|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...


Join the forum, it's quick and easy

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Sayfayı FaceBook'ta Paylaş
Design By Sahirâne Design ©️
Tıkla Beğen
Erzurum

    Hz. İsmail ( A.S )

    (fog)'(x)
    (fog)'(x)
    Hz. İsmail ( A.S ) CouronnePatRoN
    PatRoN


    Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok !
    Cinsiyetim Cinsiyetim : Erkek
    Kayıt Tarihim Kayıt Tarihim : 14/01/10
    Yaşım Yaşım : 34
    MemLeketim MemLeketim : Yarimin Yanı
    Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 2732

    Hz. İsmail ( A.S ) Empty Hz. İsmail ( A.S )

    Mesaj tarafından (fog)'(x) Ptsi Şub. 01, 2010 2:59 pm


    İbrâhim
    aleyhisselâmın
    oğludur. Kurban edilmek istendi. Bıçak kesmedi.






    İSMÂİL
    ALEYHİSSELÂM









    Arabistan'da
    Cürhüm kabilesine gönderilen
    peygamber. İbrâhim aleyhisselâmın büyük oğlu ve
    peygamberimizin (sallallahü
    aleyhi ve sellem) dedelerinden. Annesinin adı Hacer'dir.
    Hazret-i İbrâhim,
    Nemrut'un ateşinden kurtulduktan sonra,Bâbil'den ayrılıp,
    Mısır'a gittiğinde
    hanımı Sâre'ye Firavun musallat olmuştu. Fakat, Sâre'yi
    yaklaşmak istediğinde,
    ellerinin tutulup, nefesi kesilerek sara hastalığına benzer
    bir hâle
    düştü. Bunu üzerine Firavun korkarak İbrâhim aleyhisselâm ve
    sâre'yi
    bıraktı ve Hacer adlı bir câriyeyide hediye etti. İbrâhim
    aleyhisselâm,
    Firavun'un korkarak câriye olarak verdiği Hacer'i de alarak,
    Filistin'e
    döndü. Oradan Şam taraflarına gitti. Buradayken Sâre Hatunun
    isteği
    üzerine hazret-i Hacer'le evlendi. Bu evlilikten hazret-i
    İsmâil doğdu.
    Allah'ın emri ile Hacer'i, oğlu il2 birlikte Kudüs'ten Hicaz'a
    götürdü.
    ve bugünkü Mekke şehrinin bulunduğu yere bırakıp geri döndü.
    Mekke'nin
    üst tarafında bulunan Seniyye Mevkiine gelince, ellerini
    açarak onlar
    için duâ ettiği İbrâhin sûresi 37 ve 38. âyetlerinde
    bildirilmektedir.Bu
    ıssız ve çorak vâdide bir miktar hurma, bir dağarcık su ve
    oğlu iki
    yaşındaki İsmâil ile yanlız kalan hazret-i Hacer, bu işin
    Allah'ın emri
    ile olduğunu anlayıp tevekkülle sabretti; ''Allahü teâlâ bize
    kâfisir.
    O bizi korur, himâye eder. Bizi başıboş bırakmaz'' dedi. Semre
    ağacının
    dallarından yaptığı küçük barınakta kalıyorlardı. Yiyecekler
    ve suları
    bitince hazret-i İsmâil susuzluktan ağlamaya başladı. Hazret-i
    Hacer
    su bulmak ümidi ile Safâ Tepesine çıktı. Uçsuz bucaksız çölden
    ve ağaçsız
    çıplak tepelerden başka bir şey göremedi. Safâ'dan inip
    koşarak Merve
    Tepesine çıktı. Safâ ve Merve Tepeleri arasında su bulmak
    ümidi ile
    yedi defâ koşarak gidip deldi. Bu sırada İsmâil'in
    (aleyhisselâm) ayağını
    vurduğu veya Cebrâil aleyhisselâmın vurduğu yerden su fışkırıp
    akmaya
    başladı. Hazret-i Hacer heyecanlandı ve akan su ziyan olmasın
    diye ''Dur!
    Dur!'' mânâsına gelen ''Zem! Zem!'' diyerek suyun etrâfını
    çevirdi.
    Sudan oğlu İsmâil'e (aleyhisselâm) içirdi ve kendisi de içti.
    Peygamberimiz
    bir hadis-i şeriflerinde ''Allah İsmâil'in annesi Hacer'e
    rahmet etsin.
    O, zemzemi kendi hâline bıraksaydı da avuçlamasaydı, muhakkak
    zemzem
    akan bir ırmak olurdu.'' buyurmuştur.


    Mekke'nin yakınında konaklayan Cürhüm
    kabilesi zemzem suyunu görünce hazret-i Hacer'den izin alarak
    oraya
    yerleştiler ve böylece Mekke şehri kuruldu. Bir müddet sonra
    hazret-i
    İbrâhim hanımını ve oğlunu ziyârete geldiğinde onları bolluk
    ve bereket
    içinde buldu. Hazret-i İsmâil konuşmaya başlayınca hazret-i
    İbrâhim
    üç gün üst üste gördüğü rüyâ üzerine onu kurbân etmeye karar
    verdi.
    Zilhicce ayının 9 ve 10. gügü de aynı rüyâyı görünce sahih
    olduğunu
    anladı. Bir bahâneyle annesinden izin alarak kurban etmek için
    götürdü.
    Şeytan, insan sûretinde annesi Hâcer'e hazret-i İsmâil'e ve
    hazret-i
    İbrâhim'e göründü ve onlara vesvese vermeye çalıştı ise de
    dinlemediler.
    Hazret-i İsmâil, şeytanın arkasından yedi tâne taş attı.
    Hazret-i İbrâhim,
    bugün Minâ denilen yere gelince, oğluna rüyâsını ve Allah'ın
    emrinin
    kendisini kurbân etmek olduğunu açıkladı. Hazret-i İsmâil'i
    tevekkülle
    hazırladı. Yere yatırıp bıçağı boynuna çaldı ise de bıçak,
    Allah'ın
    emri ile kesmedi. Taşa vurdu, taşı kesti. Nihâyet Cebrâil
    aleyhisselâm
    Cennetten bir koç getirdi. Cebrâil aleyhisselâm makâmından
    ''Allahü
    ekber, Allahü ekber'' diyerek geldi.Hazret-i İbrâhim bu
    tekbiri işitince;
    ''La ilâhe illallahü vallahü ekber'' dedi. Hazret-i İsmâil de;
    ''Allahü
    ekber ve lillâhil hamd.'' diyerek tekbiri tamamladı. Hazret-i
    İbrâhim
    koçu kurban etti. Onların bu hâli Kur'ân-ı kerimde
    anlatılmakta ve meâlen;
    ''Muhakkak ki bu açık bir imtihandı.'' buyrulmaktadır.
    Hazret-i İbrâhim
    kurban hâdisesinden sonra Sâre'nin yanına döndü. Hazret-i
    İsmâil büyüyünce
    Cürhüm kabilesinden bir kızla evlendi. Annesi hazret-i Hâcer
    de vefât
    etti ve Kâbe temelinin bitişiğine defnedildi. Hazret-i İbrâhim
    yine
    ara sıra gelip gidiyordu. Allahü teâlâ Kâbe'nin yapılmasını
    emredince
    baba oğul Kâbe'nin eski temelini bulup yeniden inşâ ettiler ve
    şöyle
    duâ ettiler: ''Ey Rabbimiz bizden bu hayırlı işi kabul et.
    Hakikaten
    sen duâmızı işitici, niyetimizi bilicisin.''


    Hazret-i İsmâil, babası hazret-i İbrâhim'in
    vefâtından sonra, Yemen'den gelip Mekke'ye yerleşmiş olan
    Cürhüm kabilesine
    peygamber olarak gönderildi. Kendisine başka kitap ve din
    verilmeyip,
    babası İbrâhim aleyhisselâmın dinini insanlara tebliğ etti.
    İnsanları
    elli yıl imâna dâvet etti, ancak pek az kimse imânla
    şereflendi. Filistin'e
    giderek hazret-i İbrâhim'in kabrini ziyâret etti. Sonra Şam'a
    gidip
    kardeşi İshak aleyhisselâm ile görüştü. Hazret-i İsmâil'in 12
    oğlu ve
    pekçok torunu oldu. Onun dini İslâmiyet gönderilinceye kadar
    doğru olarak
    devâm etti. Muhammed aleyhisselâmın bütün dedeleri hazret-i
    İsmâil'in
    soyundan ve onun dinindendi. Vefâtına yakın kardeşi İshâk'ı
    aleyhisselâm
    yanına dâvet edip, kızını oğlu Iys'a nikâhladı ve bâzı
    vasiyetlerde
    bulundu. Mekke'de 133 veya 137 yaşlarındayken vefât etti.
    Mescid'i Haramda
    Kâbe-i muazzamanın kuzey duvarı önünde bulunan ve annesi
    Hâcer'in kabrinin
    bulunduğu Hatim denilen yere defnedildi.


    Mûcizeleri:

    1-Dikenli bir arâzide yaşayan müşriklerin
    teklifi üzerine duâ edip, dikenli ağaçlarda çeşitli meyveler
    bitmiştir.
    2- Cürhümileri imâna dâvet ettiği zaman, onlar kısır koyundan
    süt çıkarmasını
    istediler. O da elini koyunun sırtına koyarak; ''Beni
    peygamber olarak
    gönderen Allahü teâlânın ismi ile...'' dediği anda koyunun
    memelerinden
    süt akmaya başladı. 3- İsmâil aleyhisselâmın duâsı bereketiyle
    koyunların
    yünleri ipek oldu ve sayıları çoğaldı. 4-Kendisine misâfir
    gelen iki
    yüz Yemenliye ikrâm edecek bir şey bulamayınca mahcub oldu. O
    anda duâ
    etti ve yanındaki kumlar un oldu. Bunu gören misâfirlerin
    hepsi imâna
    geldiler.


    Kur'ân-ı kerim'in, Bakara, Âl-i İmrân,
    Nisâ, En'âm, İbrâhim, Meryem, Enbiyâ ve Sâd sûrelerinde İsmâil
    aleyhisselâmla
    ilgili haberler verilmiştir

      Forum Saati Cuma Mayıs 17, 2024 7:07 am