|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...


Join the forum, it's quick and easy

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

OOOPS Bİ DAKKA KARDEŞ !


Şimdi Hacı Sen Bu Foruma Zati Üyeysen Sorun Yok,Giriş Yap.

Haa Yok Üye FeLan DeğiLim Üye oLupta Ne İşime Yarıyacak Diyorsan Oku;
Komedi,Arkadaşlık,İyi Vakit,Sanal Bi Aile Hatta Yetim ve Öksüz KardeşLerimize Sanal Ana ve Babada Oluruz Üye oL Yeter...

|| Kopuk GençLik || Zamane GençLerin SanaL Mekanı ||

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Sayfayı FaceBook'ta Paylaş
Design By Sahirâne Design ©️
Tıkla Beğen
Erzurum

    Hz. Lut ( A.S )

    (fog)'(x)
    (fog)'(x)
    Hz. Lut ( A.S ) CouronnePatRoN
    PatRoN


    Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi : Uyarı Yok !
    Cinsiyetim Cinsiyetim : Erkek
    Kayıt Tarihim Kayıt Tarihim : 14/01/10
    Yaşım Yaşım : 34
    MemLeketim MemLeketim : Yarimin Yanı
    Mesaj Sayım Mesaj Sayım : 2732

    Hz. Lut ( A.S ) Empty Hz. Lut ( A.S )

    Mesaj tarafından (fog)'(x) Ptsi Şub. 01, 2010 2:55 pm


    Ürdün
    ile Filistin arasındaki
    kavme peygamber gönderilmiştir.






    LÛT
    ALEYHİSSELÂM








    Kur'ân-ı
    kerim'de ismi bildirilen peygamberlerden.
    İbrâhim aleyhisselâmın kardeşinin oğludur. İbrâhim
    aleyhisselâm ve ona
    inananlarla birlikte Nemrûd'un memleketinden hicret edip Şam'a
    geldikten
    sonra, Lût gölü yakınındaki Sedûm şehri halkına peygamber
    gönderildi.
    İnsanlara İbrâhim aleyhisselâmın dinini tebliğ etti. İbrâhim
    aleyhisselâmla
    birlikte Bâbil'den hicret edip, Şam diyârına geldikleri zaman
    Cebrâil
    aleyhisselâm gelerek Lût gölü civÂrındaki Sedûm bölgesi
    ahâlisine peygamber
    olarak gönderildiğini bildirdi. İbrâhim aleyhisselâmdab
    ayrılarak Sedûm
    bölgesine gitti. Bu bölgede ahlâksız ve sapık bir millet
    türemişti.
    Putlara tapıyorlar, soygun yapıyorlar, zayıfları eziyorlardı.
    İğrenç
    olan livata (homoseksüellik; bugün tedâvisi mümkün olmayan
    AIDS hastalığına
    sebep olan cinsi sapıklık) yapıyorlardı. Lût aleyhisselâm
    onları çirkin
    işlerden menedip, doğru yola dâvet etti. Bu husus Kur'ân-ı
    kerimde Şuarâ
    sûresi 161- 164. âyetlerde meâlen şöyle bildirilmektedir.:
    ''Kardeşleri
    Lût onlara: Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu
    ben size
    gönderilmiş emin, güvenilir bir peygamberim. Artık Allah'tan
    korkun
    ve bana itâat edin! Buna karşılık sizden bir ücret
    istemiyorum. Benim
    ücretim âlemlerin Rabbine âittir, dedi.'' Sedum halkı hazret-i
    Lût'un
    dâvetine uymadılar. İsyân edenler arasında kendi hanımı da
    vardı. O
    da kocası hazret-i Lût'a inanmamıştı. Kâfirlerle bir olup, ona
    ihânet
    etmişti. Bu azgın ve cinsi sapıklıkla uğraşan kavim, imân
    etmedikleri
    gibi hazret-i Lût'u ve ona inananları memleketlerinde kovmaya
    kalkıştılar.
    Lût aleyhisselâm bu kavme nasihat edip, doğru yola dönmezlerse
    Allahü
    teâlânın azâbına uğrayacaklarını bildirdi. Buna rağmen
    isyândan ve fuhuştan
    vazgeçmediler. Hattâ hazret-i Lût'a ''Doğru sözlü isen
    bahsettiğin azâbı
    getir de görelim'' dediler. Sapık kavmin isyânının gittikçe
    artması
    üzerine Allahü teâlâ onları cezâlandırmak için melekler
    görevlendirdi.
    Bu melekler Cebrâil, Mikâil, Azrâil aleyhisselâm bir rivâyete
    göre de
    Cebrâil aleyhisselâm ile birlikte on iki melekti. Melekler
    önce İbrâhim
    aleyhisselâma uğrayıp, kendisine bir oğlan evlâdı (hazret-i
    İshâk) verileceğini
    müjdelediler ve azgın Sedum halkını helâk etmek üzere
    geldiklerini söyleyip
    ayrıldılar. Öğle veya akşam vakti Sedum beldesine gidip
    hazret-i Lût'u
    buldular. Melekler nûr yüzlü genç delikanlı sûretinde
    hazret-i
    Lût'un evine gelince hazret-i Lût'un isyankâr hanımı, durumu
    azgın Sedum
    halkına bildirdi. Azgın Sedum halkı hazret-i Lût'un evinin
    etrâfını
    sarıp misâfirlerini bize teslim et diyerek musallat olmaya
    kalkıştılar.
    Hazret-i Lût onlara nasihat ettiyse de dinlemeyip kapıyı
    zorladılar.
    Bunun üzerine melekler: ''Ey Lût! Gerçekten biz Rabbinin
    elçileriyiz.
    Kalbini onlardan gelecek bir korku ve zarar ile meşgul etme.
    Onlar sana
    aslâ dokunamazlar. Cebrâil aleyhisselâm dedi ki, hemen gecenin
    bir kısmında
    ev halkınla çık git veiçimizden hiçbiri geri kalmasın, ancak
    hanımın
    hâriç, çünkü kavmine isâbet edecek azâb ona da gelecektir.
    Onların helâk
    zamânı sabah vaktidir.''

    Azgın kavim içeri girmek için kapıyı kırınca Cebrâil
    aleyhisselâm; ''Ey Lût kapıyı aç ve geriye çekil gelsinler
    dedi. Lût
    aleyhisselâm kapıyı açıp geri çekildi. Cebrâil aleyhisselâm
    kanadını
    önlerine gerdi ve içeriye hücum eden azgınların gözleri âniden
    kör oldu,
    bunun üzerine şaşkın şaşkın kaçışmaya başladılar. Bu husus
    Kur'ân-ı
    kerim'de Kamer sûresi 44. âyette meâlen şöyle
    bildirilmektedir: ''Lût'tan
    kavmi, misâfir melekleri istediler! Hemen biz onların
    gözlerini kör
    ettik. (Anadan doğma gibi kör oldular) işte azâbımı ve
    tehditlerimin
    âkıbetini tadın dedik.'' Lût aleyhisselâm kendine tâbi
    olanlarla geceleyin
    Sedum beldesinden ayrılıp Sa'r şehrine gitti. Cebrâil
    aleyhisselâm Sedum
    beldesini kanadıyla alt üst etti. Üzerlerine şiddetli taş
    yağmaya başladı,
    nihâyet hepsi helâk olup gitti. Bu hususta Kur'ân-ı kerim'in
    Kamer sûresi
    38. âyet-i kerimesinde meâlen; ''Celâlim hakkı için, bir sabah
    vakti
    devamlı bir azâb onları bastırıverdi.'' Ve Hicr sûresi 73- 74-
    75. âyetlerde
    de; ''Nihâyet onları güneşin doğma vaktinde korkunç gürültü
    yakalayıverdi.
    Hemen şehirlerinin üstünü altına geçirdik ve üzerlerine de
    çamurdan
    pişmiş taş yağdırdık. Elbette bunda keskin anlayışlar için
    ibret alâmetleri
    var.'' buyrulmaktadır. Lût'un aleyhisselâm kavminin yaşadığı
    ve helâk
    oldukları topraklar Kur'ân-ı kerimde alt-üst olan memleket
    mânâsına
    gelen ''El-mü'tefikât'' şeklinde zikredilmiştir. Sedum beldesi
    alt-üst
    olduktan sonra kaynarsular fışkırıp göl hâline geldi. Bu gün
    bu bölge,
    Lût Gölü adıyla anılmaktadır. Yahûdi kaynaklarında ise bu
    belde (sodom)
    ismiyle geçmektedir. Lût aleyhisselâm, kavminin helâkınden
    sonra, Şam
    bölgesine gidip, amcası İbrâhim'in (aleyhisselâm) yanında yedi
    sene
    kaldı. Sonra Hicâz'a gidip, seksen yaşında iken orada vefât
    etti. Kabrinin,
    İbrâhim aleyhisselâmın kabrinin de bulunduğu Filistin'deki
    Halilürrahmân'da
    veya Mekke-i mükerremede Kâbe yanında Hatim denilen yerde
    olduğu
    rivâyet edilir. Kur'ân-ı kerim'de yirmi yedi âyette Lût
    aleyhisselâmdan
    bahsedilmektedir.

    Mûcizeleri:
    1-Bulutsuz yağmur yağdırmıştır. Kavmini doğru
    yola dâvet ettiği vakit, mûcize olarak bulutsuz yağmur
    yağdırmasını
    istediler. Duâsı kabul olunup, elleriyle göğe işâret etmesi
    vahyedildi.
    Göğe işâret edince yağmur yağmaya başladı. 2-Duâsı bereketiyle
    otsuz
    bir dağda ot bitmiştir. Kavmi Lût aleyhisselâmın koyunlarını
    otsuz bir
    dağa toplayıp başka yere salmadılar. Hayvanlar açlıktan telef
    olmaya
    başlamıştı. Hazret-i Lût kuruyan dağda ot bitmesi için duâ
    etti ve yemyeşil
    otlar bitti. Azgın kavmin koyunları o dağdan otlasa hemen
    ölürdü. Bu
    mûcizesi ile kırk kişi imân etmiştir. 3- Taşlar, çakıllar ve
    kum tâneleri,
    Lût aleyhisselâm ile konuşmuşlardır. Kavmininisyânı üzerine
    taş parçaları
    dile gelip, ''Kavminin imân etmiyeceği sizce muhakkak ise
    cenâb-ı Hakk'a
    duâ et, onları yakmak için bizi ateş eylesin.'' dediler.
    4-Kavmi, ona
    eziyet vermek için üzerine ufak taşlar atardı. Allahü teâlânın
    koruması
    ile hiçbiri ona dokunmazdı. 5- Üzerine yattığı taşlar döşek
    gibi yumuşak
    olmuştur. Kavmi, kendisini öldürmek için karar verince ilâhi
    emre uyarak
    onlardan uzaklaşıp bir dağa gitti. Çok yorulduğundan bir yerde
    uyuyup
    kalmıştı. Peşinden gelen yedi kişi, onu gördüklerinde sırt
    üstü yatmış,
    altında bulunan taşlar döşek gibi yumuşayıp çukurlaşmıştı. Onu
    tâkip
    eden yedi kişi bu hâli görünce imân etmiştir. 6-Lût
    aleyhisselâm çok
    uzak yerlerde olan şeyleri görüp haber verirdi. Çocuğu
    kaybolan biri
    gelip, nerede olduğunu sorunca duâ etti. Allahü teâlâ da ona
    bildirdi.
    O da, çocuğun olduğu yeri söyledi.

    Ahmed bin Hanbel ve ibn-i Mâce'nin bildirdikleri
    hadis-ü şeriflerde, peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve
    sellem,
    Lût kavmi hakkında buyurdu ki: On şet vardır ki Lût kavmi
    onları yapmış
    ve o yüzden helâk edilmiştir. Ümmetim ise onlara bir de
    kendisi katar.
    Bunlar; livâta (erkek erkeğe münâsebet), fındık gibi taşları
    sapanla
    atmak, güvercinle (kumar) oynamak, def çalmak, (kadınlar için
    düğünlerde
    ruhsat vardır) içki içmek, (özürsüz) sakal kesmek,
    (emredilenden fazla)
    bıyık uzatmak, ıslık çalmak, el çırpmak, (erkekler için) ipek
    gömlek
    giymek bir tâne de ümmetim ilâve eder ki; o da kadın kadına
    münâsebette
    bulunmaktır. Lû kavminin işini (livâta) yapan mel'undur.
    Benden sonra
    ümmetim hakkında en korktuğum şey Lût kavminin yaptığını
    yapmalarıdır.

      Forum Saati Cuma Mayıs 17, 2024 7:07 am