Finlandiya asıllı ve bizlere yine oldukça güzel olan Shadowgrounds ve
Shadowgrounds: Survivor oyunlarını armağan eden Frozenbyte firmasının
üçüncü oyunu olan Trine bana daha önce hiç tatmadığım eğlenceler ve hoş
vakitler yaşattı. Gelin bu muhteşem oyuna hep birlikte göz atalım.
Ateş topu büyüsü yapamayan büyücüye ben büyücü demem!
Trine'ı
fizik kuralları ile haşır neşir olduğunuz ve birbirinden farklı
yeteneklere sahip olan 3 karakteri yönettiğiniz bir platform oyunu
olarak kısaca tanımlayabiliriz. Oyun hırsız, büyücü ve şövalye olan 3
kahramanın, krallığı kötülüklerden kurtarmak için Trine adlı esrarengiz
bir alete hapsolmalarını konu alıyor (evet, bunu kendileri bile ilk
başta bilmiyorlar). Oyun boyunca krallığın türlü yerlerini gezip
kötülüklerle savaşmalı ve sonunda ise tüm kötülüğü yok edip Trine adlı
aletten kurtulmalısınız. Her ne kadar hikaye olarak oyun pek iyi
sayılmasa da (aslında hikayenin bölümler boyunca bizlere 3. bir şahıs
tarafından bize anlatılmasını beğendiğimi söyleyebilirim) diğer yönleri
ile bu açığı rahatça kapatmayı başarıyor.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Trine'ı
oynanış olarak ilk (ve ikinci) Prince of Persia ile Flashback'in
karışımı olarak nitelendirebiliriz. 2 boyutlu bir düzlemde
kahramanlarınızı hareket ettiriyorsunuz ve türlü bulmacaları çözüp,
yaratıklarla savaşarak bölüm sonuna ulaşmaya çalışıyorsunuz. Eğer oyunu
tek başınıza oynuyorsanız 3 karakterden birini oyun esnasında
istediğiniz zaman saçebiliyor ve onu yönetebiliyorsunuz. Her karakterin
kendine ait sağlık ve büyü göstergesi bulunuyor yani bunlar ortak değil.
Böylece eğer bir karakter ölmek üzereyse anında diğer karaktere geçip
oyuna rahatça devam edebiliyorsunuz. Üç karakterin de kendine has
özellikleri bulunuyor; hırsız ok atma ve kancasıyla tavandan tavana
sallanma ve atlama özelliğine sahipken, şövalye kılıç ve balyoz kullanıp
eşyaları fırlatabiliyor. Büyücü ise türlü eşyalar oluşturup onları üst
üste dizebiliyor ve eşyaları büyü ile hareket ettirebiliyor. Oyunun
yapımcıları oyunun bölümlerini hem görsel olarak hem de bu üç karakterin
özelliklerine göre öyle bir zekayla oluşturmuşlar ki insan ister
istemez hayrete düşüyor. Tüm bölümler boyunca tüm karakterleri kullanmak
zorunda kalıyorsunuz. Fizik kuralları ve efektleri de oyunun her yanına
yayılmış durumda ve sadece görsel açıdan insanları tatmin etmek için
oyuna konulmamışlar. Mesela karşınıza 5 tane iskelet çıktı diyelim,
onları ya şövalye ile tek tek keserek öldürebilirsiniz veya büyücü ile
havada uzun bir blok oluşturup üzerlerine düşmesini sağlayıp
öldürebilirsiniz. Hatta ve hatta büyücü ile bir üçgen blok oluşturup,
hırsızın oku ile onu yakıp tüm iskeletleri patlatabilirsiniz. Yani
oyunun oynanışı tamamiyle size bağlı, her zaman farklı türlü taktikler
deneyebiliyorsunuz bu da oyunun ömrünü uzatıyor.
RPG özellikleri de var daha ne olsun?
Trine'da
RPG özellikleri de bulunuyor. Bölümlerde bulunan yaratıkları öldürdükçe
ve yeşil iksir şişelerini topladıkça seviye atlıyorsunuz ve
karakterlerinize yeni özellikler satın alabiliyorsunuz. Ayrıca oyunda
bulunan gizli sandıklarda yeteneklerinizi arttıran ve karakterlerinize
yeni özellikler ekleyen eşyalar da bulunuyor. O yüzden bölümlerdeki bu
gizli sandıkları bulmaya özen gösterin (benim gibi oyunu 10 kere
bitirerek tüm gizleri bulmaya da çalışabilirsiniz tabii ki).
Co-Op
var ama tek bilgisayar üzerinde
Gelelim oyunun çoklu
özelliklerine; Trine'ı aynı bilgisayar üzerinden 3 kişi ile
oynayabiliyorsunuz. Yani bir kişi hırsız, diğeri şövalye, diğer ise
büyücü olabiliyor. Oyunu Co-Op olarak oynamak tamamen farklı bir
deneyime dönüşüyor. Büyücü ile yıkılmış köprüleri kaldırırken, diğer
karakterler ile o köprünün üzerinden geçebiliyorsunuz. Veya gene büyücü
bir eşyayı diğer karakterler üzerindeyken kaldırabiliyor ve onların
uçmasını sağlayabiliyor. Ancak dediğim gibi bunu aynı bilgisayar
üzerinden yapabiliyorsunuz. Yani oyunda herhangi bir online Co-Op
özelliği bulunmuyor, bu da oyunun bana göre tek eksiği (tabii yapımcı
firma buna gerekçe olarak imkanlarının yeterince olmadığını ve oyunun
satışı iyi olursa bir yama ile online Co-Op'un da oyuna eklenebileceğini
belirtiyorlar. İnşallah dedikleri gibi olur da oyunu İnternet üzerinden
arkadaşlarımızla oynayabiliriz). Neyse ki oyun birden fazla klavye ve
fareyi destekliyor, yani bilgisayarınıza 3 tane klavye ve fare takarak 3
farklı karakteri de arkadaşlarınızla yönetebilirsiniz. Tabii ki oyunda
gamepad desteği de bulunuyor.
Grafikler şahane, müzikler
ise klasik
Trine'ın grafikleri ise tamamen sanat eseri
niteliğinde. Oyunu oynarken zaman zaman durup arka planı izliyorsunuz ve
rahatlıyorsunuz. Stresli bir günden sonra Trine'ı oynamak inanın insanı
çok ama çok rahatlatıyor. Trine, Braid'den sonra gördüğüm en iyi arka
plan temalarına sahip. Her bölümün de kendine has bir yapısı bulunuyor,
bir bölümde ormanlarda dolaşırken, bir bölümde ise karanlık zindanlarda
dolaşıyorsunuz. Kısacası Trine grafik olarak da istenen herşeyi veriyor
ve kusursuz olduğunu kanıtlıyor. Tabii grafikleri sonuna dayamak için
çok güçlü bir bilgisayara ihtiyacınız olduğunu da belirteyim, aslında
oyun sistem seçiyor diyebilirim. Kimi bilgisayarlarda çok iyi
çalışırken, kimilerinde çok kötü çalıştığı da olabiliyor. O yüzden
almadan önce demosunu denemenizi öneririm.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Gelelim
sesler ve müziklere; sesler açısından pek birşey söylemek istemiyorum
ama yerli yerinde kullanılmışlar ve kulak tırmalamıyorlar. Oyunun
müzikleri ise oynanış ve grafiklerde olduğu gibi mükemmeller. Her
bölümde farklı bir müzik çalıyor ve insanı etkiliyor. Zaman zaman sırf
oyunun müziklerini dinlemek için bile oyunu açtığım oldu. Müzikleri Ari
Pulkkinen'in bestelediğini de hatırlatayım.
Trine'ı
mutlaka alın ve aldırın!
Oyunu ve oyunda bulunan
özellikleri sizlere kısaca aktardığımı düşünüyorum. Bunların haricinde
Trine'da (eğer Steam üzerinden satın alırsanız) 30 Steam ödülü de (Steam
Achievements) bulunuyor. Eğer sizler de ödül avcıysanız bu sizin için
iyi bir haber olsa gerek. Ayrıca oyunda 15 birbirinden tamamiyle farklı
bölüm bulunuyor ve oyunu ilk kez bitirmek yaklaşık olarak 8 saatinizi
alabiliyor. Trine'ın eksikliklerini ise dediğim gibi hikayenin klişe
olması, sistem seçmesi, zaman zaman görülebilen hatalar ve saç baş
yolduran son bölüm (bu sadece bir oyun yahu bu kadar zor yapmaya ne
gerek var?) olarak nitelendirebilirim. Bunların haricinde karşınızda tam
bir şahaser ve parasını tamamiyle hak eden bir oyun duruyor, eğer eski
platform oyunlarını özlediyseniz ve yeni oyunlar size itici geliyorsa bu
oyunu mutlaka deneyin derim (bu arada yazıyı hazırlarken dinlemeden
duramadığım Lene Marlin'den "Here We Are" adlı şarkıyı da dinlemenizi
öneririm). Oyun oynayacağım diye kendi hayatınızı unutmayın. Herkese iyi
oyunlar.
Platform:
PC
Tür:
Action - Bulmaca/Zeka
Multiplayer:
Var
Yayıncı:
Frozenbyte
Yapımcı:
Frozenbyte
Çıkış Tarihi:
02/07/2009
Min. Sistem:
Windows XP / Vista, Pentium 4 2.0 Ghz ve
eşdeğeri, 512 MB RAM, ATI Radeon x800 / nVidia GeForce 6800 ve üzeri,
600 MB HDD Alanı
Shadowgrounds: Survivor oyunlarını armağan eden Frozenbyte firmasının
üçüncü oyunu olan Trine bana daha önce hiç tatmadığım eğlenceler ve hoş
vakitler yaşattı. Gelin bu muhteşem oyuna hep birlikte göz atalım.
Ateş topu büyüsü yapamayan büyücüye ben büyücü demem!
Trine'ı
fizik kuralları ile haşır neşir olduğunuz ve birbirinden farklı
yeteneklere sahip olan 3 karakteri yönettiğiniz bir platform oyunu
olarak kısaca tanımlayabiliriz. Oyun hırsız, büyücü ve şövalye olan 3
kahramanın, krallığı kötülüklerden kurtarmak için Trine adlı esrarengiz
bir alete hapsolmalarını konu alıyor (evet, bunu kendileri bile ilk
başta bilmiyorlar). Oyun boyunca krallığın türlü yerlerini gezip
kötülüklerle savaşmalı ve sonunda ise tüm kötülüğü yok edip Trine adlı
aletten kurtulmalısınız. Her ne kadar hikaye olarak oyun pek iyi
sayılmasa da (aslında hikayenin bölümler boyunca bizlere 3. bir şahıs
tarafından bize anlatılmasını beğendiğimi söyleyebilirim) diğer yönleri
ile bu açığı rahatça kapatmayı başarıyor.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Trine'ı
oynanış olarak ilk (ve ikinci) Prince of Persia ile Flashback'in
karışımı olarak nitelendirebiliriz. 2 boyutlu bir düzlemde
kahramanlarınızı hareket ettiriyorsunuz ve türlü bulmacaları çözüp,
yaratıklarla savaşarak bölüm sonuna ulaşmaya çalışıyorsunuz. Eğer oyunu
tek başınıza oynuyorsanız 3 karakterden birini oyun esnasında
istediğiniz zaman saçebiliyor ve onu yönetebiliyorsunuz. Her karakterin
kendine ait sağlık ve büyü göstergesi bulunuyor yani bunlar ortak değil.
Böylece eğer bir karakter ölmek üzereyse anında diğer karaktere geçip
oyuna rahatça devam edebiliyorsunuz. Üç karakterin de kendine has
özellikleri bulunuyor; hırsız ok atma ve kancasıyla tavandan tavana
sallanma ve atlama özelliğine sahipken, şövalye kılıç ve balyoz kullanıp
eşyaları fırlatabiliyor. Büyücü ise türlü eşyalar oluşturup onları üst
üste dizebiliyor ve eşyaları büyü ile hareket ettirebiliyor. Oyunun
yapımcıları oyunun bölümlerini hem görsel olarak hem de bu üç karakterin
özelliklerine göre öyle bir zekayla oluşturmuşlar ki insan ister
istemez hayrete düşüyor. Tüm bölümler boyunca tüm karakterleri kullanmak
zorunda kalıyorsunuz. Fizik kuralları ve efektleri de oyunun her yanına
yayılmış durumda ve sadece görsel açıdan insanları tatmin etmek için
oyuna konulmamışlar. Mesela karşınıza 5 tane iskelet çıktı diyelim,
onları ya şövalye ile tek tek keserek öldürebilirsiniz veya büyücü ile
havada uzun bir blok oluşturup üzerlerine düşmesini sağlayıp
öldürebilirsiniz. Hatta ve hatta büyücü ile bir üçgen blok oluşturup,
hırsızın oku ile onu yakıp tüm iskeletleri patlatabilirsiniz. Yani
oyunun oynanışı tamamiyle size bağlı, her zaman farklı türlü taktikler
deneyebiliyorsunuz bu da oyunun ömrünü uzatıyor.
RPG özellikleri de var daha ne olsun?
Trine'da
RPG özellikleri de bulunuyor. Bölümlerde bulunan yaratıkları öldürdükçe
ve yeşil iksir şişelerini topladıkça seviye atlıyorsunuz ve
karakterlerinize yeni özellikler satın alabiliyorsunuz. Ayrıca oyunda
bulunan gizli sandıklarda yeteneklerinizi arttıran ve karakterlerinize
yeni özellikler ekleyen eşyalar da bulunuyor. O yüzden bölümlerdeki bu
gizli sandıkları bulmaya özen gösterin (benim gibi oyunu 10 kere
bitirerek tüm gizleri bulmaya da çalışabilirsiniz tabii ki).
Co-Op
var ama tek bilgisayar üzerinde
Gelelim oyunun çoklu
özelliklerine; Trine'ı aynı bilgisayar üzerinden 3 kişi ile
oynayabiliyorsunuz. Yani bir kişi hırsız, diğeri şövalye, diğer ise
büyücü olabiliyor. Oyunu Co-Op olarak oynamak tamamen farklı bir
deneyime dönüşüyor. Büyücü ile yıkılmış köprüleri kaldırırken, diğer
karakterler ile o köprünün üzerinden geçebiliyorsunuz. Veya gene büyücü
bir eşyayı diğer karakterler üzerindeyken kaldırabiliyor ve onların
uçmasını sağlayabiliyor. Ancak dediğim gibi bunu aynı bilgisayar
üzerinden yapabiliyorsunuz. Yani oyunda herhangi bir online Co-Op
özelliği bulunmuyor, bu da oyunun bana göre tek eksiği (tabii yapımcı
firma buna gerekçe olarak imkanlarının yeterince olmadığını ve oyunun
satışı iyi olursa bir yama ile online Co-Op'un da oyuna eklenebileceğini
belirtiyorlar. İnşallah dedikleri gibi olur da oyunu İnternet üzerinden
arkadaşlarımızla oynayabiliriz). Neyse ki oyun birden fazla klavye ve
fareyi destekliyor, yani bilgisayarınıza 3 tane klavye ve fare takarak 3
farklı karakteri de arkadaşlarınızla yönetebilirsiniz. Tabii ki oyunda
gamepad desteği de bulunuyor.
Grafikler şahane, müzikler
ise klasik
Trine'ın grafikleri ise tamamen sanat eseri
niteliğinde. Oyunu oynarken zaman zaman durup arka planı izliyorsunuz ve
rahatlıyorsunuz. Stresli bir günden sonra Trine'ı oynamak inanın insanı
çok ama çok rahatlatıyor. Trine, Braid'den sonra gördüğüm en iyi arka
plan temalarına sahip. Her bölümün de kendine has bir yapısı bulunuyor,
bir bölümde ormanlarda dolaşırken, bir bölümde ise karanlık zindanlarda
dolaşıyorsunuz. Kısacası Trine grafik olarak da istenen herşeyi veriyor
ve kusursuz olduğunu kanıtlıyor. Tabii grafikleri sonuna dayamak için
çok güçlü bir bilgisayara ihtiyacınız olduğunu da belirteyim, aslında
oyun sistem seçiyor diyebilirim. Kimi bilgisayarlarda çok iyi
çalışırken, kimilerinde çok kötü çalıştığı da olabiliyor. O yüzden
almadan önce demosunu denemenizi öneririm.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Gelelim
sesler ve müziklere; sesler açısından pek birşey söylemek istemiyorum
ama yerli yerinde kullanılmışlar ve kulak tırmalamıyorlar. Oyunun
müzikleri ise oynanış ve grafiklerde olduğu gibi mükemmeller. Her
bölümde farklı bir müzik çalıyor ve insanı etkiliyor. Zaman zaman sırf
oyunun müziklerini dinlemek için bile oyunu açtığım oldu. Müzikleri Ari
Pulkkinen'in bestelediğini de hatırlatayım.
Trine'ı
mutlaka alın ve aldırın!
Oyunu ve oyunda bulunan
özellikleri sizlere kısaca aktardığımı düşünüyorum. Bunların haricinde
Trine'da (eğer Steam üzerinden satın alırsanız) 30 Steam ödülü de (Steam
Achievements) bulunuyor. Eğer sizler de ödül avcıysanız bu sizin için
iyi bir haber olsa gerek. Ayrıca oyunda 15 birbirinden tamamiyle farklı
bölüm bulunuyor ve oyunu ilk kez bitirmek yaklaşık olarak 8 saatinizi
alabiliyor. Trine'ın eksikliklerini ise dediğim gibi hikayenin klişe
olması, sistem seçmesi, zaman zaman görülebilen hatalar ve saç baş
yolduran son bölüm (bu sadece bir oyun yahu bu kadar zor yapmaya ne
gerek var?) olarak nitelendirebilirim. Bunların haricinde karşınızda tam
bir şahaser ve parasını tamamiyle hak eden bir oyun duruyor, eğer eski
platform oyunlarını özlediyseniz ve yeni oyunlar size itici geliyorsa bu
oyunu mutlaka deneyin derim (bu arada yazıyı hazırlarken dinlemeden
duramadığım Lene Marlin'den "Here We Are" adlı şarkıyı da dinlemenizi
öneririm). Oyun oynayacağım diye kendi hayatınızı unutmayın. Herkese iyi
oyunlar.
Platform:
PC
Tür:
Action - Bulmaca/Zeka
Multiplayer:
Var
Yayıncı:
Frozenbyte
Yapımcı:
Frozenbyte
Çıkış Tarihi:
02/07/2009
Min. Sistem:
Windows XP / Vista, Pentium 4 2.0 Ghz ve
eşdeğeri, 512 MB RAM, ATI Radeon x800 / nVidia GeForce 6800 ve üzeri,
600 MB HDD Alanı
Salı Tem. 19, 2011 2:24 pm tarafından glewci
» Xara3d5 3 boyutlu yazi yazma programi (dj isimleri yazmak icin şahane)
C.tesi Nis. 16, 2011 10:24 am tarafından erhan2188
» Hareketli Avatar Yapımı
C.tesi Mart 12, 2011 9:47 pm tarafından (fog)'(x)
» Sjsro 11d'li Media.pk2...!!
C.tesi Mart 12, 2011 1:26 pm tarafından womekan
» Pet (Horse, Wolf, Kervan vs.) Auto Pot.
Salı Şub. 15, 2011 5:11 pm tarafından wiar01
» Silkroad'ı 3D Oynayın! Bir İlk :)
Perş. Şub. 03, 2011 4:38 pm tarafından Fleyd
» Kangurularla Apaçi
Perş. Şub. 03, 2011 3:35 pm tarafından (fog)'(x)
» EiffeL Kulesi Önünde Apaçi :)
Perş. Şub. 03, 2011 3:33 pm tarafından (fog)'(x)
» Apaçi Marşı- Bağlama&Gitar
Perş. Şub. 03, 2011 3:27 pm tarafından (fog)'(x)
» Apaçi Müziği - Gitar Versiyon
Perş. Şub. 03, 2011 3:21 pm tarafından (fog)'(x)