bunun nedeni zaten, birçok karakterin birleşimi olması. Daha
    önce oyun dünyasında, süper güçlü karakter çok gördük. Ama Alex Mercer
    onlardan çok daha fazlası. Oyun bizi akıl almaz gizli bir devlet
    komplosunun içine sokuyor. Tamam klişe ama hala akıl almaz�.

    "Benim
    adım Alex Mercer, tüm bunların sorumlusu benim. Bana katil dediler, bir
    canavar ve terörist. Ben bunların hepsiyim�"


    Herşey
    1969 yılında İdoha'nın Hope kasabasında başladı. Adının tam zıttı bir
    şekilde bu şehirde tüm umutları öldürülecek gizli bir deney yapıldı.
    Yıllardır devletle çalışan GENTEK şirketi ve Blackwatch özel ordusu bu
    kabada yaratıkları tehlikeli bir genetik virüsü denediler. Virüs
    insanların genlerini mutasyona uğratıp onları birer akılsız zombi
    canavar karışımı yaratıklara çeviriyordu. Hope Idoha kontrolden çıkmıştı
    virüs herkesi dönüştürürken tek kişi bundan kurtuldu. Elizabeth Green
    adlı bu genç hipi kız başına geleceklerden habersizdi. Virüse tamamıyla
    direnmişti. Vücudunda hiçbir değişiklik yoktu. Genleri ise virüsü kabul
    edip onlarla ortak yaşam oluşturmuştu. Green dışında kontrolden çıkan
    Hope kasabası gizli bir operasyon sonucu Nükleer bombayla haritadan
    silindi. Devler bu gizli operasyonu ört pas etti ancak Blacklight adı
    verilen virüs yaşamaya devam etti. GENTEK'te çalışan birçok bilim adamı
    gibi Alex Mercer virüsle ilgili araştırmalar yapıyordu. Oyunun içinde
    zamanla öğreneceğimiz nedenlerden dolayı, Mercer virüsden etkilendi ve
    Zeus kod adlı müthiş silah haline geldi�

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

    Klişe
    bir konu ama yaratıcı özellikler


    Oyuna müthiş bir giriş
    videosuyla başlıyoruz. İzlediğim en iyi videolardan birisiydi
    diyebilirim. Oyunda yapılabilecek her şeyi özetliyor bu video. Ağzımız
    açık izliyoruz. Video bittikten sonra Blackmail virüsüyle etkilenmiş New
    York şehrini görüyoruz. Şehrin yüzde 60'ı salgından etkilenmiş. Her yer
    kargaşa içerisinde. Bu aslında oyunun ortası oluyor. Alex hemen her
    gücüne sahip. Oyun bu güçleri bize kullandırıp ağzımıza bir parmak bal
    çalıyor. Biraz etrafı dağıttıktan sonra, her şeyin en başına dönüyoruz.
    Bu sefer bir morgdayız. İki doktor sedyede yatan ceset üzerine
    konuşuyorlar. Adının Alex Mercer olduğunu söylüyorlar. Bu konuşma devam
    ederken ceset kalkıyor ve oradan kaçıyor. Ancak Alex hiçbir şey
    hatırlamadığını fark ediyor. Çok geçmeden yeni yeteneklerini keşfetmiş
    oluyor. Oyunun en farklı yönlerinden birisi de bu. Alex'in hafızasını
    yitirmiş olması klişe ama onu geri kazanma yolumuz çok yaratıcı. Alex'in
    vücudunu kaplayan virüs ona müthiş güçler veriyor. Bunlardan birisi de
    öldürdüğümüz insanların hafızlarını görmek. Zeus düşmanlarını emip
    tüketebiliyor. Bu mecazi anlamda değil cidden onları emiyor, hem onların
    yeteneklerini hem de hafızalarını kazanıyoruz. Hafıza kazanında çıkan
    kısa videolarla hikayeyi yavaş yavaş öğreniyoruz. Ancak bu videoların
    bazılarında rahatsız edici görüntüler var. Videoların yarısı gerçek
    insan görüntüleriyle hazırlanmış. Bunlar sonra oyunun görüntüleriyle
    birleştirilmiş ve ortaya ilginç bir ortam çıkmış. Ayrıca Alex'in
    beynindeki hafıza yollarını gördüğümüz özel bir menüye sahibiz. Buraya
    girdiğimiz zaman, videoları düzgün bir sıraya koyup tekrar
    izleyebiliyoruz. Alex bir kız kardeşi olduğunu fark ediyor onun yanına
    gidiyor böylece hikaye de başlamış oluyor. Prototype�ın oyun mantığı dev
    bir şehir haritası içinde dolaşıp istediğini yapmak. Kısacası olayı GTA
    3 ve 4 tarzında. Alex bir süre sonra güçlerinin varlığını fark ediyor.
    Böylece oynanışta yavaş yavaş değişmeye başlıyor. Daha önce çok süper
    kahraman oyunu oynadık. Şehirler de dolaştık altını üstüne getirdik. Ama
    hiç bu kadar serbest ve ölümcül değildik. Zeus duvarlar da yürüyor,
    binadan binaya atlıyor, koca arabaları sanki gazete kağıdı gibi
    fırlatıyor.
    İlk kez duvarda yürüdüğüm zaman aldığım zevki
    anlatamam bu ancak yaşanabilir. Üstelik bunu öyle gerçekçi bir şekilde
    yapmışlar ki, hiç de oyunda gibi hissetmiyorsunuz. Zeus'un vücudundaki
    virüs onu Venom'a benzer bir hale getiriyor. Güçlerimizi kullanırken
    etrafımızda siyah bir çeşit zift oluşuyor. Alex Terminator 2'deki T
    -1000 gibi vücudunu çeşitli silahlara dönüştürebiliyor. Bu konuda ilk
    aldığımız güç pençeler. Bir anda Wolverine'e dönüyoruz. İnsanları ikiye
    bölüyor ve parçalayabiliyoruz. Bir binanın tepesinden aşağıya atlıyoruz
    ve yerde ufak çapta bir delik açıyoruz. Gürültüyü gören insanlar ilk
    başta ne olduğunu anlamadan bize bakıyorlar. Ancak hikaye ilerleyip de
    virüs yayıldıkça insanlar bizi görünce kaçmaya ve korkmaya başlayacak.
    Her ne kadar kılıf uydurmuş olsalar da oyunun başlarında çok garip
    geliyor bu durum. Bir den duvara atlayıp tırmanıyorsunuz, gökdelenin
    tepesinden düşüyorsunuz adamlar sadece "abi iyi misin?" diye soruyor.
    Binadan binaya atlarken aşağıya düşüyorsun, oradan birisi "dikkat et
    kendine" diyor. Başlarda bu gerçekçiliği bozmuş. Hadi süper kahraman
    oyunlarında bu o kadar dikkat çekici olmuyor. Ne de olsa elini sallasan
    süper kahramana çarpan bir ortam. Her gün görüyorsun, bari biraz daha
    tepki verselerdi. Zeus'un Hulk'u andıran sorunları var. Bir bilim
    adamıyken, süper güçlü bir hale gelmiş. Ordu ise onu yakalayıp silah
    haline getirmek istiyor. Peşimiz de General Randall adlı psikopat bir
    general var. Tüm New York şehri karantinaya alınıyor ve askerlerin
    öncellikli hedefi biziz. Hulk'daki General Ross ve Bruce Banner olayı
    tekrarlanıyor�

    Eskiden şehir de yaşamak sorundu

    �Bu
    akşam bana bunu yapan son kişi de ölecek.
    �Bunu başarabileceğine
    emin misin?
    -Ben bu iş için yaratıldım�

    Alex Mercer



    New York şehri dünyanın en kalabalık ve büyük şehirlerinden
    birisidir. Ancak bu şehir artık asla eskisi gibi olmayacak. Yapımcıların
    aklına gelen fikir bu şehirde, üstün güçleri olan bir adam olarak
    dolaşmak, her şeyi dağıtmak etrafın altını üstüne getirmek.
    Fragmanlarında bunu görmüştük. Oyunun giriş demosunda da bunlar vardı.
    Açıkçası bir satış taktiği olarak fragmanlarda oyunun özelliklerin
    abartılmasına alıştım. Ancak çok az oyunda fragmanda gördüğümüz her şeyi
    ve hatta daha fazlasını birebir yapabiliyoruz. Oyunun temelindeki
    kalabalık bir şehirde üstün güçlere sahip olma fikri, Prototype'da
    sonuna kadar yansıtılmış. Şehir gerçekten yaşıyor, insanlar
    dolaşıyorlar, trafik sıkışıyor. Bir şehirde görebileceğiniz ve canınızı
    sıkacak her şey var. Aşağı yukarı bir yıl önce Hulk filminin oyunu
    çıkmıştı. Bu oyunda tek iyi şey yine bu şekilde bir şehirde istediğiniz
    gibi dolaşmak, binadan binaya atlamak ve etrafı parçalamaktı. Ancak
    Prototype bu duyguyu doruğa ulaştırmış. Şehir hayatına uyuz olup da
    etrafı yıkmak isteyenler için oyun Nirvana olmuş. Baştaki eğitim
    bölümünde, süper güçlerin neler yapabileceği çok iyi anlatılmış. Oyunun
    başında geçireceğiniz ilk birkaç saat hayatınızdaki en büyük zevk
    olacak. Prototype'da bir seviye atlama sistemi var. Öldürdüğümüz herkes
    bize belirli bir tecrübe puanı veriyor. Ancak oyunun garip kısmı,
    hayatımızda tecrübe puanlarına bağlı. Öldürdüğümüz düşmanlardan kırmızı
    bir çeşit orb çıkıyor. Bu oyunun gerçekliğini biraz baltalasa da onları
    toplamak zorundayız. Yeterince tecrübe puanı alınca, çok geniş bir
    menüden kendimize yeni güçler seçiyoruz. İlk başlarda Core yazan güçleri
    seçmenizi tavsiye ederim. Çünkü bunlar ana güçler. 3-4 görevi
    bitirdikten sonra Alex tüm güçlerine sahip olmuş oluyor. Bundan sonra
    bize kalan bol bol tecrübe puanı alıp onu daha da geliştirmeye çalışmak.
    Sonuçta Zeus en üst gücüne ulaştığı zaman şehir bizim için oyuncak
    oluyor�

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

    Alex
    ellerini pençeye, tek kolunu dev bıçağa ya da kırbaca, kollarını ise
    Hulk'u andıran dev kaslı kollara dönüştürebiliyor. Bunların her birini
    upgrade etmek mümkün. Bu silahlarımız daha ölümcül oluyor. Aksiyon ve
    özgürlük oyunun temelini oluşturuyor. Yapabileceklerimiz hayal gücümüzle
    sınırlı. Bir örnek vermek gerekirse, peşimizde helikopter ve ordu mu
    var. Sokaktaki insanları labut gibi devirerek hızlıca koşun, bir binanın
    tepesine zıplayın oradan devam edin binada koşmaya. Helikopterle aynı
    hizaya gelince, kolunuzu bıçağa çevirip helikopterin üzerine atlayın.
    Daha sonra helikopteri havada biçin. Aşağıya düşün onunla. Kolunuzu
    Hulk'dan esinlemiş kaslı hale getirin. Helikopter enkazını alıp,
    karşınızdaki tanklara fırlatın. Sorun kalmasın. Böyle bir sahneyi
    aksiyon filmlerinde bile zor görürüz. Oyunda GTA'daki gibi bir kırmızı
    alarm durumu var. Ancak bunun için sadece askerleri öldürmeniz lazım.
    Zombileri ve insanları öldürünce asker pek sallamıyor. Anlayacağınız pek
    bir benciller. Bu kaslı kollar ve dev bıçak sayesinde, koskoca tankları
    oyuncak gibi parçalayabiliyoruz. Benim favori silahım ise kırbaç oldu.
    Oyuna en renk katan silah olmuş. Kırbaç sayesinde, 50-60 metre
    uzağımızdaki insanları bile parçalayabiliyoruz. En güzeli ise uzaktaki
    eşyaları insanları ve araçları kendimize çekebiliyoruz. Peki, bu ne işe
    mi yarıyor? Onu da birazdan anlatacağım. Alex yaşamak ve XP almak için
    insanları tüketmek (consume) zorunda. Bunu şu şekilde yapıyoruz herhangi
    bir zombi ya da insanı yakalıyoruz. Daha sonra farenin sol tuşuna
    basıyoruz ve her silah için 3-4 tane farklı öldürme yöntemiyle insanları
    tüketiyoruz. Buradaki animasyon çok etkileyici olmuş. Şu yazımın üst
    kısımlarında bahsettiğim Venom olayını en iyi burada anlıyoruz. Zeus'un
    vücudundan siyah kollar çıkıyor insanı alıp tüketiyor. Böylece XP ve
    hakkımız doluyor. Ayrıca tükettiğimiz insanların kılığına girebiliyoruz.
    Oyundaki en yaratıcı özelliklerden birisi bu olmuş. Düşmandan kaçmak
    için bol bol kullanılması gereken bir güç bu. Özellikle dövüşler
    sırasında bunu çokça yapmanız lazım. Çünkü oyunun şöyle bir mantığı var.
    Biz ne kadar güçlenirsek düşman da daha çok güçleniyor. Mesela
    upgareden önce iki helikopterle mi geliyorlar. Bu sayı upgaredden sonra
    üç ve dörde çıkıyor. Ancak Alex bunlara karşı savunmasız değil. İki tane
    kalkanı da var. Birincisi oyunun yarısına kadar kullandığımız Zeus'un
    vücudundaki virüsün ortaya çıkarttığı dev bir şövalye kalkanı. Diğeri
    ise oyuna görsel olarak zevk veren bir vücut zırhı olmuş. Zeus'un tüm
    vücudu zırhla kaplanıyor ve çok karizmatik bir hal alıyor. Ancak zırh
    varken fazla uzağa zıplayamıyoruz, daha hantal bir hal alıyoruz.
    Trafik
    derdine son!


    Oyunda Freerun'a benzeyen bir sistem var.
    İstediğimiz gibi her binaya ve eşyaya tırmanıyoruz. Ayrıca binalardan
    binaya süzülme gücümüzde var. Bu gücü en son seviyeye getirince, Alex en
    uygun tabirle uçmaya başlıyor. Ancak ivmesini kaybedince hemen yere
    çakılıyor bunu iyi ayarlamak lazım. Yapımcılar koşma efektini çok
    gerçekçi yapmışlar. En az Mirror's Edge kadar etkileyici. Freerun ise
    Assasin's Creed ile yarışacak halde. Hatta Assassin deki bazı açı ve
    kontrol sorunlarını bu oyun çözmüş. Ancak sisteminde kendi sorunları var
    tabii. Upgardelerin hepsi bitince bir süre güce sahip oluyoruz.
    Gücümüzün zirvesinde olmanın kötü yanıysa, yine gücün kendisi olmuş.
    Peki, bu nasıl mı oluyor? Oyuncuyu simülasyon gibi onlarca tuşla
    uğraştırmak istemeyen yapımcılar, tek tuş olayına gitmiş. Bir tuşa basma
    şeklimiz süremiz ya da çeşitli tuş kombinasyonları farklı güçleri
    ortaya çıkartıyor. İşte bu da sorunun kendisi olmuş. Çünkü dövüş
    sırasında, hızlıca tuşlara basarken, çok alakasız güçler ortaya
    çıkabiliyor. En önemlisi acil bir yerden bir yere kaçmamız gerekirken,
    cam ve kapı eşikleri sorun çıkartıyor. Alex tavanlara tırmanamadığı için
    takla atıyor burada. Diyelim ki tam gökdelenin tepsine çıktınız
    kaçacaksınız, bir anda eşik çıktı. Zeus sağ olsun bir güzel takla
    atıyor. Bize düşmana yem ediyor. Assasin's Creed'e benzeyen kısımlar
    sadece freerun değil. Alex�in tipinde de bir Altair özentiliği var.
    Sanki tek başına bir kahraman değilmiş de AC oynayıp gaza gelmiş bir
    insan gibi duruyor. Zeus, kot pantolon deri ceket ve sivri burun
    ayakkabı giyen ve anlaşılan modadan pek anlamayan birisi. Tamam bunları
    anladım dikkat çekmemek istiyor. Ama kostümdeki kapüşonun nedenini
    çözebilmiş değilim. Hiçbir işe yaramadığı gibi, bir çekiciliği de yok.
    Yapımcılar, sadece Alex'e saç modellemesi yapmaktan kurtulmuşlar o
    kadar. Oyunun yaşayan bir şehre sahip olduğunu daha önce yazmıştım.
    Prototype'ın en ilginç özelliği ise yaratıkları müthiş panik havası.
    Yıllarca şehre saldıran uzaylı ve dev yaratıkları izledik.
    Filmdekilerden bile daha müthiş bir panik havası yaratılmış. İnsanlar
    bir birlerini eziyor, arabalar bir birlerine çarpıyorlar. Herkes bir
    olay çıktığında kaçmak için uğraşıyor. Alex ne kadar müthiş güçlere de
    sahip olsa, yine de bu kadar büyük bir şehirde sadece tabanvay dolaşmak
    olmaz. Karakterimiz tank ve helikopterleri çalıp etrafta dolaşabiliyor
    ve düşmanların canını okuyabiliyor. Araçların kontrollerini yapımcılar
    iyi kotarmışlar. Genelde çoklu araçlı oyunlarda, araç kontrolleri saçma
    olurdu. Burada hem araçlar olması gerektiği gibi hareket ediyor hem de
    kontroller de sorun yok. Ancak tank ile giderken panik içindeki
    insanların, "gel beni ez bir" şeklinde önümüze atlaması çok saçma olmuş�


    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

    Her
    dev haritalı oyunda olduğu gibi Prototype'da da çeşitli yan görevler
    var. Bu tarz oyunların en büyük eksikliği yan görevlerin kendini tekrar
    etmesiydi. Yani her şey rutinleşiyordu bir süre sonra. Yapımcılar bu
    sorunu aşmak için şöyle bir çözüm bulmuşlar. Görevler belirli
    kategorilere sahip, en hızlı şekilde bir yere ulaşma, askeri üstte sızma
    gibi. Ancak her görevi aldığımızda, bu işi farklı yoldan yapıyoruz.
    Mesela bilgi toplamamız mı lazım, birisinde haritada farklı yerlerde
    olan adamları yakalayıp tüketmemiz lazım. Diğerinde, askeri üstse sızım
    oradaki insanları tüketip bilgileri almamız lazım. Hızlı ulaşmada ise,
    birinde binaya hızlıca çıkmamız lazımken, diğerinde ise binadan binaya
    hızlıca atlıyoruz. Türevi oyunlara göre bir artı özellik olmuş bu. Ancak
    yine de kendi rutinine sahip. Oyunun haritasına baktığımız zaman, mavi
    ve kırmızı bölgeler göreceğiz. Mavi bölgeler askerlere ait, kırmızılar
    ise salgının olduğu yerler. Giderek bu iki yerde büyüyor. Askeri
    bölgelere sızıp, önemli insanları tüketip güçlerimizi artırabiliyoruz.
    Alex kendi silah olduğu gibi askerlerinde silahlarını kullanabiliyor.
    Ancak bunların daha etkili olması için, önemli askerleri tüketmek lazım.
    Böylece araç kullanımı ve silah kullanımı daha önemli hale geliyor.
    İşimiz bittikten sonra ise bu üstleri yok etmemiz gerekiyor. Bu
    eğlenceli olduğu kadar da zor bir iş olmuş. Resmen koca bir orduyla
    çarpışıyoruz. Ancak üstte yok edince, askerlerin gücü azalıyor. Biz ise
    hatırı sayılır bir tecrübe puanı kazanıyoruz. Gelelim oyunun teknik
    özelliklerine. Grafik olarak Prototype öyle çok müthiş değil. Ancak
    sıradan bir oyunda sayılmaz. En çok uğraşılan şey patlama efektleri ve
    parçalanan cesetler olmuş. Şöyle bir sorun da var, oyunun en düşük
    grafikleri 6-7 sene önceki oyunlar gibi. Tüm grafik ayaları en yükseğe
    getirilirse daha bir göze hoş geliyor. Ayrıca bazı oyuncularda, düşük
    ayalar sorun çıkartırken yüksek ayalarda çok rahat bir oynanışla
    karşılaşmışlar. O yüzden şansınızı deneyin. Sesler ise 7+1 şeklinde
    kaydedilmiş halde. Ancak ben de nedense sesler çok kısık çıktı. Müzikler
    her ne kadar bazen yetersiz kalsa da genel olarak aksiyona uygun ve
    insanı bu konuda teşvik ediyor. Son söz olarak Prototype yazın en iyi
    aksiyon oyunu. Yılın ise en iyi oyunlardan birisi. Ancak başta vaat
    ettikleri gibi büyük bir devrim yapmadılar. Tabii ki kendi içlerinde
    birçok ufak devrim yapmışlar. Ancak günümüz oyuncusunun beklentileri çok
    yüksek. Aksiyon seven sevmeyen herkesin bu oyunu tecrübe etmesi lazım.
    Özellikle dövüş sahnelerinde yer yer giren yavaş çekimlerle oyun
    filmlere taş çıkartacak halde. Büyük şehirde yaşayan herkes stres atıp,
    şehrin dertlerinden kurtulmak için bu oyunu denemeli.

      Forum Saati Perş. Kas. 21, 2024 9:30 pm