|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...


Join the forum, it's quick and easy

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Sayfayı FaceBook'ta Paylaş
Design By Sahirâne Design ©️
Tıkla Beğen
Erzurum

    Hz. Harun ( A.S )

    (fog)'(x)
    (fog)'(x)
    Hz. Harun ( A.S ) CouronnePatRoN
    PatRoN


    Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok !
    Cinsiyetim Cinsiyetim : Erkek
    Kayıt Tarihim Kayıt Tarihim : 14/01/10
    Yaşım Yaşım : 34
    MemLeketim MemLeketim : Yarimin Yanı
    Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 2732

    Hz. Harun ( A.S ) Empty Hz. Harun ( A.S )

    Mesaj tarafından (fog)'(x) Ptsi Şub. 01, 2010 3:24 pm



    Mûsâ
    aleyhisselâmın âbisidir.






    HÂRÛN
    ALEYHİSSELÂM








    İsrâiloğullarına
    gönderilen peygamberlerden. Hazret-i
    Mûsâ'nın ana-baba bir büyük kardeşidir. Babasının ismi, İmrân
    bin Yasher'dir.
    Soy itibârıyla Yâkûb aleyhisselâmın oğullarından Lâvi'ye
    dayanır. Mısır'da
    doğdu. Mûsâ aleyhisselâmdan üç sene önce Tûr-i Sinâ'da vefât
    etti. Hârûn
    aleyhisselâm, isrâiloğulları üzerine firavun'un ve Kıbtilerin
    zulüm
    ve baskılarının arttığı sırada doğdu. Çocukluğu ve gençliği
    Mısır'da
    geçti. Mûsâ aleyhisselâma peygamberlik emri bildirildikten
    sonra, Hârûn
    aleyhisselâma da peygamberlik emri bildirildi. Mûsâ
    aleyhisselâmla birlikte
    Firavun'a gitmeleri, onu ve avânesini Allahü teâlâya imâna
    dâvet etmeleri
    emredildi. Hârûn aleyhisselâm, Mûsâ aleyhisselâmla birlikte
    Firavun'u
    ve adamlarını hak dine inanmaya dâvet ettiler. Kendisinin
    tanrı olduğunu
    iddiâ eden ve insanların kendisine secde etmelerini isteyen
    Firavun,
    Mûsâ ve Hârûn aleyhisselâmın dâvetini ve izahlarını kabul
    etmedi. İlk
    önce alay edip hakâret dolu sözler sarf etti. Mûsâ
    aleyhisselâma inananlara
    ve İsrâiloğullarına korkunç zulümler yaptırdı. İsrâiloğulları
    durumlarını
    Mûsâ ve Hârûn aleyhisselâma bildirip duâ istediler. Allahü
    teâlâ, Firavun
    ve kavmine ikâz olarak musibetler gönderdi. Mûsâ ve Hârûn
    aleyhisselâm,
    Allahü teâlânın emriyle İsrâiloğullarını Mısır'dan çıkarıp,
    Kızıldeniz'den
    yürüyerek Sinâ Yarımadasına geçtiler. Firavun ve ordusu da
    geçmek için
    denize yürüyünce, küfür ve azgınlıklarının cezâsı olarak,
    boğulup helâk
    oldular.

    Mûsâ
    aleyhisselâm, kavmiyle berâber Tih sahrasındayken
    Allahü teâlâdan gelen vahiyle Tevrât-ı şerif'i almak üzere
    Tûr
    Dağına gittiği sırada Hârûn aleyhisselâmı yerine vekil
    bıraktı. Mûsâ
    aleyhisselâm Tûr Dağındayken, İsrâiloğulları Hârûn
    aleyhisselâmı dinlemeyşp
    Sâmiri adında bir münâfığın hilelerine kapılarak, yaptıkları
    altın buzağı
    heykeline taptılar. Hârûn aleyhisselâm kavminin bu câhilce ve
    azgınca
    hareketi karşısında onlara nasihatlerde bulundu. Onları bu
    inanış ve
    hareketlerinden uzaklaştırmaya çalıştı. Onun nasihat ve
    uyarılarını
    bir kısmı kabul ettiyse de bir kısmı kabul etmedi. Hârûn
    aleyhisselâmı
    tehdit ettiler. Hârûn aleyhisselâm, kendisine tâbi olan 12.000
    kişiyle
    birlikte onların içinden ayrılmak veya onlarla sert bir
    şekilde mücâdele
    etmek istedi. Fakat Mûsâ aleyhisselâmın, ''İsrâiloğullarını
    parçaladın,
    birbirinden ayırdın!'' diyeceğini düşünerek, bu işten
    vazgeçti. Mûsâ
    aleyhisselâmın Tûr'dan dönmesini bekledi.

    Mûsâ
    aleyhisselâm, Tûr Dağından dönüşünde kavminin
    altın buzağı heykeline taptığını görünce çok üzüldü. Bu hâlin
    sebebini
    Hârûn aleyhisselâma sordu. Hârûn aleyhisselâm da
    İsrâiloğullarının kendisini
    dinlemediklerini ve kendisini ölümle tehdit ettiklerini,
    Sâmiri adında
    bir münâfığa uyarak bu yola saptıklarını bildirdi. Mûsâ
    aleyhisselâm
    Sâmiri'ye bedduâ etti ve İsrâiloğullarının tövbe etmelerini
    bildirdi.
    İsrâiloğulları, Mûsâ aleyhisselâmın dediklerini kabul ettiler
    ve tövbe
    ettiler. Bu mücâdeleler sırasında Hârûn aleyhisselâm da Mûsâ
    aleyhisselâmla
    birlikte gayret etti. Allahü teâlâ, Mûsâ aleyhisselâma kavmini
    toplayıp,
    Arz-ı Mev'ût denilen bölgeye (Filistin ve Şam bölgesi)
    götürmesini ve
    puta tapan Amâlika kavmiyle harp etmesini emretti.
    İsrâiloğulları, o
    beldelerde zâlim ve kuvvetli hükümdârların bulunduğunu ileri
    sürerek
    harbe gitmediler. Allahü teâlâ bu isyânları sebebiyle
    İsrâiloğullarına
    kırk yıl müddetle Arz-ı Mev'ûd'a girmeyi haram kıldı.
    İsrâiloğulları
    bu kırk sene içinde Tih sahrâsında şaşkın ve perişan şekilde
    dolaştılar.
    Bu sırada Hârûn aleyhisselâm da Mûsâ aleyhisselâmla birlikte
    İsrâiloğullarının
    sıkıntılarına sabretti.

    Hârûn
    aleyhisselâm, İsrâiloğullarının nankörlükleri
    üzerine, cenâb-ı Hakk'ın kendilerini Tih çölünde kalmaya
    mahkûm ettiği
    kırk senenin sonlarına doğru, hazret-i Mûsâ'dan birkaç sene
    veya bir
    rivâyete göre üç sene evvel vefât etti. Kabrinin nerede olduğu
    husûsunda
    çeşitli rivâyetler vardır. Hârûn aleyhisselâmla ilgili olarak
    Kur'ân-ı
    kerim'in Mâide, A'râf, Yûnus, Tâha, Furkan, Şuarâ, Kasas,
    Saffât, sûrelerinde
    bilgi verilmektedir.

      Forum Saati Cuma Kas. 22, 2024 9:02 am