UEFA’nın
değerlendirmesine göre Türkiye’nin en pahallı takımı olan Galatasaray 1
sezonun sonuna yaklaşırken Emre Güngör diye bir oyuncu yüzünden
şampiyonluk hedefinden uzaklaşıyor.
İlk bakışta "Sadece
bir hata" veya “Her oyuncu hata yapabilir”
gibi değerlendirmelerle Emre’nin amatörce hatası bertaraf edilebilir ama
profesyonelliğe inanan hiç kimse bu hatayı sıradan bir yanlış olarak
göremez, görmemelidir.
Çünkü futbola ilk
başlayan 10 yaşındaki çocuğa da öretilen şudur ki: “Son adam
oynarken çalıma girilmez”
Üstelik milyon
dolarlarca para alan bir oyuncu hiçbir zaman profesyonelliğinin
gerektirmediğini yapmamalıdır.
Emre maalesef
bir yıl boyunca verilen mücadeleye ihanet etmiştir. Amatörce,
profesyonelliğe sığmayan bir davranış sergilemiş ve takımının
mağlubiyeti ve belki de şampiyonluğunu kaybetmesinin sorumlularının
başında yer almıştır. Telafisi mümkün olmayan haftalara girilirken bu
kadar laubaliliğin hoş görülmemesi ve Emre’ye en azından kallavi bir
para cezası verilmesi gerekir diye düşünüyorum. Emre öyle bir hata yaptı
ki, Trabzonspor’un başka türlü gol bulacak bir görüntüsü yoktu.
Ancak haftaya
oynanacak olan derbi düşünülürse bu da zor. Emre’yi bu manada vicdanı
ile baş başa bırakmak daha doğru olacaktır.
Şimdi gelelim
realiteye…
Emre’nin yaptığı
hataya rağmen Galatasaray kalitesindeki bir takımın bu maçta en azından 1
gol bulması gerekiyordu. Ancak takımda düzgün
bir orta yapacak oyuncu eksikliği özellikle kornerlerde
kendisini fazlasıyla hissettirdi.
Elano
kesinlikle geldiği ilk günlerdeki gibi sıradandı. Brezilyalı geriye
dönüş yaşıyor gibi bir durumu var. Tam toparlandı derken Elano büyük
maçlardaki küçük oyunu ile şaşırtıyor.
Orta alanda
Rijkaard’dan bir Barış-Ayhan değişikliği beklediğimiz
anlar olmadı dersek yalan olur. Mustafa
Sarp orta alanda ayakta kalan isim oldu ama eski Mustafa
değildi.
Galatasaray
defansı fazlasıyla laubali oynuyor. Hadi Lucas’ın
kalitesi belli ve adam topla defanstan çıkmayı seviyor. İşin aslı bu
işi de becerebiliyor. Ama Caner, Sabri ve Emre’nin
ayağında çok top tutma hevesini anlamak mümkün değil.
Caner meyva
vermeyen bir ağaç görüntüsünde oynuyor. Tüm rakiplerini
çalımlasa bile düzgün orta yapma becerisi kesinlikle yok.
Maçın içinde Hakan Balta değişikliği de beklenen başka
bir varyasyondu.
Trabzonsporlu
oyuncular ise bu maça iyi motive olmuşlardı. Ancak Emre’nin ihanet gibi
ikramı olmasaydı sabaha kadar gol atacak gibi değillerdi.
Hakem Yunus Yıldırım
son adam pozisyonundaki Burak’ı çeken Sabri’yi oyundan atmalıydı. Şayet
Galatasaray 10 kişi kalsa belki işin ciddiyetini daha iyi
anlayabilirlerdi.
Caner’in attığı gol
verilebilinirdi de verilmeyebilinirdi de. Yunus Yıldırım tercihini
iptalden yana kullandı.
Bu maçta Dos
Santos maçın son anlarındaki güzel oyunu ile akıllarda kaldı.
Ancak kaleci ile karşı karşıya kaldığı ilk yarı ve ikinci yardaki
pozisyonlarda çok kötü tercihler yaptı. İlk
yarıdaki kötü vuruşunu saymıyorum ama maçın sonlarına doğru altı pasa
kadar inip kaleye vurmak yerine 3 Bordo Mavilinin arasındaki Jo’ya pas
verme fikri çok aptalcaydı. Ancak Rijkaard'ın Santos'u oyun içinde daha
fazla sorumluluk alması ve sadece rakip geriye çekildiğinde değil, maç
ortada giderken de oyuna katkı yapmasını sağlaması gerekir. Santos
topsuz oyunda hiç yok.
Bu mağlubiyet ile
Rijkaard’ın şapkasını önüne koyması lazım.
Önümüzdeki
haftaki derbi maç kaybedilirse bu taraftar ne Rijkaard’ı tanır, ne hata
yapan oyuncuları!...
Necati Şatana
değerlendirmesine göre Türkiye’nin en pahallı takımı olan Galatasaray 1
sezonun sonuna yaklaşırken Emre Güngör diye bir oyuncu yüzünden
şampiyonluk hedefinden uzaklaşıyor.
İlk bakışta "Sadece
bir hata" veya “Her oyuncu hata yapabilir”
gibi değerlendirmelerle Emre’nin amatörce hatası bertaraf edilebilir ama
profesyonelliğe inanan hiç kimse bu hatayı sıradan bir yanlış olarak
göremez, görmemelidir.
Çünkü futbola ilk
başlayan 10 yaşındaki çocuğa da öretilen şudur ki: “Son adam
oynarken çalıma girilmez”
Üstelik milyon
dolarlarca para alan bir oyuncu hiçbir zaman profesyonelliğinin
gerektirmediğini yapmamalıdır.
Emre maalesef
bir yıl boyunca verilen mücadeleye ihanet etmiştir. Amatörce,
profesyonelliğe sığmayan bir davranış sergilemiş ve takımının
mağlubiyeti ve belki de şampiyonluğunu kaybetmesinin sorumlularının
başında yer almıştır. Telafisi mümkün olmayan haftalara girilirken bu
kadar laubaliliğin hoş görülmemesi ve Emre’ye en azından kallavi bir
para cezası verilmesi gerekir diye düşünüyorum. Emre öyle bir hata yaptı
ki, Trabzonspor’un başka türlü gol bulacak bir görüntüsü yoktu.
Ancak haftaya
oynanacak olan derbi düşünülürse bu da zor. Emre’yi bu manada vicdanı
ile baş başa bırakmak daha doğru olacaktır.
Şimdi gelelim
realiteye…
Emre’nin yaptığı
hataya rağmen Galatasaray kalitesindeki bir takımın bu maçta en azından 1
gol bulması gerekiyordu. Ancak takımda düzgün
bir orta yapacak oyuncu eksikliği özellikle kornerlerde
kendisini fazlasıyla hissettirdi.
Elano
kesinlikle geldiği ilk günlerdeki gibi sıradandı. Brezilyalı geriye
dönüş yaşıyor gibi bir durumu var. Tam toparlandı derken Elano büyük
maçlardaki küçük oyunu ile şaşırtıyor.
Orta alanda
Rijkaard’dan bir Barış-Ayhan değişikliği beklediğimiz
anlar olmadı dersek yalan olur. Mustafa
Sarp orta alanda ayakta kalan isim oldu ama eski Mustafa
değildi.
Galatasaray
defansı fazlasıyla laubali oynuyor. Hadi Lucas’ın
kalitesi belli ve adam topla defanstan çıkmayı seviyor. İşin aslı bu
işi de becerebiliyor. Ama Caner, Sabri ve Emre’nin
ayağında çok top tutma hevesini anlamak mümkün değil.
Caner meyva
vermeyen bir ağaç görüntüsünde oynuyor. Tüm rakiplerini
çalımlasa bile düzgün orta yapma becerisi kesinlikle yok.
Maçın içinde Hakan Balta değişikliği de beklenen başka
bir varyasyondu.
Trabzonsporlu
oyuncular ise bu maça iyi motive olmuşlardı. Ancak Emre’nin ihanet gibi
ikramı olmasaydı sabaha kadar gol atacak gibi değillerdi.
Hakem Yunus Yıldırım
son adam pozisyonundaki Burak’ı çeken Sabri’yi oyundan atmalıydı. Şayet
Galatasaray 10 kişi kalsa belki işin ciddiyetini daha iyi
anlayabilirlerdi.
Caner’in attığı gol
verilebilinirdi de verilmeyebilinirdi de. Yunus Yıldırım tercihini
iptalden yana kullandı.
Bu maçta Dos
Santos maçın son anlarındaki güzel oyunu ile akıllarda kaldı.
Ancak kaleci ile karşı karşıya kaldığı ilk yarı ve ikinci yardaki
pozisyonlarda çok kötü tercihler yaptı. İlk
yarıdaki kötü vuruşunu saymıyorum ama maçın sonlarına doğru altı pasa
kadar inip kaleye vurmak yerine 3 Bordo Mavilinin arasındaki Jo’ya pas
verme fikri çok aptalcaydı. Ancak Rijkaard'ın Santos'u oyun içinde daha
fazla sorumluluk alması ve sadece rakip geriye çekildiğinde değil, maç
ortada giderken de oyuna katkı yapmasını sağlaması gerekir. Santos
topsuz oyunda hiç yok.
Bu mağlubiyet ile
Rijkaard’ın şapkasını önüne koyması lazım.
Önümüzdeki
haftaki derbi maç kaybedilirse bu taraftar ne Rijkaard’ı tanır, ne hata
yapan oyuncuları!...
Necati Şatana
Salı Tem. 19, 2011 2:24 pm tarafından glewci
» Xara3d5 3 boyutlu yazi yazma programi (dj isimleri yazmak icin şahane)
C.tesi Nis. 16, 2011 10:24 am tarafından erhan2188
» Hareketli Avatar Yapımı
C.tesi Mart 12, 2011 9:47 pm tarafından (fog)'(x)
» Sjsro 11d'li Media.pk2...!!
C.tesi Mart 12, 2011 1:26 pm tarafından womekan
» Pet (Horse, Wolf, Kervan vs.) Auto Pot.
Salı Şub. 15, 2011 5:11 pm tarafından wiar01
» Silkroad'ı 3D Oynayın! Bir İlk :)
Perş. Şub. 03, 2011 4:38 pm tarafından Fleyd
» Kangurularla Apaçi
Perş. Şub. 03, 2011 3:35 pm tarafından (fog)'(x)
» EiffeL Kulesi Önünde Apaçi :)
Perş. Şub. 03, 2011 3:33 pm tarafından (fog)'(x)
» Apaçi Marşı- Bağlama&Gitar
Perş. Şub. 03, 2011 3:27 pm tarafından (fog)'(x)
» Apaçi Müziği - Gitar Versiyon
Perş. Şub. 03, 2011 3:21 pm tarafından (fog)'(x)