|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...


Join the forum, it's quick and easy

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Sayfayı FaceBook'ta Paylaş
Design By Sahirâne Design ©️
Tıkla Beğen
Erzurum

    Hz. Yunus ( A.S )

    (fog)'(x)
    (fog)'(x)
    Hz. Yunus ( A.S ) CouronnePatRoN
    PatRoN


    Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok !
    Cinsiyetim Cinsiyetim : Erkek
    Kayıt Tarihim Kayıt Tarihim : 14/01/10
    Yaşım Yaşım : 34
    MemLeketim MemLeketim : Yarimin Yanı
    Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 2732

    Hz. Yunus ( A.S ) Empty Hz. Yunus ( A.S )

    Mesaj tarafından (fog)'(x) Ptsi Şub. 01, 2010 4:00 pm



    Balığın
    karnında 40 gün
    kaldı.






    YÛNUS
    ALEYHİSSELÂM








    Musul
    yakınlarındaki Nineve (Ninova) ahâlisine
    gönderilen peygamber. Babası Metâ adında bir zât olup sâlih
    kimselerdendi.
    Yûnus aleyhisselâm kendisine balık yuttuğu için Zinnûn ve
    Sâhib-i Hût
    adlarıyla da anılmıştır. Yûnus aleyhisselâm, Asûr Devletinin
    başşehri
    ve önemli bir ticâret merkezi olan Nineve şehrinde doğdu.
    Babası Metâ
    ve annesi, Allahü teâlâ duâ edip, kendilerine bir erkek evlâd
    ihsân
    etmesini dilediler. Cenâb-ı hak onlara Yûnus'u ihsân etti.
    Ancak Yûnus
    aleyhisselâm ana rahmindeyken babası vefât etti. Annesi onun
    doğum ve
    çocukluğu sırasında birçok hârikulâde, olağanüstü haller
    gördü. Yûnus
    aleyhisselâm Nineve'de büyüdü, kavmi içinde emin, yalan
    söylemeyen,
    yardım seven bir kişi olarak meşhur oldu. Otuz yaşına gelince
    Nineve
    ahâlisine peygamber olarak gönderildi. Putlara tapan Nineve
    halkını
    senelerce Allahü teâlâya imân ve ibâdet etmeye dâvet etti.
    Kavmi ona
    imân etmedikleri gibi birçok ezâ ve cefâda bulundular. Onunla
    alay ettiler.
    Fakat Yûnus aleyhisselâm yılmadan ve ümitsizliğe kapılmadan
    onları hak
    dine dâvet etti. Allahü teâlânın azâbıyla korkuttu. Fakat
    Nineve halkı,
    ''Tek bir kişinin hatırı için azap inip herkesi yok edecekse
    müsâde
    et bu azap gelsin.'' deyip alay ettiler. Yûnus aleyhisselâm
    kavminin
    küfürde isrâr etmesine üzülüp onların arasından ayrıldı.
    Allahü teâlâ
    ona vahyedip; ''Kullarımın arasından ayrılmakta acele ettin.
    Geri dön,
    kırk gün daha onları imâna çağır.'' buyurdu. Yûnus
    aleyhisselâm bu ilâhi
    emir üzerine kavmine döndü ve onları hak dine dâvete devâm
    etti. Otuz
    yedi gün aralarında kaldı. Kavmi yine inanmadı. Bunun üzerine
    Yûnus
    aleyhisselâm ''O hâlde üç güne kadar başınıza gelecek azâbı
    bekleyin.
    Bunun alâmeti önce benizleriniz sararacaktır.'' buyurdu. ve
    ilâhi bir
    emir gelmeden üzüntüyle aralarından ayrıldı.

    Yûnus aleyhisselâmın haber verdiği gün gelince
    Ninevililerin benizleri sarardı. Gökyüzü karardı. Şehri
    simsiyah bir
    duman kapladı. Herkesi korku ve telâş sardı. Feryad ve figâna
    başladılar.
    ''Yûnus aleyhisselâm aramızda ise korkmayın, eğer gitmişse
    azâb bizi
    helâk edecektir.'' diye söyleştiler. O zaman Allahü teâlâ
    kalblerine
    pişmanlık hissini verdi. Onlar tövbe etmek arzusu ile yaşlı
    sâlih bir
    zâta geldiler ve ne yapmaları gerektiğini sordular. O zât da
    henüz azâbın
    gelmesine iki gün olduğunu ve tövbe etmelerini ve azâbı
    kaldırması için
    duâ etmelerini tavsiye etti. Bunun üzerine Nineve halkı şehrin
    yakınındaki
    bir yüksek tepeye çıkıp Allahü teâlâya ve o'nun peygamberi
    Yûnus aleyhisselâma
    imân ettiler. Allahü teâlâya duâ edip azâbı kaldırmasını niyaz
    ettiler.
    O zamana kadar yaptıkları her türlü kötülük ve haksızlığa da
    tövbe ettiler.
    Hattâ öyle oldu ki, evlerindeki başkasına âit olan taşları
    söküp sâhiplerine
    iâde ettiler. Bunun üzerine Allahü teâlâ tövbelerini kabul
    edip, azâbı
    üzerlerinden kaldırdı. Duânın yapıldığı gün Cumâ olup, Aşûre
    günüydü.
    Sonra sevinç içinde şehre dönen Nineve halkı şehirde Yûnus
    aleyhisselâmı
    aramaya başladılar. Yûnus aleyhisselâm da ayrılışından bir
    müddet sonra
    kavminin hallerini öğrenmek için Nineve'ye yakın bir yere
    geldiğinde
    azâbın rahmete tebdil olduğunu gördü. Fakat şehre girmedi.
    ''Eğer şehre
    girersem beni yalancılıkla ithâm ederler.'' diyerek sahra
    (çöl) tarafına
    yöneldi ve oradan uzaklaştı ve Dicle Nehri kenarına vardı.
    Fakat buraya
    Allahü teâlâdan emir almadan gelmişti. Dicle Nehri
    kenarındayken yolcularla
    dolu olan bir gemiye bindi. Gemi hareket edip kıyıdan
    uzaklaştı. Gemi
    bir müddet seyrettikten sonra durdu ve kımıldamaz oldu.
    Gemidekiler
    şaşırıp kaldılar. Ne kadar çalıştılarsa da gemiyi bir türlü
    yürütemediler.
    Sonra da; ''Aramızda bulunan bir suçlu yüzünden gemi
    yürümüyor.'' diye
    aralarında söylendiler. Geminin batağından endişe edip paniğe
    kapıldılar.
    Durumu uğursuzluk kabul edip: ''Burada efendisinden kaçan bir
    kul vardır.
    Kur'a atalım o meydana çıkar!'' diye söyleştiler. O zamâna
    kadar âdetleri
    kur'a kine isâbet ederse onu cezâ olarak denize atmaktı.
    Âdetleri gereği
    kur'a çektiler. Kur'a Yûnus aleyhisselâma çıktı. O zaman Yûnus
    aleyhisselâm
    bunun kendisi hakkında ilâhi bir imtihan olduğunu kabul edip
    tevekkülle;
    ''O âsi kul benim!'' dedi. Gemidekiler Yûnus aleyhisselâma
    bakıp sâlih
    bir kimse olduğunu anlayıp; ''Bu zât köleye benzemiyor!''
    diyerek
    yeniden kur'a çektiler. Kur'a yine hazret-i Yûnus'a isâbet
    etti. Üçüncü
    defâ çekilen kur'a da Yûnus aleyhisselâma isâbet etti.
    Bâzıları; ''Şüphesiz
    bu kişinin suçu olmalı!'' dediler.

    Yûnus aleyhisselâm yolcuları Allahü teâlâya imân
    etmeye dâvet etti. Fakat gemidekiler Yûnus aleyhisselâmı
    denize attılar.
    O an gece vaktiydi. Yûnus aleyhisselâmı bir balık yuttu. O
    zaman cenâb-ı
    hak balığa emredip onu yaralamamasını, kemiklerini kırmamasını
    bildirdi.
    Balık bu hal üzere hazret-i Yûnus'u alıp denizin
    derinliklerinde kayboldu.
    Yûnus aleyhisselâm balığın karnında sağ, aklı başında ve şuûru
    yerindeydi.
    Balığın karanlık vücûdunda çok üzgün bir halde: ''Yâ Rabbi!
    Emir ve
    hüküm senindir. Fakat Nineve'ye dönmeye ve kavmimi imânlı bir
    şekilde
    görmeye ümidim sonsuzdur. Bütün bunlara rağmen senin takdirin
    ne ise
    ona râzıyım.'' dedi. O sırada bâzı sesler işitti. ''Bu nedir
    acabâ?''
    diye söylendi. Allahü teâlâ ona balık karnında olduğunu
    vahyederek:
    ''Ey Yûnus! Bu sesler beni denizde zikreden canlıların
    sesleridir!''
    buyurdu. Yûnus aleyhisselâm balığın karnında dahi her zaman
    zikre devam
    ediyordu. Melekler onun sesini işitip Allahü teâlâya arz
    ettiler. Allahü
    teâlâ; ''Bu kulum Yûnus'un sesidir. Bir hâli sebebiyle onu
    denizde bir
    balığın karnında hapsettim.'' buyurdu. Yûnus aleyhisselâm
    ''Lâ
    ilâhe illâ ente sübhâneke inni küntü minezzâlimin (senden
    başka hiç
    bir ilâh yoktur. Seni bütün nşksanlıklardan tenzih ederim.
    Gerçekten
    ben haksızlık edenlerden oldum.'') (Enbiyâ sûresi 87) duâsına
    devâm
    etti. Bu duâsı ve tesbihi onun kurtuluşuna sebep oldu. Balığın
    karnında
    üç, yedi veya kırk gün kaldıktan sonra kurtuluşa erdi. Yûnus
    aleyhisselâm
    balığın karnından Muharrem ayının onuncu (Âşure) günü çıktı.
    Balık onu
    çıkarıp sâhile bıraktığında; Yûnus aleyhisselâm zayıflamış,
    bitkin,
    hasta bir durumda ve himâyeye muhtâçtı. Cenâb-ı Hak isyânıyla
    orada
    hazret-i Yûnus'u güneşin yakıcı sıcağından gölgelendirerek
    geniş yapraklı,
    çabuk büyüyüp yükselen bir ağaç veya bitki bitirdi. Bu ağaç
    sinek ve
    haşerâtın zararını da önlemekteydi. Cenâb-ı Hak bir rivâyette o
    bitkiden
    hazret-i Yûnus'a süt damlattı. Diğer bir rivâyette dağ
    keçisini emrine
    verdi. İyice kuvvetleninceye kadar o dağ keçisi sabah akşam
    gelip hazret-i
    Yûnus'u emzirdi. Yûnus aleyhisselâm kendine gelince Allahü
    teâlâua şükredip
    ibâdete başladı. Birgün kendisine gölge veren ağacın
    kuruduğunu görüp
    üzüldü. Allahü teâlâ ona vahy edip kavmine dönmesini emir
    buyurdu ve
    kavminin tövbelerini kabûl ettiğini bildirmesini emretti.

    Yûnus aleyhisselâm kavmine gitmek üzere yola çıkıp,
    Nineve şehri yakınlarına gelince gördüğü bir çobana kavminin
    durumunu
    sordu. Çoban da; ''Peygamberleri olan Yûnus aleyhisselâm
    onlara darılıp
    gittiğinden kendi başlarına kaldı. Cenâb-ı Hak onlara azâb
    gönderdi.
    Azâb bulutları başları üzerinde üç gün üç gece durdu. Fakat
    onlar bin
    bir pişmanlıkla aplaştılar. Yûnus aleyhisselâmı aramalarına
    rağmen bir
    yerde bulamadılar. Netice de Allahü teâlâ onları bağışladı.
    Üzerlerinden
    azâbı kaldırdı. Şimdi yolları gözetip kendilerine emir ve
    yasakları
    öğretecek Yûnus aleyhisselâmın gelmesini bekliyorlar.'' dedi.
    Yûnus
    aleyhisselâm kendisinin bekledikleri kimse olduğunu ve gidip
    onlara
    haber vermesini istedi- Çoban Nineve'ze gidip Yûnus
    aleyhisselâmın geldiğini
    haber verdi. İlk anda Yûnus aleyhisselâmın geldiğine inanmayan
    Nineve
    halkı ağacın ve koyunun dile gelip, konuşması neticesinde
    inandılar.
    Yûnus aleyhisselâmın bulunduğu tarafa gittiler. Yûnus
    aleyhisselâmı
    namaz kılarken buldular. Namazdan sonra onu hasretle
    kucaklayıp özür
    dilediler. Berâberce şehre döndüler. Bundan sonra Yûnus
    aleyhisselâm
    onlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlattı. Kavmi
    mesut ve iyilik
    üzere oldular. Yûnus aleyhisselâm seksen üç yaşında ibâdet
    hâlindeyken
    Nineve'de vefât etti. Vefât ettiği yer hakkında başka
    rivâyetler de
    vardır.

    MÛCİZELERİ:
    1-Yûnus aleyhisselâm, Kur'ân-ı kerimde bildirildiği
    üzere balığın karnında üç, yedi veya kırk gün yaşamıştır. 2-
    Yûnus aleyhisselâmın
    duâsı bereketiyle bulutlardan ateş çıkardı. Bir gün Nineve ve
    ahâlisi
    kendisinden bulutlardan ateş çıkarılmasını istediklerinde duâ
    etti ve
    bulutlardan ateş düşüp memleketin bir bölgesindeki ağaçları
    yaktı. 3-
    Yûnus aleyhisselâmın duâsı bereketiyle dağdan su çıkmıştır. 4-
    Yûnus
    aleyhisselâmın peygamberliğine bir keler şehâdet etmişti.
    Nineviler
    Yûnus aleyhisselâmdan mûcize isteyince, Allahü teâlânın
    emriyle dağa
    işâret etti. Dağdan çıkan bir keler dile gelerek; ''Ey
    insanlar! Biliniz
    ki, Yûnus Hak peygamberdir. Sizi Cennet'e, Rabbinizin
    mağfiretine devam
    ediyor.'' dedi. 5- Yûnus aleyhisselâm Nineve hâkimini imâna
    dâvet etti.
    O zaman Hâkim; ''Kapımda bulunan şu demir halka altın olursa
    imân ederim.''
    dedi. Yûnus aleyhisselâm Allahü teâlânın emriyle elini kapının
    halkasına
    koydu. Demir halka altın hâline geldi. 6- Yûnus aleyhisselâm
    odun olmadığı
    halde su üstünde ateş yakmıştır. 7- Yûnus aleyhisselâm, Dâvûd
    aleyhisselâm
    gibi güzel sesli olduğundan, tatlı sesli vahşi ve yırtıcı
    hayvanlara
    da tesir eder, onu dinlemek için etrâfında toplanırlardı.

    Yûnus aleyhisselâmın hayâtı ve başına gelen hâdiseler
    hakkında Kur'ân-ı kerimin Sâffat, Nisâ, Yûnus, Enbiyâ, Kalem
    sûrelerinde
    haber verilmektedir. Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve
    sellem
    de hadis-i şerifte buyurdu ki: Balığın karnındayken Yûnu'un
    (aleyhisselâm)
    yaptığı duâ; ''Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke inni küntü
    minez-zâlimin''
    idi. Müslüman bir kişi bu duâyı her ne şey için okursa, Allahü
    teâlâ
    elbette onu kabul eder. Hiçbir kula, Yûnus bin Metâ'dan
    (aleyhisselâm)
    daha hayırlıyım, demek yakışmaz.

      Similar topics

      -

      Forum Saati Cuma Kas. 22, 2024 9:41 am