|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...


Join the forum, it's quick and easy

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Sayfayı FaceBook'ta Paylaş
Design By Sahirâne Design ©️
Tıkla Beğen
Erzurum

    Hz. İsa ( A.S )

    (fog)'(x)
    (fog)'(x)
    Hz. İsa ( A.S ) CouronnePatRoN
    PatRoN


    Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok !
    Cinsiyetim Cinsiyetim : Erkek
    Kayıt Tarihim Kayıt Tarihim : 14/01/10
    Yaşım Yaşım : 34
    MemLeketim MemLeketim : Yarimin Yanı
    Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 2732

    Hz. İsa ( A.S ) Empty Hz. İsa ( A.S )

    Mesaj tarafından (fog)'(x) Ptsi Şub. 01, 2010 4:09 pm


    Babasız
    doğan bir peygamberdir.








    ÎSÂ
    ALEYHİSSELÂM





    İsrâiloğullarına
    gönderilen ve Kur'an-ı
    kerim'de ismi bildirilen peygamberlerden.Peygamberler
    arasında en
    yüksekleri olan ve kendilerine Ülülazm denilen altı
    peygamberin beşincisidir.Annesi
    hazret-i Meryem'dir.Allahü teâlâ onu babasız yarattı.Kudüs'te
    doğdu.Otuz
    yaşında peygamber oldu.Kendisine İncil adlı kitab
    gönderildi.Otuzüç
    yaşında diri olarak göğe kaldırıldı.Kıyâmete yakın yeryüzüne
    tekrar
    inecektir.

    Îsâ aleyhisselâmın annesi Meryem Hâtun,Süleyman aleyhisselâmın
    neslinden
    sâlihâ ve temiz bir hanımdı.Hazret-i Meryem,onbeş yaşına
    geldiği zaman,Yûsuf-i
    Neccâr isminde biriyle nişanlanmıştı.Fakat onunla evlenmeden
    Allahü
    teâlâ,hazret-i Meryem'e babazız olarak bir çocuk vereceğini
    müjdeledi.Hazret-i
    Meryem,Allahü teâlânın emri ve kudretiyle Îsâ aleyhisselâma
    hâmile oldu.
    Bundan bir müddet sonra,normal olarak hâmilelik hâlleri
    görülmeye başlandı.Bu
    hâlleri gören Îsrâiloğulları,dedikodu yapmaya başladılar.Çeşit
    çeşit
    iftirâda bulunup akla gelmeyecek,ağıza alınmayacak şeyler
    söylediler.Bu
    dedikodulara tahammül edemeyen hazret-i Meryem,Kudüs'ün 10km
    kadar güneyindeki
    sâkin bir kasaba olan Beyt-i Lahm'e çekildi.Her şeyin Allahü
    teâlânın
    takdîri ve dilemesiyle olduğunu düşünerek,insanların kendi
    hakkındaki
    sözlerine sabretti.Îsâ aleyhisselâmın doğumu yaklaştığı
    sırada,bulunduğu
    yerin bahçesinde yürürken kurumuş bir hurma ağacının altına
    geldi.Doğum
    sancıları şiddetlendiğinden bu ağaca yaslandı.Yaslandığı kuru
    hurma
    ağacı yeşillendi.Mevsim kış olduğu hâlde meyve verdi.Ayağının
    altında
    küçük bir su kanalı akmaya başladı.Bu hâl,hazret-i Meryem'i
    tesellî
    etti.Bu sırada hazret-i Îsâ dünyâya geldi.Îsâ aleyhisselâm
    doğduğu zaman,doğudaki
    ve batıdaki bütün putlar yıkılıp,yere döküldü.Şeytanlar bu
    duruma şaştılar.Nihâyet
    büyükleri olan İblîs,onlara Îsâ aleyhisselâmın dünyaya
    geldiğini haber
    verdi.O doğunca gökte büyük bir yıldız göründü.

    Hazret-i Îsâ'nın doğduğunu öğrenen İsrâiloğulları,Beyt-i Lahm
    'e geldiler.
    Hazret-i Meryem'in kucağında yeni doğmuş çocuğu görünce; "Ey
    Meryem!Bu
    nedir? Gerçekten çok çirkin bir iş yapmış olarak geldin.Sen
    pek genç,fakat
    kocası olmayan bir kız olduğun hâlde bu çocuğu nereden aldın?
    Bu ne
    acâip ve ne şaşılacak bir hâldir?" dediler.Hezret-i
    Meryem,bütün söylenilenleri
    sabırla dinledi.Hiç cevap vermedi.Ancak; "İşin hakîkatini size
    o haber
    versin.Siz onunla konuşun.Ondan sorup anlayın!" mânâsına
    kundakta bulunan
    hazret-i Îsâ'yı işâret etti. Onlar kundakdaki çocuğun
    konuşamayacağını
    söyleyince,kundakta bulunan hazret-i Îsâ elini kaldıraarak
    cevap verdi
    ve dedi ki: "Ey câhiller! Benim yüksek şânıma taarruz
    etmeyiniz ve annemi
    ayıplamayınız.Muhakkak ki ben,Allahü teâlânın kuluyum. O,bana
    kitap
    verip,beni peygamber kılacaktır.Her nerede olsam beni mübârek
    kıldı
    ve hayatta olduğum müddetçe namaz kılmamı ve zekât vermemi
    emretti.Beni
    anneme hürmetkâr kıldı... Doğduğum günde,öleceğim günde ve
    diri olarak
    kabrimden kaldırılacağım günde selâm benim üzerimedir."
    dedi.Hazret-i
    Îsâ'nın kundakta konuşmasına hayret eden
    İsrâiloğulları,dillerini yutmuş
    gibi oldular.Hiçbir şey söyleyemediler.Buna rağmen dedi-kodu
    yapmaktan,çeşit
    çeşit iftirâlarda bulunmaktanda geri durmadılar.

    Roma imparatorunun Şam vâlisi,babazız doğduğu için ikisini
    öldürmek
    istedi.Annesi onu alarak Mısır'a götürdü.Hazret-i Îsâ oniki
    yaşına gelinceye
    kadar Mısır'da kaldılar.Sonra tekrar Kudüs'e gelerek Nâsıra
    şehrine
    yerleştiler.Otuz yaşına girince,Hak teâlâ tarafından peygamber
    olduğu
    bildirildi.Peygamberlik emri bildirilince,hemen tebliğe
    başladı.İnsanların
    Allahü teâlâya inanmalarını ve O'nun emirlerini yapıp
    yasaklarından
    sakınmalarını ve isyânda bulunmamalarını istedi.İsrâiloğulları
    bu dâveti
    kabul etmediler.Îsâ aleyhisselâm inanmayanlara mûcizeler
    gösterdi.Îsâ
    aleyhisselâm var gücüyle gayret göstermesine rağmen,pek az
    kişi inandı.İsrâiloğulları
    ona îmân etmedikleri gibi,dâvetine karşı çıktılar ve günden
    güne hırçınlaştılar.Îsâ
    aleyhisselâmın yumuşaklığını görerek inanmadılar.Hattâ daha da
    ileri
    giderek hazret-i Îsâ'yı öldürmeye teşebbüs ettiler.Bunun
    üzerine hazret-i
    Îsâ, kendisine îmân edenler arasından seçtiği havârî adı
    verilen oniki
    kişiden Allahü teâlâya îmân ve ibâdet edeceklerine ve
    kendisine yardımcı
    olacaklarına dâir söz aldı.

    Yahûdîlerden bir topluluk Îsâ aleyhisselâm ve annesi hazret-i
    Meryem'e
    dil uzattılar.Îsâ aleyhisselâm bunu duyunca,onlar hakkında
    bedduâda
    bulundu.Allahü teâlâ bu duâyı kabul edip,hazret-i Îsâ'ya ve
    annesine
    dil uzatanları maymun ve domuza çevirdi. Bu durumu gören
    Yahûdîler,hâdiseyi
    aralarında görüştüler.Hepsi hazret-i Îsâ'yı öldürmek üzere
    anlaştılar.Hazret-i
    Îsâ'yı aramaya başladılar.Roma İmparatoru'nun Kudüs Vâlisi
    Jones Pilot'u
    kandırıp,Îsâ aleyhisselâmın Roma İmparatorluğu aleyhinde
    bulunduğuna
    ve Filistin'de yeni bir hükümek kurmaya çalıştığına
    inandırdılar.Hazret-i
    Îsâ,son defâ olarak Havârileri ile bir gece gizlice sohbet
    etti ve onlara
    "Horoz ötmeden (yani sabah olmadan) sizin biriniz beni inkâr
    edecek
    ve pek az paraya satacaktır." dedi.Hakikâten Yahuda isimli
    Havârî,sabah
    olmadan Yahûdîlerden bir miktar para alıp,hazret-i Îsâ'nın
    yerini haber
    verdi.

    Îsâ aleyhisselâmı yakalamak için Yahûdîlerle berâber eve
    girince,Allahü
    teâlâ Yehûdâ'yı Îsâ aleyhisselâma benzetti.Yahûdîler de onu
    Îsâ aleyhisselâm
    diye yakaladılar ve haça (çarmıha) gerip asarak
    öldürdüler.Allahü teâlâ,Îsâ
    aleyhisselâmı göğe kaldırdı.Îsâ aleyhhisselâm bu sırada otuzüç
    yaşındaydı.Îsâ
    aleyhisselâm göğe çıkarıldıktan kırk sene sonra,Romalılar
    Kudüs'e hücum
    etti.Yahûdîlerin çoğunu öldürüp,bir kısmını esir ettiler.Şehri
    yağmaladılar.Kitaplarını
    yaktılar.Îsâ aleyhisselâma yaptıklarının cezâsı olarak,hakîr
    ve zelîl
    oldular.Hiristiyanlar,Îsâ aleyhisselâmın haça gerilip orada
    öldüğüne,fakat
    sonra dirilip göğe çıktığına inanırlar.Müslümanlar ise,Îsâ
    aleyhisselâmın
    haça gerilmediğine doğrudan doğruya göğe kaldırıldığına
    inanırlar.Bu
    husus Kur'ân-ı kerîm'de Nisâ sûresi 158. âyetinde
    meâlen şöyle
    bildirildi: "Onu asmadılar,onu öldürmediler. Bilakis
    Allahü
    teâlâ onu katına yükseltti..."

    Ayrıca hadîs-i şerîflerde buyruldu ki:"Îsâ (aleyhisselâm)

    ölmemiştir.O kıyâmetten önce size dönecektir.", "Ben
    Meryem
    oğlu Îsâ'nın (aleyhisselâm) dünya ve âhirette en
    yakınıyım.","Benimle
    Îsâ (aleyhisselâm) arasında başka bir peygamber
    yoktur."

    Allahü teâlâ,Îsâ aleyhisselâmı 33 yaşında İdris
    aleyhisselâm gibi
    göğe kaldırdı.İnsanları üç sene dîne dâvet etti.Vasiyeti
    üzerine Havârileri
    etrafa dağıldılar.Îsevîliği insanlara anlatmaya başladılar.Bu
    hak dînin
    yayılması 80 sene sürdü.Sonra Hıristiyanlar sapıklığa
    düştüler.İncil'i
    değiştirdiler.Nasıl ki Yahûdîler hazret-i Meryem ve hezret-i
    Îsâ'ya
    iftirâ ettilerse,Hıristiyanlar da onun hakkında üç yanlış
    inanca saplandılar.

    Bir kısmı,"Meryem oğlu Îsâ Allah'tır." dedi.Bazıları,"Allahın
    oğludur."
    dedi.Bir başka grup da;"Baba,oğul ve rûhül-kudüs'ten biridir"
    dedi.

    Îsâ aleyhisselâm hiç evlenmemiş.Dünyâya kıymet
    vermemiştir.Kıyâmete
    takın Şam'da Ümeyye Câmiinin minâresine
    inecek,evlenecek,çocukları olacaktır.Hazret-i
    Mehdî ile buluşacak,40 sene yaşayıp,Medîne'de vefât
    edip,Peygamberimizin
    kebrinin bulunduğu hücre-i saâdete defnedilecektir.İslâm
    dîninin hükümlerine
    tâbi olacak,ictihâd edecektir.

    Avrupa kitaplarında Eflâtun'un mîlattan 347 sene önce öldüğü
    yazılıdır.Îsâaleyhisselâm
    gizli dünyâya gelip,dünyâda az kalıp göğe çıkarıldığından ve
    kendisini
    ancak oniki havârî bilip,Îsevîler az ve asırlarca gizli
    yaşadıklarından
    mîlât,yâni noel gecesi doğru anlaşılmamıştır.Mîlâdın,birinci
    kânunun
    (Aralık) yirmi beşinde veya ikinci kânunun (Ocak) altıncı veya
    başka
    gün olduğu sanıldığı gibi,bugünki mîlâdisenenin beş sene az
    olduğu çeşitli
    dillerdeki kitaplarda yazılıdır.O halde mîlâdi sene doğru ve
    kat'î olmayıp,günü
    de senesi de şüpheli ve yanlıştır.İmâm-ı Rabbânî'nin (kuddise
    sirruh)
    ve Burhan-ı Kâtı'nın bildirdiklerine göre,Yunan
    filozofu Eflatun
    (Platon) Îsâ aleyhisselâm zamanında yaşamıştır.Buna göre
    mîlâdi takvim
    300 seneden fazla olarak noksandır ve Îsâ aleyhisselâm ile
    Muhammed
    aleyhisselâm arasındaki zaman bin seneden az değildir.

    Îsâ (aleyhisselâm) peygamberliği îcâbı mûcızeler
    gösterdi.Mûcizeleri
    dokuz çeşitti:

    1. Beşikteyken konuştu.
    2.Ölüleri diriltirdi.Bilhassa dört ölüyü dirilttiği
    meşhurdur.Bunlar
    Sam bin Nûh,Şeddad bin Âd,Mâsân bin Mâlân ve Beni
    İsrail'den bir çocuktur.
    3.Anadan doğma kör olanları sağlamlar gibi gödürür,bir cilt
    hastalığı
    olan baras illetini iyi ederdi.Eliyle hastaya dokunguğunda iyi
    olurdu.Eliyle
    mesh etmek sûretiyle hastaları tedâvi ettiği için kendisine
    Îsâ-i Mesih
    dendi.(Mâide sûresi:110)
    4.Âl-i İmrân sûresi 49. âyetinde bildirildiği gibi kavminin
    yedikleri
    veya yemek üzere sakladıkları şeyleri haber verdi.
    5.Mâide sûresi 110. âyetinde bidirildiği gibi çamurdan kuş
    yapıp üzerine
    üfleyince,Allahü teâlânın izniyle canlanıp kuş olurdu.
    6.Mâide sûresi 114. âyetinde bildirildiği üzere
    Havârîler,içinde yiyecek
    bulunan bir sofranın indirilmesini teklif ettiler.Hazret-i Îsâ
    ellerini
    kaldırıp duâ edince,ekmeği ve eti bulunan bir sofra indi.
    7.Îsâ aleyhisselâm uykudayken yanında her konuşulanı ve
    yapılanı bilirdi.
    8.Ne zaman istese ellerini göğe kaldırıp duâ edınce o anda
    yemek ve
    meyveler önüne gelirdi.
    9.Îsâ aleyhisselâm Yahûdîlerden (Benî İsrâil) uzak olduğu
    hâlde sözlerini
    ve gizli hallerini bilirdi.

    Îsâ aleyhisselâmın dîni;Îsevîlik:

    Mûsâ aleyhisselâmın dîni,Îsâ aleyhisselâmın zamânına kadar
    devâm
    etti.Fakat,Îsâ aleyhisselâm gelince,bunun dîni olan Îsevîlik
    Mûsâ aleyhisselâmın
    dînini nesh etti,yâni Tevrat'ın hükmü kalmadı.Bundan
    sonra,Mûsâ
    aleyhisselâmın dînine uymak câiz olmayıp,tâ Muhammed
    aleyhisselâmın
    dîni gelinceye kadar,Îsâ aleyhisselâmın dînine uymak lâzım
    oldu.Fakat,İsrâiloğullarının
    çoğu Îsâ aleyhisselâma îmân etmeyip,Tevrat'a uymak için
    inâd
    etti.Yahûdîlik ile Îsevîlik böylece ayrıldı.

    Yahûdîlerin ileri gelenlerinden ve Îsevîlerin en büyük
    dğşmanlarından
    olan Paul,Îsevîliği kabul ettiğini,Îsâ aleyhisselâmın
    kendisini,Yahûdî
    olmayan milletleri Îsevîlere dâvet için şâkirt (talebe) tâyin
    ettiği
    yalanını uydurdu.İsmini Pavlos (Bolüs) olarak değiştirdi.Çok
    iyi bir
    Îsevî görünerek,Îsâ aleyhisselâmın dînini bozdu.Tevhidi (tek
    Allah inancını),teslise
    (üç tanrı inancına= Baba-oğul-kutsal rûh);Îsevîliği
    Hıristiyanlığa çevirdi.İncil'i
    değiştirdi.Îsâ Allah'ın oğludur,dedi...

    Îsâ aleyhisselâmın hikmetli sözlerinden bâzıları:

    "Dünyâ sevgisi bütün kötülüklerin başıdır.Gözde
    bakışı,kalpte şehveti
    büyütür.(İnsanı açgözlü doymez eder.) Yemin edeim ki, şehvet
    (nefsin
    isteklerine uymak),sâhibine uzun süren sıkıntı
    bırakır.Dünyâdan geçmeye
    bakın.Tâmiri ile uğraşmayın."
    "Dünyâyı isteyen deniz suyu içene benzer.Ne kadar
    içerse,harâreti o
    kadar artar ve nihâyet ölür."
    "Günâhlarını hatırladığı zaman ağlayana,dilini koruyana ve
    başını sokacak
    kadar evi olana müjdeler olsun."
    Allah katında en sevgili şey,sâlih kalplerdir.Allahü teâlâ
    onların hürmetine
    dünyâyı yaşatır.Onlar bozulunca yeryüzünü harâb eder."
    "Ağaçlar çoktur,ama hepsi meyve vermez.Meyveler çoktur
    ama,hepsi tatlı
    değildir.İlimler çoktur ama hepsi faydalı olmaz."
    "Sağırı,dilsizi tedâvi ettim,ölüyü dirilttim.Fakat celh-i
    mürekkebin
    (câhilliği ilim ve olgunluk sanak) ilâcını bulamadım.(Çünkü
    böyle kimse
    câhilliğini ilim ve kemâl sanmaktadır)

    Kur'ân-ı kerîm'in Bakara,Âl-i
    İmrân,Nisâ,Mâide,Tevbe,Meryem,Mü'münûn,.Zuhruf,Hadîd,Sâf
    sûrelerinde Îsâ aleyhisselâmla ilgili haberler verilmiştir.

      Forum Saati Perş. Mayıs 02, 2024 2:55 pm