TEMA 11 Eylül 1992 tarihinde, Karaca Arboretum'un kurucusu, BM Çevre Ödülü sahibi Hayrettin Karaca ve Tekfen Holding kurucu ortaklarından, Türk-B.D.T. İş Konseyleri Başkanı Nihat Gökyiğit tarafından kurulmuştur. TEMA Vakfının açılımı "Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı"dır.
1980 yılında Hayrettin Karaca'nın Türkiye'nin ilk özel arboretumunu kurması aynı zamanda TEMA düşüncesinin de başlangıcı olmuştur. Bitki toplamak amacıyla Türkiye'yi karış karış dolaşan Hayrettin Karaca, erozyon sorununun boyutlarını görünce, sorunun önemini herkese anlatmak ve kavratmak gerektiğine karar verir. 5 Ağustos 1992 tarihinde Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan bir röportajında Hayrettin Karaca, şunları söylemiştir: "Türkiye'nin denizlere, derelere, barajlara akıttığı toprağın içindeki değerler, madensel elementler ve gübrenin değeri Türkiye bütçesine eşit belki de. Eğer denizlere akıttığımız bu toprağı hesap edecek olursak, Türkiye'yi yeniden ihya ederiz. Bu kadar büyük bir toprak kaybı vardır Türkiye'nin, fakat biz bunu kayıp olarak hesap etmeyiz. Toprak için ölürüz, bir karış toprağı kimseye vermeyiz deriz, karışla vermeyiz ama kepçeyle veririz. Bugün Yeşilırmak, Kızılırmak, Doğu Karadeniz'deki bütün dereler bulanık değil çamur olarak akıyor. Çoruh'a dökülen bütün çaylar, Çoruh kayalarının üzerinden toprağı sökerek akıyor. Bu toprak benim değil artık, Rus toprağı. Batum bu giden topraklar yüzünden denizden 2.5 kilometre geride kalmış durumda. Kayalar bizim, toprak bizim değil."
Yakın dostu Nihat Gökyiğit ile beraber TEMA'yı kurarlar. Kuruluşa öncülük edenler sanayici olunca, kurucular da iş adamları arasından çıkar. Kurucular Heyeti'nin ihtişamlı listesine rağmen, TEMA oldukça mütevazi koşullarla hayata geçer. TEMA'nın ilk çalışanlarından biri olan Bayburt Projesi Sorumlusu Dr. Gülay Yaşin, o günleri şöyle anlatıyor:
<BLOCKQUOTE>"Yıl 1992. Ekim sonları. Tekfen Holding'de, TEMA Başkan Vekili Nihat Gökyiğit'i ziyaret ediyorum. Nihat Bey, bana büyük bir heyecanla hem TEMA'yı anlatıyor hem de hazırlanan broşürün son düzeltmelerini yapmaya çalışıyor. Böyle bir oluşumda görev almak istediğimi söyleyince beni Vakıf'a davet ediyor. Ertesi gün iş çıkışı bana verilen adrese gidiyorum. Hava soğuk ve adresi bulmakta bir hayli zorlanıyorum. Vakıf Merkezi olarak düşünülen küçük daireyi buluyorum. Hemen görüşmeye alıyorlar. Karşımda oturan beyaz sakallı, beyaz saçlı beyi daha önce hiç görmemiştim. Benimle iş mülakatı yapıyor ve bana sürekli "Bana kendini anlat" diyor. Ben de anlatıyorum. Kendisinin önce yazar olduğunu düşünüyor, sonra bir profesör olduğuna karar veriyorum. Ama O ne yazar, ne de profesör. Bana erozyonu anlatıyor, başlatmak istedikleri hareketi anlatıyor ve en sonunda, bugün gibi hatırladığım yüz ifadesiyle, inançla ve adeta gözleri dolarak; "Birgün bu Vakıfta çalışıyor olmandan dolayı göğsün kabaracak" diyor. Onun Hayrettin Karaca olduğunu öğreniyorum....Bu görüşmeden bir gün sonra TEMA'nın ilk elemanı olarak göreve başladım. TEMA Vakfı'nın kuruluşunun öyküsünü dinledim. Sayın Hayrettin Karaca, Karaca Arboretum için bitki toplamak üzere Türkiye'yi köşe bucak dolaşmakta ve gezileri sırasında tanık olduğu erozyon olayını yakın çevresindekilere anlatmaktaymış. Yakın arkadaşı Nihat Gökyiğit onun anlattıklarından çok etkilenmiş ve bu sorunu çözmek ve bütün toplumla paylaşmak için bir Vakıf kurma fikrini ortaya atmış. Bunun üzerine, Nihat Bey'in öncülüğü ile Cumhurbaşkanı, konuyla ilgili bakanlıklar, iş çevreleri, bilim adamları ziyaret edilmiş ve bu kişilerin de katılımı ile Vakıf kurulmuş... Ben TEMA'da göreve başladığımda, Levent'teki küçük dairede sadece yazı masası ve bir kaç sandalye vardı. Bilgisayar vb büro malzemelerini zamanla bağışlarla sağladık. O günlerde kimse bırakın TEMA adını, ülkenin çölleşmeye başladığını bile farketmemişti. Televizyonda, gazetelerde konunun ele alınması için büyük çaba sarfediyorduk. Bazıları 'Ülkenin bu kadar çok sorunu varken, bir de erozyon mu çıktı?' diyordu. TEMA üyesi olmak, TEMA destekçisi olmak saygın bir kavram, bir prestij olmaktan çok uzaktı henüz."
</BLOCKQUOTE>
Kasım 2004 itibariyle 236 bini aşkın üye sayısına ulaşan TEMA'nın kuruluş hikayesi işte böyle.
A - Gerçek Kişi Kurucu Üyeler
<BLOCKQUOTE>
TEMA Vakfı'nın Amaçları e Hedefleri
</BLOCKQUOTE>
TEMA Vakfının Amaçları
TEMA'nın hedefi öncelikle ulusumuza, onun temsilcilerine, siyasal partilere ve hükümetlere, resmi ve özel kuruluşlara, eğitim kurumlarına, basın yayın organlarına, toprak erozyonunun nedenlerini, vahim sonuçlarını ve ülkemizin çöl olma tehlikesini anlatmaktır. TEMA bu hedef doğrultusunda, siyasi güçleri, doğal varlıkların yok edilmesi ve erozyon sorununa çare bulmadan iktidar olamayacaklarına inandırma çabasındadır. Bu nedenle erozyon sorununa karşı duyarlı, bilinçli ve etkin bir kamuoyu oluşturmaya çalıştırmaktadır.
TEMA Vakfı, ülkemizin en değerli hazinelerinden birinin toprak olduğunun bilincindedir. Bu nedenle, orman, çayır, mera ve tarım alanlarının, su ve bitki gen kaynaklarının, doğanın korunması ve erozyonun önlenmesi konusunda, belli bir devlet politikasının gerekli ve zorunlu olduğuna inanmaktadır. Bu hedeflere ulaşmak ancak teknik yönden yeterli bir kadro, teşkilat ve mali imkanlarla mümkündür.
TEMA Vakfı, toprak erozyonu nedeniyle hızla yok olan tarım alanlarının ve meraların verimliliğinin arttırıldığı koşulda, kırdan kente göçün önlenebileceğine inanmaktadır.
<BLOCKQUOTE>TEMA Vakfı'nın Vizyon ve Misyonu</BLOCKQUOTE>
Vizyon (TEMA'nın Geleceğe Bakışı)
Sürdürülebilir yaşam ilkesiyle doğal varlıkların korunmasında; ülkenin ve dünyanın geleceğinde söz sahibi olan topraktan gelen toplumsal barışı sağlayan, bilinçli, halkla bütünleşen, öncü bir STK olmaktır.
Kaybolan geleceği kurtarmak, açlık ve yoksulluğu gidererek topraktan gelen toplumsal barışı sağlamak için;
TEMA Vakfı, 13 bölüm halinde örgütlenmiştir. Genel Müdürlük, Eğitim, Projeler, Teşkilatlanma, Mali İşler, Uluslararası İlişkiler, İnsan Kaynakları, İktisadi İşletme, Bilgi İşlem, Belge-Bilgi Merkezi, Kaynak Geliştirme ve Halkla İlişkiler, İdari İşler ve Satın Alma bölümlerinden oluşmaktadır. Mali Danışman ile Hukuk Danışmanı da Vakıf bünyesinde hizmet vermektedir.
“Toprağıma Sahip Çıkmak, TEMA Vakfı'nı desteklemek istiyorum” diyor ve ; "Ne yapabilirim?" diye soruyorsanız:
TEMA Vakfı'nın Hukuksal Çalışmaları
TEMA Vakfı'nın hukuksal çalışmaları, "Mevzuat Çalışmaları" ve "Davalar" olarak iki ana başlıkta değerlendirilebilir. Eylül 1992 yılında kurulan TEMA Vakfı'nın hukuksal alandaki ilk ve en büyük başarısı 38 yılda çıkartılamayan dört kez kadük olan "Mera Yasası" nın TBMM'de 1998 yılının Şubat ayında "oybirliği" ile kabul edilmesi olmuştur. Nisan 1998 yılında da Ankara'da geniş katılımlı bir toplantıda, mera, toprak ve su ve orman için mevzuat komisyonları oluşturulmuş ve bu komisyonlara ilgili bürokratlar, öğretim üyeleri ve hukukçular katılmışlardır. Bunlardan mera komisyonu "Mera Yönetmeliği"ni hazırlamış ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Toprak-su Komisyonu "Toprak Yasaları"nı hazırlamıştır. Bu taslakların yasalaşması için gayretler devam etmekte olup, orman komisyonu da çalışmalarını sürdürmektedir. Ayrıca su ile ilgili olarak da, "Çerçeve Su Yasası" ve "Havza Yönetimi" konularında çalışmalar sürdürülmektedir.
TEMA Vakfı'nın ilk davası 1997 yılının Eylül ayında ve gönüllü destekle açılmıştır. Bilahare Vakıf Yönetim Kurulu kararıyla "Hukuk Danışmanlığı" 01 Ocak 1998 yılında faaliyete başlamıştır. Prensip olarak ülke genelini ilgilendiren idari eylem ve işlemler için dava açılmakta, bölgesel sorunlarda ise açılan davalara müdahil olunarak destek olunmaktadır. Ülkenin orman ve toprak varlığını ilgilendiren idari işlemlere (yönetmelikler) karşı açılan davalar, dokuz adet turizm merkezi iptali için açılan davalar ile, yüzer gezer santraller için toplam dört dava ve doğal sit alanlarına her tür enerji santrali yapımına izin veren idari eylemler için açılan davalar bunların kamuoyunda en ilgi çekici olanlarıdır. Davalar hakkında ayrıntılı bilgi TEMA İnternet Sitesi ile TEMA Vakfı'nın Açtığı Davalarda Son Gelişmeler ekinde mevcuttur. Açılan davalarda en çok kamu yararı değerlendirilmesi ve karşılaştırılması sonucu ÜSTÜN KAMU YARARI gerekçe olarak gösterilmiş ve ilk defa Danıştay 6ncı Dairesinin karar gerekçesi ÜSTÜN KAMU YARARI'na dayanmıştır. Bu da hem ülke, hem İdari Yargılama ve hem de TEMA Vakfı adına çok önemli bir başarıdır.
1980 yılında Hayrettin Karaca'nın Türkiye'nin ilk özel arboretumunu kurması aynı zamanda TEMA düşüncesinin de başlangıcı olmuştur. Bitki toplamak amacıyla Türkiye'yi karış karış dolaşan Hayrettin Karaca, erozyon sorununun boyutlarını görünce, sorunun önemini herkese anlatmak ve kavratmak gerektiğine karar verir. 5 Ağustos 1992 tarihinde Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan bir röportajında Hayrettin Karaca, şunları söylemiştir: "Türkiye'nin denizlere, derelere, barajlara akıttığı toprağın içindeki değerler, madensel elementler ve gübrenin değeri Türkiye bütçesine eşit belki de. Eğer denizlere akıttığımız bu toprağı hesap edecek olursak, Türkiye'yi yeniden ihya ederiz. Bu kadar büyük bir toprak kaybı vardır Türkiye'nin, fakat biz bunu kayıp olarak hesap etmeyiz. Toprak için ölürüz, bir karış toprağı kimseye vermeyiz deriz, karışla vermeyiz ama kepçeyle veririz. Bugün Yeşilırmak, Kızılırmak, Doğu Karadeniz'deki bütün dereler bulanık değil çamur olarak akıyor. Çoruh'a dökülen bütün çaylar, Çoruh kayalarının üzerinden toprağı sökerek akıyor. Bu toprak benim değil artık, Rus toprağı. Batum bu giden topraklar yüzünden denizden 2.5 kilometre geride kalmış durumda. Kayalar bizim, toprak bizim değil."
Yakın dostu Nihat Gökyiğit ile beraber TEMA'yı kurarlar. Kuruluşa öncülük edenler sanayici olunca, kurucular da iş adamları arasından çıkar. Kurucular Heyeti'nin ihtişamlı listesine rağmen, TEMA oldukça mütevazi koşullarla hayata geçer. TEMA'nın ilk çalışanlarından biri olan Bayburt Projesi Sorumlusu Dr. Gülay Yaşin, o günleri şöyle anlatıyor:
<BLOCKQUOTE>"Yıl 1992. Ekim sonları. Tekfen Holding'de, TEMA Başkan Vekili Nihat Gökyiğit'i ziyaret ediyorum. Nihat Bey, bana büyük bir heyecanla hem TEMA'yı anlatıyor hem de hazırlanan broşürün son düzeltmelerini yapmaya çalışıyor. Böyle bir oluşumda görev almak istediğimi söyleyince beni Vakıf'a davet ediyor. Ertesi gün iş çıkışı bana verilen adrese gidiyorum. Hava soğuk ve adresi bulmakta bir hayli zorlanıyorum. Vakıf Merkezi olarak düşünülen küçük daireyi buluyorum. Hemen görüşmeye alıyorlar. Karşımda oturan beyaz sakallı, beyaz saçlı beyi daha önce hiç görmemiştim. Benimle iş mülakatı yapıyor ve bana sürekli "Bana kendini anlat" diyor. Ben de anlatıyorum. Kendisinin önce yazar olduğunu düşünüyor, sonra bir profesör olduğuna karar veriyorum. Ama O ne yazar, ne de profesör. Bana erozyonu anlatıyor, başlatmak istedikleri hareketi anlatıyor ve en sonunda, bugün gibi hatırladığım yüz ifadesiyle, inançla ve adeta gözleri dolarak; "Birgün bu Vakıfta çalışıyor olmandan dolayı göğsün kabaracak" diyor. Onun Hayrettin Karaca olduğunu öğreniyorum....Bu görüşmeden bir gün sonra TEMA'nın ilk elemanı olarak göreve başladım. TEMA Vakfı'nın kuruluşunun öyküsünü dinledim. Sayın Hayrettin Karaca, Karaca Arboretum için bitki toplamak üzere Türkiye'yi köşe bucak dolaşmakta ve gezileri sırasında tanık olduğu erozyon olayını yakın çevresindekilere anlatmaktaymış. Yakın arkadaşı Nihat Gökyiğit onun anlattıklarından çok etkilenmiş ve bu sorunu çözmek ve bütün toplumla paylaşmak için bir Vakıf kurma fikrini ortaya atmış. Bunun üzerine, Nihat Bey'in öncülüğü ile Cumhurbaşkanı, konuyla ilgili bakanlıklar, iş çevreleri, bilim adamları ziyaret edilmiş ve bu kişilerin de katılımı ile Vakıf kurulmuş... Ben TEMA'da göreve başladığımda, Levent'teki küçük dairede sadece yazı masası ve bir kaç sandalye vardı. Bilgisayar vb büro malzemelerini zamanla bağışlarla sağladık. O günlerde kimse bırakın TEMA adını, ülkenin çölleşmeye başladığını bile farketmemişti. Televizyonda, gazetelerde konunun ele alınması için büyük çaba sarfediyorduk. Bazıları 'Ülkenin bu kadar çok sorunu varken, bir de erozyon mu çıktı?' diyordu. TEMA üyesi olmak, TEMA destekçisi olmak saygın bir kavram, bir prestij olmaktan çok uzaktı henüz."
</BLOCKQUOTE>
Kasım 2004 itibariyle 236 bini aşkın üye sayısına ulaşan TEMA'nın kuruluş hikayesi işte böyle.
Kurucu Üyeler
A - Gerçek Kişi Kurucu Üyeler
- SEMAHAT ARSEL
- AHMET OĞUZ DAĞDELEN
- S. MÜFİT ERBİLGİN
- NUMAT SABİT ESİN
- E. YALIM EREZ
- AHMET FİKRET EVYAP
- NİHAT GÖKYİĞİT
- SEVGİ GÖNÜL
- E. KAĞAN GÜRSEL
- MEHMET OSMAN KAVALA
- SUNA KIRAÇ
- ASIM KOCABIYIK
- RAHMİ M. KOÇ
- VEHBİ KOÇ (Merhum)
- ALİ KOÇMAN (Merhum)
- HALİS KOMİLİ
- H. AYDUK ESAT KORAY
- ENVER ÖREN
- AHMET ÖZKÖSEOĞLU
- SAKIP SABANCI (Merhum)
- AHMET SALAHOR
- ŞARIK TARA
- SABRİ ÜLKER
- M. SELAHATTİN ÜZEL (Merhum)
- ORHAN YAVUZ
- RONA YIRCALI
B - Hükmi Şahış Kurucu Üyeler
- AKFİL SANAYİİ VE TİCARET A.Ş.
- AKIN TEKSTİL A.Ş.
- AKSA AKRİLİK KİMYA SANAYİİ A.Ş.
- ALTINYILDIZ HOLDİNG A.Ş.
- ECZACIBAŞI HOLDİNG A.Ş.
- HAS OTOMOTİV TİCARET VE SANAYİİ A.Ş.
- HÜRRİYET GAZETECİLİK VE MATBAACILIK A.Ş.
- KALEBODUR SERAMİK SANAYİİ A.Ş.
- KARACA HOLDİNG A.Ş.
- MİLLİYET GAZETECİLİK A.Ş.
- ORTA ANADOLU TİC. VE SANAYİ İŞLETMELERİ T.A.Ş.
- SABAH YAYINCILIK A.Ş.
- SINAİ VE MALİ YATIRIMLAR HOLDİNG A.Ş.
- TATKO OTOMOBİL, LASTİK VE MAKİNE TİCARETİ T.A.Ş.
- TEKFEN HOLDİNG A.Ş.
- TÜRKPETROL VE MADENİ YAĞLAR T.A.Ş.
<BLOCKQUOTE>
TEMA Vakfı'nın Amaçları e Hedefleri
</BLOCKQUOTE>
TEMA Vakfının Amaçları
- Ülkemizde doğal varlıkların ve çevre sağlığın korunması, erozyonla mücadele, toprak örtüsü ve toprağın korunması ve ağaçlandırmanın önemi hakkında kamuoyunu eğitmek ve bilinçlendirmek
- Erozyon felaketinin doğuracağı sonuçlar, alınacak önlemler konusunda halkımızı bilgilendirmek, bilinçlendirmek ve böylece oluşturulacak bilinçli ve etkin kamuoyu desteği ile hükümetleri erozyonla mücadelede, gerçekçi ve uygulanabilir politikalar üretme ve uygulamaya teşvik etmek
- Biyoçeşitlilik, toprak, su ve doğal çevrenin korunmasına ilişkin milli politikaların oluşturulmasına yardımcı olmak ve bu esaslardan ödün verilmemesi için mücadele etmek
- Ağaç ve orman sevgisini topluma mal etmek
- Hayvancılığın temeli olan çayır ve meraları koruyup, geliştirmek
- Doğal zenginliklerimizin bilinçsizce kullanılıp, geri dönüşümsüz bir şekilde yok olmasına izin vermeyerek, korumak, geliştirmek ve Türkiye'nin geleceğini güvenceye almak
- Çölleşmeyle mücadelede dünyaya örnek bir hareketi Türkiye'den başlatmak
- Doğal varlıkların, insan sağlığının, yeşil alanların, toprak ve bitki örtüsünün, ormanların, meraların korunması, geliştirilmesi ve yenilerinin teşkil edilmesini sağlamak için faaliyette bulunmak
- Bu amaçları gerçekleştirmek için gerekli teşkilatın oluşturulmasını, yasaların çıkmasını sağlamak ve gönüllü kuruluşların öncülüğünde toplumun bütün kesimlerinin desteği ile erozyonla mücadelenin ikinci bir İstiklal Savaşı kabul edilerek erozyon tehlikesi ile mücadele edilmesi
TEMA Vakfının Hedefleri
TEMA'nın hedefi öncelikle ulusumuza, onun temsilcilerine, siyasal partilere ve hükümetlere, resmi ve özel kuruluşlara, eğitim kurumlarına, basın yayın organlarına, toprak erozyonunun nedenlerini, vahim sonuçlarını ve ülkemizin çöl olma tehlikesini anlatmaktır. TEMA bu hedef doğrultusunda, siyasi güçleri, doğal varlıkların yok edilmesi ve erozyon sorununa çare bulmadan iktidar olamayacaklarına inandırma çabasındadır. Bu nedenle erozyon sorununa karşı duyarlı, bilinçli ve etkin bir kamuoyu oluşturmaya çalıştırmaktadır.
TEMA Vakfı, ülkemizin en değerli hazinelerinden birinin toprak olduğunun bilincindedir. Bu nedenle, orman, çayır, mera ve tarım alanlarının, su ve bitki gen kaynaklarının, doğanın korunması ve erozyonun önlenmesi konusunda, belli bir devlet politikasının gerekli ve zorunlu olduğuna inanmaktadır. Bu hedeflere ulaşmak ancak teknik yönden yeterli bir kadro, teşkilat ve mali imkanlarla mümkündür.
TEMA Vakfı, toprak erozyonu nedeniyle hızla yok olan tarım alanlarının ve meraların verimliliğinin arttırıldığı koşulda, kırdan kente göçün önlenebileceğine inanmaktadır.
<BLOCKQUOTE>TEMA Vakfı'nın Vizyon ve Misyonu</BLOCKQUOTE>
Vizyon (TEMA'nın Geleceğe Bakışı)
Misyon (TEMA'nın Varoluş Nedenimiz)
Kaybolan geleceği kurtarmak, açlık ve yoksulluğu gidererek topraktan gelen toplumsal barışı sağlamak için;
- Erozyon, çoraklaşma, çölleşme, kirlilik, hatalı tarım teknikleri ve amaç dışı arazi kullanımını önlemek;
- Doğal varlıkların tahribine yönelik, ulusal ve uluslararası her türlü idari, siyasi ve ekonomik baskılara karşı mücadele etmek ve sorunlaraçözüm üretmek,
- Biyolojik çeşitlilik, toprak, su ve diğer doğal kaynakların korunması, verimli kılınması ve sürdürülebilir yönetimini gerçekleştirmek;
- Doğal varlıkların korunmasına yönelik politikaların, hükümetlerce üretilmesini, gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını, uygulanmasını ve uluslararası anlaşmalara uyulmasını sağlayacak, bilinçli ve etkin kamuoyu oluşturmak.
TEMA'nın Temel Değerleri
- Güvenirlilik ve Saygınlık
- Şeffaflık
- Gönüllülük
- Yaratıcı Katılımcılık
- Siyasi Tarafsızlık
- Herkesi Kucaklama
- Bilimsellik
TEMA İç Yapısı
TEMA Vakfı, 13 bölüm halinde örgütlenmiştir. Genel Müdürlük, Eğitim, Projeler, Teşkilatlanma, Mali İşler, Uluslararası İlişkiler, İnsan Kaynakları, İktisadi İşletme, Bilgi İşlem, Belge-Bilgi Merkezi, Kaynak Geliştirme ve Halkla İlişkiler, İdari İşler ve Satın Alma bölümlerinden oluşmaktadır. Mali Danışman ile Hukuk Danışmanı da Vakıf bünyesinde hizmet vermektedir.
Nasıl TEMA Gönüllüsü Olunur?
“Toprağıma Sahip Çıkmak, TEMA Vakfı'nı desteklemek istiyorum” diyor ve ; "Ne yapabilirim?" diye soruyorsanız:
- Gönüllü olarak TEMA HAREKETİNİN bireyi olabilirsiniz:
- Erozyon ve çölleşme tehlikesine karşı toplumsal bilinci oluşturmak için düzenlenecek faaliyetlere destek verebilir, çevrenizin vermesini sağlayabilirsiniz.
"Nasıl Yapabilirim?" diyorsanız:
- Vakıf merkezi ile veya bulunduğunuz bölgedeki TEMA Temsilciliği ile bağlantı kurarak, bilgi alabilir ve bölgenizde yürütülen etkinliklere katılabilirsiniz.
- Tanık olduğunuz erozyon, ormansızlaştırma, yanlış tarımsal uygulamalar gibi sorunları vakfımıza bildirerek, gerekli araştırmaların ve gerekli müdahalenin yapılmasını sağlayabilirsiniz.
- TEMA Gönüllü Erozyon Eğitmeni olabilir; çevrenizde, kurum ve kuruluşlarınızda, erozyon sorunu ve TEMA Vakfı'nın çalışmalarını anlatabilirsiniz.
- TEMA Vakfı'nın çıkarmış olduğu yayınları izleyerek ve okuyarak bilgi sahibi olabilirsiniz.
- Çevrenizde, kurum ve kuruluşlarınızda, doğanın korunması ve erozyonun önlenmesiyle ilgili kol, kulüp vb. kurma ve yürütme çalışmalarına katılabilirsiniz
- Boş zamanlarınızda Vakıf merkezine veya Temsilciliklerimize gelerek; büro içi çalışmalarına ve Gönüllü çalışmalara yardımcı olabilirsiniz.Temsilcilerimizin irtibat bilgilerine web sitemizden ulaşabilirsiniz.
- İnternet üzerinden online Gönüllülük Formunu doldurak bize katılabilirsiniz.
- Banka havalesi yoluyla da gönüllümüz olabilirsiniz. Gönüllülük formunu ve banka dekontunu vakfımıza gönderdiğiniz tarihten itibaren en kısa sürede gönüllülük kartınız adresinize postalanacaktır.Tıklayınız...
TEMA Vakfı'nın Hukuksal Çalışmaları
TEMA Vakfı'nın ilk davası 1997 yılının Eylül ayında ve gönüllü destekle açılmıştır. Bilahare Vakıf Yönetim Kurulu kararıyla "Hukuk Danışmanlığı" 01 Ocak 1998 yılında faaliyete başlamıştır. Prensip olarak ülke genelini ilgilendiren idari eylem ve işlemler için dava açılmakta, bölgesel sorunlarda ise açılan davalara müdahil olunarak destek olunmaktadır. Ülkenin orman ve toprak varlığını ilgilendiren idari işlemlere (yönetmelikler) karşı açılan davalar, dokuz adet turizm merkezi iptali için açılan davalar ile, yüzer gezer santraller için toplam dört dava ve doğal sit alanlarına her tür enerji santrali yapımına izin veren idari eylemler için açılan davalar bunların kamuoyunda en ilgi çekici olanlarıdır. Davalar hakkında ayrıntılı bilgi TEMA İnternet Sitesi ile TEMA Vakfı'nın Açtığı Davalarda Son Gelişmeler ekinde mevcuttur. Açılan davalarda en çok kamu yararı değerlendirilmesi ve karşılaştırılması sonucu ÜSTÜN KAMU YARARI gerekçe olarak gösterilmiş ve ilk defa Danıştay 6ncı Dairesinin karar gerekçesi ÜSTÜN KAMU YARARI'na dayanmıştır. Bu da hem ülke, hem İdari Yargılama ve hem de TEMA Vakfı adına çok önemli bir başarıdır.
Salı Tem. 19, 2011 2:24 pm tarafından glewci
» Xara3d5 3 boyutlu yazi yazma programi (dj isimleri yazmak icin şahane)
C.tesi Nis. 16, 2011 10:24 am tarafından erhan2188
» Hareketli Avatar Yapımı
C.tesi Mart 12, 2011 9:47 pm tarafından (fog)'(x)
» Sjsro 11d'li Media.pk2...!!
C.tesi Mart 12, 2011 1:26 pm tarafından womekan
» Pet (Horse, Wolf, Kervan vs.) Auto Pot.
Salı Şub. 15, 2011 5:11 pm tarafından wiar01
» Silkroad'ı 3D Oynayın! Bir İlk :)
Perş. Şub. 03, 2011 4:38 pm tarafından Fleyd
» Kangurularla Apaçi
Perş. Şub. 03, 2011 3:35 pm tarafından (fog)'(x)
» EiffeL Kulesi Önünde Apaçi :)
Perş. Şub. 03, 2011 3:33 pm tarafından (fog)'(x)
» Apaçi Marşı- Bağlama&Gitar
Perş. Şub. 03, 2011 3:27 pm tarafından (fog)'(x)
» Apaçi Müziği - Gitar Versiyon
Perş. Şub. 03, 2011 3:21 pm tarafından (fog)'(x)