|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...


Join the forum, it's quick and easy

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Sayfayı FaceBook'ta Paylaş
Design By Sahirâne Design ©️
Tıkla Beğen
Erzurum

    Hz. Lokman ( A.S )

    (fog)'(x)
    (fog)'(x)
    Hz. Lokman ( A.S ) CouronnePatRoN
    PatRoN


    Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok !
    Cinsiyetim Cinsiyetim : Erkek
    Kayıt Tarihim Kayıt Tarihim : 14/01/10
    Yaşım Yaşım : 34
    MemLeketim MemLeketim : Yarimin Yanı
    Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 2732

    Hz. Lokman ( A.S ) Empty Hz. Lokman ( A.S )

    Mesaj tarafından (fog)'(x) Ptsi Şub. 01, 2010 3:10 pm



    Velî veyâ
    peygamberdir.






    LOKMAN
    ALEYHİSSELÂM








    Peygamber veya
    veli. Dâvud aleyhisselâmın zamânında,
    Arabistan'ın Umman tarafında yaşadı. Dâvud aleyhisselâmla
    görüşüp ondan
    ilim öğrendi. Dâvud aleyhisselâma peygamberlik bildirilmeden
    önce, müfti
    olan Lokman Hakim, Dâvud aleyhisselâma peygamberlik
    bildirildikten sonra
    fetvâ vermeyi bıraktı. Dâvud aleyhisselâma ümmet oldu.
    Kendisine hikmet
    verildi. Eyyûb aleyhisselâmın teyzesinin oğlu oldu daa rivâyet
    edilmektedir.
    Fransız bilginlerinin, Calinos'un (Galen'in) bir adı da Lokman
    Hakim
    idi demeleri yanlıştır. Çünkü Lokman Hakim, Dâvud aleyhisselâm
    zamânında;
    Calinos (Galen) ise, ondan bin yıl kadar sonra yaşamıştır.
    Lokman ismi
    Kur'ân-ı kerim'de geçmekte olup, bir sûreye (otuz birinci
    sûre) Lokman
    ismi verilmiştir.Bu sûrenin on ikinci âyetinde meâlen; ''Biz
    Lokman'a
    hikmet verdik.'' buyrulmaktadır. Buradaki hikmet tâbirinin;
    akıl, anlayış,
    ilim, ilimle amel etmek ve doğru karar vermek demek olduğu
    tefsir kitablarında
    yazılıdır. Lokman Hakim tabiplerin piridir. Hikmetli sözleri
    ve oğluna verdiği nasihatler meşhurdur. Kur'ân-ı kerim'de
    Lokman
    sûresi 3. âyet-i kerimede meâlen; ''Bir vakit Lokman oğluna
    öğüt vererek
    şöyle demişti: Yavrum! Allah'a ortak koşma, çünkü şirk çok
    büyük zulümdür.''
    buyrulmaktadır.

    Lokman
    Hakim'e sen bu hâle nasıl geldin dediklerinde;
    ''Doğru sözlü olmak, emâneti yerine getirmek, lüzumsuz söz ve
    işi terk
    etmekle.'' cevâbını verdi. İnsanlar ondan nasihat istediler, o
    da şöyle
    nasihat etti: Öncekilerin ve sonrakilerin ilimleriyle
    ameledilebilmesi
    için sekiz şeye dikkat etmek lazımdır. Dört zamanda dört şeyi
    korumak
    gerekir; Namazda gönlü, halk arasında dili, yiyip içmede
    boğazı, bir
    kimsenin evine girince de gözü korumaktır. İki şeyi hâtırdan
    hiçbir
    zaman çıkarmamalıdır. Bunlar; Allahü teâlânın büyüklüğü ve
    ölümdür.
    İki şeyi de tamâmen unutmaya çalışmalıdır. Bunlar da; bir
    kimseye yapılan
    iyilik ile dost ve yakınlardan görülen kötülüktür.'' Lokman
    Hakim'in
    oğluna nasihatlarının bir kısmı şöyledir: ''Ey oğlum! Dünyâ
    derin deniz
    gibidir. Çok insanlar onda boğulmuştur. Geminin takvâ, yükün
    imân, hâlin
    tevekkül olsun, umulurki kurtulursun.''

    ''Ey
    oğlum! Âlimlere karşı öğünmek, akılsızlarla
    inatlaşmak ve meclislerde, toplantılarda gösteriş yapmak için
    ilim öğrenme!
    İhtiyâcım yok diyerek de ilmi terk etme.'' ''Ey oğlum! Allahü

    teâlâyı anan (hâtırlayan) insanlar görürsen onlarla otur. Âlim
    olsan
    da, ilminin faydasını görürsün ve ilmin artar, sen ehil isen
    sana öğretirler.
    Allahü teâlâ onlara olan rahmetinden seni de faydalandırır.
    Allahü teâlâyı
    ziktetmeyenleri görürsen onlardan uzak dur.'' ''Ey oğlum!
    Horoz senden
    daha akıllı olmasın! O, her sabah zikir ve tesbih ediyor, sen
    ise uyuyorsun.''

    ''Ey
    oğlum! Seçilmiş kullara teslim ol, kötülerle
    dost olma.'' ''Ey oğlum! İnsanlara iyilikleri emir ve nasihat
    edip kendini
    unutma! Yoksa mum gibi olursun. Mum insanları aydınlatır,
    fakat kendini
    yakıp eritir.'' ''Ey oğlum! Yalandan çok sakın! Çünkü dinini
    bozar ve
    insanlar yanında mürüvvetini azaltır. Bununla hayânı, değerini
    ve makâmını
    kaybedersin.''

    ''Ey
    oğlum! Kötü huydan, gönüldağınıklığından
    sakın. Sabırsız olma, yoksa arkadaş bulamazsın.İşini severek
    yap, sıkıntılara
    katlan. Bütün insanlara karşı iyi huylu ol.'' ''Ey oğlum! Hep

    üzüntülü olma, kalbini dertli kılma. İnsanların elinde olana
    tamâ etmektensakın.
    Kazâya râzı ol ve Allahü teâlânın sana verdiği rızka kanâat
    et.''
    ''Ey oğlum! Dünyâ geçici ve kısadır. Senin dünyâ hayâtın ise
    azın azıdır.
    Bunun da azının azı kalmış, çoğu geçmiştir.''

    !!Ey
    oğlum! Tövbeyi yarına bırakma, çünkü
    ölüm ansızın gelip yakalar.'' ''Ey oğlum! Sükût etmekle
    pişmân olmazsın. Söz gümüş ise sükût altındır.'' ''Ey oğlum!

    Helâl lokma ye ve işlerinde âlimlere danış, işlerini nasıl
    yapacağını
    onlara sor.'' ''Ey oğlum! Âlimler meclisine devâm et. Bahar
    yağmuru ile yeryüzünü yeşillendiren Allahü teâlâ, âlimlerin
    meclisindeki
    hikmet nûru ile de müminlerin kalbini aydınlatır.''

    ''Ey
    oğlum! Amel ancak yakın (Allahü teâlâya olan
    ilim ve mârifet) ile yapılır. Herkes yakini nisbetinde amel
    eder. Amel
    noksanlığı, yakin noksanlığından gelir.'' ''Ey oğlum! Bir
    hatâ
    işlediğinde hemen tövbe et ve sadaka ver.'' ''Ey oğlum!
    Ölümden şüphe ediyorsan uyku uyuma. Uyuduğun ve uyumak
    mecbûriyetinde
    kaldığın gibi, ölüme de mahkûmsun. Dirilmekten de şüphe
    ediyorsan,
    uykudan uyanma. Uykudan uyandığın gibi öldükten sonra da
    dirileceksin.''

    ''Ey
    oğlum! Helâl kazanç ile yoksulluktan korun.
    Yoksul kimse şu üç musibetle karşılaşır: Din zayıflığı, akıl
    zayıflığı
    ve mürüvvetin kaybolması.'' ''Ey oğlum!Merhamet eden
    merhamet
    bulur. Sükût eden selâmete erer, hayır söyleyen kâr eder, kötü
    konuşan
    günâhkar olur, diline hâkim olmayan pişmân olur.'' ''Ey
    Oğlum! Dünyâmalından yetecek kadarını al, fazlasını âhiret
    için hayra
    sarfet, Sıkıntıya düşecek ve başkasının sırtına yük olacak
    şekil de
    tembellik etme.''

    ''Ey
    oğlum! Sakin kimseyi küçük görüp hakâret
    etme. Çünkü onun da senin de rabbimiz birdir.''

    Lokman
    Hakim'in oğlu: ''Babacığım, insanda hangi
    haslet daha iyiydir?'' diye sorunca; ''Temiz, hâlis din.''
    buyurdu.
    Eğer iki haslet olursa? ''Din ve mal'', üç haslet olursa?
    ''Din, mal
    ve hayâ.'' buyurdu. Dört haslet olursa? dedi. ''Din, mal, hayâ
    ve güzel
    ahlâk.'' buyurdu. Beş haslet saymak icâbederse diye sorunca;
    ''Din,
    mal, hayâ güzel huy ve cömertlik.'' buyurdu. Altı haslet
    sayarsak deyince;
    ''Eu oğlum! Allahü teâlâ her kime bu beş iyi hasleti verdiyse,
    o kimse
    mümin ve müttekidir. Allahü teâlâ katında veli ve sevgilidir.
    Şeytanın
    şerrinden uzaktır.'' buyurdu. Oğlu: ''Babacığım, insandan en
    kötü haslet
    hangisidir?'' dedi. ''Allahü teâlâyı inkârdır'' buyurdu. İki
    olursa
    dedi. ''İnkâr ve kibirdir.'' buyurdu. Üç olursa dedi. ''İnkâr,
    kibir
    ve şükür azlığı.'' buyurdu. Dört olursa dedi. ''İnkâr, kibir,
    şükür
    azlığı ve cimrilik.'' buyurdu. Beş olursa diye sorunca;
    ''İnkâr, kibir,
    şükür azlığı, cimrilik ve kötü ahlâk.'' buyurdu. Altı olursa
    deyince;
    ''Ey oğlum! Bu beş kötü hasletin bulunduğu kimse münâfıktır,
    şakidir
    ve Allahü teâlâdan uzaktır.'' buyurdu.

    Hafs bin
    Ömer'den rivâyet edildi ki: Lokman Hakim,
    yanına bir hardal torbası koydu ve oğluna nasihat etmeye
    başladı. Her
    bir nasihatte bir hardal tânesini çıkardı. Nihâyet hardalları
    tükendi.
    Sonra da; Ey oğlum! Sana o kadar nasihat ettim ki, şâyet bu
    nasihatler
    bir dağa verilseudi, dağ yarılır, parça parça olurdu''
    buyurdu. Oğlu
    da bu nasihatleri tuttu.

      Forum Saati Cuma Mayıs 17, 2024 4:17 am